Rus ?mparatorlu?u
Росс?йская Импер?я
Российская Империя
(
Rusca
)
|
---|
|
|
|
|
Rus ?mparatorlu?u
Rus ?mparatorlu?u (1853)
Etki alanı
|
Ba?kent
| Sankt-Peterburg
(1721?1728/1730?1917)
Moskova
(1728?1730)
|
---|
Yaygın dil(ler)
| Rusca
|
---|
Hukumet
| Diktatorluk
(1721-1755)
Monar?i
(1755-1901)
Demokrasi
(1901-1914)
Diktatorluk
(1914-1917)
|
---|
?mparator
|
|
---|
|
| Ust kamara
|
---|
| Alt kamara
|
---|
Tarihce
|
|
---|
? Kurulu?u
| 1721
|
---|
? Da?ılı?ı
| 1917
|
---|
|
|
? Toplam
| 21.799.825 km
2
|
---|
|
? Sayılan
| 181.537.800
|
---|
Para birimi
| Ruble
|
---|
|
Gunumuzdeki durumu
|
Rusya
|
---|
Rus ?mparatorlu?u
(
Reform oncesi Rusca
: Росс?йская Импер?я,
Gunumuz Ruscası
: Российская империя;
Rossiyskaya imperiya
) veya
Carlık Rusyası
,
Buyuk Kuzey Sava?ı
'nı sona erdiren
Nystad Antla?ması
'nın ardından
Rusya Carlı?ı
'ndan evrilerek 1721'den itibaren
Avrasya
ve
Kuzey Amerika
'ya yayılan tarihi bir imparatorluk. Rus ?mparatorlu?u'nun yukseli?i,
?svec ?mparatorlu?u
,
Polonya-Litvanya Birli?i
,
?ran
,
Osmanlı ?mparatorlu?u
ve
Cin
gibi kom?u rakip guclerin zayıflamalarıyla e? zamanlı olmu?tur.
?mparatorluk, 1917 ?ubat Devrimi'nden sonra iktidara gelen
Gecici Hukumet
tarafından
Cumhuriyet ilan edilinceye
kadar varlı?ını surdurdu.
[1]
[2]
Rus Carlı?ı
'nın ardılı olmu? olan Rus ?mparatorlu?u, 20. yuzyılda
Sovyetler Birli?i
olarak bir "
super guc
" haline gelecek olan
Rusya
'nın cercevesini olu?turmu?tur. Dunya tarihindeki en geni? imparatorluklardan biri olmu? olan Rus ?mparatorlu?u,
Britanya
ve
Mo?ol
imparatorluklarının ardından en geni? sınırlara ula?mı? tarihteki ucuncu ulkedir.
1866'da toprakları kuzeyden
Arktik Okyanusu
'yla, guneyden
Karadeniz
'le, do?uda
Alaska
'yla, batıda
Baltık Denizi
'yle cevrelenmi?ti.
Avrupa
'daki son
mutlak monar?ilerden
biridir. 20. yuzyılın ba?larında
Britanya ?mparatorlu?u
'nun ardından dunyanın en geni? ikinci imparatorlu?u durumunda olan Rus ?mparatorlu?u, 1914 yılında
I. Dunya Sava?ı
patlak verdi?inde, 5 milyon ki?iden olu?an ordusu ile
Avrupa
'nın be? buyuk gucunden biri konumundaydı. Avrupa'nın en buyuk askeri guclerinden biri olmasına kar?ın sava?ın halk uzerinde yol actı?ı yıkımın ve ?ngilizlerin
Canakkale Cephesi
'ni kaybetmesi nedeniyle muttefiklerinden yardım almamasının sonucu olarak 1917 yılında meydana gelen
Rus Devrimi
'yle tarihe karı?tı. Yerine once
Rusya Gecici Hukumeti
, ardından
Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti
kuruldu.
Car
I. Petro
'nun 1721 yılında butun Rusların imparatoru (
imperator
) unvanını almı? olmasına ra?men Rusya'nın imparatorluk olarak tanımlanmasını
III. ?van
'ın
Novgorod
'u fethi veya
IV. ?van
'ın
Kazan
'ı fethine kadar goturen goru?ler de vardır. Ba?ka bir bakı? acısına gore de 1546'de IV. ?van'ın tahta cıkmasından sonra kullanılmaya ba?lanan
Carlık
teriminin zaten o donem icin imparatorluk terimine kar?ılık geldi?i ve carlık terimi yerine kullanılmaya ba?lanan "imparatorluk"un carlık kelimesinin yalnızca Latinle?tirilmi? e? anlamlısı oldu?udur.
18. yuzyılda
I. Petro
(Buyuk Petro) ve
Buyuk Katerina
'nın (1762-1796) hukumdarlıkları doneminde Rusya'nın oykusu, batıya do?ru geni?leme ve
Batılıla?ma
cabalarını anlatır. Her iki monark da Hollandalı, Alman ve ?ngiliz teknisyenlerin Rusya'ya goc etmelerini te?vik ederek, hem orduyu hem de devlet mekanizmasını guclendirmek istedi.
Batı
'nın ustun gucu, ancak onların sahip oldu?u araclar ve anlayı?la dengelenebilirdi. Kısaca, Rusya'nın "Do?ulu" yuzunun de?i?tirilmesinde ve bir Avrupa devleti haline getirilmesinde kararlıydılar.
[3]
Bu donemde sarayda Avrupa giysileri giyilmeye ba?ladı ve
Kuzey Avrupa
Protestan
devletlerinde oldu?u gibi, Kilise monar?inin denetimi altına alındı. Petro, reformlarında kararlı oldu?unu gostermek icin de halkın gozu onunde bazı soyluların sakallarını kesmekten cekinmedi.
[4]
Prusya
'da
Buyuk Frederick
'in yaptı?ı gibi, devlet ordunun ihtiyaclarına gore yonetilmeye ba?landı.
Urallar
'da bir silah endustrisi kuruldu ve Rusya'nın "Batılıla?tı?ının" bir simgesi olarak, ba?kent batıya,
Sankt-Peterburg
'a alındı. ?mparator I. Petro'nun
Buyuk Kuzey Sava?ı
(1700-21) sonunda
Letonya
ve
Estonya
gibi iki bolgeyi
?svec
'ten almasıyla, Rus gucu
Baltık
'a tam anlamıyla yerle?ti. I. Petro'nun oldu?u 1725 tarihine gelindi?inde, Rusya onemli bir Avrupa devleti olmu?tu. ?mparatorice
II. Yekaterina
'nın
Osmanlılara
kar?ı giri?ti?i
1768-1774
ve
1787-1792
sava?ları sonunda, Rusya
Karadeniz
'in kuzeyine yerle?ti. Boylece 18. yuzyılın sonunda, Baltık'tan Karadeniz'e ve oradan da
Pasifik Okyanusu
'na kadar geni?
Avrasya
bolgesi uzerinde, 20. yuzyılın ikinci yarısının "super gucu" Rusya'nın cercevesi kurulmu? oldu.
Kremlin dı?ında,
Avrupa kulturune
acık bir bir ortamda yeti?en
I. Petro
, 1689'da bir saray darbesiyle
Sofia Alekseyevna
'yı naibelikten uzakla?tırdıktan sonra yonetimi bir sure annesinin akrabalarına bıraktı.
Kutsal Birlik
'in
Osmanlılara
sava? acması uzerine 1695'te
Tatar
akınlarını onleme ve
Karadeniz
'e inme du?uncesiyle
Kırım
'a bir sefer duzenledi. Bu ba?arısız seferin hemen ardından ilk Rus filosunu kurdu ve ertesi yıl
Don Nehri
boyunca ilerleyerek
Azak
'ı ele gecirdi. Aynı yıl
V. ?van
'ın olumuyle tek ba?ına car oldu.
