Ouroboros

Vikipedi, ozgur ansiklopedi

Ouroboros , kendi kuyru?unu ısıran bir yılan ya da ejderha ?eklinde resmedilen sembol.

Kendini yaratmayı sembolize eden kuyru?unu yutmu? bir yılan ?eklidir. Yunancadaki ο?ρο?oρο?, Latincedeki uroborus kelimesinden gelir ve bu sozcuklerin sozluk anlamı "kuyru?unu olduren" dir. Yanar, doner gokku?a?ı mitleri ile benzerlik gosteren sembol "do?anın ebedi dongusu" 'nu ifade etmektedir.

Ouroboros sıklıkla oz du?unumlulu?u (i?te?lik), ya da donguselli?i, ozellikle de kendini surekli yeniden yaratan anlamında, biter bitmez yeniden ba?layan donguler olarak algılanan ?eyleri (orne?in anka ku?u) simgeler. Ba?langıctan beri ?eyin icinde var olan ya da kendini yok edilemez kudreti veya tabiatıyla surduren ilkel birlik ve butunluk ideasını simgeler. Ouroboros mitolojik ve dinsel sembolizmde onemli olmu?, aynı zamanda simya ile ilgili illustrasyonlarda simyacının yapıtının dongusel do?asını simgeledi?i ?ekilde de kullanılmı?tır. Gnostisizm ve hermetisizm ile de ili?kilendirilmi?tir.

Carl Jung, ouroboros'u insan psi?esine arketipik bir anlamlılık yukledi?i ?eklinde yorumlamı?tır. Jungcu psikolog Erich Neumann bundan, on benli?in "uyanma durumu"nu simgeledi?ini, hem insanlı?ın hem de ferdi olarak cocu?un farklıla?mamı? cocukluk deneyiminin bir tasviri olarak bahseder.

Tarihteki yeri [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Antikite [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Platon , evrendeki ilk ya?ayan ?eyi kendi kendini yiyen sirkuler bir varlık olarak betimlemi?tir: Bir olumsuz, mukemmel olarak olu?turulmu? hayvan. Ya?ayan varlı?ın onun dı?ında gorulecek hicbir ?ey kalmadı?ında goze ihtiyacı kalmamı?tı; ya da kula?a duyulacak hicbir ?ey olmadı?ında;ve solunacak etrafını cevreleyen bir hava yoktu; ya da besinini almasını ve sindirmi? oldu?undan kurtulmasını sa?layabilecek olan organların bir kullanımı olamazdı, cunku ondan cıkan veya icine giren bir ?ey yoktu: bu yuzden onun dı?ında bir ?ey de yoktu. Yaratılı?ındaki tasarı nedeniyle, kendi artı?ı onun besinini sa?lıyor, butun yaptı?ı ya da cekti?i acı kendi icinde, kendi tarafından meydana getiriliyordu. ?unu anlamı? olan yaratıcı icin kendi kendine yeten bir varlık, hicbir eksi?i olmayandan cok daha mukemmel olacaktı, ve, hicbir ?eyi almaya ya da kendini herhangi birine kar?ı savunmaya ihtiyacı olmayaca?ından, yaratıcı ona el vermenin gerekli olmadı?ını du?undu, ya da ayak ya da tum yurume aparatını; ama onun kuresel formuna uyan hareket ona tahsis edilmi?ti, akla ve zekaya en cok uygun olan 7 tanenin hepsi olarak; aynı tarzda ve aynı nokta uzerinde, kendi limitleri dahilinde bir daire icinde donerek hareket etmesi icin yapılmı?tı. Ama di?er altı hareket ondan alındı ve o sapmalarına dahil olamayacak ?ekilde yapılmı?tı. Ve bu sirkuler hareket aya?a ihtiyac duymadı?ından, evren ayaksız ve elsiz yaratılmı?tı.

"Sarılı ejderha" formları Hongshan kulturune (MO 4700'den MO 2900'e) atfedilmi?tir. Ozellikle bir tanesi, tamamlanmı? bir daire biciminde olunun go?sunde bulunmu?tur.

Kendi kuyru?unu yiyen ejderha ya da yılan kavramının izi Eski Mısır'a kadar surulebilir, MO 1600. Bu kavram Ouroboros (kuyru?unu yiyen) ismini veren yunan filozoflarına ula?madan once, Eski Mısırdan Janus (Roma mitolojisinde ba?langıc ve biti?lerin tanrısı) icin bir sembol olarak kullanıldı?ı Phoenicia(Fenike)'ye gecti.

