Filistin
(
Arapca
:
??????
,
Filas??n
;
?branice
:
???????
,
romanize:
Falest?na
;
Grekce
:
Παλαιστ?νη
,
Palaistin?
;
Latince
:
Palaestina
),
Do?u Akdeniz
'de ve
Orta Do?u
'da,
?srail
topraklarının tamamı ile
Gazze ?eridi
ve
Batı ?eria
gibi
Filistin Devleti
topraklarını kapsayan co?rafi
bolgedir
.
[1]
Bolgenin
sınırları
oldukca tartı?malıdır ve bazı kaynaklar
Urdun
'u de dahil ederler.
[1]
Filistin (bazı kaynaklarda bir kısmı),
Kutsal Topraklar
olarak bilinir ve
Yahudiler
,
Hristiyanlar
ve
Muslumanlar
icin
kutsaldır
.
[1]
[2]
20. yuzyıldan beri bolgede
Arap
ve
Yahudi
milli unsurlarının mucadelesi devam etmekte, zaman zaman uzun sureli ?iddete ve hatta sava?a donu?mektedir.
[1]
Filistin kelimesinin kokeni
Yunanca
Philistia
sozcu?udur ve
Filistinlerin yurdu
anlamına gelir.
[1]
[2]
Antik Filistinliler
(?ng:
Philistine
) MO 12. yuzyılda guney sahilinde,
Tel Aviv
-
Yafa
ve
Gazze
arasındaki kucuk bir bolgeyi ele gecirmi?ler ve ilk kez
Antik Yunan
yazarlar bu bolge icin
Philistia
ismini kullanmı?lardır. Filistin adı, 2. yuzyılda
Romalılar
tarafından
Suriye Eyaleti
'nin guneyini tarif etmek amacıyla
Suriye Filistini
?eklinde kullanılmı? ve yeniden canlandırılmı?tır.
[1]
Buradan
Arapcaya
girmi?, en az
?slam tarihinin
ba?ından beri kullanılagelmi?tir.
Roma ?mparatorlu?u
'ndan sonra Filistin adının resmi olarak kullanımı,
Osmanlı ?mparatorlu?u
yıkılıp bolge
?ngiliz
mandası oluncaya kadar ortadan kalktı.
?ngiliz
mandası
olan Filistin, hemen hemen tum modern
?srail
'i,
Batı ?eria
'yı ve gunumuz
Urdun
'u olan
?eria Nehri
'nin do?usunu kaplıyordu.
[1]
Birle?ik Krallık
daha sonra
?eria Nehri
do?usundaki toprakları ayrı bir idari yonetim altına aldı.
[1]
Bu yazıda Antik Filistinlilerin bolgeye yerle?ti?i MO 12. yuzyıldan onceki halklar da tanımlama kolaylı?ı acısından zaman zaman Filistin halkı olarak adlandırılmı?tır. Bu durum bir etnik koken belirtmemektedir.
Arkeolojik
bulgular,
Yontma Ta? Devri
'nde Filistin bolgesinde ya?ayan insanların aynı donemde
Avrupa
'da ya?ayan
Neandertal
'lar ile aynı gruptan oldu?unu ve kulturlerinin de benzer oldu?unu gostermektedir.
[3]
Orta Ta? Devri
'nde bolgede
Natufi
kulturu hakim oldu. Natufiler ma?aralarda ya?ıyor, muhtemelen
ziraatle
u?ra?ıyorlardı.
Cilalı Ta? Devri
'nde hayvanları evcille?tirmeye, tahıl yeti?tirmeye, kilden kap-kacak yapmaya ve kasabalar kurmaya ba?ladılar. Orne?in
Jericho
yoresinde MO 7000 yıllarına ait, bu durumu ispatlayan kalıntılar vardır.
[3]
Bolgede Ta? Devri'nden
Bakır Ca?ı
'na geci? MO 5. ila 4. binyıllarda gercekle?ti. Muhtemelen MO 4. binyılda
Gassuliler
bolgeye goc ettiler. Gassulilerin kokeni belirsizdir. Gassuli ismi gunumuzde,
Urdun Vadisi
'ndeki
Tulayl?t al-Ghass?l
kazı alanına atfen verilmi?tir.
[3]
Gassulilere ait kalıntılar co?unlukla guney Filistin'de bulunmaktadır. Muhtemelen MO 4. binyılın sonuna do?ru kuzeyden guneye yeni halklar goc etti. MO 3. binyılda,
Bronz Ca?ı
'nın ba?larında Filistin'de cok ce?itli halklar ya?ıyordu ve bunlar zamanla kayna?arak yerle?ik bir ?ehir toplumunu olu?turdular.
[3]
Filistin halkı, bolgede
?brani
krallıkları kurulana kadar
Antik Mısır
tarih sistemini kullandı.
[3]
Filistin'de bilinen tarihi kasabaların co?u
Bronz Ca?ı
'nda kuruldu.
[3]
Bu kasabaların geli?imi,
Antik Mısır
'daki
Eski Krallık
donemine denk gelir ve 1. hanedan doneminden kalma MO 2925 yılına ait kalıntılar bu caprazlama tarih tespitinde kullanılmı?tır. Filistin'deki Bronz Ca?ı'na ait kalıntılar ise
Megiddo
,
Jericho
,
Tall al-Farah
,
Tel Bet She'an
,
Khirbat al-Karak
ve
Ai
(
Khribat 'Ayy
)'da cıkarılmı?tır. Bu sitelerin hepsi orta ya da kuzey Filistin'dedir ve Bronz Ca?ı'nın ba?larına aittir. Guneyde
Tel Lakhish
,
Kiriath-sepher
ve
Tel Hasi
'de bulunan kalıntılar ise
Ucuncu Bronz Ca?ı
'na aittir. Bu donemdeki
Sami
Filistin halkına gunumuzde tanımlama kolaylı?ı acısından zaman zaman
Kenanlılar
denmekle birlikte "
Kenan
" terimi MO 2000 yıllarına kadar kullanılmamı?tır.
[3]
MO 3. binyılda Filistin'de surlarla cevrilmi? kasabalar ortaya cıktı. Bu kasabaların
Mısır
ve
Mezopotamya
orneklerinde oldu?u gibi tek bir bayrak altında toplandı?ına dair kanıt yoktur. Filistin'deki kasabalar muhtemelen ba?ımsız
?ehir devletleri
olarak kaldılar ancak gev?ek ?ekilde
Antik Mısır
'ın siyasi kontrolu altındaydılar.
[3]
MO 23. yuzyıl civarında Filistin'de ?ehir hayatı azaldı ve
pastoral
bir doneme girildi. Bunda muhtemelen
?eria Nehri
'nin do?usundan gelen gocebelerin buyuk etkisi oldu. Gocebelerin buyuk bir kısmının
Suriye Colu
'nden gelen
Amoritler
oldu?u du?unulmektedir. Bu donemde Suriye'deki
Ebla
ve
Mezopotamya
'daki
Akadların
Filistin uzerindeki hegemonyasına dair net bir bilgi yoktur. Ancak Filistin'e do?udan gelen gocebeler, Mısır'ın Asyalılar tarafından i?gali ve MO 20. yuzyılda
Eski Krallık
doneminin tamamen sona eri?i arasında bir ili?ki oldu?u du?unulmektedir.
[3]
Bu donemde Filistin halkı hem benzer hem farklı yonleri olan muttefik kabilelerden olu?uyordu. Bu kabilelerin co?u yarı-gocebe ve pastoral bir yapıya sahipti. Kabileler arasında ?ehir hayatına en az katkı sa?layanlar kuzeylilerdi. Bu konudaki arkeolojik bulgular Kitabı Mukadddes ile uyum icerisindedir. Zira Joshua'nın Kitabı'nda tepelerde ya?ayan Amoritlerin aksine
Kenanlıların
duzluklerde ve tarıma elveri?li sahillerde ya?adıkları anlatılır.
[3]
?srailo?ullarının
Filistin'e giri?i Orta Bronz Ca?ı'nda gercekle?ti.
Orta Bronz Ca?ı
(yakla?ık MO 2000 ila MO 1550)
Eski Ahit
ve
Tanah
'taki oykulerin arka planını olu?turur.
[3]
Bu ca?da yeni kap-kacak turleri, yeni silahlar uretildi, olu gomme adetlerinde de?i?iklikler meydana geldi. Filistin'de bir kez daha tarıma dayalı ?ehir hayatı on plana cıktı. MO 20. yuzyıldan itibaren Filistin'de kurulmaya ba?lanan, Suriye ve Mezopotamya benzeri hanedanlıkların, yerle?ik hayata alı?an yerel halkların mı yoksa yeni gocmen akımlarının mı eseri oldu?u net olarak bilinmemektedir.
[3]
Bu yeni medeniyet,
Fenike
-
Kenan
sahil ?eridindeki kasabalarla cok sıkı ili?kiler icindeydi. Antik Mısır dokumanları 12. Hanedan donemindeki (MO 1938 - MO 1756) Filistin'e dair onemli bilgiler icerir. Bu belgelerde Mısır'ın Filistin'e gosterdi?i alaka ve bolgedeki etkisi gorulmektedir. Bu donemdeki Filistin kulturu ile MO 14 ve 13. yuzyıllarda bolgeye gocen ?srailo?ullarının kar?ıla?tı?ı kultur aynıdır.
[3]
MO 19. yuzyıldan itibaren Filistin'de ?ehir hayatı oldukca geli?ti. Bazı kasabalar uzerinde yurunebilen ta?tan korkuluklu surlarla cevrildiler. Bu durum bolgede yabancı unsurların, muhtemelen Asyatik Hyksosların etkisinin gorulmeye ba?ladı?ının kanıtıdır. Hyksoslar muhtemelen Amoritler ile aynı soydandılar ve MO 1630 civarında kuzey Mısır'da hukum surduler. Hyksoslar, Habiru (Mısırca: Apiru) denen
Sami
halktan unsurlar ta?ıyorlardı. Habiru sozcu?u "yabancı" anlamına geliyordu ve bu gruba gocebeler, kacaklar, haydutlar ve alt tabakadan i?ciler dahildi. Oldukca tartı?malı olmakla birlikte Habiru sozcu?u,
?brani
(?ngilizce:
Hebrew
) sozcu?u ile
etimolojik
olarak akrabadır.
[3]
Hyksoslar, MO yakla?ık 1550 yıllarında Mısırlılar tarafından Filistin'e surulduler. Megiddo, Jericho ve Kiriath-sepher ?ehirlerindeki yıkımdan kacan Habirular da, Filistin'de askeri bir aristokrasi olu?turdular ve kasabaların savunmalarını guclendirmenin yanı sıra yerel dokuyu bozmadan Filistin'e zenginlik ve Mısır kulturunden unsurlar getirdiler.
[3]
Yeni Krallı?ın
tek yerli firavunu olan
I. Ahmose
'nin MO 1514'teki olumunden sonra
Mısırlılar
Filistin'i i?gal etmeye ba?ladılar. Kralice
Hatshepsut
doneminde (MO 1479-58) Filistinliler, Mısır hakimiyetine kar?ı ba?kaldırmaya ba?ladılar. Bu isyan dalgası bir sonraki firavun
III. Thutmose
tarafından guc kullanarak bastırıldı. Thutmose istikrarlı bir yonetim kurdu ve bu durum ondan sonrakiler tarafından da uzun sure devam ettirildi.
Amarna
olarak bilinen bu doneme ait arkeolojik bulgular oldukca detaylıdır. Orne?in
Retenu
bolgesi (Suriye-Filistin), uc idari bolgeye bolunmu?tu ve Mısırlı valiler tarafından yonetiliyordu. Bunlardan ucuncusu (
Kenan
), Mısır sınırından
Biblos
'a kadar olan Filistin'i kapsıyordu. Mısır Firavunlarının Filistin'e ozel bir ilgi gostermesinin nedeni MO 1375 kadar
Mitanniler
, daha sonra da
Hititler
tarafından rahatsız edilen
Fenike
ve Guney
Suriye
'nin guvenli?ini sa?lamaktı.
[4]
MO 1292'den sonra, 18. hanedanın sonlardaki gucsuz firavunlar gidip yerine 19. hanedanın
I. Seti
ve
II. Ramses
(MO 1279-13) gibi guclu kralları geldi. Bu krallar Hititlerin guneye akınlarını korelttiler ve catırdamakta olan Mısır ?mparatorlu?u'nu guclendirdiler.
[4]
MO 13. yuzyılın sonlarında Filistin'deki
Kenanlı
vassal
prenslikler
, yabancı
burokratlara
yapılan odemeler ve yolsuzluklar nedeniyle oldukca zayıflamı?tı. Bu donemde
?srailo?ulları
,
?eria Nehri
'nin do?usundaki da?lık bolgenin buyuk kısmını ve Batı Filistin'i ele gecirdiler. Arkeolojik bulgular, Filistin'deki ?srailo?ulları yerle?iminin,
Kitabı Mukaddes
'tekinden cok daha farklı ve karma?ık oldu?unu gostermektedir. 19. hanedanın sonlarında Filistin'deki Mısır hakimiyeti son buldu. MO 12. yuzyılda Mısır, Filistin tarihini cok az etkiledi.
[4]
Filistin'in bundan sonraki tarihi incelenirken sıklıkla
Kitabı Mukaddes
'e ba?vurulur. Kitabı Mukaddes'teki bilgilerin do?rulu?u oldukca tartı?malı olmakla birlikte arkeolojik bulguların ya da di?er belgelerin yetersiz oldu?u durumlarda ba?lıca kaynaktır.
[4]
?srailo?ulları
Filistin'e ilk kez Son Bronz Ca?ı'nda gelmeye ba?lamakla beraber MO 12. yuzyıla kadar bolgeye tam olarak yerle?memi?lerdir. Yarıgocebe
?brani
kavimlerin
Kenan
'a yerle?mesi ile bolgede ?srailo?ullarının nufusu buyuk miktarda arttı.
Gibeoniteler
gibi yerle?ik
Kenanlılar
da kom?u yerle?ik kabileler yerine i?galcilerin yanında yer aldılar. ?srailo?ulları kısa zamanda yıkıntıların arasında yeni kentler kurdular.
[4]
Olayların akı?ı tarihin normal seyrini izleseydi, Esdraelon denen sahil boyundaki bolgede ya?ayan Kenanlılar, boluk porcuk durumdaki ?srailo?ullarını muhtemelen hakimiyetleri altına alabilirlerdi. Ancak
III. Ramses
doneminde (MO 12. yy. ba?ları) ya?anan
Denizci Halklar
istilası bu durumu engelledi. Bu Denizci Halklar arasında
Ege
(muhtemelen
Girit
[5]
) kokenli
Filistinliler
(?ng:
Philistines
) guney sahiline yerle?tiler ve yakla?ık bir bucuk
asır
zarfında Filistin'in co?unu ele gecirdiler.
[4]
Bu donemde
III. Ramses
tarafından paralı asker ve kale muhafızı olarak kullanılan ve Mısır'da Peleset olarak bilinen ki?ilerin de Filistinli oldu?u kabul edilir. Aynı esnada ?eria Nehri'nin do?usuna yeni halklar yerle?iyordu: Guneyde
Edomitler
, Olu Deniz'in do?usunda
Moabitler
ve
Suriye Colu
kıyısında, Gilead'ın hemen do?usunda
Amonitler
. ?srailo?ulları tarafından kendileri gibi ?brani kabul edilen bu halklar, ?srailo?ullarının i?galinden once bolgeye yerle?mi?lerdi. Edomitler, Moabitler ve Amonitler,
Eski Ahit
doneminin sonuna kadar cok tanrılı inanclarını muhafaza ettiler.
[4]
Tek tanrılı inanclarındaki guclu merkeziyetci yapı ve cok ciddi
etik
disiplini,
?srailo?ulları
'nı tum kom?ularından farklı kılıyordu.
Yehova
ile ?srailo?ulları arasındaki Musevi ahit gelene?i, cok guclu
Mi?kan
ritueli, farklı boyları sonraki donem Yunan
amfiktyonları
gibi birbirine ba?lıyordu. Boylar arasındaki bu dini ba?ı a?ındıran yıkıcı kabilecilik gelene?i ise gev?ek bir ittifak ba?ı ile dizginlenebiliyordu ancak yine de sıklıkla
ic sava?a
donu?uyordu. ?sraio?ulları, kom?ularının aralıksız saldırılarına maruz kalmasa, muhtemelen hicbir zaman siyasi bir birliktelik olu?turmazdı. Kar?ıt giri?imlere ra?men
?aul
, yakla?ık olarak MO 1020'de tum ?srail'in kralı oldu.
[4]
?aul,
Amonitleri
ve
Filistinlileri
yenilgiye u?rattı ancak
Filistinlilerle
yaptı?ı bir sava?ta hayatını kaybetti. ?aul'un yerine gecen
Davud
Filistinlileri
a?ır bir yenilgiye u?rattı ve
?eria Nehri
do?usundaki uc
?brani
eyaletini fethetti. Suriye'den gelen
Aram
halkının akınları Davud'u Aram eyaletlerini kuzeyde Orontes Nehri uzerindeki
Hamas
sınırına kadar ele gecirmek zorunda bıraktı. Do?u'da Fırat Nehri'ne kadar olan Suriye Colu'ndeki gocmen halklar uzerinde gev?ek bir hakimiyet kurdu. Davud, krallı?ında Mısır benzeri bir idari yapı kurdu ve nufus sayımı yaptırdı. Planlarını gercekle?tiremeden oldu ancak yerine gecen
Suleyman
bunları tamamladı.
[4]
Suleyman'ın iktidarı (MO 10. yuzyıl ortaları)
?srailo?ulları
'nın siyasi tarihinin zirvesini olu?turur. Suleyman, Davud tarafından fethedilmi?, ulkenin dı?ına ta?an toprakların kontrolunu kaybetmesine ra?men ekonomik duzenlemeler acısından inanılmaz bir ba?arı gosterdi. Akdeniz ticaretinin can damarını kontrol eden
Fenike
'deki
Hiram
ve
Sur
?ehirleri ile birlikte uzak diyarlara ekonomik seferler duzenledi. Muhtemelen bir do?u Afrika ya da Hindistan ?ehri olan Ophir'den altın, tavusku?u, sandal a?acı gibi de?erli malları Filistin'e getirdi.
[4]
Guney'de
Saba
'ya (
Yemen
) kadar ula?tı ve buradaki
Araplarla
ticaret yaptı. Bu ticari geli?meler, gemi teknolojisindeki yenilikler ve
Arap devesinin
evcille?tirilerek kervanlarda kullanılması ile mumkun oldu. Suleyman Akaba Korfezi yakınında buyuk bir kale ya da depo in?a ettirdi. Bu donemde zarif ve detaylı bir mimari orne?i sergilenmi?tir. Suleyman gosteri?li bir kraliyet sarayı ve
Kudus Tapına?ı
'nı in?a ettirdi. Bircok kasabayı surlarla cevirdi. En cok bilinenleri
Megiddo
,
Hazor
ve
Gezer
'dir.
[4]
Suleyman donemindeki mimari harcamalar ekonomiyi oldukca zorluyordu. Ticaret gelirleri ve
vassal
eyaletlerin haracları masrafları kar?ılamıyordu. ?srailo?ulları hem zorunlu i?ci ordularında kullanılıyor hem de ce?itli vergilerin altında eziliyorlardı. Bu ?artlar goz onune alındı?ında, Buyuk Kral'ın olumunden sonra kuzeydeki ?srailo?ulları'nın isyan etmesi ve Birle?ik ?srail Krallı?ının parcalanması hic de ?a?ırtıcı de?ildir.
[4]
?srail Krallı?ı
'nın kalıntıları iki yuzyıl daha ayakta kaldı. Bu arada yine ?srail Krallı?ı gibi
Yehova
'ya inanan ve
Musevi
gelene?inden gelen guneydeki kucuk
Yehuda Krallı?ı
ile donem donem sava?lar gercekle?ti. Yehuda Kralı Asa, buyuyen
?am Krallı?ı
ile ittifaka girdi. Bu durum Yehuda uzerindeki ?srail baskısını azalttı. ?am, ?srail'e saldırdı ve ?eria Nehri do?usu ile Yarmuk Nehri kuzeyindeki toprakları ele gecirdi. ?am ile ?srail arasındaki uzun suren sava?lar,
Asurluların
MO 732'de ?am'ı ele gecirmesine kadar devam etti.
[4]
?srailo?ulları
hakkında en cok bilgiye sahip olunan donem MO 9. yuzyılda,
?lyas
ve
Elyesa
peygamberlerin ya?adı?ı donemdir. Bu donemde ?srailo?ulları Amrid hanedanı tarafından yonetiliyordu. Hanedanın kurucusu Kral
Amri
,
Samaria
'yı ba?kent ilan etti. Burada kraliyet binaları in?a etti ve ?ehri gosteri?li surlarla cevirdi. Gunumuzde bu doneme ait bircok arkeolojik kalıntıya ula?ılmı?tır.
[4]
Amri'nin o?lu
Ahab
, dini hikayelerde bazen kahraman, bazen kotu adam olarak resmedilir. Ahab cok karma?ık uluslararası ili?kiler kurdu ve bunun bedelini
Ramoth-Gilead
'da hayatıyla odedi. Amrid hanedanı, MO 841 civarında kanlı bir ?ekilde sona erdi. Ba?a gecen Yehu hanedanı, yakla?ık bir asır hukum surdu.
[4]
MO 740 yılında Kuzey Suriye'deki Arpad, Asur kralı III. Tiglath-pileser tarafından ele gecirildi. MO 738'de ?srail ve Yehuda krallıkları Asurlulara tarihlerinde ilk defa
harac
vermeye ba?ladılar. MO 733'te Asurlular Gilead ve
Celile
'yi ele gecirdiler ve Manasseh ile Ephrahim kabileleri haricinde tum bolgeyi Asur hakimiyetine aldılar. MO 732'de
?am
'ı ele gecirdiler ve Aram Devleti'ne son verdiler. Son olarak MO 722'de Samaria'yı ele gecirdiler ve ?srail Krallı?ı'na son verdiler.
[4]
Asur ordularının salgın bir hastalık nedeniyle kırılması, Davud ve Suleyman gelene?inin son temsilcisi olan Yehuda Krallı?ı'nın sonunu geciktirdi. MO 612 yılında iyice zayıflamı? olan Asurluların ba?kenti
Nineveh
Medler
tarafından ele gecirildi. Yehuda kralı Josiah Mısırlı Necho ile yaptı?ı bir sava?ta hayatını kaybetti.
[4]
Bu arada Babillilerin
Kasdu
(Chaldean) kralları oldukca guclenmi?lerdi. Babilli Nabopolassar ve Medialı Cyaxares Asur krallı?ını bolu?tuler. Cyaxares'in o?lu
II. Nebukadnezar
Suriye ve Filistin'i ele gecirdi.
[4]
Ma?lup Mısırlılar ise Filistin'le ilgilenmeye devam ettiler. Filistinliler de Babil kar?ıtı her turlu koalisyona dahil oldular. Bu koalisyonların hicbiri ba?arılı olmadı ve co?u Kasdu orduları tarafından bastırıldı. MO 587/586 yıllarında
Kudus
yerle bir oldu. Halkını, ate?le oynadıklarını soyleyerek cok onceden uyaran ?brani peygamber
Yeremya
Mısır'da oldu. Yehuda Krallı?ı yerle bir oldu ve toprakları neredeyse tamamen terkedildi.
[4]
MO 539'da Pers Kralı II. Cyrus,
Media
'daki zaferinin ardından
Lidya
ve
Babil
'i de alarak o gune kadar gorulen en buyuk imparatorlu?u kurdu. I. Darius doneminde (MO 522-486) uygulanan idari reformlarla
Fenike
, Filistin-Suriye ve
Kıbrıs
,
Pers ?mparatorlu?unun
5. eyaleti (
satraplık
) oldular.
[6]
II. Cyrus'un ilk icraatlarından biri yayınladı?ı bir fermanla (yak. MO 538) Yehuda topraklarının ve yıkılan
Kudus Tapına?ı
'nın yeniden in?asını emretmek oldu. Babil'de surgunde olan Yahudiler Kudus'e geri donduler ve ?kinci Tapına?ın in?ası ba?ladı.
[4]
Mekke
'de yakla?ık
570
yılında do?an
Muhammed bin Abdullah
,
610
yılında
Allah
'ın kendisine
Kur'an
isimli bir kitabı
vahiyle
gondermekte oldu?unu, oncelikle
kabilesi
olmak uzere tum insanlı?ın bu yeni kitaba ve kendisinin peygamberli?ine iman etmesinin Allah'ın emri oldu?unu duyurarak
?slam
dinini vazetmeye ba?ladı. ?lk ba?ta cok buyuk bir direni?le kar?ıla?sa da
632
'deki olumune yakın tum
Arap kabilelerini
siyasi olarak ?slam devleti altında toplamayı ba?ardı.
?slam'ın en onemli ozelliklerinden birisi bu dinin yayılıp yeryuzunde egemen olabilmesi icin kutsal sava? -
cihad
- emrinin inananlar arasında daima diri tutulmasıdır. Bu sebeple ?slam'ın Medine devrinde fetihler ba?lamı?, Muslumanlar
Arap Yarımadası
'nı hakimiyet altına almı?lardır.
Muhammed hayattayken Filistin bolgesi
Bizans
yonetimi altında bulunuyordu. Onun Arap yarımadasından cıkarak
Suriye fethine
ba?laması
Mute Muharebesi
'yle olmu?tur. 629 yılında ?slam ordusuyla Bizans ordusunun bu ilk kar?ıla?masında sayıca kendilerinden 30 kat fazla olan Bizans ordusu kar?ısında ?slam ordusu bozulmaya ba?layınca komutayı eline alan Halid bin Velid orduyu geri cekmeyi ba?armı?tır. Bundan bir yıl sonra 630 yılında bu defa Muhammed'in ba?ında oldu?u bir ordu Suriye sınırındaki Tebuk'e kadar gelmi?, ne var ki Bizans ordusuyla kar?ıla?ılmadan
Medine
'ye geri donulmu?tur. Muhammed hayattayken ?slam orduları Bizans'a ait bir topra?a hakim olamamı?lardır.
Ana madde:
Muslumanların Levant'ı fethi
Muhammed 632 yılında olunce yerine halife unvanıyla yakın dostu
Ebu Bekir
gecerek ?slam devletinin emiri oldu. Ebu Bekir, fetih hareketlerine hemen ba?layamadı, cunku Muhammed'in olumuyle Arap kabileleri ba?lılıklarını geri cekerek
zekat
vermeyeceklerini bildirdiler. Ebu Bekir,
Ridde Sava?ları
denilen sava?larla tekrar bu kabileleri itaat altına aldı.
Halife 633 yılında
Ebu Ubeyde bin Cerrah
komutasındaki orduyu Suriye uzerine gonderdi. Bu ordu gunumuzdeki Filistin bolgesinin guneyinde bulunan
Gazze
?ehrini alarak ilk olarak Filistin'e girmi? oldu. Aynı zamanda komutanlı?ını
Halid bin Velid
'in yaptı?ı di?er bir ordu
?am
uzerine yuruyor ve burada tarihi
Busra
?ehrini alıyordu. Burada tum Musluman gucleri birle?erek Filistin'de toplanmı? olan 60.000 ki?ilik
Bizans ordusu
uzerine yurudu. Gunumuzde orta Filistin'de Oludeniz'in batısında yer alan mevkide yapılan
Ecnadeyn Muharebesi
'nde ?slam ordusu Bizans ordusunu yenerek Bizans karsısındaki ilk zaferini kazandı ve Filistin'in fethi ba?lamı? oldu.
[7]
Ecnadeyn Muharebesi'nin kazanılıp Muslumanların Filistin fethine ba?ladı?ı zamanlarda Ebu Bekir oldu. Yerine yine Muhammed'in yakın dostu Omer bin Hattab halife oldu. Halife Omer bu donemde Irak uzerine ordular gonderirken Filistin'in fethini de tamamlamaya calı?tı. 638 yılında kutsal Kudus ku?atıldı ve fazla bir direni?le kar?ıla?ılmadan alındı. Kudus patri?i ?ehri sadece halife Omer'e teslim edece?ini soyleyince Omer Kudus'e geldi. Alcakgonullu bir ?ekilde ?ehre bir katır ustunde girdi ve ?ehri teslim aldı.
Bu bolgeye, ozellikle
Kudus
'u geri almak icin 8 tane Haclı Seferi yapılmı?tır. I. Haclı Seferi'nde kurulan
Kudus Krallı?ı
Memluk Devleti
tarafından 1299 yılında yıkılmı?tır.
Filistin bolgesi,
Haclı Seferlerinin
ardından yakla?ık iki asır boyunca
Memluk
hakimiyetinde kaldı.
Yavuz Sultan Selim
doneminde,
Mercidabık Sava?ı
’ndaki Osmanlı galibiyeti sonucu 24 A?ustos 1516'da bir kısmı Osmanlı topraklarına katıldı. Bolgenin tamamı ise
Kanuni Sultan Suleyman
zamanında Osmanlı hakimiyetine gecti. Kanuni doneminde ?brahimi dinlerce onemli olan "
Harem-i ?erif
" kısmının bakımı yapılarak etrafındaki duvarlar yeniden in?a edildi. Osmanlı Devleti, Filistin’i Suriye sınırları icinde
?am
’a ba?lı
Kudus
, Gazze, Nablus ve Safed olmak uzere dort sanca?a ayırdı. Daha sonra bu sancaklar Kudus’e ba?lı birer
eyalet
oldu. Filistin
emirlerinden
Cezzar Ahmet Pa?a
doneminde Mısır’ı ele geciren
Fransız
?mparatoru
Napolyon Bonapart
, Filistin’in
Yafa
?ehrini aldı. Cezzar Ahmet Pa?a yonetimindeki Osmanlı ordusu 1798'de Akka Kalesi civarında Napolyon’u geri cekilmek zorunda bıraktı.
Osmanlının gerileme doneminde,
Mısır
Valisi Mehmet Ali Pa?a’nın o?lu ?brahim Pa?a, Filistin’in tamamını ele gecirdi. Filistin 1840 yılına kadar Mısır’ın yonetimi altında kaldı. Ancak daha sonra tekrar Osmanlı idaresine gecti.
1877 tarihinde Kudus Osmanlı merkezine ba?lı bir
Mutasarrıflık
oldu. Bir yıl sonra ise
Nablus
ve
Akka
Kudus Mutasarrıflı?ı'na ba?landı. Boylece Filistin’in kuzeyi
Beyrut Valili?i
'ne guneyi ise
Kudus Mutasarrıflı?ı
idaresine bırakıldı.
I. Dunya Sava?ı
’ndan yenik cıkan
Osmanlı ?mparatorlu?u
Filistin’deki 402 yıllık hakimiyetini kaybederken cok de?er verdi?i Kudus'e zarar gelmemesi icin ?ehri askeri bakımdan bo?altarak tarihe ve kulture olan saygısını goz onune alarak ?ehir dı?ında savunma yaptı.
[
kaynak belirtilmeli
]
Osmanlı ?mparatorlu?u sava?ı kaybedince bugunku
Birle?mi? Milletler
'in temelini olu?turan
Milletler Cemiyeti
(?ng:
League of Nations
) Filistin'i
?ngiliz
himayesine (manda)
verdi.