Ekonomik ve kulturel alanda bilgi toplamak amacıyla cıktı?ı Avrupa gezisinde Osmanlılara kar?ı yeni bir ittifak giri?iminden sonuc alamayan Petro, Karadeniz yerine
Baltık Denizine
yonelmeye karar vererek
?svec
'e kar?ı unlu
Buyuk Kuzey Sava?ı
'na (1700-21) giri?ti. Ba?langıcta alınan yenilgilere kar?ın
Poltava Carpı?ması
'yla (1709) Rusya'nın lehine donen bu sava?, ortaya cıkan eksiklikleri kapatmak ve butun kaynakları herekete gecirmek icin koklu onlemler alınmasını gerektirdi. Rusya'nın eski kurumlarında Petro'nun ba?lattı?ı buyuk donu?umler ozellikle askeri zaferin belirginle?ti?i donemde hız kazandı. Bu arada ?svec'in cabalarıyla sava?a katılan Osmanlı ordusu kar?ısında 1711'de du?tu?u guc durumdan Azak'ı vererek kurtulan Petro, sonunda denizlerde de ustunlu?u sa?layarak ?svec'e boyun e?dirdi ve Baltık bolgesinin do?usunu Rusya'ya kattı. Boylece
Batı
'yla do?rudan ticaret yollarına kavu?an Rusya, Avrupa'nın buyuk devletleri arasına girdi.
Do?u Avrupa
'da kilit bir konumu olan
Polonya
buyuk olcude Rus nufuzunu tanımak zorunda kaldı. ?zleyen donemde
Orta Asya
,
Hazar bolgesi
ve
Sibirya
'ya yonelik seferlerin one cıkmasıyla Do?u'ya do?ru geni?leme donemi de ba?ladı.
Sava? ko?ulları nedeniyle geni? caplı reformlar icin co?u kez sert ve baskıcı onlemlere ba?vuran Petro, toplumsal sınıflar arasındaki geleneksel ayrına modern ve rasyonel bir yapı kazandırmaya yoneldi. Soyluların devlete hizmet yukumlulu?unu kalıcı ve duzenli bir temele kavu?turdu; askeri ve idari gorevlerin da?ıtımında devletin gereklerini on plana cıkardı. Toprak sahibi soyluların arazilerini ve serfler uzerindeki haklarını geni?letirken, mulkiyetin babadan en buyuk o?luna gecmesini sa?layan duzenlemeyle geni? toprakların bolunmesi onlendi. Koylulerin aile ba?ına odedi?i vergiyi ki?i ba?ına vergiye donu?turerek serflik sistemini daha da katıla?tırdı. Kentlere belediye kurma hakkı tanımanın yanı sıra tuccar ve zanaatcıların loncalarda orgutlenmesini sa?ladı. Bu arada merkezi otoritenin denetimine esneklik kazandırmaya yonelik bir yerel yonetim sistemi geli?tirildi.
[5]
Petro, reformlarının asıl odak noktasını olu?turan devlet yonetimi alanında, cok daha kapsamlı duzenlemelere gitti. Sayısız ve karma?ık devlet dairelerinin (
prikazi
) yerine daha duzenli ve tutarlı bir i?leyi?e dayanan kurullar (
kollegi
) olu?turdu.
Boyar Dumayı
kaldırarak devlet organları arasında e?gudum sa?lama, mali denetim ve yasama i?lerini Senato adlı yeni bir kuruma verdi. ?lk duzenli ordunun temellerini atmanın yanı sıra etkili ve yaygın bir kolluk a?ı kurdu.
Patriklik makamına son vererek kilise hiyerar?inin ba?ına kendisine ba?lı Kutsal Sinod'u getirdi ve kiliseyi
mutlakiyetci
rejimin ba?lıca dayanaklarından birine donu?turerek, dini kurumları (kilise) yonetim burokrasisinin bir parcası olarak kontrol altına aldı.
[6]
Butun devlet gorevlerini kademelere ayıran bir sistem cercevesinde burokraside e?itim, liyakat ve kıdemi esas alan bir yapıyı egemen kıldı.
Uzun sureli sava?ların getirdi?i a?ır yuk Petro'yu ekonomik alanda da yeni atılımlara yoneltti. Ozellikle silah ve gemi yapımı acısından madencili?in ve sanayinin geli?mesine buyuk onem veren Petro, yerli ve yabancı yatırımcılara ce?itli destekler vermenin yanı sıra serfleri bayındırlık ve imalat i?lerinde zorla calı?tırma olana?ını sa?ladı. Kendi kurdu?u ve 1712'de ba?kenti ta?ıdı?ı
Petersburg
ile
Riga
ve
Reval
(bugun Tallinn) limanlarını Batı'ya acılan ticari kapılar durumuna getirdi.
Petro doneminde devletin e?itim alanına girmesi Rus kulturunde geni? caplı bir donu?umun yolunu actı. E?itim kanalıyla Batı'ya ozgu bircok kurum ve gelenek Rusya'ya girmeye ba?ladı. Petro'nun 1724'te temelini attı?ı Petersburg Bilim ve Sanat Akademisi (bugun
Rusya Bilimler Akademisi
) daha sonraları bilimsel ve teknolojik geli?mede oncu bir rol oynadı. Slavonik alfabeden Yunan harflerine geri dondu, matbaa kurdurdu, gazete cıkardı. 1705'te Papaz Ernst Gluck tarafından Moskova'da klasik lise (gimnazyum) kuruldu (okul 1715'te o?renci kaydolmadı?ı icin kapandı). Matematik ve Denizcilik Okulu, Muhendislik ve Topculuk Okulu (1712), Denizcilik Akademisi (1715). Buralarda ders vermek uzere Avrupa'dan bilginler getirildi. 1714’te soylular icin zorunlu o?retimi getirdi; buyuk ?ehirlerde 50 kadar ilkokul kurdu, devlet memurlarına matematik ve geometri o?renmeyi zorunlu tuttu. Gemicili?in yanı sıra yabancı dil o?renme, ekonomi, tıp, guzel sanatlar ve mimari alanlarında da Batıya o?renciler gonderdi. Halkı "e?itim vasıtasıyla aydınlatmaya" calı?tı. Geleneksel Rus takvimi yerine protestan takvimini kabul etti. Petro Rusya'yı geleneksel ortodoks gecmi?inden laik akılcılık temeline gecirdi.
[6]
Kuzey Seferi'nden sonra butun Rusların imparatoru (
imperator
) unvanını alan Petro, ertesi yıl da carların kendi ardıllarını belirleme ilkesini koydu. Ama bu hakkını kullanamadan oldu?u icin, yerine 1724'te imparatorice tacını giydirdi?i karısı
I. Yekaterina
gecti.
Petro'nun ani olumunun geride bıraktı?ı bo?luk oldukca uzun suren bir ceki?me ve karı?ıklık donemi getirdi.
Yekaterina
'nın carice ilan edilmesini sa?layarak fiilen yonetimi eline alan
Aleksandr Danilovic Men?ikov
, cok gecmeden iktidarı Petro doneminin oteki guclu devlet adamlarıyla payla?mak zorunda kaldı. Boylece Senato'nun yerini almak uzere bir Ozel Danı?ma Kurulu olu?turuldu. Bu kurul Yekaterina'nın olumunden (1727) sonra Petro'nun torunu olan kucuk ya?taki
II. Petro
'yu ba?a gecirdi. Bu donemde yonetime egemen olarak Men?ikov'u surgune gonderen Dolgoruki ailesinin ustunlu?u, Petro'nun 1730'da olmesiyle, cok kısa surdu. Ozel Danı?ma Kurulu'nun, yonetimin kendi elinde kalması ko?uluyla tahta cıkardı?ı I. Petro'nun ye?eni
Anna ?vanovna
, soyluların ve muhafız birli?i subaylarının oligar?ik iktidara tepki gostermesinden yararlanarak bu planı bozdu. Ardından Ozel Danı?ma Kurulu'nu da?ıttı ve E. J. Biron ile oteki Alman danı?manlarına dayanarak mutlakıyetci yonetimi yeniden kurdu. Alman danı?manların sert ve acımasız yontemleri ve Rusya'yı sava?lara sokan dı? politikaları, soyluların muhalefete gecmesine yol actı. Cocu?u olmayan Anna, olumunden (1740) kısa bir sure once iki aylık ye?eni VI. ?van'ı varisi ilan etti. ?van'ın annesi Anna Leopoldovna'nın gene Alman danı?manları aracılı?ıyla yuruttu?u naibelik yonetimine, ertesi yıl bir saray darbesiyle son verildi ve I. Petro'nun kızı Yelizaveta tahta cıkarıldı.
Senato'yu yeniden eski konumuna kavu?turan, ama daha yakın danı?manlarına dayanan Yelizaveta'nın 21 yıllık hukumdarlık donemi, Petro'nun reformlarından alınmaya ba?lanan sonuclarla devlet ve toplum ya?amında yeni bir yapılanmaya sahne oldu. Burokrasi icindeki hiyerar?ik duzen en tepede yer alan ve
generalitet
olarak adlandırılan guclu bir kesim do?urdu. Kilit devlet makamlarını elinde tutarak hukumdarın cevresini ku?atan ve burokraside yukselme yolunu denetim altında tutan bu kesimin ba?lıca dayana?ı, daha alt kademedeki soylularla kurulan ittifak ba?larıydı. Sistemin i?leyi?inde e?itimin belirleyici bir rol oynaması nedeniyle, soyluları devlet gorevleri icin yeti?tiren kurumlar buyuk onem kazandı. Burokrasi icindeki eski bolge ve aile ba?larının yerini alan bu kurumlar, aynı zamanda Batı Avrupa'dan gelen du?unce ve akımların yayılmasına onculuk eden bir i?lev kazandı.
Donemin bir ba?ka onemli geli?mesi devlet hizmetindeki soyluların giderek malikanelerinden kopmasıydı. Bu surecle birlikte Yelizaveta'nın ba?danı?manı Pyotr ?uvalov, madencili?i ve imalat sektorunu geli?tirmek amacıyla bazı soylulara tekeller ve ayrıcalıklar tanımaya yoneldi. Ayrıca devletin ekonomik alandaki denetimini gev?eterek ic ticaretin onundeki engelleri kaldırdı. Ote yandan kırsal kesimde toprak sahiplerine tanınan geni? yetkiler serfli?in daha da kokle?mesine ve tarımda modernle?me cabalarının tıkanmasına yol actı.
Yelizaveta'nın yerine gecen ye?eni
III. Petro
, Senato'yu arka plana atarak yetkileri yakın cevresinde topladı. Ote yandan geleneksel dı? politikayı terk ederek
Prusya
ile ittifak kurmaya yoneldi. Bu adımların yarattı?ı yaygın tepki uzerine bir saray darbesiyle karısı II. Yekaterina tahta cıkarıldı.
Yekaterina'nın guclu yonetimi onceki hukumdarlar doneminde izlenen yayılma politikasını daha da ileri goturdu.
Ukrayna
'yı Rusya'ya ba?lama ve guneydeki geni? bo? toprakları yerle?ime acma sureci tamamlandı. Ardından
Avusturya
ve Prusya ile varılan anla?ma (1772) cercevesinde parcalanan Polonya'nın do?u kesimi ile eski
Litvanya Granduklu?u
toprakları Rusya'nın yonetimine gecti. Ote yandan Osmanlılara kar?ı kazanılan askeri ba?arılarla Karadeniz'in kuzey kıyıları butunuyle Rus egemenli?i altına girdi (1774). Bunu
Kırım'ın ilhakı
(1783) ve
Urallar
'ın do?usunda ve Hazar Denizi kıyıları boyunca surdurulen fetihler izledi. Osmanlılara kar?ı sa?lanan askeri ustunlu?un bir sonucu da
Balkanlar
'da dolaylı bir nufuzunun kurulması oldu.
Yekaterina'nın gozdelerinden
Grigoriy Potyomkin
'in ba?lıca mimarı oldu?u bu yayılma politikasına, ozellikle guneyde yurutulen geni? caplı bir kolonile?me e?lik etti. Bu surecte kurulan kent ve limanlar kısa surede canlı birer ticaret ve kultur merkezi durumuna geldi. Devlet gorevlilerine ve soylulara da?ıtılan geni? arazilerle Rus
serflik
sistemi yeni ele gecirilen topraklara da yayıldı. Serflik konusunda daha liberal bir profil cizen II. Katerina serfli?in bir sorun te?kil etti?ini buna ra?men kaldırılması icin erken oldu?unu belirtmekle birlikte kolelere mulkiyet hakkı verilebilece?ini ifade etti.
[5]
Ayrıca belirli bir ozerklikten yararlanan
Kazakların
geleneksel askeri demokrasilerine son verilerek oturdukları ırmak vadilerinde etkili bir denetim sa?landı. Egemenlik altına alınan yabancı halkları imparatorluk duzeni altında butunle?tirmede genellikle Rus yoneticilere dayanarak eski siyasi ve toplumsal yapıları ortadan kaldırma politikası benimsendi. Bu cabaların din, dil ve kultur alanlarında baskılara yol acması boyunduruk altındaki halklar arasında ulusal kimli?i koruma temelinde bir direni? do?urdu.
Rusya'nın merkezden atanan memurlara, toprak sahiplerine ve
mir
(koy komunu) sistemine dayanan yerel yonetim mekanizmasının yetersizli?i, Yekaterina donemindeki koylu ayaklanmalarıyla acık bir bicimde ortaya cıktı. Bunun uzerine bir reform programı hazırlayan (1775) Yekaterina, ulke topraklarını
guberniya
denen birimlere ayırarak do?rudan carlık adına gorev yapan valilerin yonetimine verdi. Ayrıca toprak sahibi soyluların ve kentlerin secti?i gorevlilerin yerel yonetimde belirli olcude soz sahibi olmasını sa?layan bir sistem geli?tirdi (1785). Yekaterina'nın merkezi yonetim alanındaki duzenlemeleri ise Senato'nun denetim yetkilerinin geni?letilmesi, ce?itli devlet i?lerini yuruten kurulların ba?kanlarına daha buyuk bir guc kazandırması ve konumu tam belirlenmemi? bir tur kabinenin olu?turulması gibi de?i?ikliklerle sınırlı kaldı. Eski yasaları yenilemeye yonelik calı?maların tamamlanamamasına kar?ın, Yekaterina tarafından ortaya konan yol gosterici ilkeler daha sonraki reformlara temel olu?turdu. Otokratik bir devlet anlayı?ını onde tutan bu ilkeler, gene de devletce cizilen sınırlar icinde ki?i haklarının kullanılmasına olanak tanıyordu.
III. Petro'nun daha once aldı?ı bir karar do?rultusunda soyluların devlet hizmeti yukumlulu?unu azaltarak ekonomiyle ilgili alanlara yonelmelerini sa?lamaya calı?an Yekaterina, genel bir kadastroyla arazilerin sınırlarını kesin bicimde belirleyerek soylulara arazilerindeki yer altı ve yerustu kaynakları i?letme, urunlerini serbestce piyasada satma hakları tanındı. Ta?ra e?rafının orgutlenmesine yonelik duzenlemelerle birlikte toprak sahibi soyluları malikanelerine daha sıkı ba?layan bu onlemler, serfler uzerindeki somuru ve baskının daha da a?ırla?masına yol actı. Boylece artan ho?nutsuzluklar toplumsal bir patlama getirdi. Kazak kokenli
Yemelyan Pugacov
onderli?inde ulkenin butun do?u kesimini saran koylu ayaklanması guclukle bastırılabildi (1774). Yekaterina donemine damgasını vuran bir ba?ka geli?me, kentlerin ticaret ve kultur alanlarında buyuk bir canlılık kazanması oldu.
I. Petro'nun e?itim alanında ba?lattı?ı atılım sonraki hukumdarlar doneminde de surduruldu. Boylece okullar yaygınla?ırken, bilimsel du?unce ve kultur duzeyi de hızla yukseldi. Bu surecte Batı'dan gelen
do?al hukuk
o?retileri,
Pietizm
ve
masonluk
akımları Rus aydınları uzerinde derin bir etki bırakmaya ba?ladı. Aydınlar arasında geli?en sorumluluk duygusu, imparatorluk duzenine yonelik ahlaki ve toplumsal bir ele?tiri anlayı?ını do?urdu. Bu yeni tavır, ozellikle Pugacov'un koylu ayaklanmasından sonra serflik kurumunu hedef alan bir icerik kazandı. Ote yandan Avrupa'nın duzeyine ula?ma cabaları aydınlar arasında "ulusal gurur"u harekete gecirerek, Batı'yı do?rudan taklit etme yerine Rus tarihine e?ilme yakla?ımını guclendirdi.
Soyluların Avrupa kulturuyle donanmasını olumlu bulmakla birlikte, yeni du?uncelerin kolaylıkla siyasal sistemin aleyhine donme tehlikesini icermesi nedeniyle aydınlar arasındaki geli?melere kar?ı kararsız bir tutum takınan Yekaterina,
Fransız Devrimi
'nden sonra devlet denetiminin dı?ına cıkan akımların otokrasiyi tehdit etmesinden kaygı duymaya ba?ladı. Devlete hizmet idealinin halka hizmet anlayı?ına donu?mesi, seckin tabakanın devletten kopması imparatorluk icin kabul edilebilir bir durum de?ildi. Bu donemde yazdı?ı ele?tirel bir kitapla Yekaterina'nın tepkisini ceken
Aleksandr Radi?cev
'in Sibirya'ya surgun edilmesi, Rus aydınlara kar?ı 19. yuzyılda daha da sertle?ecek olan tutumun ilk orne?i oldu.
Rus ?mparatorlu?u'nun Avrupa Sahnesine Cıkması
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
19. yuzyılın ba?larında tahta oturan ?mparator
I. Pavel
,
Fransız Devrimi
benzeri bir ayaklanmanın kendi ulkesinde de gercekle?ebilece?inden duydu?u korkuyla butun gununu kendisine sadık subay ve askerlerin arasında gecirmeye ba?lamı?tı. Annesinin yerine gectikten sonra reformları tersine cevirerek otokrasiyi yeniden guclendirmeye calı?an
Pavel
(hukumdarlı?ı 1796-1801), seruvenci bir dı? politikaya da yonelerek Rusya'yı yalnızlı?a itti. Ayaklanma korkusu giderek paranoyaya donu?en Pavel'in artan baskıcı onlemleri, sonunda kendi ailesinin duzenledi?i bir saray darbesiyle oldurulmesine yol actı.
[4]
Pavel'den sonra tahta cıkan o?lu
Aleksandr
(hukumdarlı?ı 1801-25), Rusya'yı ku?atan du?manlık cemberini kırmak icin
Buyuk Britanya
ve
Fransa
ile ili?kilerini duzeltmenin yanı sıra
Prusya
ve
Avusturya
'ya kar?ı yakınla?ma politikası izledi. Ama bu barı? ortamında gercekle?tirmeye calı?tı?ı reformlar,
Bonapart
'ın 1805'te Avrupa'daki sava?ı yeniden ba?latmasıyla kesintiye u?radı. Birbirini izleyen yenilgiler uzerine
Tilsit Antla?ması
'yla (1807) sa?lanan barı?,
Napoleon'un 1812'de Rusya'ya saldırmasıyla
bir kez daha bozuldu.
1814 yılında Napolyon'u yendikten sonra Avrupa siyasetine giderek daha fazla mudahil olan Rusya, Avrupa'nın buyuk devletleri arasında yer aldı ve di?er devletlerle ili?kilerini geli?tirdi; Napoleon'u bozguna u?ratan Rus ordularının batıya do?ru ba?arılı ilerleyi?i ve Aleksandr'ın yeni bir ittifakın yaratılmasında oynadı?ı buyuk rol, Rus ?mparatorlu?u'nu Avrupa'nın onde gelen devletleri arasına soktu.
[5]
Aleksandr'ın ardından car olan karde?i
I. Nikolay
(hukumdarlı?ı 1825-55) daha cok
?ran
,
Osmanlı Devleti
,
Polonya
ve
Kafkasya
halkları gibi zayıf du?manlara kar?ı yuruttu?u sava?larla Rusya'nın bu konumunu iyice peki?tirdi. Avrupa'yı sarsan
1848'deki devrim dalgası
yalnızca Rusya'da etkisiz kaldı. Dahası, imparatorluk orduları
Macarların
ayaklanmasını bastırarak monar?ik duzenleri koruma gibi bir gorevi yerine getirdi. Rusya'nın korkulan bir guce donu?mesiyle Nikolay "Avrupa'nın jandarması" olarak nitelendirilmeye ba?ladı. Ama
Kırım Sava?ı
'nda (1853-56) u?ranan askeri ba?arısızlık, dev imparatorlu?un hantallı?ını ve gerili?ini acıkca ortaya koydu.
Rusya'nın zayıflı?ı buyuk olcude, kohnemi? askeri ve burokratik bir otokrasiyle yoneltilmesinden geliyordu. Ba?langıcta liberal goru?lere yakınlık duyan I. Aleksandr'ın 1801-03 ve 1807-12 arasında giri?ti?i reformlar, bazı yenilikler getirmekle birlikte koklu bir de?i?im sa?layamamı?tı. Rusya'nın geni? insan gucunu ve sınırlı mali kaynaklarını tuketen sava?ların ardından, kendini daha cok Avrupa diplomasisine ve dinsel i?lere veren Aleksandr, giderek tutucu bir e?ilime yoneldi. ?mparatorluk yonetimine kar?ı gizli orgutlenmelerin yaygınla?maya ba?ladı?ı bu donemde her turlu muhalefet acımasızca sindirildi. Aleksandr'ın olumunden hemen sonra
Aralıkcıların
duzenledi?i ba?arısız ayaklanma, I. Nikolay'ı otokrasiyi ayakta tutmak icin daha da sertle?meye yoneltti. Siyasi baskılar ozellikle 1848'deki devrimci dalgayla birlikte doru?a ula?tı.
Sonuc olarak Aleksandr ve Nikolay donemleri Rusya'nın Avrupa sahnesine cıktı?ı, ama iceride koyu bir karanlı?a gomuldu?u bir donum noktası oldu. Bu surecin temel ozellikleri siyasi ve toplumsal ya?amın hemen her alanına yansıdı.
Yekaterina sonrasında Senato'ya temsili bir nitelik kazandırarak bu organı iktidarın oda?ı durumuna getirmeye calı?an soyluların cabaları sonucsuz kaldı. Boylece otokratik yonetim yapısı korunurken, temsili kurumlar danı?ma organlarıyla sınırlandırıldı. Aleksandr doneminde devlet i?lerini yurutmek uzere olu?turulan bakanlıklar e?gudumu sa?lama acısından bir komite altında bir araya getirildi. Gercek anlamda bir kabineye denk du?meyen bu duzenleme, yalnızca ici?lerinin butunuyle Aleksey Arakceyev'e bırakıldı?ı donemde etkili bir i?lerlik kazandı. Komitenin varlı?ına son vermemekle birlikte bakanları do?rudan kendine ba?lama yoluna giden Nikolay, iktidar yetkilerini onemli olcude ozel kalemine ve bu kalem bunyesinde olu?turulan dairelere kaydırdı. ?c guvenlikten sorumlu ucuncu daire, otokrasi kar?ıtı gucleri sindirmede ve halkı denetim altında tutmada en onemli arac durumuna geldi.
?mparatorluk duzeninin ba?lıca dayana?ı, imparatora ba?lılık temelinde orgutlenmi? olan burokrasiydi. Rus burokratları arasında paye ve statu onde geldi?inden, katı hiyerar?ik sistem yetenekli ki?ilerin yukselmesine pek olanak vermiyordu. 19. yuzyılın ilk yarısında alt kademede memurların sayısının uc kat artmasıyla burokraside buyuk bir ?i?kinlik ba?ladı. Genelde yetersiz bir o?renimden gecen ve du?uk ucretler alan geni? memurlar ordusunda kayırıcılık, ru?vet ve yolsuzluk son derece yaygındı. Yetki ve sorumlulukların a?ırı merkezile?mesi nedeniyle burokrasi cok a?ır i?liyordu.
Rusya'nın toplumsal yapısının temel ta?ı olan
serflik
kurumu aynı zamanda gerili?in ba?lıca kayna?ıydı. Ama soyluların tepkisinden cekinen ve bir otorite bo?lu?unun do?masından korkan donemin her iki imparatoru da bu kuruma dokunamadı. ?mparatorluk burokrasisinin kırsal alanda uygulayabildi?i tek reform, devlete ait arazileri eken koylulerle ilgili olarak bir bakanlı?ın kurulması oldu. Koyluleri volost denen birimler cercevesinde orgutleyen bu bakanlık, tarım ve e?itimin geli?tirilmesinde belirli olcude ba?arıya ula?tı.
Rus aydınlarının serflik sistemine kar?ı cıkmasının temelinde yatan du?unce, bu kurumun ekonomik geli?meyi kostekledi?i noktasında toplanıyordu. Toprakların verimli, i?gucunun bol ve tahıl ticaretinin kazanclı oldu?u guney bolgelerindeki durum bu yakla?ıma oldukca uygundu. Ama ulkenin oteki kesimlerinde toprak sahiplerinin tek i?gucu dayana?ını serfler olu?turuyordu. Ayrıca kuzeydeki bazı yorelerde zanaatcılıkla u?ra?an serflerin odedi?i vergiler toprak sahiplerine onemli bir gelir sa?lıyordu. Sonuc olarak toprak sahiplerinin buyuk co?unlu?unun cıkarları serfili?in korunması yonundeydi.
19. yuzyılın ilk yarısında madencilik alanında oteki Avrupa devletlerinin gerisine du?en Rusya, daha cok pamuk dokumacılı?ı ve ?eker uretimi gibi sanayilerde geli?me gosterebildi. Sanayiyi geli?tirmeye yonelik yuksek gumruk tarifeleri de bu donemde gundeme geldi. Tahıl ihracatında sa?lanan onemli artı?a kar?ın, Rusya'nın dı? ticaret hacmi eski duzeyini a?amadı. Rusya'nın ilk demiryolu hattı ancak 1851'de hizmete acıldı ve karayolları a?ı son derece yetersiz kalmaya devam etti. Sanayi ve ticaretteki cılız geli?meye gore hızla buyuyen kentlerde, devlet korumasından yararlanan varlıklı tuccarlar onemli bir guc kazandı. Orta Rusya'daki ?vanovo gibi bazı merkezlerde sanayi i?cisi olarak nitelendirilebilecek bir kesim ortaya cıktı. Bununla birlikte kentlerin a?ırlıklı o?elerini kucuk esnaf ve zanaatcılar ile serfler olu?turuyordu.
Aleksandr doneminde yasayla duzenlenen e?itim sisteminin yeni universite ve okullarla yaygınla?masına, aynı zamanda "zararlı du?unceler"i onlemeye yonelik sıkı bir denetim e?lik etti. Nikolay'ın yonetiminde okullarda daha ozgur bir ortama izin verilmesine kar?ın, universite o?renimini soylu ve varlıklı cevrelerin cocuklarıyla sınırlamaya yonelik sistemli bir caba ba?ladı. Gene de kucuk memur, esnaf ve papazların olu?turdu?u bir kesimden gelen yeni bir aydın tabaka ortaya cıktı.
Do?rudan siyasi ele?tirilerin sert cezalarla kar?ıla?tı?ı a?ır baskı ve sansur ortamında, du?unce akımları ancak felsefe ve edebiyat alanında ifade olana?ı buldu. Aydınlar arasındaki de?i?ik e?ilimler Slavofiller ve Batılıla?ma yanlıları biciminde bir kutupla?ma yarattı.
Aleksandr Herzen
,
Vissarion Belinski
ve
Mihail Bakunin
gibi adların temsil etti?i Batılıla?ma akımı, Avrupa tipi bir burjuva liberalizminden cok, radikal bir siyasi donu?umu savunuyor ve otokrasinin dayana?ı olan
Ortodoks Kilisesi
'nin etkisini kırmayı hedef alıyordu. Buna kar?ılık Petro doneminde Batı'ya acılmanın sa?lam geleneksel yapıyı bozdu?unu one suren Slavofillerin programı Rusya'ya ozgu kurumları ve Ortodokslu?u temel alan evrimci bir geli?me cizgisine dayanıyordu. ?ki akımın temsilcileri zaman zaman belirli noktalarda bulu?abiliyor, ayrıca bazı goru?lerle birbirlerini etkiliyebiliyordu.
Topraklarının geni?lemesiyle de?i?ik milliyetleri ve dinleri barındırmaya ba?layan Rusya'da toplam nufusun ancak yarısını olu?turan
Ortodoks
Rusların
ayrıcalıklı bir konumu vardı. Otokrasi, Ortodoksluk ve Rus halkına inanc (narodnost) ilkelerine dayalı ?oven ve asimilasyoncu Rus milliyetcili?i gene de imparatorluk yonetiminden tam bir destek gormuyordu. Butun halkların imparatora ba?lılı?ını onde tutan Nikolay, asi
Polonyalılara
kar?ı
Rusla?tırma
politikasını onaylarken, yonetimle uyumlu
Baltık Almanlarının
Estler
ve
Letonlar
uzerindeki kulturel egemenli?ini ayakta tutmaya calı?ıyordu.
?mparatorluk yonetimi 19. yuzyılın ilk yarısında ozellikle
Asya
'da geni? topraklar kazandı.
Gurcu
?mereti Krallı?ı
'nın 1801'de Rusya'ya ba?lanmasını oteki kucuk Gurcu prensliklerinin ilhakı izledi.
?ran
1813'te
Gulistan Antla?ması
'yla
Azerbaycan
'ın kuzey kesimini Rusya'ya bırakmak zorunda kaldı.
Ermenilerin
ya?adıkları topraklar da 1828'de Rus yonetimine girdi.
?eyh ?amil
onderli?indeki
Cecenlerin
ve
Da?ıstan
halklarının direni?i ancak 1834-59 arasındaki seferlerle kırılabilirken,
Cerkeslerin
denetim altına alınması 1864'e de?in surdu.
Kazakistan
'daki gocebe halklar ise 1840'larda egemenlik altına alındı.
17. yuzyılda
Uzak Do?u
'da Rus kuvvetleri
Pasifik Okyanusu
kıyılarına kadar ula?tı. 1707'de Japon adalarının kuzeyindeki
Kamcatka
yarımadası Rus bolgesi ilan edildi. 18. yuzyılın ortalarına gelindi?inde, Ruslar
Bering Bo?azı
'nı gecerek
Alaska
'ya girdiler.
Rus-Amerikan Kumpanyası
Alaska
ve
Kaliforniya
'nın bazı kıyı ve adalarını ele gecirdi. Bu geni?leme,
Amerika
'nın do?u ucunda ba?ımsızlı?ını kazanıp batıya do?ru tum kıtayı egemenli?i altına alma u?ra?ı veren
Amerika Birle?ik Devletleri
tarafından durduruldu.
[3]
19. yuzyıl ba?larında Rus dı? politikasının en onemli hedefleri Rusya'nın oteden beri catı?tı?ı
?svec
,
Polonya
ve
Osmanlı Devleti
oldu.
Tilsit Antla?ması
'ndan sonra ?svec'e acılan sava?, 1809'da
Finlandiya
'nın Rus ?mparatorlu?u'na ba?lanmasını sa?ladı. ?zleyen donemde ?svec, Rusya icin bir tehlike olmaktan cıktı. Polonya'nın birli?inden yana bir politika izleyen Aleksandr'ın Rusya'yla muttefik bir krallık yaratma giri?imleri ise sonucsuz kaldı.
Litvanya
uzerindeki hak iddiaları uzerine Polonya'ya kar?ı sertle?en tutum, Rus korumasına son vermeye yonelik ayaklanmayla (1830) bir sindirme politikasına donu?tu. Ayaklanmanın bastırılmasından sonra Polonya'nın ozerkli?i kaldırılarak yo?un bir
Rusla?tırma
politikasına giri?ildi. Polonya sorununda
Prusya
ve
Avusturya
'dan guclu bir destek goren Rusya, bir olcude
Fransa
ve
Britanya
'yla kar?ı kar?ıya geldi.
Rus yayılmasının ba?lıca hedefi olan
Osmanlı Devleti
'ne kar?ı izlenen politika ise ikili bir nitelik ta?ıdı. Daha cok
Karadeniz
uzerinden tahıl ihracatı icin guvenli bir yol olu?turmayı amaclayan imparatorluk yonetimi, oncelikle guclu bir muttefik olarak Osmanlı Devleti uzerinde nufuz kurmaya yoneldi. Bu politikanın uygulandı?ı 1798-1806 ve 1832-53 arasında Osmanlı Devleti'nin butunlu?unu destekleyen Rusya, toprak taleplerinden kacınma yolunu tuttu. Avrupa'daki guc dengelerinin bu politikayı gucle?tirdi?i donemlerde ise
Balkan
halklarını kı?kırtma ya da do?rudan sava? acma (1806-12, 1828-29, 1853-56) yolu secildi. Osmanlılarla ittifak politikası
Turk Bo?azları
uzerinde denetim kurma ve
Akdeniz
'e inme acısından daha buyuk kazanclar sa?ladı. Catı?ma donemlerinde ise
Bo?dan
ve
Eflak
prensliklerini ele gecirme cabası one cıktı. Bu cabanın Avrupa'da yarattı?ı kaygı, Rusya'nın Avrupa'nın dı?ında tutulmasını du?unen Britanya ve Fransa'nın Osmanlı Devleti'nin yanında
Kırım Sava?ı
'na girmesinde onemli rol oynadı.
[3]
Sivastopol
'un bir yıl ba?arıyla savunulmasına kar?ın sava?ta ortaya cıkan ciddi yetersizlikler, Nikolay'ın yerine gecen
II. Aleksandr
'ı (hukumdarlı?ı 1855-81) oncelikle Rusya'nın geri kalmı?lı?ının ustesinden gelmeye yoneltti.
Ayrıca bakınız
Koylu serfli?inin kaldırılması
Kırım Sava?ı
'ndaki ma?lubiyet Rusya’nın geri kalmı?lı?ının bir eseriydi. Bu nedenle Car
II. Aleksandr
bir takım reform hareketlerine giri?ti. Bunların en ba?ında ise kendisinin daha sonra "Ozgurlukcu Car" olarak anılmasını sa?layacak olan serflerin ozgurle?tirilmesiydi.
[5]
Rusya'yı ileri Batı ulkelerinin duzeyine cıkarmak amacıyla koklu de?i?iklikler yapılması gerekti?ini goren
II. Aleksandr
, toprak sahiplerinin sert muhalefetini belirli odunlerle yumu?atarak 3 Mart 1861'de serfli?i kaldıran bir kararname yayımladı. Bu kararnamede on milyonlarca ki?i ozgurlu?e kavu?turulurken, uzun vadeli bir odeme programıyla eski serflere belirli olcude toprak da?ıtıldı. Ama mulk sahibi geni? bir koylu sınıfı yaratma cabası, toprak sahiplerine verilen tazminatları kar?ılamak icin koylulerin a?ır bir borc altına sokulması ve bircok bolgede koylulerin topraklarını ellerinde tutamaması gibi nedenlerle ba?arısızlı?a u?radı. Buna kar?ılık toprak sahiplerinin ekonomik dayanaklarının zayıflamasıyla feodal ili?kilerde hızlı bir cozulme sureci ba?ladı.
Serfli?in kaldırılmasıyla birlikte toprak sahiplerinin yerel yonetimdeki a?ırlı?ı da kırıldı. Daha once toprak sahiplerince secilen yerel yoneticilerin, merkezden atanması ilkesi getirildi. Kokeni cok eskiye dayanan koy komunu sistemi, devlet adına vergi toplamayı sa?layan bir arac olarak duzenlendi. Bu reformların ardından 1864'te
zemstvo
denen yerel yonetim meclisleri olu?turuldu. Uyeleri secimle belirlenmekle birlikte oy ve sandalye da?ıtımı sayesinde toprak sahibi soyluların buyuk bir a?ırlık ta?ıdı?ı zemstvo'lara e?itim, sa?lık, yol yapımı ve ba?ka yerel i?lerle u?ra?ma yetkisi tanındı. Aynı yıl yargı alanında yapılan geni? caplı bir reformla duzenli ve modern bir adli sistem kuruldu.
Aleksandr bu tur reformların yanı sıra siyasi alanda da bir yumu?ama ba?lattı. Bircok mahkum ve surgunu ba?ı?layarak baskı ve kısıtlamaları hafifletti. Ama liberal cevrelerin temsili bir yonetim olu?turulması yonundeki isteklerine sert bir bicimde kar?ı cıkarak, otokratik duzeni koruma yoluna gitti.
Serfli?in kaldırılmasından sonra koylulerin kar?ıla?tı?ı yeni guclukler
Nikolay Cerni?evski
gibi radikal aydınların yoneltti?i sert ele?tiriler do?rultusunda devrimci bir hareketin geli?mesine zemin hazırladı. 1863'te Polonya'da patlak veren ayaklanmanın ve 1866'da cara kar?ı giri?ilen suikastın ardından yonetimde tutucular a?ırlık kazanmaya ba?ladı. Bu donemde reformlar, kentlerde sınırlı secime dayalı belediye orgutlerinin kurulması (1870) ve zorunlu askerlik hizmetiyle birlikte ordunun modernle?tirilmesi (1874) gibi adımlarla sınırlı kaldı. Devrimci hareketin Avrupa'daki
sosyalist
akımlardan da etkilenerek yeniden canlandı?ı 1870'lerde
Narodnikler
olarak adlandırılan gencler, siyasal propagandayla koyluleri ayaklandırma hedefine yoneldi. Bunu izleyen yaygın tutuklama ve surgunler hareketin daha radikalle?mesine ve yeraltına gecmesine yol actı. Sıkı bir orgutlenmeyle ortaya cıkan Zemlya i Volya (Toprak ve Ozgurluk), zamanla ?iddet eylemlerine ba?vurmaya ba?ladı. Orgutun 1879'da ikiye bolunmesinden sonra
Narodnaya Volya
(Halkın ?radesi) adını alan ?iddet yanlısı kanat, 13 Mart 1881'de bombalı bir suikastle imparatoru oldurdu.
Ba?a gecen
III. Aleksandr
(hukumdarlı?ı 1881-94) babasının bir sure once ele aldı?ı me?ruti duzene geci? tasarısını bir yana atarak e?itimi sınırlama, zemstvoların calı?malarını engelleme ve koy komunleri uzerinde daha sıkı bir denetim kurma gibi baskıcı onlemler aldı. Ola?anustu yetkilerle donatılan ve maddi ko?ulları duzeltilen burokrasi, etkili bir baskı aracı durumuna geldi. Ama ekonomik geli?menin yarattı?ı yeni toplumsal gucler ve gerginlikler yeniden etkili bir muhalefet do?urdu. Merkezi hukumetin otoriter tutumunun da etkisiyle zemstvolar icinde guclenen ılımlı liberal hareket, otokrasiyi korumada direten
II. Nikolay
'ın (hukumdarlı?ı 1894-1917) imparator olmasından sonra daha da yaygınla?tı. Aydınlara ve serbest meslek sahiplerine dayanan radikal akımlar boy gosterirken, sosyalist harekete temel olu?turan sanayi i?cileri ile ozellikle Orta Volga bolgesindeki koyluler arasında da bir hareketlenme ba?ladı.
Eski serflerin kendilerine da?ıtılan toprakların borclarını odeyerek ve toprak satın alarak mulk sahibi bir sınıf durumuna gelmesi oldukca a?ır ve sancılı bir surec izledi. Bu surecte koyluler arasında da belirgin bir farklıla?ma ortaya cıkarken, soylu toprak sahiplerinin konumu gittikce sarsıldı. Belirli bir koylu kesimin daha yuksek bir refah seviyesine ula?masına kar?ın, tarımdaki gerilik ve yoksulluk yaygın varlı?ını surdurdu. Bunun ba?lıca nedenleri devletin tarımı ihmal etmesi, a?ır borc yuku, ce?itli temel gereksinim mallarından alınan vergiler, uretim arac ve tekniklerinin eksikli?i, du?uk verimlilik duzeyiydi. Kırsal kesimdeki yaygın yoksullu?un bir ba?ka kayna?ı, Sibirya'daki yeni yerle?im alanlarıyla zengin tarım bolgelerine ve kentlere yonelik goclerin hızla artan i?gucu fazlasını eritememesiydi. Koy komunu sisteminin giri?imci ciftcilerin geli?mesini kostekleyen katı kuralları da tarımdaki guclukleri artırıyordu. Sonuc olarak feodalizmin cozulmesine e?lik eden a?ır sorunlar koylerde bir altust olu? ba?lattı ve ozellikle yoksul koyluler arasındaki toprak talebini daha da keskinle?tirdi.
Serfli?in kaldırılması ve kırsal kesimin pazara acılması sınırlı duzeyde de olsa kapitalizmin serpilmesine elveri?li ko?ullar yarattı. Bankalar ve kredi kurulu?ları kucuk koylere kadar ula?tı, tahıl ticareti onemli olcude canlandı. Ozellikle 1870'lerde hızlı yurutulen demiryolu yapımı, bolgeler arasındaki ekonomik butunle?meyi ileriye goturdu. Askeri geleneklerin ve demiryollarının demir ve celik icin yarattı?ı yuksek talep, bu urunlerin iceride kar?ılanmasını zorunlu kıldı. Boylece 19. yuzyılın sonlarına do?ru yaygın komur uretiminin de yardımıyla geni? caplı bir metalurji sanayisi do?du. Orta Asya'daki yeni topraklardan sa?lanan bol miktarda hammadde, dokumacılık ve ?eker uretimi gibi sanayilere daha sa?lam bir temel kazandırdı. Ozellikle Petersburg'da makine yapımı ve elektrik donanımıyla ilgili sanayiler do?maya ba?ladı. Azerbaycan'da cıkarılan petrol onemli bir kaynak durumuna geldi. Ote yandan Fransız ve Belcika sermayesi metalurji sanayisinde, Britanya sermayesi petrol uretiminde, Alman sermayesi de elektrik alanında yo?un yatırımlara giri?ti.
Sanayinin i?gucu kayna?ını buyuk olcude kırsal kesimden kopan koyluler olu?turdu. Kentlerde hızla buyuyen i?ci sınıfı a?ır bir somuruyle kar?ı kar?ıya kaldı. Du?uk ucretler, uzun i? saatleri ve kotu barınma ko?ulları i?ciler arasında tepkiler do?urmada gecikmedi. ?mparatorluk polisinin sıkı yasak ve baskılarına kar?ın, gizli sendikal orgutlenmeler ortaya cıktı ve giderek yukselen grev eylemleri ba?ladı.
Devletin koruyucu ?emsiyesi altında geli?en Rus burjuvazisi kacınılmaz olarak otokratik yonetimle butunle?me yoluna gitti. Burokratik ve askeri bir nitelik ta?ıyan Rus kapitalizminin itici gucunu de buyuk olcude resmi devlet politikaları olu?turdu.
Rusya'da ilk modern sayımın yapıldı?ı 1897'de toplam nufus icindeki oranı ancak yuzde 0,1'i bulan universite o?rencilerinin yakla?ık dortte ucunu, soyluların ve memurların cocukları olu?turuyordu. Ortao?retim kurumlarında okuyanların oranı da ancak yuzde 1'e yakla?ıyordu; bu kesimin icinde soylu ve memur cocuklarının oranı be?te ikiye ula?ıyordu. 1904'teki verilere gore ilko?renim ca?ındaki cocukların ancak yuzde 27'si okula gidebiliyordu. Bu rakamların ortaya koydu?u olumsuz tablo, ulkenin gerili?i ve kaynak yetersizli?inden cok, imparatorluk yonetiminin izledi?i politikanın sonucuydu.
19. yuzyılın ikinci yarısında Rus du?unce dunyasında
entelejansiya
olarak adlandırılan bir kesim one cıktı. Cekirde?ini hukukcu, hekim, o?retmen ve muhendislerin olu?turdu?u entelejansiya icinde bazı burokratlar, toprak sahipleri ve subaylar da yer alıyordu. Toplumsal ve siyasi konularla yakından ilgilenen bu kesim, imparatorluk rejiminin otokratik ve baskıcı yapısına kokten kar?ıydı. Her konuyu toplumun ilerlemesi acısından ele alan bu muhalefeti belirleyen temel cizgi toplumsal yararcılık anlayı?ıydı.
Donemin devrimci hareketlerinin pek cok onderi entelejansiya cevresi icinden cıktı. A?ır polis baskısı ve ozgurluklerden yoksunluk, bu onderleri kitlelere yol gosterecek sıkı disiplinli bir orgutlenme modeline yoneltti. Bu donemde devrimci ve radikal e?ilimlere damgasını vuran Rus sosyalizmi iki ana akım cercevesinde geli?ti. Kokeni
Narodnaya Volya
'ya dayanan grupların 1901'de partile?mesiyle ortaya cıkan Sosyalist Devrimcilerin programı, kapitalizmin a?amasından gecmeden koy komunlerine dayalı sosyalist bir duzen kurmayı ongoruyordu. Bu hareketin bir kanadı ?iddet yontemlerini esas alırken, oteki kanadı radikal orta sınıf liberalizmiyle birle?me yoluna yoneldi. Ce?itli gizli i?ci gruplarının 1898'de kurdu?u
Rus Sosyal Demokrat ??ci Partisi
(RSDRP) ise kapitalizmin geli?mesini kacınılmaz goruyor ve sosyalizm yolunun burjuva demokratik devrimle acılaca?ını savunuyordu. RSDRP'nin 1903'teki ikinci kongresinden sonra Sosyal Demokrat hareket de ba?ını
Vladimir ?lyic Lenin
'in cekti?i
Bol?evikler
ve
Julius Martov
'un onculuk etti?i
Men?evikler
olarak iki kanada ayrıldı.
Polonya'da imparatorluk yonetimine kar?ı direni?in kırıldı?ı 1863'ten sonra toprak reformuyla birlikte ba?latılan
Rusla?tırma
politikası, Ukrayna'daki benzer uygulamaların ardından 1890'larda genel bir niteli?i burundu. Gucunu daha cok burokrasiden alan ve Ortodokslu?u dayatma cabalarıyla atba?ı giden bu politikanın yurutulmesinde
Rus Ortodoks Kilisesi
de onemli rol oynadı. Rusla?tırmanın ilk hedeflerinden biri olan Baltık bolgesinde, yerel halkların Alman toprak sahiplerine ve zenginlerine duydu?u tepki, dil, e?itim ve kultur alanında Alman etkisinin kırılmasını buyuk olcude kolayla?tırdı. Buna kar?ılık Ortodokslu?u benimsetme cabaları sonucsuz kaldı.
Finlandiya
ve
Kafkasya
'daki Rusla?tırma giri?imleri etkili bir pasif direni?le kar?ıla?tı. ?mparatorlu?a ba?lı
Musluman
halklar arasında ekonomik ve kulturel bakımdan daha geli?mi? bir duzeyde bulunan
Tatarlar
, yo?un bir Rusla?tırma politikasına hedef oldu.
Orta Asya
'da ise Rus somurgeci yonetimi dolaylı yontemlere dayandı?ından, benzer bir uygulamaya gidilmedi ve eski duzenin surmesine izin verildi.
Rusla?tırmanın butun ?iddetiyle surdu?u donemde
Yahudilere
yonelik ayrımcı politikalar da doru?una cıktı. Boylece imparatorlu?un kı?kırtmasıyla giri?ilen
pogromlar
aynı zamanda halk arasındaki ho?nutsuzlu?u ba?ka yonlere cekmede kullanıldı.
19. yuzyılda Rus dı? politikasının a?ırlık noktalarını
Balkanlar
ve
Uzak Do?u
olu?turdu. Bu do?rultuda yurutulen nufuz ve yayılma mucadelesi, Rusya'yı batıda
Avusturya
ve
Almanya
, do?uda da
Japonya
'yla kar?ı kar?ıya getirdi.
Kırım Sava?ı
'nın ardından konan askeri kısıtlamaların 1871'de kaldırılmasından sonra Karadeniz donanmasını yeniden kuran Rusya, geleneksel stratejisi do?rultusunda Balkanlar'da daha ekin bir rol oynamaya ba?ladı.
Panslavizm
akımının da etkisiyle 1877'de
Osmanlı Devleti
'ne acılan sava? (
93 Harbi
),
Bulgaristan
'ın ba?ımsızlı?ını sa?layan
Ayastefanos (Ye?ilkoy) Antla?ması
'yla (1878) noktalandı. Ama
Berlin Kongresi
'ni toplayarak Rus kazanclarını sınırlandıran
Britanya
ve Avusturya, izleyen donemde de Balkanlar'da Rus nufuzunu engellemeye calı?tı. Bu durumun yarattı?ı catı?ma, Avusturya, Almanya ve ?talya'nın Uclu ?ttifak'ı olu?turmasıyla daha da derinle?ti. Destek icin
Fransa
'ya donmek zorunda kalan Rusya, 1891'de bu ulkeyle mali ili?kilerini geli?tirmenin yanı sıra askeri bir ittifak kurdu.
Bu arada 1860'larda
Turkistan
'da ba?layan Rus yayılması 1880'lerde
Hazar Denizinin
do?u kıyısındaki
Turkmen
topraklarına kadar ula?tı. Britanya'nın Hindistan'daki konumunu tehdit eden bu geli?meler, iki ulke arasında
Afganistan
uzerinde ba?layan ceki?meyle yeni bir boyut kazandı. Orta Asya'daki Rus-Britanya ceki?mesi Eylul 1885'te nufuz sınırının belirlenmesiyle yatı?tı.
Japonya ve Cin'le bir dizi antla?ma imzalayarak Uzakdo?u'da
Sahalin
ve
Kuril
adalarıyla
Amur Nehri
vadisi gibi onemli kopruba?larını ele geciren Rusya,
Kore
uzerindeki
Cin
-Japon ceki?mesinde (1894-95) Cin'in yanında yer aldı. Japonya'nın yayılmasını onlemeye yonelik bu politika,
Mancurya
'da ve ardından
Liaodong Yarımadasında
liman ve demiryolu ayrıcalıkları elde edilmesini sa?ladı.
Boxer Ayaklanması
sırasında Mancurya'ya Rus birliklerinin girmesi (1900), Japonya'yla rekabeti acık catı?maya donu?turdu. Cin'deki cıkarlarını korumak isteyen Britanya 1902'de Japonya'yla ittifaka girdi. Gerginli?i azaltmaya yonelik goru?meler surerken, Japon kuvvetleri ?ubat 1904'te
Port Arthur
'daki (Lushun) Rus sava? gemilerine ani bir baskınla saldırdı. Boylece
Rus-Japon Sava?ı
ba?ladı.
Japonlar kar?ısında hem karada, hem denizde alınan a?ır yenilgiler, imparatorluk duzenine kar?ı ho?nutsuzlu?u acı?a cıkaran yaygın protesto hareketlerine yol actı. Petersburg'da
Kı?lık Saray
'a yurumek isteyen gostericilere ate? acılmasıyla ya?anan
Kanlı Pazar
, olayları tırmandırarak
1905 Devrimi
'nin kıvılcımını olu?turdu. ??ci grevleri, sokak catı?maları, koylu hareketleri ve askeri isyanlar biciminde geli?en genel ayaklanma, ozellikle azınlık milliyetlerin ya?adı?ı bolgelerde hızla yukseldi. Bu arada
Kara Yuzler
ve benzeri kar?ıdevrimci orgutler halkı sindirmeye yonelik saldırılara giri?tiler. Ekim 1905'te ba?layan demiryolu grevinin ulke capında yaygınla?arak bir genel grev bicimini alması ve Petersburg Sovyeti'nin olu?turulmasıyla devrimci hareket doru?una ula?tı. Guc durumda kalan
II. Nikolay
,
Ekim Manifestosu
'nu yayımlayarak me?ruti bir anayasa ve secilmi? bir meclis (
Duma
) sozu verdi. Ardından Japonya'yla elveri?li bir barı? yapılmasında onemli rol oynayan ve halka odun politikasının ba?lıca savunucuları arasında yer alan
Sergey Vitte
'yi ba?bakanlı?a getirdi. Bunu izleyen siyasi manevralarla muhalefetin bolunmesi ve devrimci dalganın du?u? icine girmesi, kar?ı saldırıya gecen imparatorluk yonetimine adım adım ayaklanmaları bastırma olana?ı verdi.
Radikal muhalefetin taleplerini kar?ılamaktan uzak yasal duzenlemelerden sonra Nisan 1906'da secilen Birinci Duma'da, beklenenin tersine,
Kadetler
ve ??ci Grubu (
Trudovikler
) gibi liberal ve
sol
muhalefet orgutleri co?unlu?u elde etti. Ayrıca Rus olmayan milliyetler de geni? bir temsil olana?ı buldu. Koklu reformlar istedi?i icin imparatorluk hukumetiyle catı?maya giren Birinci Duma iki ay gecmeden da?ıtıldı. Ba?bakanlı?a atanan
Pyotr Stolipin
ulkeyi kararnameler aracılı?ıyla yoneterek son direni? noktalarını ortadan kaldırdı ve ordu ile polis orgutunu etkili bir i?leyi?e kavu?turdu. ?ubat 1907'de ?kinci Duma icin yapılan secimlerde ??ci Grubu ile Kadetler ilk iki sırayı alırken, boykot takti?inden vazgecen
Sosyal Demokratlar
ucuncu guc olarak Duma'ya girmeyi ba?ardı. Ilımlı liberalleri temsil eden
Oktobristler
ile tutucu gruplar ise azınlıkta kaldı. Boylece daha da sola kayan ?kinci Duma'nın omru ancak uc ay surdu. Koylulerin ve azınlık milliyetlerin oy hakkının kısıtlanmasıyla tutucuların belirgin bir a?ırlık kazandı?ı Ucuncu ve Dorduncu Duma'lar genelde imparatorluk hukumetinin politikalarını desteklediler. Bu donemde askeri ve burokratik bir yapıya dayanan otokrasinin temel ozellikleri ayakta kalmakla birlikte, siyasal partiler, basın, sendikalar ve e?itim kurumları gorece bir serbestlikten yararlandı.
?mparatorluk duzenini yeniden peki?tirmede onemli rol oynayan Stolipin, tarımı modernle?tirerek koyluler arasında imparatorluk icin yeni bir dayanak yaratmaya calı?tı. Aynı yıllar sanayide de surekli bir geli?meye sahne oldu ve Sibirya'da geni? topraklar yerle?ime acıldı. Devrim sırasındaki kazancları geri alınan azınlık milliyetlere kar?ı yeniden yo?un bir Rusla?tırma politikası uygulanmaya ba?ladı. Orta Asya'da Rus gocmenlerin kurdu?u koloniler hızla arttı.
Burokratların entrikalarıyla konumu sarsılan Stolipin'in Eylul 1911'de oldurulmesinden sonra, hukumet imparatorun cevresini ku?atan danı?manların eline gecti.
Grigori Rasputin
gibi seruvenci bir mistik, imparatorluk sarayında buyuk bir nufuz kazandı.
Asya'da Japonya ve Britanya ile catı?maya son veren Rusya, 1906'dan sonra Balkanlar uzerinde nufuz kazanmak icin Avusturya'ya kar?ı yo?un bir mucadeleye girdi. Balkanlar'da giderek kızı?an ortam, Rusya'nın cok gecmeden Britanya ile Fransa'nın yanında
I. Dunya Sava?ı
'na katılmasını getirdi. Bir sure sonra
Osmanlı Devleti
'nin Almanya ve Avusturya'nın muttefiki olarak sava?a girmesiyle Kafkasya'da yeni bir cephe acmak zorunda kalan Rusya, aynı zamanda
Bo?azlar
'ın acık olmasına ba?lı olan ikmal deste?ini buyuk olcude yitirdi. Ciddi silah ve muhimmat sıkıntısı cekmeye ba?layan Rus orduları batıda birbirini izleyen a?ır yenilgilere u?radı. 1915 sonbaharına gelindi?inde Rusya'nın kayıpları bir milyonu a?mı? bulunuyordu.
Sava?ın yol actı?ı yıkımla birlikte basında ve Duma'da "halkın guvenine sahip bir hukumet" talebi yukselmeye ba?ladı. Ama Nikolay'ın dar bir hizbe dayanan beceriksiz yonetimi, ekonominin hızla bozulmasına ve imparatorlu?a kar?ı tepkilerin derinle?mesine yol actı.
1917 yılına gelindi?inde Rus ekonomisi iflas etmi? durumdaydı. Vergi sistemi karı?ık, bozuk ve adaletsizdi. Sava?ın finansmanı ancak erimekte olan altın rezervleri ile dı? borclarla sa?lanmaktaydı. Buna ek olarak Rusya'da, devlet kuruldu?undan bu yana demokratik gelenek ve orgutlerin olmaması, hicbir bicimde sesini duyuramayan Rus halkına, ?mparatorluk rejimine kar?ı ?iddetli ba?kaldırıdan ba?ka bir secenek bırakmamı?tı.
[3]
Birinci Dunya Sava?ı'nın butun bu ko?ulları, imparatorlu?u yıkmayı hedefleyen liberaller, reformcular ve Bol?evikler icin bulunmaz bir fırsat oldu. Her ?eyden once, ulkede genel seferberlik ilan edildi?i icin, silah bu kez Rus halkının eline gecmi?ti.
[4]
Mart 1917'de ba?kentte yayılan grev ve sokak gosterileri, carlık subaylarının emirlerini dinlemeyen askeri birliklerin de protestoları desteklemesiyle,
?ubat Devrimi
olarak bilinen bir ayaklanmaya donu?tu. Petrograd ??ci ve Asker Delegeleri Sovyeti ile Duma'nın vardı?ı anla?ma sonucunda,
Prens G. Y. Lvov
ba?kanlı?ında, a?ırlı?ını
Kadetler
ve
Oktobristlerin
olu?turdu?u bir
Gecici Hukumet
olu?turuldu. Hukumete ba?lı birliklerce
Pskov
'da ku?atılan Nikolay'ın 15 Mart 1917'de tahttan cekilmesiyle imparatorluk rejimi sona erdi.
|
---|
Uyelik
| Uyeler
| |
---|
On uyeler
| |
---|
Eski uyeler
| |
---|
Oncel
| |
---|
| |
---|
Spor
| |
---|
Askeri
| |
---|
Ekonomi
| |
---|
Organizasyon
| |
---|
|