Unas piramidinde MO 2375 ve MO 2345 yılları arasında, Sarcophagus odasında, batı catı duvarındaki hiyeroglifte “bir yılan tarafından sarılmı? bir yılan” ve “erkek yılan di?i yılan tarafından ısırıldı, di?i yılan erkek yılan tarafından ısırıldı, Cennet buyulendi, dunya buyulendi (efsunlandı), insano?lunun ardındaki erkek(eril) buyulendi” yazmaktadır. Gnosticism de bu yılan sonsuzlu?u ve dunyanın ruhunu sembolize etti.

Ecclesiastes(Eski Ahit'te Suleyman'a yazılan kitap) 3:9-14' deki vaazın izinde, Hristiyanlık Ouroboros'u, materyal dunyanın limitli sınırlarının bir sembolu olarak (icerisinin sınırlarının(demarcation) belirlenmesiyle anla?ılan bir dı?arsı var) ve de bu dunyanın kendini tuketen gecici do?asıyla onemsiz “dunyasal varolu?” olarak edindi. G. K. Chesterton Ebedi ?nsan'ında, Ouroboros'u sirkuler ve kendini yenilgiye u?ratan do?aya sahip panteistik mistizimin ve en modern felsefenin bir sembolu olarak kullandı.

Orta Ca? [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Norvec mitolojisinde, yılan Jormungandr olarak ortaya cıkıyor, Loki ve Angrboda'nın uc cocu?undan biri, o kadar buyuyor ki tum dunyayı cevreleyebiliyor ve kuyru?unu di?leriyle kavrıyor. Ragnar Lodbrok, (Viking kahramanı) efsanelerinde (Ragnarssona þattr) Geatish kralı Herraud kızı Þora Town-Hart'a hediye olarak kanatsız bir ejderha veriyor. Daha sonra buyuyerek kızın kolunu cevreleyen ve kendi kuru?unu ısıran bir yılana donu?uyor. Yılan daha sonra Dora ile evlenen Ragnar Lodbrok tarafından katlediliyor. Ragner'ın daha sonra Kraka adında bir kadından o?lu oluyor. Cocuk bir gozunde beyaz bir yılanın goruntusuyle do?uyor. Yılan irisi cevreliyor ve kendini kuyru?undan ısırıyor ve cocuk Sigurd (Yılan Goz(unde)) adını alıyor.

Simya [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Simyada Ouroboros arındırıcı, safla?tırıcı bir buyudur. ?svicreli psikolog Carl Jung Ouroboros'u bir arketip ve simyanın temel Butunleyicisi (mandalası) olarak gordu. Jung aynı zamanda Ouroboros ile simyanın ili?kisini tanımladı. [1]

Kendi geleneklerinde bireyle?me surecinin do?ası hakkında biz modernlerden daha cok bilgi sahibi olan simyacılar, bu paradoksu Ouroboros semboluyle ifade ettiler, kendi kuyru?unuyiyen yılan. Ouroborosun sonsuzluk ya da butunluk anlamı oldu?u soylenirdi. Ouroboros'un cok eski bir resmedili?inde kendini yiyip bitirme ve sirkuler bir prosese donu?turme du?uncesi yatar, bundan dolayı en bilge(kurnaz) simyacılar icin sanatın prima materia'sı insanın kendisiydi. Ouroboros kar?ıtın ba?ka bir deyi?le golgenin entegrasyonunun ve asimilasyonunun dramatik bir semboluydu, Bu geri besleme (feed-back) sureci aynı zamanda olumsuzlu?unde semboluydu, cunku ouroboros kendini katleden ve hayata dondurendi, kendini dolleyen ve kendini do?urandı. Kar?ıtların carpı?masıyla devamını sa?layan, bu nedenle de prima materia'nın sırrını olu?turan Bir'i simgeliyordu.[...] bu da ku?kusuz insanın bilincdı?ından (unconscious) geliyordu.

The Chrysopoeia of Cleopatra adlı 2. yuzyılda ?skenderiye'ye dayanan erken simya metinlerindeki unlu Ouroboros cizimi, "hen to pan" (bir her ?eydir, butundur) ifadesini iceriyordu. Siyah ve beyaz yarımları varolu?un gnostik ikili?ini temsil ediyordu.

