한국   대만   중국   일본 
Psikanaliz - Vikipedi ?ceri?e atla

Psikanaliz

Vikipedi, ozgur ansiklopedi
Freud'un Koltu?u, Londra, 2004 (2)

Psikanaliz , [i] kısmen bilincdı?ı zihinle ilgilenen ve birlikte zihinsel bozukluklar icin bir tedavi yontemi olu?turan bir dizi teori ve terapotik tekniktir. [ii] Bu disiplin 1890'ların ba?ında, calı?maları kısmen Josef Breuer ve di?erlerinin klinik calı?malarından kaynaklanan Sigmund Freud tarafından kurulmu?tur. [1] Freud, 1939'daki olumune kadar psikanaliz teorisini ve prati?ini geli?tirmi? ve rafine etmi?tir. Bir ansiklopedi maddesinde, psikanalizin temel ta?larını "bilincdı?ı zihinsel surecler oldu?u varsayımı, bastırma ve direnc teorisinin kabulu, cinselli?in ve Oedipus kompleksinin oneminin takdir edilmesi" olarak tanımlamı?tır. Freud'un meslekta?ları Alfred Adler ve Carl Gustav Jung , psikanalizin bireysel psikoloji (Adler) ve analitik psikoloji (Jung) olarak adlandırdıkları dallarını geli?tirdiler, ancak Freud'un kendisi bunlara yonelik bir dizi ele?tiri yazdı ve bunların psikanaliz bicimleri oldu?unu kesinlikle reddetti. Psikanaliz daha sonra Erich Fromm , Karen Horney ve Harry Stack Sullivan gibi neo-Freudyen du?unurler tarafından farklı yonlerde geli?tirilmi?tir. [2]

Sigmund Freud'un insan zihnine ili?kin teorileri, bilincli ve bilincdı?ı yonler arasında ayrım yaparak, bilincdı?ı zihnin gizli arzu ve motivasyonlar nedeniyle davranı? ve du?uncelerimizi onemli olcude ?ekillendirdi?ini ileri surmektedir. Freud, bu gizli durtuleri farkındalı?a ula?tırma cabalarının genellikle direncle kar?ıla?tı?ını ve bunun da bastırma gibi savunma mekanizmalarına yol actı?ını belirtmi?tir. Bilincli ve bilincdı?ı unsurlar arasındaki catı?malar zihinsel bozukluklara yol acabilir. Freud ayrıca bilincdı?ı malzemenin ruyalarda, kasıtsız eylemlerde ve dil surcmelerinde ortaya cıkabilece?ine inanıyordu. [3] [4]

Bu sorunları ele almak icin, psikanalitik terapi veya analitik terapi, bilincdı?ı materyali bilince cıkararak zihinsel refahı artırmak amacıyla geli?tirilmi?tir. Psikanalistler bireyin erken cocukluk deneyimlerine buyuk onem verirler. Terapi sırasında analistler, hastaların sevgi, ba?ımlılık ve ofke duygularını analiste yansıtarak cocukluk catı?malarını yeniden ya?amalarını sa?layan aktarımı uyandırmayı amaclar. [5]

Geleneksel psikanalitik seanslarda hastalar bir kanepeye uzanırken analist goru? alanının hemen dı?ında oturur. Hastalar ca?rı?ımlar , fanteziler ve ruyalar da dahil olmak uzere du?uncelerini ozgurce ifade ederler. Analistler daha sonra hastanın semptomlarına ve ki?ilik sorunlarına neden olan gizli catı?maları ortaya cıkarmak icin bu ifadeleri analiz eder. Analistler, aktarım ve kar?ı aktarımı (analistin hastaya yonelik duyguları) yorumlayarak hastaların sa?lıksız savunma mekanizmalarını tanımalarına ve bunlarla yuzle?melerine yardımcı olur.

Psikanaliz tartı?malı bir alandır ve bir tedavi olarak etkinli?i tartı?ılmaktadır. Yine de psikiyatriyi etkilemeye devam etmektedir. [iii] [iv] Psikanalitik kavramlar, edebiyat ve film ele?tirisi, folklor analizi, Freudo-Marksizm gibi felsefi bakı? acıları ve kulturel fenomenlerin incelenmesi gibi terapi dı?ındaki ce?itli alanlarda da uygulama alanı bulmaktadır.

Tarihce [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

1890ler [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Psikanaliz fikri ilk olarak 1890'larda Viyana 'da kendi psikanaliz teorisini formule eden Sigmund Freud doneminde ciddi bir ilgi gormeye ba?ladı. Freud, nevrotik veya histerik semptomları olan hastalar icin etkili bir tedavi bulmaya calı?an bir norolog idi. Freud, Cocuk Hastanesi'nde norolojik danı?man olarak calı?tı?ı sırada bilincli olmayan zihinsel surecler oldu?unu fark etti ve burada bircok Afazik cocu?un semptomlarının gorunurde organik bir nedeni olmadı?ını fark etti. Daha sonra bu konu hakkında bir monografi yazdı. [6] 1885'te Freud, Paris'teki Salpetriere 'de unlu bir norolog olan Jean-Martin Charcot ile calı?mak icin burs aldı ve burada Charcot'nun ozellikle histeri, felcler ve anesteziler alanlarındaki klinik sunumlarını takip etti. Charcot hipnotizmayı deneysel bir ara?tırma aracı olarak tanıtmı? ve klinik semptomların foto?rafik gosterimini geli?tirmi?ti.

Freud'un histerik semptomları acıklamaya yonelik ilk teorisi, akıl hocası seckin doktor Josef Breuer ile birlikte kaleme aldı?ı ve genellikle psikanalizin do?u?u olarak gorulen Histeri Uzerine Calı?malar (1895; Studien uber Hysterie) adlı eserde sunuldu. Eser, Breuer'in vaka calı?malarında " Anna O ." takma adıyla anılan Bertha Pappenheim 'ı tedavi etmesine dayanıyordu.. Breuer, ce?itli duygusal travma turleri de dahil olmak uzere pek cok faktorun bu tur semptomlara yol acabilece?ini yazmı? ve Pierre Janet gibi di?erlerinin calı?malarına da atıfta bulunmu?tur; Freud ise histerik semptomların kokeninde, neredeyse her zaman do?rudan veya dolaylı cinsel ca?rı?ımları olan, sıkıntı verici olayların bastırılmı? anılarının yattı?ını iddia etmi?tir. [7]

Aynı donemde Freud, bilincdı?ı zihinsel mekanizmalara ili?kin noro-fizyolojik bir teori geli?tirmeye calı?mı?, ancak kısa sure sonra bundan vazgecmi?tir. Bu teori ya?amı boyunca yayınlanmadan kaldı. [8] 'Psikanaliz' terimi ilk kez Freud tarafından 1896 yılında Fransızca olarak yazılan ve yayınlanan "Kalıtım ve nevrozların etiyolojisi" ba?lıklı makalesinde kullanılmı?tır. [9] [10]

1896'da Freud ayrıca, histerik semptomların on ko?ullarının bebeklikteki cinsel uyarılmalar oldu?unu one surdu?u mevcut tum hastalarının cinsel istismar olaylarına ili?kin bastırılmı? anılarını ortaya cıkardı?ını iddia ederek ba?tan cıkarma teorisini yayınladı. Her ne kadar 1896'da hastalarının "[bebeklikteki cinsel] sahneleri hatırladıklarını hissetmediklerini" ve kendisine "inancsızlıkları konusunda kesin bir ?ekilde guvence verdiklerini" bildirmi? olsa da, daha sonraki anlatımlarında hastalarının kendisine bebekliklerinde cinsel istismara u?radıklarını soylediklerini iddia etmi?tir. 1898'de arkada?ı ve meslekta?ı Wilhelm Fliess 'e teorisine artık inanmadı?ını ozel olarak kabul etmi?, ancak bunu 1906'ya kadar kamuoyuna acıklamamı?tır. [11]

Freud daha sonra, hastaların cocukluk ca?ı cinsel istismar deneyimlerini rapor etti?i iddialarına dayanarak, 1890'ların ortalarındaki klinik bulgularının, sozde cocukluk ca?ı masturbasyon anılarını ortbas etmek icin bilincdı?ı fantezilerin meydana geldi?ine dair kanıt sa?ladı?ını iddia etmi?tir. Ancak cok daha sonra aynı bulguları Odipal arzuların kanıtı olarak iddia etmi?tir. Yirminci yuzyılın ikinci yarısında, bazı Freud akademisyenleri, Freud'un cocuklukta cinsel istismara u?radı?ını bildiren hastalarına ili?kin algısına kar?ı cıkarak, Freud'un onyargılı fikirlerini hastalarına empoze etti?ini ileri surmu?lerdir. [12] [13] [14]

1899 yılına gelindi?inde Freud, ruyaların sembolik bir anlam ta?ıdı?ını ve genellikle ruya gorene ozgu oldu?unu teorile?tirmi?ti. Freud, bilincdı?ının sembolik ve yo?unla?tırılmı? du?uncelerden olu?an bir "birincil surec" ve mantıksal, bilincli du?uncelerden olu?an bir "ikincil surec" oldu?u hipotezini one suren ikinci psikolojik teorisini formule etti. Bu teori, Freud'un en onemli eseri olarak gordu?u 1899 tarihli The Interpretation of Dreams adlı kitabında yayımlanmı?tır. [15] [16] Freud, kabul edilemez cinsel isteklerin "Sistem Bilincdı?ına" bastırıldı?ını teorize eden yeni bir "topografik teorinin" ana hatlarını cizdi. Bu istekler, toplumun evlilik oncesi cinsel aktiviteyi kınaması nedeniyle bilincsiz hale gelmi? ve bu bastırma kaygı yaratmı?tır. Bu "topografik teori" Avrupa'nın buyuk bolumunde hala populer olmakla birlikte, buyuk olcude yapısal teorinin yerini aldı?ı Kuzey Amerika'da gozden du?mu?tur. [17] Ayrıca, The Interpretation of Dreams , Freud'un genc erkeklerin annelerine cinsel olarak ilgi duyduklarını ve anneleriyle seks yapabildikleri icin babalarını kıskandıklarını iddia eden Oedipal complex 'in ilk kavramsalla?tırmasını iceriyordu.

Psikolog Frank Sulloway Freud, Zihnin Biyolo?u adlı kitabında: Psikanalitik Efsanenin Otesinde adlı kitabında Freud'un libido gibi biyolojik teorilerinin Charles Darwin 'in calı?malarına e?lik eden biyolojik hipotezden kaynaklandı?ını savunmakta ve Krafft-Ebing , Molland, Havelock Ellis , Haeckel , Wilhelm Fliess 'in teorilerinin Freud'u etkiledi?ini belirtmektedir.

1900-1940: Psikanalizin Freudyen Donemi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

20. yuzyılın ba?ları, Sigmund Freud'un psikanaliz alanında cı?ır acan calı?malarının ortaya cıkı?ına tanıklık etti ve bu calı?malar insan geli?imini ve insan zihninin karma?ıklı?ını anlamamız uzerinde derin bir etki yarattı. Freud 1905 yılında, psikoseksuel evreler kavramını ortaya atan ve erken cocukluk geli?imini her evrede cocu?un baskın cinsel ilgilerine gore be? evreye ayıran cok onemli bir calı?ma olan " Cinsellik Teorisi Uzerine Uc Deneme "yi yayınladı:

1. Oral Evre (0-2 ya?)

2. Anal A?ama (2-4 ya?)

3. Fallik-Oedipal Evre veya ?lk Genital Evre (3-6 ya?)

4. Geclik A?aması (6 ya?ından ergenli?e kadar)

5. Olgun Genital Evre (ergenlikten itibaren)

Freud'un erken donem teorisinin ozunde, toplumsal kısıtlamaların cinsel arzuların bilincdı?ına bastırılmasına yol actı?ı inancı yatıyordu. Freud'a gore bu bilincdı?ı istekler kaygıya yol acabilir ya da fiziksel semptomlar olarak ortaya cıkabilirdi. Hipnotizma ve abreaksiyon gibi ilk tedavi yontemleri, bu bilincdı?ı arzuları on plana cıkarmayı ve boylece ilgili gerilimi ve sonucta ortaya cıkan semptomları hafifletmeyi amaclıyordu. Zaman gectikce, Freud oda?ını serbest ca?rı?ım tekni?ine kaydırdı ve onceki yontemlerinden yava? yava? uzakla?tı.

1915 yılında Freud, " Narsisizm Uzerine " adlı calı?masında narsisizm kavramını ara?tırdı. Kateksis adı verilen bir kavram kullanarak kendine yonelen enerji ile ba?kalarına yonelen enerji arasında ayrım yapma fikrini ortaya attı. Freud, 1917'de " Yas ve Melankoli " adlı eserinde, belirli depresyon bicimlerinin sucluluk duygusundan kaynaklanan ofkenin ice yoneltilmesiyle ba?lantılı oldu?unu ve kendine zarar vermeye neden oldu?unu one surdu. Kendine zarar verme davranı?ı ve cinsel mazo?izmle ilgili konuları 1919'da "Bir Cocuk Dovuluyor" adlı eserinde incelemeye devam etti. [18]

Depresif ve kendine zarar veren hastalarla ya?adı?ı deneyimlerin yanı sıra I. Dunya Sava?ı 'nın ardından Freud, oral ve cinsel durtulerin otesindeki davranı? motivasyonlarını ke?fetmeye ba?ladı. 1920'de " Grup Psikolojisi ve Ego Analizi "nde davranı? icin onemli bir motivasyon olarak liderler ve grup uyeleriyle ozde?le?menin rolunu tartı?tı. Aynı yıl Freud, "Beyond the Pleasure Principle" (Haz ?lkesinin Otesinde) adlı calı?masında, insanın yıkıcılı?ını anlama cabası olarak hem cinselli?i hem de saldırganlı?ı ele alan ikili durtu teorisini onermi?tir. Bu calı?ma aynı zamanda Freud'un id, ego ve superego olmak uzere uc yeni kavramı iceren "yapısal teorisinin" de ba?langıcı oldu. [19]

Freud 1923 yılında id, ego ve superego hakkındaki fikirlerini "The Ego and the Id" (Ego ve ?d) adlı kitabında bir araya getirdi. Bu kitapta, bastırmanın kaygıyı azaltmak icin kullanılan bircok savunma mekanizmasından sadece biri oldu?unu vurgulayarak zihinsel i?leyi? teorisini gozden gecirdi. Freud, bastırmanın hem kaygıya neden olabilece?ini hem de kaygıdan kaynaklanabilece?ini iddia etmi?tir. 1926'da "Engellemeler, Belirtiler ve Anksiyete" adlı kitabında, durtuler ve superego arasındaki intrapsi?ik catı?maların nasıl anksiyete yarattı?ını ve akıl ve konu?ma gibi zihinsel i?levlerin engellenmesine yol actı?ını ara?tırdı. [20]

1924 yılında Otto Rank , Freud'un teorilerinde tanımlamadı?ı bir a?ama olan Odipal kompleksin geli?iminden onceki ayrılık kaygısının kulturel ve felsefi yonlerini analiz eden "Do?um Travması "nı yayınladı. Freud'a gore Oedipus kompleksi nevrozun merkeziydi ve sanat, mit, din, felsefe, terapi ve genel olarak insan kulturunun temel kayna?ı olarak hizmet ediyordu. Bu bakı? acısı Freud'un yakın cevresindeki ca?da?ları tarafından ?upheyle kar?ılandı. [21]

1936 yılına gelindi?inde, " Coklu ??lev ?lkesi ", psikolojik semptomların hem catı?ma cozumunden kaynaklandı?ı hem de catı?ma cozumuyle hafifletildi?i fikrini geni?leten Robert Waelder tarafından daha da acıklı?a kavu?turuldu. Fobiler ve kompulsiyonlar gibi bu semptomlar, cinsel ve agresif arzular, superego, anksiyete , gerceklik ve savunma mekanizmaları da dahil olmak uzere ce?itli bile?enlerin unsurlarını temsil ediyor olarak goruluyordu.

Aynı yıl, Sigmund'un kızı Anna Freud, "Ego ve Savunma Mekanizmaları" adlı ufuk acıcı calı?masıyla onemli bir katkıda bulundu. Bu kitap, zihnin sıkıntı verici du?unceleri bilincten dı?layarak kendini koruyabilece?i ce?itli yolları ayrıntılı olarak acıklıyordu. [22]

1940'lar-gunumuz [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Adolf Hitler'in gucu arttı?ında, Freud ailesi ve meslekta?larının co?u Londra'ya kactı. Bir yıl icinde Sigmund Freud oldu. [23] Amerika Birle?ik Devletleri'nde de Freud'un olumunun ardından yeni bir grup psikanalist egonun i?levini ara?tırmaya ba?ladı. Heinz Hartmann liderli?indeki grup, egonun psi?ik i?leyi?te bir aracı olarak "sentetik" i?levine dair anlayı?lar uzerine in?a etti ve bunu "ozerk" ego i?levlerinden (orne?in hafıza ve akıl) ayırdı. 1950'lerin bu "ego psikologları", bilincdı?ı catı?maların daha derin koklerini ke?fetmeden once savunmalara (ego tarafından aracılık edilen) odaklanarak analitik calı?maya odaklanmanın yolunu actılar.

Buna ek olarak, cocuk psikanalizine olan ilgi de artmı?tır. Psikanaliz, cocukluk geli?imi uzerine bir ara?tırma aracı olarak kullanılmı?tır, [v] ve hala bazı zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır. [24] 1960'larda Freud'un kadın cinselli?inin cocukluktaki geli?imine ili?kin ilk du?uncelerine meydan okundu; bu meydan okuma kadın cinsel geli?imine ili?kin ce?itli anlayı?ların geli?mesine yol actı, [25] bunların birco?u Freud'un teorilerinden bazılarının zamanlamasını ve normalli?ini de?i?tirmi?tir. Bircok ara?tırmacı Karen Horney 'in kadınların geli?imini etkileyen toplumsal baskılar uzerine yaptı?ı calı?maları takip etmi?tir. [26]

21'inci yuzyılın ilk on yılında, Amerika Birle?ik Devletleri'nde Uluslararası Psikanaliz Birli?i 'nin (IPA) bir bile?en kurulu?u olan Amerikan Psikanaliz Birli?i (APsaA) tarafından akredite edilmi? yakla?ık 35 psikanaliz e?itim enstitusu bulunmaktadır ve Amerika Birle?ik Devletleri'nde 3000'den fazla mezun psikanalist calı?maktadır. IPA, Sırbistan, Fransa, Almanya, Avusturya, ?talya, ?svicre, [27] gibi ulkeler de dahil olmak uzere dunyanın geri kalanında bu tur "bile?en kurulu?lar" aracılı?ıyla psikanalitik e?itim merkezlerini ve do?rudan Amerika Birle?ik Devletleri'nde yakla?ık altı enstituyu akredite etmektedir.

Bir hareket olarak psikanaliz [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Freud 1902 yılında Edward Shorter 'ın bir hareket olarak psikanalizin ba?langıcı oldu?unu savundu?u Psychological Wednesday Society yi kurdu. Bu dernek 1908'de Avusturya'nın Salzburg kentinde duzenlenen ilk uluslararası psikanaliz kongresiyle aynı yıl Viyana Psikanaliz Derne?i adını aldı. [28] Alfred Adler ilk yıllarında bu derne?in en aktif uyelerinden biriydi. [29]

?kinci psikanaliz kongresi 1910 yılında Almanya'nın Nurnberg kentinde gercekle?ti. [28] (s110) Bu kongrede Ferenczi , Jung 'un omur boyu ba?kan olaca?ı bir Uluslararası Psikanaliz Derne?i kurulması ca?rısında bulundu. [30] (s15) Ucuncu kongre 1911'de Weimar'da yapıldı. [28] (s110) Londra Psikanaliz Derne?i 1913 yılında Ernest Jones tarafından kurulmu?tur. [31]

Alternatif psikoterapi bicimlerinin geli?imi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Bili?sel davranı?cı terapi (BDT) [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

1950'lerde psikanaliz psikoterapi 'nin ana yontemiydi. Davranı?cı psikoterapi modelleri 1960'larda psikoterapide daha merkezi bir rol ustlenmeye ba?lamı?tır. [vi] [32] Psikanalitik gelenek icinde e?itim almı? bir psikiyatrist olan Aaron T. Beck , psikanalitik depresyon modellerini deneysel olarak test etmek uzere yola cıkmı? ve bilincli kayıp ve ki?isel ba?arısızlık ruminasyonlarının depresyonla ili?kili oldu?unu bulmu?tur. Carpıtılmı? ve onyargılı inancların depresyonun nedensel bir faktoru oldu?unu one surmu? ve depresyonu acıklamak icin ?emalar yapısını kullanarak on yıllık bir ara?tırmanın ardından 1967'de etkili bir makale yayınlamı?tır. [32] :221 Beck, depresyonun nedenine ili?kin ampirik olarak desteklenen bu hipotezi 1970'lerin ba?ında bili?sel davranı?cı terapi (BDT) adı verilen bir konu?ma terapisine donu?turmu?tur.

Ba?lanma teorisi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ba?lanma teorisi teorik olarak John Bowlby tarafından geli?tirilmi? ve deneysel olarak Mary Ainsworth tarafından resmile?tirilmi?tir. [33] Bowlby psikanalitik e?itim almı?tı ancak psikanalizin bazı ozellikleri konusunda endi?eliydi; [34] :23 o donemde psikanalizin dogmatizminden, esrarengiz terminolojisinden, cocuk davranı?ında cevreye dikkat edilmemesinden ve cocuk davranı?ına konu?ma terapisinden turetilen kavramlardan rahatsızdı. [34] :23 Buna kar?ılık, etoloji ilkelerine dayanan alternatif bir cocuk davranı?ı kavramsalla?tırması geli?tirmi?tir. [34] :24 Bowlby'nin ba?lanma teorisi, Freud'un Odipal modele dayanan psikoseksuel geli?im modelini reddeder. [34] :25 Calı?maları nedeniyle Bowlby, teorilerini kabul etmeyen psikanalitik cevrelerden dı?lanmı?tır. Bununla birlikte, kavramsalla?tırması 1970'lerde anne-bebek ara?tırmalarında yaygın olarak benimsenmi?tir. [34] :26

Teknik [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Psikanalizin ana metodu, serbest ca?rı?ımın transferans ve direnc analizidir. Analizana (hastaya), rahat bir halde, aklına gelenleri soylemesi soylenir. Burada, du?ler, umutlar, dilekler ve fanteziler gecmi? aile ya?antısının birer anısı olarak ilgi konusudur. Genellikle, analist sadece dinler ve sadece profesyonel kanaati gerekti?inde, yani hasta icin icgoru uyandırma fırsatı yakaladı?ında yorumlar. Dinlemede, analist empatik tarafsızlı?ı, yani guvenli bir ortam yaratmak icin geli?tirilen yargılamayan duru?unu korur. Analist, analizanın soyleminde ve davranı?larında beliren kalıp ve cekingenlikleri de?erlendirirken, analizandan tum durustlu?u ile bilincine ne gelirse konu?masını ister.

Bircok klinisyen psikanalizi ciddi psikolojik bozuklu?u olan olgular, orne?in psikoz , intihara meyilli depresyon ya da a?ır tedavi edilmemi? alkolizm icin onermez. Bu tip hastalar "analiz-edilemez" olarak nitelendirilir. Tipik uygulamalar klinik depresyon ve ki?ilik bozukluklarını icerir.

Gunumuz bazı psikanaliz ?ekilleri, kendine guveni artırma yoluyla hastalara ozsaygı kazandırmakta, olum korkusu ve bu korkunun davranı?lar uzerindeki etkilerini yenmekte ve birbiriyle ba?da?maz gibi gozuken ili?kileri surdurmekte yardımcı olmaya calı?ır. Bireysel danı?an seansları bir gelenek olarak kalsa da, psikanaliz bir grup terapi ?ekli olarak Harry Stack Sullivan tarafından uyarlandı.

Etkililik (Efficiency) [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

?u an bircok psikanalist , analizin daha cok nevroz olguları ve ki?ilik ya da karakter sorunları ya?ayan olgularda yararlı bir yontem oldu?unu iddia eder. Psikanalizin daha cok samimiyet ve ili?kilerin kokle?mi? sorunları ve oturmu? problemli ya?am kalıpları ile u?ra?ırken faydalı oldu?una inanılır. Terapotik bir tedavi olarak psikanaliz genellikle haftada uc ila be? goru?me ile surer ve do?al ya da normal olgun bir geli?me icin belli bir tedavi suresini gerekli kılar (uc ila be? yıl arası).

Gecmi? randomize kontrollu denemelerin analizi belirli psikiyatrik bozukluklarda psikanalitik tedavinin, tedavinin olmadı?ı durumlardan daha etkili oldu?unu gosterir. [1] . Psikanalizin ve psikanalitik psikoterapinin etkilili?i uzerine yapılan deneysel calı?malar da psikanalitik ara?tırmacılar arasında belirginle?mi?tir.

Bazı toplulukların psikodinamik tedavileri ile yapılan ara?tırmalar farklı sonuclar vermi?tir. Analist Bertram Karon ve arkada?ları tarafından Michigan Eyaleti Universitesi'nde yapılan bir ara?tırma yeterli duzeyde e?itildikleri zaman psikodinamik terapistlerin ?izofrenik hastalarda etkili olabileceklerini onermi?tir. Daha yakın doneme ait ara?tırmalar ise bu onermeler hakkında ?uphelidir. ?izofreni Hastaları Sonucları Ara?tırma Grubu 5 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . PORT) raporu etkilili?inin kanıtlanması icin daha cok denemeye ihtiyac duyuldu?unu belirterek, psikodinamik terapinin ?izofreni olgularında kullanılmasına kar?ı cıkmı?lardır ( oneri 22 26 Eylul 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .). Ancak, PORT'un onerisi deneysel calı?malardan cok klinisyenlerin du?unceleri uzerine geli?mi?tir ve deneysel veriler bu oneri ile cakı?mamaktadır. ( Ozete ba?lantı ). Cochrane Kutuphanesindeki guncel bir medikal literatur calı?ması ( guncellenmi? ozet 11 Kasım 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .) ?izofreniyi tedavide psikodinamik psikoterapinin etkinli?ini gosteren bir verinin olmadı?ı sonucuna varmı?tır. Ba?ka veriler de, orne?in cinsel sucluların tedavisinde psikanalizin etkili olmadı?ını (ve muhtemelen zararlı) gostermi?tir.

Maliyet ve sure [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Psikanalitik tedavinin Amerika Birle?ik Devletleri 'nde bir psikanaliz enstitusunde bir psikanalist adayı ile seansı 10 dolardan kıdemli bir e?itim analisti ile seansı 250 dolara kadar de?i?ebilen bir maliyeti vardır.

Tedavinin suresi de?i?kendir. Kimi psikodinamik yakla?ımlar, orne?in Kısa ili?kisel terapi ve Kısa sureli psikodinamik terapi tedaviyi 20-30 seans ile bitirir. Geleneksel psikanaliz tedavisi daha uzun bir zaman alır, yakla?ık 3-5 yıl. Tedavi suresinin uzunlu?u hastanın ihtiyaclarına gore de?i?kenlik gosterir...

E?itim [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Psikanalizin tarihi boyunca az sayıda istisnalar dı?ında, bircok psikanaliz toplulu?u universite zemininin dı?ında var olmu?tur.

Psikanalitik e?itim co?unlukla bir psikanaliz enstitusunde gercekle?ir ve bu e?itim 4-10 yıl surebilir. Bir psikanalistin e?itimi dersleri, hasta tedavilerinde aldı?ı supervizyonu ve 4 yıl ya da daha fazla surebilen ki?isel analizini kapsar.

Profesyonel psikanaliz dunyasında devam eden bir tartı?ma psikanalitik e?itime girecek olan adayların niteliklerinin neler olması gerekti?ini yonundeki kaygılardır. Freud, sosyal bilimlerden gelen ve tıp e?itiminden gelmeyen adayların da hekimler kadar e?itime hazır olduklarına inanmı?tır.

Amerikan Psikanaliz Derne?i , yakın bir zamana kadar psikanaliz e?itimini tıp doktorlarıyla sınırlamı?tı. Geni? tartı?malar ve yasal mucadelelerden sonra psikanalitik e?itim di?er ruh sa?lı?ı uzmanları, orne?in psikologlar ve klinik sosyal calı?macılar , icin acık hale geldi. ?u an ABD'de, edebi calı?malar ya da felsefe gibi disiplinlerden gelen adaylar icin e?itim veren kısıtlı sayıda enstitu vardır. Obur taraftan, Avrupa 'daki ve Latin Amerika 'daki bircok enstitu formal klinik e?itim almayan adayları programlarına kabul etmektedir.

Klasik Psikanalitik Kuram [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Freud'un orijinal goru?leri klasik psikanalitik kuramı olu?turur. Kuramda zihnin yapısı, psi?ik o?eleri, ki?ili?in geli?imi ve de?i?imi dinamik bir bakı? acısından anlatılır.

Psikanaliz genel olarak a?a?ıdaki hipotezlerden olu?ur:

  • ?nsan geli?imi en iyi, cinsel arzunun de?i?en nesneleri yoluyla anla?ılabilir.
  • Psi?ik sistem alı?ılmı? olarak cinsel ve saldırgan istekleri baskılar ve bu istekler du?uncelerin bilincdı?ı sistemlerinde saklanır.
  • ?stekler ustundeki bilincdı?ı catı?malar kendilerini ruyalarda, dil surcmelerinde ve di?er belirtilerde ifade eder.
  • Bilincdı?ı catı?malar nevrozun kayna?ıdır.
  • Nevroz, psikanaliz yoluyla bilincdı?ı isteklerin ve bastırılmı? olanın bilince geri getirilmesi ile tedavi edilebilir.

Bilincdı?ı ve psi?ik yapılar [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Bilincdı?ı ile durtulerin farkındalık dı?ında oldu?u zihinsel i?levler bolumu kastedilir. Psikanalitik bilincdı?ı, populer bir kavram olan bilincaltına benzer ama aynı de?ildir. Psikanaliz icin, bilincdı?ı bilincte olmayan her ?ey de?ildir. Orne?in, motor becerileri, istem dı?ı fizyolojik hareketler de?il ancak bilincli aktif du?uncedeki bastırılanlardır. Ayrıca, onyargı gibi otomatik sureclerin ornekleri ve ?imdiki ili?kilerin uzerindeki gecmi?in etkileri bilincdı?ıdır.

Freud'a gore, psikolojik bastırma yoluyla aklın otesine ta?ınan kultur tarafından kabul edilmeyen du?unceler, arzular ve istekler, travmatik ya?antılar ve acı veren duyguların deposu bilincdı?ıydı. Ancak, icerik her zaman olumsuz olmak zorunda de?ildi. Psikanalitik bakı? acısına gore, bilinc dı?ı sadece kendi etkileri ile fark edilebilen bir guctu - kendini belirtilerle ifade ederdi.

Freud'un daha sonra geli?tirdi?i "yapısal teorisi"ne gore ego , superego ve id zihnin bolumleridir. "?d" "ilkel arzuları" (cinsellik, saldırganlık, aclık vs.) saklayan, "superego" icselle?tirilmi? norm, ahlak ve tabuları kapsayan ve "ego" bu iki bolumun arabulucusu ve kendilik duygusuna yol veren bolumdur.

?d [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

?d, do?u?tan vardır ve psi?ik enerjinin kayna?ıdır. ?lkel arzular; aclık, su, dı?kılama, cinsellik ve ısınma, icin temel guduler ?d'de saklıdır. Freud, bu psi?ik enerjinin bebe?in do?u?tan getirdi?i biyolojik bir enerji oldu?unu soyler. Libido adını verdi?i bu biyolojik enerji, bebe?in buyuyup geli?ti?i surecte psi?ik bir enerji haline gelir. Kurama gore, bu surec bebe?in bilinc duzeyinde de?ildir, bilincdı?ı olarak gercekle?ir.

?d, haz ilkesi (pleasure principle) ile hareket eder ve amac bir an once doyuma ula?maktır. Amaca ula?amamak ve bu yolda engellenmek gerginli?e neden olur ve bunu yenmek icin gosterilecek cabayı korukler. Freud'a gore, doyuma ula?mak ve gerginli?i azaltmak icin bir yolu birincil surec (primary process) du?uncedir. Buna gore, istenilen ve arzu edilen ?ey du?lenerek doyuma ula?ılır.

Ego [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ego, ?d'den sonra geli?en bir di?er yapıdır. Bebe?in altıncı ayından itibaren ?d'den kaynaklanarak geli?meye ba?layan Ego, bilinci ve gercekli?i temsil eder. Enerjisini ?d'den alır ve aldı?ı bu enerjiye gore ?ekillenir. ?d'in doyuma ula?mak icin kullandı?ı birincil surec tarzı du?uncenin yerini ikincil surec (secondary process) tarzı du?unceye bıraktı?ı yerdir. Du?leyerek ya?amanın mumkun olmadı?ını soyleyen Ego, devreye du?unme, karar verme ve planlama yetilerini sokar. ?d'in sabırsızca doyum elde etme ve du?lemlerini daha gercekci yapıya donu?turen Ego, gerceklik ilkesine (reality principle) gore calı?ır.

Superego [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

?d ve Ego'dan sonra Superego yapısı olu?ur. Cocuk konu?mayı ve kulturu o?renmeye ba?ladıkca Superego'su geli?ir. Buyume a?amalarının her birinde kulturu (babanın dilini), normları, sembolleri, kuralları, yasakları o?renir ve icselle?tirir. Vicdani yapısı geli?en cocuk, cevresi tarafından kimi zaman onaylanır, kimi zaman onaylanmaz. Bakıcıları tarafından kabul edilmeyen ?eyleri fark eder ve onaylanmamaktan kacınır. Orne?in, bakıcıları tarafından onaylanmak icin yata?ını ıslatmamayı o?renir ve bundan haz duyar.

Ki?ili?in Dinami?i [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Klasik psikianalize gore, bu uc ruhsal yapı cok karma?ık ili?kilerle ve sistematikle insan geli?imini belirler ve ki?ili?ini olu?turur. Bu uc yapı surekli olarak, birbirinden kaynaklanan ve birbiriyle etkile?en dinamik bir yapıdır (ki?ili?in dinami?i). Bu dinamik yapı, Freud'un goru?lerini takip edenlerin ve geli?tirenlerin kendilerini psikodinamik kuramcılar olarak tanımlamalarını da yol acmı?tır.

Breuer ile birlikte Freud, histeri vakaları uzerinde yo?unlukla calı?mı? ve kuramını geli?tirmi?tir. Hastalarından edindi?i bilgiler do?rultusunda, Freud farkında olunmayan bilincdı?ı geli?en ve etkile?en guclerin oldu?u varsayımını kabul etmi?tir. Bu durumda, ?d ve Superego'nun calı?maları bilinc duzeyindedir ve ki?i bu etkile?imin farkında de?ildir. Ego, birincil duzeyde bilinclidir ve bilincdı?ı gercekle?en savunma mekanizmaları ile ki?iyi yo?un kaygı ve catı?madan korur.

Ele?tiriler [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Freud ve psikanalize yonelik ele?tiriler, genellikle Freud Sava?ları olarak anılan, kapsamlı ve ceki?meli olmu?tur. Onemli ele?tirmenler arasında psikanalizin bilimsel temelini sorgulayan dilbilimci Noam Chomsky ve psikanalizi sozde bilimsel teorilerden etkilenmi? olarak goren evrimsel biyolog Stephen Jay Gould bulunmaktadır. Hans Eysenck ve John F. Kihlstrom gibi psikologlar da psikanalizi sozde bilim olarak ele?tirmi?lerdir.Temel tartı?ma noktalarından biri psikanalizin bir bilim olarak kabul edilip edilemeyece?idir. Psikanalizin teorik temelleri bilimsel pozitivizmden ziyade yorumlayıcı fenomenolojiyle uyumludur ve bu da onu pozitivist yakla?ımlarla buyuk olcude uyumsuz hale getirir. ?lk ele?tirmenler, nicel ve deneysel ara?tırma eksikli?inin, bunun yerine klinik vaka calı?malarına dayanmasının bilimsel guvenilirli?ini engelledi?ini savunmu?tur. [35] [36] [37] [38]

Filozof Karl Popper , psikanalizin bir sozde bilim oldu?unu, cunku iddialarının yanlı?lanabilir olmadı?ını ve dolayısıyla bilimsel gecerlilikten yoksun oldu?unu iddia etmi?tir. Imre Lakatos , psikanalistlerin temel varsayımlarını terk edecekleri deneysel ko?ulları belirlemeyi reddettiklerini vurgulamı?tır. [39]

Mario Bunge gibi ce?itli akademisyenler, bircok psikanalitik teorinin ya test edilemez oldu?unu ya da kanıtlarla desteklenmedi?ini savunmu?tur. Martin Seligman 'ın ba?ını cekti?i bili?sel bilimciler, Freudyen goru?lerin gozden du?mesinde rol oynayarak psikolojide bili?sel devrime yol acmı?lardır. [40]

Henri Ellenberger gibi ele?tirmenler psikanalizi metodolojik ve yapısal gerekcelerle sorgulamı? ve onu felsefi bir mezheple kar?ıla?tırmı?tır. Hatta bazıları Freud'u vaka uydurmakla suclarken, di?erleri Freud efsanesinin psikanalizi populerle?tirmek icin abartıldı?ını savunmu?tur. [41]

Unlu fizikci Richard Feynman psikanalistleri "cadı doktorlara" benzetmi?, [42] psikiyatrist E. Fuller Torrey ise psikanalitik teorilerin geleneksel yerli ?ifacılardan daha fazla bilimsel temeli olmadı?ını one surmu?tur. Psikolog Alice Miller , Freud'un durtu teorisini ve Oedipus kompleksini reddetti. Bir ba?ka psikolog Joel Kupfersmid ise Oedipus kompleksinin varlı?ını destekleyen cok az kanıt bulmu?tur. [43] [44]

Ca?da? Fransız filozoflar Michel Foucault ve Gilles Deleuze psikanalizin bir guc merkezi haline geldi?ini iddia etmi? ve tekniklerini dini gunah cıkarmaya benzetmi?lerdir. Jacques Lacan , Amerikan ve ?ngiliz psikanalitik geleneklerini hayali nedenleri vurguladıkları icin ele?tirmi?tir. Luce Irigaray psikanalizi kadınları dı?ladı?ı icin ele?tirmi?, Felix Guattari ise psikanalizin iktidar yapısını ve kapitalizmle uyumunu ele?tirmi?tir. [45]

Kapsamlı ele?tirilere ra?men, Freudyen teorinin bazı yonleri gecerlili?ini korumaktadır. Bilincdı?ı fikri ve aktarım olgusu bili?sel psikoloji ve sosyal psikoloji gibi alanlarda incelenmi?tir. Bununla birlikte, bilincdı?ı fikri hala tartı?malıdır; bazıları bunun psikanalitik teori ile uyumlu oldu?unu savunurken, di?erleri bunu alakasız bulmaktadır. Shlomo Kalo psikanalizi hatalı varsayımları ve maneviyat ve din uzerindeki etkisi nedeniyle ele?tirmi?tir.

Jacques Derrida, Freud'un calı?malarındaki gerilim ve celi?kileri ortaya cıkararak ve Batı metafizi?i ve teolojisinin psikanaliz uzerindeki etkisini vurgulayarak psikanalitik teoriyi yapısokum teorisine dahil etmi?tir.

Etkileri [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Sigmund Freud 'un icat etti?i psikanalizden etkilenmi? olan psikanalist ve teorisyenler, filozof ve yazınsal ele?tirmenler : Alfred Adler , Karl Abraham , Franz Alexander , Lou Andreas-Salome , Jacob Arlow , Michael Balint , Therese Benedek , John Benjamin , Bruno Bettelheim , Edward Bibring Wilfred Bion , John Bowlby , Charles Brenner , Abraham A. Brill , Ruth Mack Brunswick , Helene Deutsch , Francoise Dolto , Kurt R. Eissler , Erik Erikson , Ronald Fairbairn , Pierre Fedida , Otto Fenichel , Sandor Ferenczi , Anna Freud , Erich Fromm , Frieda Fromm-Reichmann , Merton Gill, Andre Green , Ralph R. Greenson Heinz Hartmann , Edith Jacobson , Ernest Jones , Carl Jung , Otto Kernberg , Paulina Kernberg , Melanie Klein , Heinz Kohut , G. Stanley Hall , Paula Heimann , Karen Horney , Luce Irigaray , Susan S. Isaacs , Julia Kristeva , Jacques Lacan , Jean Laplanche , Bertram D. Lewin , Hans Loewald , Rudolf Loewenstein , Margaret Mahler , Adolf Meyer , Donald Meltzer , Karl Menninger , Stephen A. Mitchell , Sandor Rado , Otto Rank , Theodor Reik , Joan Riviere , Herbert Rosenfeld , David Rapaport , Harold F Searles , Hanna Segal , Roy Schafer , Melitta Schmideberg , Sabina Spielrein , Rene Spitz , Daniel N. Stern , Robert J Stoller , Harry Stack Sullivan , Neville Symington , Victor Tausk , Frances Tustin , Vamık Volkan , Donald Winnicott ve Slavoj Zizek .

Kaynakca [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

  1. ^ "Psychoanalysis and Feminism By J. Mitchell. (Pp. 456; £1.20.) Penguin Books: Harmondsworth. 1975. - Psychoanalysis and Women By J. B. Miller. (Pp. 415; £2.75.) Penguin Books: Harmondsworth. 1975." Psychological Medicine . 6 (2): 338-339. Mayıs 1976. doi : 10.1017/s0033291700014069 . ISSN   0033-2917 .  
  2. ^ Freud, Sigmund (1971). "On the history of the psycho-analytic movement (1914). Part I. Early history. Freud working alone" . PsycEXTRA Dataset . 20 Ekim 2023 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 16 Ekim 2023 .  
  3. ^ Chessick, Richard D. 2007. The Future of Psychoanalysis . Albany: State University of New York Press . p. 125.
  4. ^ Fromm, Erich . 1992. The Revision of Psychoanalysis . New York: Open Road. pp. 12?13. (points 1 to 6).
  5. ^ Stefana, Alberto . 2017. History of Countertransference: From Freud to the British Object Relations School . London: Routledge . 978-1138214613 .
  6. ^ Stengel, E. 1953. Sigmund Freud on Aphasia (1891) . New York: International Universities Press .
  7. ^ Freud, Sigmund, and Josef Breuer . 1955 [1895]. Studies on Hysteria , Standard Editions 2, J. Strachey tarafından duzenlenmi?tir. Londra: Hogarth Press .
  8. ^ Freud, Sigmund. 1966 [1895]. " Project for a Scientific Psychology 8 Kasım 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .." Pp. 347-445 Standard Editions icinde 3, J. Strachey tarafından duzenlenmi?tir. London: Hogarth Press .
  9. ^ Freud, Sigmund. 1896. " L'heredite et l'etiologie des nevroses 4 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi ." [Kalıtım ve nevrozların etiyolojisi]. Revue neurologique 4(6):161-69. via Psychanalyste Paris.
  10. ^ Roudinesco, Elisabeth , and Michel Plon. 2011 [1997]. Dictionnaire de la psychanalyse . Paris: Fayard . s. 1216.
  11. ^ Freud, Sigmund. 1953 [1906]. "Nevrozların Etiyolojisinde Cinselli?in Oynadı?ı Rol Uzerine Goru?lerim." Pp. 269-79 The Standard Edition icinde 7, J. Strachey tarafından duzenlenmi?tir. Londra: Hogarth Press .
  12. ^ Cioffi, F. 1998 [1973]. "Freud Yalancı mıydı?" Pp. 199-204 icinde Freud ve Sahte Bilim Sorunu . Open Court .
  13. ^ Schimek, J. G. 1987. "Ba?tan Cıkarma Teorisinde Gercek ve Fantezi: Tarihsel Bir ?nceleme." Journal of the American Psychoanalytic Association 35:937-65.
  14. ^ Esterson, Allen. 1998. "Jeffrey Masson ve Freud'un ba?tan cıkarma teorisi: Eski mitlere dayanan yeni bir masal (Human Nature Review'da ozet)." ?nsan Bilimleri Tarihi 11(1):1-21. DOI : 10.1177/095269519801100101 .
  15. ^ Gay, Peter. 1988. Freud: A Life for Our Time . New York: W. W. Norton . pp. 3-4, 103.
  16. ^ Freud, Signmund. 1913 [1899]. The Interpretation of Dreams . Macmillan .
  17. ^ Arlow, Brenner. 1964. Psychoanalytic Concepts and the Structural Theory . New York: International Universities Press .
  18. ^ Freud, Sigmund. 1955 [1915]. " On Narcissism 6 A?ustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .." Pp. 73?102 in Standard Edition 14, edited by J. Strachey . London: Hogarth Press . ? via University of Pennsylvania .
  19. ^ Freud, Sigmund. 1955 [1919]. " A Child is Being Beaten 6 A?ustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .." Pp. 175?204 in Standard Edition 17, edited by J. Strachey . London: Hogarth Press . ? via The Institute of Contemporary Psychoanalysis.
  20. ^ Freud, Sigmund. 1955 [1923]. " The Ego and the Id ." In Standard Edition 19, edited by J. Strachey . London: Hogarth Press . Lay summaries via Simply Psychology 7 Eylul 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . and JSTOR Daily Roundtable 8 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .. Glossary 3 ?ubat 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . via University of Notre Dame.
  21. ^ Mustafa, A. (2013). Organisational Behaviour . Global Professional Publishing Limited. ISBN   9781908287366 – Google Books vasıtasıyla.  
  22. ^ Freud, Anna . 1968 [1937]. The Ego and the Mechanisms of Defence (revised ed.). London: Hogarth Press .
  23. ^ Kuriloff, Emily A. (2013). Contemporary Psychoanalysis and the Legacy of the Third Reich . Routledge. s. 45. ISBN   978-1136930416 .  
  24. ^ Wallerstein. 2000. Tedavide Kırk ?ki Ya?am: A Study of Psychoanalysis and Psychotherapy .
  25. ^ Horney, Karen (1973). org/oclc/780458101 Feminine psychology |url= de?erini kontrol edin ( yardım ) . Norton. ISBN   0-393-00686-7 . OCLC   780458101 .   [ olu/kırık ba?lantı ]
  26. ^ Blum, H. 1979. Mazo?izm, Ego ?deali ve Kadın Psikolojisi . JAPA.
  27. ^ IPA Component Organisations in Europe , 23 Ekim 2015 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi , eri?im tarihi: 20 Kasım 2012  
  28. ^ a b c Shorter, Edward (2005). A historical dictionary of psychiatry . New York: Oxford University Press. ISBN   978-0-19-803923-5 . OCLC   65200006 .  
  29. ^ Ellenberger, Henri F. (1970). The discovery of the unconscious : the history and evolution of dynamic psychiatry . New York: Basic Books. ISBN   0-465-01672-3 . OCLC   68543 . 26 Haziran 2008 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 16 Ekim 2023 .  
  30. ^ Eisold, Kenneth (2017). The Organizational Life of Psychoanalysis : Conflicts, Dilemmas, and the Future of the Profession |url= de?erini kontrol edin ( yardım ) . Routledge. ISBN   978-1-315-39006-2 . OCLC   994873775 . 15 Temmuz 2015 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 16 Ekim 2023 .  
  31. ^ Robinson, Ken. "A Brief History of the British Psychoanalytic Society" (PDF) . British Psychoanalytical Society. 13 Ekim 2023 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi (PDF) . Eri?im tarihi: 16 Ekim 2023 .  
  32. ^ a b John C. Norcross; Gary R. VandenBos; Donald K. Freedheim (2011). History of Psychotherapy: Continuity and Change . American Psychological Association. ISBN   978-1-4338-0762-6 .  
  33. ^ Bretherton, Inge (1992). "The origins of attachment theory: John Bowlby and Mary Ainsworth" . Developmental Psychology (?ngilizce). 28 (5): 759-775. doi : 10.1037/0012-1649.28.5.759 . ISSN   0012-1649 .  
  34. ^ a b c d e Goldberg, Susan; Muir, Roy; Kerr, John, (Ed.) (1995). org/oclc/32856560 Attachment theory : social, developmental, and clinical perspectives |url= de?erini kontrol edin ( yardım ) . Hillsdale, NJ: Analytic Press. ISBN   0-88163-184-1 . OCLC   32856560 .   [ olu/kırık ba?lantı ]
  35. ^ "washingtonpost.com: Dispatches from the Freud Wars: Psychoanalysis and Its Passions" . The Washington Post . 24 Nisan 2023 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 16 Ekim 2023 .  
  36. ^ Chomsky, Noam (2 Kasım 2003). "The Professorial Provocateur" . The New York Times . Solomon, Deborah tarafından goru?me yapıldı. 23 Eylul 2015 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 19 Haziran 2010 – chomsky.info vasıtasıyla.  
  37. ^ Gould, Stephen Jay (1977). Ontogeny and Phylogeny Ücretsiz kayıt gerekli. Harvard University Press . ISBN   9780674639409 .  
  38. ^ Eysneck, Hans . 1985. Decline and Fall of the Freudian Empire .
  39. ^ Lakatos, Imre . 1978. "The Methodology of Scientific Research Programmes." Philosophical Papers 1, edited by I. Lakatos, J. Worrall , and G. Currie . Cambridge: Cambridge University Press . p. 146 8 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi ..
  40. ^ Seligman, Martin , Authentic Happiness (The Free Press, Simon & Schuster, 2002), pp. 64?65.
  41. ^ Borch-Jacobsen, Mikkel; Shamdasani, Sonu (2012). The Freud Files: An Inquiry into the History of Psychoanalysis (?ngilizce). Cambridge University Press. ISBN   978-0-521-72978-9 .  
  42. ^ Feynman, Richard (2007) [1998]. The Meaning of It All: Thoughts of a Citizen-Scientist . Londra: Penguin. ss. 114-5.   Feynman was also speaking here of psychiatrists.
  43. ^ Torrey, E. Fuller . 1986. Witchdoctors and Psychiatrists . p. 76.
  44. ^ Miller, Alice (1984). Thou shalt not be aware: society's betrayal of the child . NY: Meridan Printing.  
  45. ^ Weeks, Jeffrey . 1989. Sexuality and its Discontents: Meanings, Myths, and Modern Sexualities . New York: Routledge. 978-0-415-04503-2 . p. 176.

Notlar [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

  1. ^ Yunanca: ψυχ?, psykh?, 'ruh' + ?ν?λυσι?, analysis, 'ara?tırmak'.
  2. ^ "Psikanaliz nedir? Elbette bu soruya pek cok ?eydir diye cevap vermek gerekir - bir teori, bir ara?tırma yontemi, bir terapi, bir bilgi butunu. Ne yazık ki kısaltılmı? bir tanım olarak kabul edilebilecek bir ?ekilde Freud, aktarım ve direnci tanıyan herkesin, kendi vardı?ı sonuclardan farklı sonuclara ula?sa bile bir psikanalist oldu?unu soylemi?tir.... Ben analitik durumu daha geni? bir ?ekilde, yardım arayan birinin, aralarında neler olup bitti?ini ve nedenini ifade etmek amacıyla kendisini olabildi?ince dikkatle dinleyen biriyle olabildi?ince ozgurce konu?maya calı?tı?ı bir durum olarak du?unmeyi tercih ediyorum. David Rapaport (1967a) bir keresinde analitik durumu, ki?iler arası ili?ki yontemini son sonuclarına kadar ta?ımak olarak tanımlamı?tı." Gill, Merton M. 1999. " Psikanaliz, Bolum 1: Gelecek icin Oneriler ." Psikanaliz ve Psikoterapi icin Zorluklar: Gelecek icin Cozumler . New York: American Mental Health Foundation . Ar?ivlendi 10 Haziran 2009.
  3. ^ "Psikanaliz 20. yuzyılın ba?ından once var olmu? ve bu yıllar icinde psikiyatrinin temel disiplinlerinden biri olarak kendini kabul ettirmi?tir. Psikanaliz bilimi, psikodinamik anlayı?ın temelini olu?turur ve yalnızca psikanalizin kendisini de?il, aynı zamanda psikanalitik yonelimli psikoterapinin ce?itli bicimlerini ve psikodinamik kavramları kullanan ilgili terapi bicimlerini de kapsayan ce?itli terapotik mudahale bicimleri icin temel teorik referans cercevesini olu?turur." Sadock, Benjamin J. ve Virginia A. Sadock. 2007. Kaplan and Sadock's Synopsis of Psychiatry (10th ed.). Lippincott Williams & Wilkins . s. 190.
  4. ^ "Psikanaliz, bircok psikiyatristin hastalar ve tedavi hakkında du?unme ?eklini duzenleyen onemli bir paradigma olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, sınırlılıkları daha yaygın olarak kabul edilmekte ve gelecekte bircok onemli ilerlemenin di?er alanlardan, ozellikle de biyolojik psikiyatriden gelece?i varsayılmaktadır. Biyolojik devrim meyvelerini verdikten sonra psikanalitik du?uncenin hastaların tedavisini ve psikiyatristlerin e?itimini duzenlemedeki uygun rolu henuz cozulmemi?tir. Biyolojik kusurlara veya anormalliklere yonelik tedaviler, psikanalitik bir cercevede duzenlenen bir programda teknik adımlar haline gelecek midir? Psikanaliz, ?u anda kronik fiziksel hastalı?ı olan hastalar icin yaptı?ı gibi, biyolojik kusur ve terapotik mudahaleler nedeniyle ya?amları deforme olan bireyler icin destekleyici mudahaleyi acıklamaya ve yonlendirmeye hizmet edecek mi, psikanalist psikiyatrik diyaliz programında yer alacak mı? Yoksa psikanalizin a?ır akıl hastalarının tedavisindeki rolunu, psikiyatrideki humanist gelene?in son ve bilimsel olarak en aydınlanmı? a?aması olarak mı gorece?iz; biyolojideki ilerlemeler uzun zamandır sadece rahatlattı?ımız ki?ileri tedavi etmemize izin verdi?inde yok olan bir gelenek mi?" Michels, Robert . 1999. " Psikanaliz ve Psikiyatri: De?i?en Bir ?li?ki ." Psikanaliz ve Psikoterapi icin Zorluklar: Gelecek icin Cozumler . New York: American Mental Health Foundation . Ar?ivlendi 6 Haziran 2009.
  5. ^ cf. The Psychoanalytic Study of the Child , akademik dergi
  6. ^ "1960'larda psikoterapi arenasında daha merkezi bir yer edinecektir"

Psikanaliz Ele?tirileri [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

  • Borch-Jacobsen, M (1996). Remembering Anna O: A century of mystification. London, Routledge. ISBN 0-415-91777-8
  • Cioffi, F. (1998). Freud and the Question of Pseudoscience . Open Court Publishing Company. ISBN 0-8126-9385-X
  • Erwin, Edward, A Final Accounting: Philosophical and Empirical Issues in Freudian Psychology ISBN 0-262-05050-1
  • Fisher S., Greenberg RP. (1977), The Scientific Credibility of Freud’s Theories and Therapy . New York: Basic Books, 1977.
  • Fisher S, Greenberg RP. (1996), Freud Scientifically Reappraised: Testing the Theories and Therapy. New York: John Wiley, 1996.
  • Gellner, Ernest, The Psychoanalytic Movement: The Cunning of Unreason. A critical view of Freudian theory . ISBN 0-8101-1370-8
  • Grunbaum, Adolf (1979), Is Freudian Psychoanalytic Theory Pseudo-Scientific by Karl Popper's Criterion of Demarcation?, "American Philosophical Quarterly", 16, Ap 79, s.131-141.
  • Grunbaum, Adolf (1985) The Foundations of Psychoanalysis: A Philosophical Critique ISBN 0-520-05017-7
  • Janov, Arthur, "Grand Delusions." Chapter 8: Freud's theory as therapy: The talking cure that doesn't heal. [2] 28 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi .
  • Loftus, EF & Ketcham, K. (1994) The Myth of Repressed Memory. NY: St. Martin's Press.
  • Macmillan, Malcolm, and Frederick Crews, Freud Evaluated: The Completed Arc ISBN 0-262-63171-7
  • Morley S, Eccleston C, Williams A. (1999) Systematic review and meta-analysis of randomized controlled trials of cognitive behaviour therapy and behaviour therapy for chronic pain in adults, excluding headache. Pain. 1999 Mar;80(1-2):1-13.
  • Webster R. (1995). "Why Freud was wrong ?", Basic Books, Harper Collins, NY NY. ISBN 0-465-09128-8
  • [3] 10 Kasım 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . Skeptic sozlu?un psikanaliz icin verdi?i sonuclar
  • [4] 15 Ekim 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . Skeptic sozlu?un bastırılmı? hafıza (repressed memory) icin verdi?i sonuclar

Dı? ba?lantılar [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]