Chrysopoeia Ouroboros of Cleopatra ouroboros'un en eski imgelerinden biri olup, simyacıların efsanevi eseri Filozof ta?ı' (Philosopher's Stone) yla ili?kilidir.

Her ?eyin sonsuz birli?inin, simyacının kurtulu? ve ozgurlu?u aradı?ı do?um ve olum dongusunun sembolleri olarak ouroboros simyacı/fizikci Sor Thomas Browne'a tanıdıktı. A letter to a friend adlı insan halleri uzerine zekice spekulasyonlar ve vakaların hikayeleriyle dolu olan tıbbi incelemesinde ?oyle yazmı?tır: [...] ilk gun sonu getirmelidir,yılanın kuyru?u tam olarak o anda a?zına geri donmelidir ve onlar (kuyruk ve a?ız)do?um gunleri uzerinde sonuclanmalıdırlar, buda gercekten onemli bir tesaduftur.

Browne'un The garden of cyrus'unun sonuc bolumunde (1658) iki soylevin birli?i ve sirkuler do?anın sembolu olarak bahsi gecer: [...]Her ?ey duzen ile ba?ladı,oylede bitecektir ve duzenleyicinin duzenine ve Cennet ?ehrinin gizemli matemati?ine gore tekrar ba?layacaktır

Hurmasonluk [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ouroboros ozellikle 18. yuzyılda bircok masonik muhurde, yapı cephesinde (kitap susunde) ve di?er betimlemelerde gorulmu?tur.

Kundalini Yoga [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ouroboros sembolziması enerjisini anlatmak icin kullanılmı?tır.?kinci yuzyılda ya?ayan Yoga Kundalini Upanishad, 'a gore “Kutsal guc,genc bir lotus'un govdesi gibi parlar, bir yılan gibi, kendi uzerine sarmalanmı?, a?zında kuyru?unu tutarak ve yarı uyur halde bedeninin dibinde uzanarak dinlenir.” (1.82).

Teosofi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ouroboros teosofi muhrunde di?er geleneksel sembollerle gosterilmi?tir.

Batı dı?ı geleneklerinde [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ouroboros olarak portre edilmi? Aztec tanrısı Quetzalcoatl. Bazı Hindu mitlerinde sırtlarında dunyayı ta?ıyan sekiz fili destekleyen kamplumba?a Kurma'yı sarmalayan yılan Adisesha'dan bahsetmektedir. Bununla beraber, yılan kendi kuyru?unu ısırmaz,bunun yerine kendini, bazı edebi teorisyenlerin edimsel konu?ma eylemi olarak adlandırdı?ı, bir uctan bir uca olan olarak adlandırır.

Yılanlar bircok batı Afrika dininde kutsal hayvanlardır. Yarı tanrı Aidophedo kendi kuyru?unu ısıran yılan imgesini kullanır. Ouroboros Fon ve Dahomean ikonografisinde ve Yoruba betimlemesinde Oshunmare olarak gorulur.

Quetzalcoatl Aztec ve Toltec kalıntılarında kendi kuyru?unu ısıran olarak porte edilmi?tir.

Modern [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Organik kimyacı August Kekule ruyasında gordu?u bir Ouroboros ?eklindeki halkanın, benzenin yapısının ke?finde ona ilham kayna?ı oldu?unu soylemektedir. Carl Jung'un dedi?i gibi, bu cryptomnesia nın (ba?kasının fikrini kendi fikri gibi anımsama) bir orne?i olabilir.

Kısa sureli Italian Regency of Carnaro (Carnaro Krallı?ı)'nın bayra?ında Ouroboros vardı.Ouroboros Macar ve Roman uniteryen kliselerinin hotozlarına(tepelik) ili?tirilmi?ti.

Henck van Dijck,'in heykelinde Crane untitled (1986) bir tupun ba?langıc ve biti? noktaları bir muslu?un giri? ve cıkı?larına ba?lanarak, geri donu?umu te?vik etmek amaclı kullanılmı?tır.

Resimler [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ayrıca bakınız [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Kaynakca [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

  1. ^ Carl Gustav Jung, 4 Arketip, Metis Yayınları, 2005

Dı? ba?lantılar [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Wikimedia Commons 'ta Ouroboros ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur