| Bu maddede bircok sorun bulunmaktadır.
Lutfen
sayfayı geli?tirin
veya bu sorunlar konusunda
tartı?ma sayfasında
bir yorum yapın.
| Bu maddenin veya maddenin bir bolumunun geli?ebilmesi icin
tarih
konusunda uzman ki?ilere gereksinim duyulmaktadır.
Ayrıntılar icin lutfen
tartı?ma sayfasını
inceleyin veya yeni bir tartı?ma ba?latın.
Konu hakkında uzman birini bulmaya yardımcı olarak ya da maddeye gerekli bilgileri
ekleyerek
Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
(
Mayıs 2020
)
|
|
Arkeoloji
, arkeolojik yontemlerle ortaya cıkarılmı? kulturleri,
sosyoloji
,
co?rafya
,
tarih
,
etnoloji
,
antropoloji
,
numizmatik
,
filoloji
, gibi bircok bilim dalından yararlanarak ara?tıran ve inceleyen bilim dalıdır. Turkceye
yanlı?
bir ?ekilde "kazıbilim"
[1]
olarak cevrilmi? olsa da kazı, arkeolojik ara?tırma yontemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlı?ın kulturel gecmi?ini, kulturlerin de?i?imini ve birbirleriyle ili?kilerini inceler.
[2]
Arkeoloji,
Yunancadaki
?ρχe
ar(ch)ke: eski, eskiden kalma ve
? λ?γο?
logos
: bilgi, bilim, o?reti, o?retme, tanımlama, ortaya koyma kelimelerinden turemi?tir. Kelime anlamı olarak da "Eskinin -Bilgisi, -Bilimi, - O?retisi, -Tanımlanması ve -Ortaya Cıkarılması" anlamlarına gelebilmektedir.
[3]
Arkeoloji, kendi icinde bircok farklı bilim dalını barındırmaktadır. Bunlar arasında Tarihoncesi (Prehistorya) arkeolojisi, Klasik arkeoloji, Protohistorya ve Onasya arkeolojisi,
Mısır
arkeolojisi,
Tevrat
arkeolojisi ve
Orta Ca?
arkeolojisi sayılabilir.
Arkeoloji, yazılı
tarihten
once ve sonra ya?amı? insanlara ili?kin bilgi edinme olana?ı sa?laması acısından ozellikle onemlidir. Bu bilim dalının uzmanları olan
arkeologlar
arac, e?ya,
sikke
ve yapı kalıntılarını inceleyerek, eski insanların nasıl ya?adıklarını anlayabilirler.
Arkeologlar calı?malarını co?unlukla eskiden insanların ya?adı?ı varsayılan yerle?imleri gun yuzune cıkararak yuruturler. Yıkılan bir kentin ustune yenisi yapıldı?ından eski kentler genellikle topra?ın altında kalır ve ust uste kurulan yerle?melerin mimari (ozellikle kerpic) yıkıntıları zamanla bir tepe olu?turur. Bu tur tepeler Turkiye'de
hoyuk
,
Yunanistan
'da "Magula",
Yakındo?u
'da "Tell",
?ran
'da "Teppe" olarak adlandırılır.
Turkiye'deki
Alacahoyuk
,
Yalıhuyuk
ve
Catalhoyuk
gibi eski yerle?meler hoyuk turunu olu?turmaktadır. Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir hoyuk de?ildir. ?nler, duz yerle?me yerleri, antik kentler de arkeolojinin ara?tırma alanları arasında yer almaktadır.
Tarih oncesi arkeolojisi (
Prehistorya arkeolojisi
) yazının ortaya cıkmasından onceki donemleri inceler. Bu incelemede kazılar cok buyuk bir dikkatle yurutulur. Tarih oncesi donemden gunumuze kalan
canak
comlek
parcaları,
ta? araclar
, mimari kalıntılar ya da organik kalıntılar cok onem ta?ımaktadır.
Sippar'daki Nabonidus Silindiri
Antik Mezopotamya'da
,
Akad ?mparatorlu?u
hukumdarı
Naram-Sin'in
tapına?ı (MO. yakla?ık 2200) son Babil kralı
Nabonidus
tarafından MO. yakla?ık 550 yılında ke?fedildi ve analiz edildi, bu nedenle Nabonidus ilk arkeolog olarak bilinmektedir.
[4]
[5]
[6]
Nabonidus, sadece gune? tanrısı ?ama?'ın, sava?cı tanrıca Anunitu'nun (her ikisi de
Sippar'da
bulunan) tapınaklarının ve Naram-Sin'in Ay tanrısı icin in?a etti?i tapına?ın temel kalıntılarını bulacak olan ilk kazılara liderlik etmekle kalmayıp,
Harran'ı
da eski ihti?amına kavu?turmu?tu.
[4]
Ayrıca Naram-Sin'in tapına?ını ararken arkeolojik bir eserin tarihini belirleyen ilk ki?i o olmu?tur. Tahmini yakla?ık 1.500 yıl hatalı olmasına ra?men, o donemde do?ru tarihleme teknolojisinin eksikli?i goz onune alındı?ında, bu yine de cok iyi bir tahmin olarak kabul edilmektedir.
[4]
[5]
Arkeoloji bilimi (
Grekce:
?ρχαιολογ?α, arkeoloji,
Grekce
:
?ρχα?ο?
, arkhaios
, "antik" ve
Grekce
:
-λογ?α
,
-logia
, "
-logy
") antikacılık olarak bilinen eski ve cok disiplinli calı?madan do?mu?tur. Antika meraklıları, tarihi alanların yanı sıra antik eserlere ve el yazmalarına ozellikle dikkat ederek
tarihi
incelemi?lerdir. Antikacılık, 18. yuzyılın sloganında ozetlenen, gecmi?in anla?ılması icin var olan ampirik kanıtlara odaklanmı?tır. 18. yuzyıl antikacısı Sir Richard Colt Hoare: "Teoriden de?il gerceklerden konu?uyoruz" demi?tir. Arkeolojinin bir
bilim
olarak sistemle?tirilmesine yonelik deneme niteli?indeki adımlar, 17. ve 18. yuzyıllarda Avrupa'da
Aydınlanma doneminde
gercekle?ti.
Song hanedanlı?ı
doneminde (MS. 960?1279)
Cin ?mparatorlu?u'nda
,
Ouyang Xiu
[7]
ve Zhao Mingcheng gibi ki?iler,
Shang
ve
Zhou
donemlerine ait eski
Cin bronz yazıtlarını
ara?tırarak, koruyarak ve analiz ederek Cin
epigrafisi
gelene?ini kurmu?lardır.
[8]
[9]
[10]
1088'de yayınlanan kitabında
Shen Kuo
, ca?da? Cinli bilim adamlarını, antik bronz kapları halktan zanaatkarlar yerine unlu bilgelerin eserleri olarak nitelendirdikleri, orijinal i?levlerini ve uretim amaclarını ayırt etmeden bunları rituel kullanım icin canlandırmaya calı?tıkları icin ele?tirmi?tir.
[11]
Bu tur antika arayı?ları Song doneminden sonra azalmı?, 17. yuzyılda
Qing hanedanlı?ı
doneminde yeniden canlandırılmı?, ancak her zaman ayrı bir arkeoloji disiplini yerine Cin tarih yazımının bir dalı olarak kabul edilmi?tir.
Ronesans Avrupa'sında
Greko
-
Romen
uygarlı?ının kalıntılarına ve klasik kulturun yeniden ke?fine yonelik felsefi ilgi,
Orta Ca?'ın
sonlarında humanizmle ba?ladı.
Ancona'lı Cyriacus,
Adriyatik'teki
bir
deniz cumhuriyeti
olan
Ancona'nın
onde gelen ?talyan bir tuccar aileye mensup gezgin, humanist ve antikacıydı. Ca?da?ları tarafından
pater antiquitatis
("antik ca?ın babası") ve bugun "klasik arkeolojinin babası" olarak anılmı?tır:
"Anconalı Cyriac, on be?inci yuzyılda Yunan ve Roma antik eserlerinin, ozellikle de yazıtların en giri?imci ve uretken kayıtcısıydı ve kayıtlarının genel do?rulu?u ona modern klasik arkeolojinin kurucu babası olarak anılma hakkını veriyor."
[12]
Antik binalar, heykeller ve yazıtlar hakkındaki bulgularını kaydetmek icin Yunanistan'ı ve tum Do?u Akdeniz'i dola?tı; bunlar arasında
Parthenon
,
Delphi
,
Mısır piramitleri
ve
hiyeroglifler
gibi kendi zamanına kadar bilinmeyen arkeolojik kalıntılar da vardı.
[13]
Arkeolojik ke?iflerini gunlu?u
Commentaria'ya
(altı cilt halinde) kaydetmi?tir.
?talyan Ronesans humanist tarihcisi Flavio Biondo, 15. yuzyılın ba?larında
antik Roma'nın kalıntıları ve topografyasına
ili?kin sistematik bir rehber olu?turmu?tur ve bu nedenle arkeolojinin kurucusu olarak anılmaktadır.
[14]
Aralarında John Leland ve William Camden'in de bulundu?u 16. yuzyılın antika meraklıları, ?ngiliz kırsalında ara?tırmalar yurutmu?ler, kar?ıla?tıkları anıtları cizmi?ler, tanımlamı?lar ve yorumlamı?lardır.
[15]
[16]
Oxford English Dictionary'de
ilk kez 1824'te "arkeolog"dan bahsedilmektedir. Bu kısa sure sonra antikacılık faaliyetinin onemli bir dalı icin ola?an terim haline gelmi? bulunuyordu. "Arkeoloji", 1607'den itibaren, ba?langıcta genel olarak "antik tarih" dedi?imiz ?ey anlamına geliyordu; daha modern anlamıyla ilk kez 1837'de gorulmu?tur. Bununla birlikte, 1685 yılında, kendinin de dahil oldu?u antik ca? calı?malarını tanımlamak icin
"arkeoloji"
nin en eski tanımlarından birini,
Roma yazıtlarının transkripsiyonlarından
olu?an bir koleksiyonun onsozunde sunan ki?i Jacob Spon'du.
Miscellanea eruditae antiquitatis
adlı seyahat yıllarını anlattı?ı bir eseri vardır.
On ikinci yuzyıl Hintli bilim adamı Kalhana'nın yazıları, yerel geleneklerin kaydedilmesini, arkeolojinin en eski izlerinden biri olarak tanımlanan el yazmaları, yazıtlar, madeni paralar ve mimarilerin incelenmesini icermektedir. Dikkate de?er eserlerinden biri, MO. yakla?ık 1150'de tamamlanan
Rajatarangini'dir.
Ve Hindistan'ın ilk tarih kitaplarından biri olarak bilinmektedir.
[17]
[18]
[19]
Arkeolojik kazı yapılan ilk yerlerden biri
Stonehenge
ve ?ngiltere'deki di?er
megalitik anıtlardır
. John Aubrey (1626?1697), ?ngiltere'nin guneyindeki cok sayıda
megalitik
ve di?er arazi anıtlarını kaydeden oncu bir arkeologdu. Bulgularının analizinde de zamanının ilerisindeydi. El yazısının, Orta Ca? mimarisinin, kostumun ve kalkan ?ekillerinin kronolojik uslup geli?iminin haritasını cıkarmaya calı?mı?tı.
[20]
MS 79'da Vezuv Yanarda?ı'nın patlaması sırasında her ikisi de kulle kaplanan antik
Pompeii
ve
Herculaneum
kentlerinde de ?spanyol askeri muhendis Roque Joaquin de Alcubierre tarafından kazılar yapılmı?tır. Bu kazılar 1748 yılında Pompeii'de, Herculaneum'da ise 1738 yılında ba?lamı?tır. Mutfak e?yaları ve hatta insan ?ekilleriyle tamamlanmı? kasabaların ke?fi ve
fresklerin
gun yuzune cıkarılması, Avrupa capında buyuk bir etki yaratmı?tı.
Ancak modern tekniklerin geli?mesinden once kazılar geli?iguzel yapılıyordu; tabakala?ma ve ba?lam gibi kavramların onemi gozden kacırılmı?tı.
[21]
18. yuzyılın ortalarında, Alman
Johann Joachim Winckelmann
Roma'da ya?adı, kendini Roma antik eserlerinin incelenmesine adadı ve yava? yava? antik sanata dair rakipsiz bir bilgi birikimi edindi.
[22]
Daha sonra
Pompeii
ve
Herculaneum'da
yurutulen arkeolojik kazıları gezdi. Winckelmann, bilimsel arkeolojinin kurucularından biridir ve stil kategorilerini geni?, sistematik bir temelde
sanat tarihine
uygulayan ilk ki?idir.
[23]
Aynı zamanda Yunan sanatını donemlere ve zaman sınıflandırmalarına ayıran ilk ki?ilerden biridir.
[24]
Winckelmann, hem "Modern arkeolojinin peygamberi ve kurucu kahramanı"
[25]
hem de
sanat tarihi
disiplininin babası olarak adlandırılmı?tır.
[26]
Arkeolojik kazıların babası William Cunnington'du (1754?1810). 1798'de
[27]
Wiltshire'da
Sir Richard Colt Hoare tarafından finanse edilen kazıları ustlenmi?ti. Cunnington,
Neolitik
ve
Tunc Ca?ı
hoyuklerinin
titizlikle kayıtlarını yapmı?tır. Bunları kategorize etmek ve tanımlamak icin kullandı?ı terimler bugun hala arkeologlar tarafından kullanılmaktadır.
[28]
Bununla birlikte, gelecekteki
ABD Ba?kanı
Thomas Jefferson'un
da 1784 yılında
Virginia'daki
birkac
Kızılderili
mezar hoyu?unde
hendek yontemini
kullanarak kendi kazılarını yapmaya ba?ladı?ı kaydedilmi?tir. Kazılarına "Hoyuk ?n?a Edenler" sorusu yol acmı?tır, ancak dikkatli yontemleri ona, gunumuz Yerli Amerikalılarının atalarının bu tumsekleri neden yukseltememeleri icin hicbir neden goremedi?ini kabul edecek kadar icgoru sa?ladı.
[29]
19. yuzyıl arkeolojisinin en buyuk ba?arılarından biri
stratigrafinin
geli?mesiydi. Birbirini takip eden donemlere uzanan katmanların ortu?mesi fikri, William Smith,
James Hutton
ve
Charles Lyell
gibi bilim adamlarının yeni
jeolojik
ve
paleontolojik
calı?malarından odunc alınmı?tır. Stratigrafinin arkeolojiye sistematik olarak uygulanması ilk olarak
tarih oncesi
ve
Tunc Ca?ı
yerle?imlerinde yapılan kazılarla gercekle?ti. 19. yuzyılın ucuncu ve dorduncu onyıllarında Jacques Boucher de Perthes ve
Christian Jurgensen Thomsen
gibi arkeologlar buldukları eserleri kronolojik sıraya koymaya ba?ladılar.
Arkeolojinin titiz bir bilime donu?mesinde onemli bir figur, 1880'lerde
?ngiltere
'deki topraklarında kazılara ba?layan ordu subayı ve
etnolog
Augustus Pitt Rivers
[30]
idi. Yakla?ımı, zamanın standartlarına gore son derece metodikti ve yaygın olarak ilk bilimsel arkeolog olarak kabul edilmektedir.
Eserlerini
ture gore veya " tipolojik" olarak, turler icinde ise tarihe gore veya "kronolojik" olarak duzenlemi?tir. ?nsan yapımı eserlerdeki evrimsel e?ilimleri vurgulamak icin tasarlanan bu duzenleme tarzı, nesnelerin do?ru tarihlendirilmesi acısından buyuk onem ta?ımaktadır. Onun en onemli metodolojik yenili?i, sadece guzel veya benzersiz olanların de?il,
tum
eserlerin toplanıp kataloglanması konusundaki ısrarıydı.
[31]
William Flinders Petrie, me?ru olarak "Arkeolojinin Babası" olarak adlandırılabilecek bir ba?ka insandır. Hem Mısır'da hem de daha sonra
Filistin'de
yaptı?ı ozenli kayıtlar ve eserler uzerindeki calı?maları, modern arkeolojik kayıt yontemlerinin arkasındaki fikirlerin co?unu ortaya koydu; "Gercek ara?tırma cizgisinin en kucuk ayrıntıların not edilmesi ve kar?ıla?tırılmasında yattı?ına inanıyorum" demi?tir. Petrie,
Mısırbilimin
kronolojik temelinde devrim yaratan
canak comlek ve seramik bulgularına dayalı katmanların tarihlendirilmesi sistemini
geli?tirmi?tir ve kendi, 1880'lerde Mısır'daki
Buyuk Piramit'i
bilimsel olarak ara?tıran ilk ki?idir. Aynı zamanda, MO 14. yuzyıl firavunu
Tutankhamun'un
mezarını ke?federek ?ohrete kavu?an
Howard Carter
da dahil olmak uzere, tum Mısır bilimci nesline danı?manlık ve e?itim vermekten sorumluydu.
Halkın ilgisini ceken ilk stratigrafik kazı, 1870'lerde
Heinrich Schliemann
, Frank Calvert ve Wilhelm Dorpfeld tarafından antik
Truva'nın
bulundu?u Hisarlik kazısıydı. Bu bilim adamları, tarih oncesinden
Helenistik doneme
kadar birbiriyle ortu?en ve katmanlardan olu?an dokuz farklı ?ehri tespit ettiler. Bu arada Sir
Arthur Evans'ın
Girit
'te
Knossos'taki
calı?ması, aynı derecede geli?mi? bir
Minos uygarlı?ının
kadim varlı?ını ortaya cıkarmı?tır.
[32]
Arkeolojinin geli?imindeki bir sonraki onemli isim, 1920'lerde ve 1930'larda kazılara son derece disiplinli yakla?ımı ve sistematik kapsamıyla bilimin hızla ilerlemesini sa?layan
Sir Mortimer Wheeler'dı
. Wheeler, o?rencisi
Kathleen Kenyon
tarafından
[33]
da geli?tirilen ızgaralı kazı sisteminin mucididir.
Arkeoloji 20. yuzyılın ilk yarısında mesleki bir faaliyet haline geldi ve arkeolojinin universitelerde ve hatta okullarda ders olarak okunması mumkun hale geldi. 20. yuzyılın sonunda profesyonel arkeologların neredeyse tamamı (en azından geli?mi? ulkelerde), mezun olmu?lardı.
Deniz arkeolojisi
ve kent arkeolojisinin daha yaygın hale geldi?i ve artan ticari geli?me sonucunda
kurtarma arkeolojisinin
de geli?ti?i bu donemde arkeolojiye daha fazla adapte olundu ve yenilikler devam etti.
[34]
Arkeologların yapması gereken en onemli i?lerden biri, ula?tıkları buluntuların hangi donemden kaldı?ını saptamaktır. Bu buluntular arasında ele gecen yazılı belgeler, bu i?i kolayla?tırır; ama yazılı bir belge yoksa, orne?in binlerce yıl oncesinden kaldı?ı tahmin edilen bir e?yanın kesin yapım tarihini bulmak cok zordur. Arkeolojinin eski yerle?meleri ve buluntuları tarihlendirmede yararlandı?ı yazılı tarih oncesi donemleri, ilk kez
Danimarkalı
bir arkeolog sınıflandırmı?tır. Bu yazılı tarih oncesi doneme,
Prehistorya
ya da
Tarihoncesi
olarak adlandırılır. ?nsanların cok sert bir ta? olan
cakmak ta?ı
ve
obsidyenden
mikrolit
adı verilen alet ve silah yaptıkları ilk donem
Ta? Devri
ya da
Paleolitik Ca?
'dır. (MO. 2.000.000 - 10.000) 2. devir olarak
Mezolitik Ca?
, ise MO. 10.000 - 8.000 arası iki bin yıllık bir donemi kapsar.
Neolitik Ca?
, 3. devir olarak sayılır ve MO. 8.000 - 5.500 yıllarını kapsar. Ta?-bakır kullanımının arttı?ı 4. devir ise
Kalkolitik Ca?
'dır ve MO. 5.500 - 3.000 arası yılları kapsamaktadır. Kalkolitik Ca? kendi icinde
Bakır Ca?ı
,
Tunc Ca?ı
ve
Demir Ca?ı
olmak uzere uce ayrılır. Bakır Ca?ı, alet ve e?ya yapımında bakır madeninin kullanıldı?ı devirdir. Tunc Ca?ı ise alet ve silahların
bakır
ve
kalay
karı?ımı ile elde edilen
tunctan
yapıldı?ı bir sonraki donemdir. Tunctan daha sert ve dayanıklı olan
demirin
kullanılmaya ba?landı?ı Kalkolitik Ca?'ın son donemi ise
Demir Ca?ı
'dır. Ca?da? arkeologlar Paleolitik ve Kalkolitik arasındaki ca?ları kendi icinde daha kısa sureli donemlere ayırırlar.
Bir arkeolog, ortaya cıkardı?ı aygıtların hangi ca?dan kaldı?ını saptasa bile bu aygıtların yapıldıkları tarihe ili?kin bilgi edinmesi her zaman kolay olmaz; cunku bir bolgede ya?ayan insanlar ta?tan aygıtlar kullanırken aynı donemde ba?ka bir bolgede insanların tunctan aygıtlar kullandı?ı bilinmektedir.
Arkeolojinin en zengin kaynakları
Orta Do?u
'da bulunmaktadır.
Mezopotamya
,
?ran
,
Irak
,
Suriye
ve
Mısır
'ı kapsayan Ortado?u'yu Protohistorya ve Onasya arkeolojisi incelemektedir.
Orne?in;
Antik Mısır
yazısı olan
hiyeroglifin
1822'de arkeologlar ve yazı uzmanları tarafından cozulmesi, arkeoloji icin bir donum noktası oldu. Hiyeroglifin cozulmesinde kilit rol oynayan
Rosetta Ta?ı
’nda aynı sozcukler hem hiyeroglif hem de
Antik Yunan
yazısı ve ba?ka bir tur
Mısır
yazısıyla yinelenmi?ti. Bu geli?me cok sayıda arkeolo?un Mısır'a ilgi gostermesine yol actı. Yapılan kazılarla
Antik Mısır
’daki ya?ama ili?kin yeni bilgilere ula?ıldı. Arkeolojinin en onemli bulu?larından olan
Rosetta Ta?ı
, gunumuzde
Londra
'da
British Muzesi
'nde sergilenmektedir.
Eski Yunan ?airi
Homeros
?iirlerinden birinde, 10 yıllık bir ku?atmadan sonra ele gecirilen
Troya
kentinin oykusunu anlatır. Ama bu kentin nerede oldu?u kesin olarak bilinmiyordu. Troya’nın gercek yerini 1871'de
Alman
arkeolog
Heinrich Schliemann
saptadı. Schliemann, kazılarda ortaya cıkardı?ı buluntuları gizlice yurtdı?ına kacırmasına kar?ın
Osmanlı
hukumetinden 1876'da yeniden kazı izni aldı ve
Wilhelm Dorpfeld
ile birlikte Troya’daki kazıları surdurdu. Eski krallıklara ili?kin bir ba?ka onemli kazının yapıldı?ı yer
Akdeniz
'deki
Girit Adası
'ydı. Arkeolog Sir
Arthur Evans
, 1900'da
Knossos
'ta yaptı?ı kazılarda eski Girit krallarının ya?adı?ı buyuk bir sarayı ortaya cıkardı. O tarihe kadar yalnızca Yunan mitolojisinin bir kahramanı sanılan
Minos
'un gercek bir kral oldu?u anla?ıldı. Bulunan sarayın duvarları, bo?a gure?lerinin, ciceklerin ve hayvanların sanki 3.000 yıl once de?il de, bir gun once yapılmı? gibi duran parlak renkli resimleriyle bezenmi?ti.
Toprak altındaki eski kentler, binlerce yıl dayanmı? ve kalıntıları gunumuze ula?mı?tır. Su da toprak gibi Tarih Oncesinde ya?amı? olan insanların evlerini ve e?yasını zamana kar?ı korumu?tur. Bundan dolayı suyun altında da arkeoloji icin pek cok zengin malzeme bulunmaktadır. Arkeolojinin su altındaki kalıntılarını incelen dalı
sualtı arkeolojisi
olarak adlandırılır. 1854'te,
?svicre
'nin
Zurih
kentindeki golun suları cok azalınca, dibindeki eski ev kalıntıları ortaya cıktı. Arkeologlar evlerin bulundukları katmanları inceleyerek yapıldıkları donemleri saptadılar. Bulunan tahta aygıtlar, keceler, sepetler ve hatta
elma
,
armut
ve ekmek artıkları o insanların gunluk ya?amlarına ili?kin onemli bilgiler sa?ladı. Turkiye'de de
Bodrum
ve
Antalya
yoresinde su altı calı?maları yapılmı? ve cok sayıda buluntu ortaya cıkarılmı?tır ki bunlar
Bodrum Sualtı Arkeoloji Muzesi
'nde sergilenmektedir.
Arkeolojinin amacı gecmi? toplumlar ve
insan ırkının
geli?imi hakkında daha fazla bilgi edinmektir. ?nsanlı?ın geli?iminin %99'undan fazlası,
yazıyı
kullanmayan
tarih oncesi kulturlerde
meydana gelmi?tir, dolayısıyla calı?ma amaclı hicbir yazılı kayıt mevcut de?ildir. Bu tur yazılı kaynaklar olmadan tarih oncesi toplumları anlamanın tek yolu arkeolojiden gecer. Arkeoloji gecmi? insan etkinliklerinin incelenmesi oldu?undan, yakla?ık 2,5 yıl milyon oncesine, ilk
ta? aletlerin bulundu?u
zamana kadar uzanır. ?nsanlık tarihindeki pek cok onemli geli?me, tarih oncesi donemde meydana gelmi?tir; orne?in,
homininlerin
Afrika'daki
Australopithecus'lardan
modern
Homo sapiens'e
donu?tu?u
Paleolitik
donemdeki
insanlı?ın evrimi
gibi. Arkeoloji aynı zamanda insanlı?ın bircok teknolojik ilerlemesine de ı?ık tutar; orne?in ate? kullanma yetene?i,
ta? aletlerin
geli?tirilmesi,
metalurjinin
ke?fi,
dinin
ba?langıcı ve
tarımın
yaratılması. Arkeoloji olmasaydı, yazının oncesine dayanan maddi kulturun insanlık tarafından kullanımına ili?kin cok az ?ey bilinebilir veya hicbir ?ey bilinemezdi.
Ancak, arkeoloji kullanılarak yalnızca tarih oncesi, okuryazarlık oncesi kulturler de?il, aynı zamanda tarih donemlerini arkeolojinin alt disiplinleri aracılı?ıyla yazının ke?fi sonrası donemler ve okuryazar kulturler de incelenebilir.
Antik Yunan
ve
Mezopotamya
gibi pek cok okuryazar kulturun hayatta kalan kayıtları genellikle eksik ve bir dereceye kadar onyargılıdır. Pek cok toplumda okuryazarlık,
din adamları
, saray ya da tapınak
burokrasisi
gibi
elit
sınıflarla sınırlı olmu?tur.
Aristokratların
okuryazarlı?ı bazen tapu ve sozle?melerle sınırlı kalmı?tır. Elitlerin cıkarları ve dunya goru?leri co?u zaman halkın ya?amlarından ve cıkarlarından oldukca farklıdır. Bu yuzden genel nufusu daha iyi temsil eden insanlar tarafından uretilen yazıların
kutuphanelere
girmesi ve gelecek nesiller icin orada saklanması pek mumkun de?ildi. Bu nedenle, yazılı kayıtlar sınırlı sayıda bireyin, genellikle de daha buyuk nufusun kucuk bir kısmının onyargılarını, varsayımlarını, kulturel de?erlerini ve muhtemelen aldatmacalarını yansıtma e?ilimindedir. Bu nedenle yazılı kayıtlara tek kaynak olarak guvenip, sadece bu kaynaklar ile bir goru? belirtmek her zaman do?ru bir yargı olmayabilir. Maddi kayıtlar ise, ornekleme yanlılı?ı ve farklı koruma gibi kendi onyargılarına tabi olmasına ra?men, toplumun adil bir temsiline daha yakın olabilmektedir.
Co?u zaman arkeoloji, gecmi?teki insanların varlı?ını ve davranı?larını o?renmenin tek yoludur. Binlerce yıl boyunca binlerce kultur, toplum ve milyarlarca insan gelip gitmi?tir; bunlar hakkında cok az yazılı kayıt vardır veya hic yazılı kayıt yoktur ya da mevcut kayıtlar icin yanlı? beyanda bulunuluyordur veya bu kaynaklar eksiktir. Bugun bilindi?i ?ekliyle yazı, MO. 4. bin yıla kadar insan uygarlı?ında mevcut de?ildi. Buna kar?ılık
Homo sapiens
en az 200.000 yıldır vardır. Bunun yanında di?er
Homo
turleri de milyonlarca yıldır varolmu?tur (bkz.
?nsanın evrimi
). Bu uygarlıkların en cok bilinenleri tesaduf de?ildir; yuzyıllardır tarihcilerin ara?tırmasına acıkken, tarih oncesi kulturlerin incelenmesi ancak son zamanlarda ortaya cıkmı?tır. Bircok olay ve onemli insan uygulamaları, okuryazar bir medeniyette resmi olarak kaydedilmemi? olabilir. ?nsan uygarlı?ının ilk yıllarına (tarımın geli?imi, halk dininin kult uygulamaları, ilk ?ehirlerin do?u?u) ili?kin her turlu bilginin arkeoloji ile o?renilmesi ve bilinmesi gerekir.
Bilimsel onemlerinin yanı sıra, arkeolojik kalıntılar bazen onları ureten insanların torunları icin politik veya kulturel oneme, koleksiyoncular icin parasal de?ere veya guclu bir estetik cekicili?e sahiptir. Pek cok ki?i arkeolojiyi gecmi? toplumların yeniden in?ası yerine bu tur
estetik
, dini,
politik
veya
ekonomik
hazinelerin kurtarılmasıyla ozde?le?tirmektedir.
Bu goru? genellikle
Raiders of the Lost Ark
,
The Mummy
ve
King Solomon's Mines
gibi populer kurgu eserlerin insanlar arasında yarattı?ı etki ile benimsenmektedir. Gercekci olmayan konular daha ciddi bir ?ekilde ele alındı?ında, sahte bilim suclamaları her zaman bunların savunucularına yoneltilmektedir
(bkz.
Sahte Arkeoloji
).
Ancak gercek ya da kurgusal bu cabalar modern arkeolojiyi temsil etmemektedir.
Arkeolojik teoriye ili?kin tum arkeologların ba?lı oldu?u tek bir yakla?ım yoktur. 19. yuzyılın sonlarında arkeoloji geli?meye ba?ladı?ında, arkeolojik teoriye uygulanacak ilk yakla?ım, kulturlerin neden de?i?ti?ini ve uyarlandı?ını vurgulamaktan ziyade neden de?i?ti?ini ve uyarlandı?ını acıklama hedefini benimseyen, dolayısıyla
tarihi
vurgulayan
kultur-tarih arkeolojisi
ve
ayrıntıcılıktı
. 20. yuzyılın ba?larında, mevcut toplumlarla (
Yerli Amerikalılar
,
Sibiryalılar
,
Mezoamerikalılar
vb. gibi) do?rudan devam eden ba?ları olan gecmi? toplumları inceleyen bircok arkeolog, do?rudan tarihsel yakla?ımı izlemi? ve gecmi? ile ca?da? etnik ve kulturel gruplar arasındaki sureklili?i kar?ıla?tırmı?tır.
1960'larda, buyuk olcude
Lewis Binford
ve Kent Flannery gibi Amerikalı arkeologların onderlik etti?i, yerle?ik kulturel tarih arkeolojisine isyan eden bir arkeolojik hareket ortaya cıkmı?tır.
[35]
[36]
Flannery ve Binford, daha "bilimsel" ve "
antropolojik
" olacak,
hipotez
testi ve
bilimsel yontemin
surecsel arkeoloji
olarak bilinen ?eyin cok onemli kısımları olan bir "Yeni Arkeoloji" onerdiler.
1980'lerde ?ngiliz arkeologlar Michael Shanks,
[37]
[38]
[39]
[40]
[41]
Christopher Tilley,
Daniel Miller
ve
Ian Hodder'ın
[42]
[43]
[44]
[45]
[46]
[47]
[48]
onderli?inde yeni bir
postmodern
hareket ortaya cıkmı?tır. Bu
surec sonrası arkeoloji
olarak bilinir hale geldi. Sureccili?in bilimsel pozitivizme ve tarafsızlı?a ca?rısını sorguladı ve daha ozele?tirel bir teorik
du?unumselli?in
onemini vurguladı. Ancak bu yakla?ım, surecciler tarafından bilimsel titizlikten yoksun oldu?u gerekcesiyle ele?tirilmi?tir ve hem sureccili?in hem de surec sonrası yakla?ımın gecerlili?i hala tartı?ılmaktadır. Bu arada,
tarihsel sureccilik
olarak bilinen ba?ka bir teori, surec ve surec sonrası arkeolojinin yansıma ve tarih vurgusunu birle?tirmeye calı?an bir teori ortaya cıkmı?tır.
[49]
Arkeolojik teori artık
neo-evrimci du?unce
,
[35]
fenomenoloji
,
postmodernizm
, vekalet teorisi, bili?sel bilim,
yapısal i?levselcilik
,
cinsiyet temelli
ve feminist arkeoloji ve sistem teorisi dahil olmak uzere cok ce?itli etkilerden faydalanmaktadır.
Eskiden zengin hazineler, saraylar ve tapınaklar bulma umuduyla kacak kazılar yapılırdı. Sıradan insanların ya?adıkları yerler definecileri ilgilendirmiyordu. Oysa arkeologlar gecmi?i iyi anlayabilmenin yolunun, bulunabilen her ?eyi incelemekten gecti?ini bilirler. Arkeologlar buluntuları incelerken, o toplulu?un ekonomisini, de?i?ik i?leri ve gorevleri olan insanlar arasındaki ili?kileri ve dinsel inanı?larını da ara?tırıyorlar. Yeti?tirdikleri bitkilere ve hayvanlara bakarak insanların cevrelerini nasıl de?i?tirdiklerini, kendilerinin de cevreden nasıl etkilendi?ini anlamaya calı?ıyorlar.
Ortado?u'da bazı arkeologlar
collerde
ara?tırmalar yaparak, kentlerin henuz kurulmadı?ı ve uygarlıkların yerle?medi?i donemlerdeki gocebe topluluklara ili?kin bilgi edinmeye calı?ıyorlar. Cok kısa bir sure oncesine kadar kitaplarda, elyazmalarında ve iyi korunmu? yapılarda Orta Ca?a ili?kin yeterince bilgi bulundu?u sanılıyordu. Yakın tarihlerde bu alanda da yepyeni geli?meler oldu. Bircok ara?tırmacı son 200 yılda yapılmı? kanalları, demiryollarını, fabrikaları konu alan sanayi arkeolojisi alanında calı?ıyor. Gunumuzde kısaca, gecmi?e ili?kin her ?ey arkeolojinin kapsamına girmektedir.
Havadan cekilen foto?raflar arkeologların calı?malarına buyuk katkı sa?lamaktadır. Bu foto?raflar, ara?tırılacak alanı yere serilmi? bir harita gibi gosterir. Orne?in, birbirine ba?lı kısa, duzenli yollar ya da setler
Roma
donemini i?aret eder. Gune? ı?ınlarının e?ik oldu?u saatlerde cekilmi? foto?raflarda gorulen hafif tumsekler ve cukurlar ise buralarda eski yerle?melerin izlerini gosterir. Bunlar
hisar
,
hendek
ve yapı kalıntıları olabilir.
Yılın belli zamanlarında cimenlerin ya da ekinlerin renginde ve boyunda gozlenen bazı de?i?iklikler de arkeologlara onemli ipucları verir. Orne?in, bir tarlanın genelinde tahıllar ye?ilken bir bolumu kısa zamanda olgunla?ıp sararmı? olması, o topra?ın altında ta?tan dayanakların bulundu?unu gosterir. E?er tarlanın altında doldurulmu? cukurlar ya da hendekler varsa, buralarda su birikece?i icin, ekili urunun olgunla?ması gecikir. Bu yerler foto?raflarda ye?il cizgiler ya da noktalar olarak goze carpar. Bu tur belirtilerden bircok eski yerle?me yeri saptanmı? ve gun ı?ı?ına cıkartılmı?tır.
Toprak altında kalmı? canak comlek ocakları, pi?mi? kilde bulunan magnetik gucten dolayı, duyarlı
magnetometrelerle
(magnetik guc olcme aleti) saptanabilir. Bir zamanlar canlıların ya?amı? oldu?u ve organik maddelerin bulundu?u yerlerde de, cevrelerine gore daha cok magnetizma vardır. Arkeologlar magnetometreyle canak comlek ya da cini gibi e?yanın bulundu?u ve insanların ya?adı?ı yerleri kolayca saptayabilirler.
Alan ara?tırmasında kullanılan bir ba?ka yontem de, topraktaki direncin
elektrikle
olculmesidir. ?ci nemli toprakla dolu bir hendek daha az, ta? duvarlar ya da sert zeminler daha cok direnc gosterir.
Ekili tarlalarda toprak surulurken ortaya cıkmı? bir comlek ya da cini parcası ile tumsek ya da cukurlar, bir arkeolo?un buradaki eski kalıntıları bulmasına yardımcı olur. Ayrıca, eski haritalardan, belgelerden, yer adlarından ve yerel geleneklerden de yeni ipucları cıkarılabilir ve dunya da pek cok yerle?me kalıntısı bu yolla bulunmu?tur.
Ca?da? kazıların nasıl yurutuldu?unu daha iyi anlayabilmek icin, Roma donemi bir evin yapılı? oykusunu ornek almak iyi bir yol olabilir. Cunku arkeologlar gunumuzde Roma donemi bir evi ortaya cıkarmak uzere kazıya ba?ladı?ında, bu oykuyu sondan ba?a do?ru yeniden kurmaktadır.
Roma donemin yapı ustası, bir evi yapmaya giri?ti?inde once topra?ı temizler, ardından temel cukurlarını kazar. Sonra,
mozaiklerle
resimler ya da motifler yaparak zemini do?er. Duvarları orup ustunu bir catıyla kapatır.
Ev artık oturulacak hale gelmi?tir ve insanlar gelip yerle?irler. Ustanın cebinden du?en bir metal para evin temelinde kalabilir. Evde ya?ayanlar bazı kucuk e?yasını evde yitirebilir. Kırılan canak comlek parcaları cop cukuruna atılır. Boylece evde ya?ayanların oteberileri kıyıda ko?ede kalabilir. Arkeolojide bu surec yerle?me donemi olarak adlandırılır. Daha sonra bir
sava?tan
dolayı insanlar ya?ardı?ı evi terk etmek zorunda kalabilir, ev bir
depremde
cokebilir. Artık icinde insanın ya?amadı?ı evin zamanla tamamen coker; ah?ap kısımları curur, duvarlar yıkılır. Aradan uzun yıllar gecince de ev butunuyle topra?ın altında kalır. Aradan yuzyıllar gecince uzerindeki toprak dumduz olur. Burası ekili bir alan haline gelebilir ya da uzerine yine bir ev yapılabilir.
Arkeologlar once toprak altında boyle bir evin varlı?ını saptar. Kazı alanının tumunu ya da cevresini ince celik cubuklarla cevirir. Bu, kazı boyunca yapılacak olcumlerin do?rulu?u, cıkarılacak plan ve sonucların guvenilirli?i icin gereklidir. Artık sıra, catıdan temele do?ru butun tabakaları tek tek ozenle kaldırmaya gelmi?tir.
?lk tabakaya ula?ıncaya de?in kazı makineleri kullanılabilir. Ama ilk tabaka kaldırılınca, artık kazıda yalnızca sivri uclu mala, kurek ve kova kullanılır. Kazı sırasında ortaya cıkarılan duvarlar, ocaklar, fırınlar ve insan yapımı obur yapılar orselenmeden birbirinden ayrılır. Arkeologlar butun bunları inceler ve ayrıntılı notlar tutar. Ele gecen e?ya tek tek ozenle temizlenir ve bulundukları tabakayı belirtecek bicimde numaralanır. E?yaların uzerinde o donemin hukumdarının resimleri varsa, bu e?yanın yapılı? tarihini saptamayı kolayla?tırır. Ama buluntular daha eski donemlerden kalmı?, yazısız ve resimsiz de olabilir. Ayrıca ba?ka doneme ait e?ya o tabakadaki e?yayla karı?mı? olabilir. Boyle durumlarda kesin tarihlendirme yapılırken, bir ust tabakaya hic dokunulmamı? olması gerekir.
Kazıyı yapan ki?i, bu evin yapıldı?ı, de?i?tirildi?i ya da yıkılmaya bırakıldı?ı tarihleri saptar. Ayrıca evde ya?amı? olanların ne gibi ozellikleri oldu?unu ve ya?am bicimlerini ortaya cıkarabilir. Orne?in bir ciftlik eviyse, cevresinde tarlalar, otlaklar ve korular bulunaca?ını bilir. Buradaki bitki, tohum, polen ve tahıl kalıntıları, cevrenin o zamanki bitki ortusunu gosterir. Hayvan kemikleri, burada ya?amı? insanların yedikleri etin cinsini anlamamızı sa?lar. Kullandıkları arac gerecler insanların gunluk ya?amları hakkında bilgi verir.
Kentlerde kazı calı?maları, acık alanlardaki kazılardan daha zor ve karma?ıktır. ?nsanların yuzyıllardır ya?amakta oldukları kentlerde kazılar yıllarca surebilir. Ote yandan bir kalıntının varlı?ı saptansa bile, bu mevcut yapıların ya da sokakların altında bulunaca?ından kazı yapma olana?ı da yoktur. Bunun gibi nedenlerden dolayı buyuk kentlerde daha az kazı yapılmaktadır. Yapıların ortaya cıkarılmasında kullanılan yontemler, Roma yolları, kanallar, surlar gibi oteki alanlarda yapılan arkeolojik kazılarda kullanılmaz. Bu tur kazılarda birbiri uzerine binen butun katmanların gorulebilece?i bir kesit elde edilmeye calı?ılır.
Arkeolojide gunumuzde tarihlendirmede ce?itli bilimsel yontemler kullanılmaktadır. Bunlardan biri olan
radyokarbonla
tarihlendirme yonteminin bulunması, arkeolojide buyuk bir geli?me sa?ladı. Bu yontemle
odunun
,
komurun
ve eski yerle?im bolgelerinde bulunan
kemiklerin
ya?larını saptamak olanaklı hale geldi. Her canlının yapısında
karbon
bulunmaktadır ve bunun neredeyse tamamı karbon-12'dir. Belli bir oranda da
radyoaktif
ve "a?ır" olan karbon-14 vardır. Orne?in bir a?ac kesilince, artık yeni karbon-14 atomları alamaz ve var olan radyoaktif karbon atomları da belli bir hızla yok olmaya ba?lar. Boylece yakla?ık 5.500 yıl sonra bu atomların yarısı karbon-12 atomlarına donu?ur. Radyoaktif karbonun karbon-12'ye oranı olculerek, canlının ne kadar zaman once oldu?u saptanabilmektedir. Ne var ki bu yontem, tarihi belli olan
Antik Mısır
buluntularına uygulandı?ında, saptanan tarihlerin cok kesin olmadı?ı anla?ılmı?tır.
Bir ba?ka tarihlendirme yontemi de ısıyla ı?ıldamadır (
ısıl ı?ıldama
). Bu yontem yalnızca pi?mi?
kile
uygulanabilmektedir. Kilde radyoaktif atomlar iceren elementler vardır. Kil pi?irilmeden once bunlar cevrelerine ı?ık biciminde parcacıklar sacarlar. Pi?me i?leminin sonunda, atomların sactı?ı bu parcacıklar kristalle?mi? yapının icinde hapsolur. Isıyla ı?ıldama yonteminde comlekten alınan bir ornek, parcaların yeniden serbest kalaca?ı noktaya kadar ısıtılır. Bu parcacıklar ı?ık biciminde (ı?ıldayarak) acı?a cıktıkları icin fotometre aygıtıyla olculur. Comlek ne kadar cok ı?ık verirse, o kadar eskidir.
Bir a?acın ya?ının, govdesindeki yıllık buyume halkalarına gore saptanmasına
dendrokronoloji
denir. A?ac govdesinin kesitinde ic ice ince ve kalın halkalar gorulur. Havaların iyi gitti?i yıllarda a?ac daha cabuk buyuyece?inden halkaların kalınlı?ı artar. Bu yontemle a?acın ya?adı?ı donemdeki iklim ko?ulları bile anla?ılabilir. Bir cam turunun 4.000 yıl onceki ve gunumuzde ya?amakta olan ornekleri bu yontemle kar?ıla?tırılmı?tır.
- ^
"Turk Dil Kurumu Sozlukleri"
. 29 Aralık 2018 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi.
- ^
"Tubitak Ansiklopedi (Erkan Fidan Blog Yazısı)"
. 17 Nisan 2023 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi.
- ^
"Ankara Universitesi, Acık Ders (Konu 2: Arkeoloji Bilimi. Tanım Calı?ma Alanı ve Yontemleri, Temel Kavramlar)"
(PDF)
. 16 A?ustos 2022 tarihinde
kayna?ından
(PDF)
ar?ivlendi.
- ^
a
b
c
d
Silverberg, Robert (1997).
Great Adventures in Archaeology
(?ngilizce). University of Nebraska Press. s. viii.
ISBN
978-0-8032-9247-5
. 11 Haziran 2020 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
10 Haziran
2020
.
- ^
a
b
c
Kelly, Robert L.; Thomas, David Hurst (2013).
Archaeology: Down to Earth
(?ngilizce). Cengage Learning. s. 2.
ISBN
978-1-133-60864-6
. 10 Haziran 2020 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
10 Haziran
2020
.
- ^
Watrall, Ethan.
"Lecture 2"
(PDF)
.
History of Archaeology (ANP203)
. Anthropology.msu.edu. 8 Nisan 2014 tarihinde
kayna?ından
(PDF)
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
7 Nisan
2014
.
- ^
Ebrey, Patricia Buckley (1999).
The Cambridge Illustrated History of China
. paperback. Cambridge, UK:
Cambridge University Press
. s. 148.
ISBN
0-521-66991-X
.
- ^
Rudolph, R.C. (1963).
"Preliminary notes on Sung archaeology"
.
The Journal of Asian Studies
.
22
(2): 169-177, esp. 171.
doi
:
10.2307/2050010
.
- ^
Trigger, Bruce G. (2006).
A History of Archaeological Thought
. 2nd. New York: Cambridge University Press.
ISBN
0-521-84076-7
.
- ^
Clunas, Craig (2004).
Superfluous Things: Material culture and social status in early modern China
. Honolulu: University of Hawaii Press.
ISBN
0-8248-2820-8
.
- ^
Fraser, Julius Thomas; Haber, Francis C. (1986).
Time, Science, and Society in China and the West
. Amherst, MA: University of Massachusetts Press. s. 227.
ISBN
0-87023-495-1
.
- ^
Edward W. Bodnar,
Later travels
, with Clive Foss, introduction (pp. ix-xxiii)
- ^
E.W. Bodnar,
Cyriacus of Ancona and Athens
, Bruxelles-Berchem, 1960.
- ^
"Flavio Biondo"
.
Encyclopaedia Britannica
. Online. 31 Mayıs 2021. 27 Ekim 2021 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Ekim
2021
.
- ^
"John Leland"
.
Encyclopaedia Britannica
. Online. 14 Nisan 2021. 22 Nisan 2016 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Ekim
2021
.
- ^
"William Camden"
.
Encyclopaedia Britannica
. Online. 28 Nisan 2021. 27 Ekim 2021 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Ekim
2021
.
- ^
Singh, Upinder (2009).
A History of Ancient and Early Medieval India: From the Stone Age to the 12th Century
. PB. Pearson Education. s. 13.
ISBN
978-9332569966
. 31 Temmuz 2022 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 11 Mayıs 2022
.
- ^
Ucko, P.J. (2005).
Theory in Archaeology: A World Perspective
. Taylor & Francis. s. 192.
ISBN
978-1-134-84346-6
. 10 Mayıs 2022 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 10 Mayıs 2022
.
- ^
Cunliffe, B.W.; Colin Renfrew, B.W.C.; Cunliffe, P.; Davies, W.; Renfrew, C.; Davies, P.; ve di?erleri. (2002).
Archaeology: The widening debate
. British Academy centenary monographs. British Academy. s. 309.
ISBN
978-0-19-726255-9
. 10 Mayıs 2022 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 10 Mayıs 2022
.
- ^
Hunter, Michael (1975).
John Aubrey and the Realm of Learning
. Londra: Duckworth. ss.
156-57, 162-66, 181
.
ISBN
978-0-7156-0818-0
.
- ^
King, D. (2006).
The Elgin Marbles
. Hutchinson.
- ^
Sime, James; Mitchell, John Malcolm (1911). "Winckelmann, Johann Joachim". In Chisholm, Hugh (ed.). Encyclopædia Britannica. Vol. 28 (11th ed.). Cambridge University Press. p. 707
- ^
David Irwin,
Winckelmann: Writings on Art
(London: Phaidon) 1972.
- ^
Winckelmann, Johann Joachim (2006).
History of the art of antiquity
. Potts, Alex. Los Angeles: Getty Research Institute.
ISBN
978-0892366682
.
OCLC
59818023
.
- ^
Boorstin
, 584
- ^
Robinson, Walter (1995).
"Introduction"
.
Instant Art History
. Random House Publishing Group. s.
240
.
ISBN
0-449-90698-1
.
The father of official art history was a German named Johann Joachim Winckelmann (1717?68).
- ^
Everill, P. (2010). "The Parkers of Heytesbury: Archaeological pioneers".
Antiquaries Journal
.
90
: 441-453.
doi
:
10.1017/S000358151000003X
.
- ^
Everill, P. (2009). "Invisible pioneers".
British Archaeology
.
108
: 40-43.
- ^
Renfrew, Colin; Bahn, Paul G. (2015).
Archaeology essentials: theories, methods, practice
. 3. Londra: Thames & Hudson. ss.
17
-18.
ISBN
978-0-500-29159-7
.
- ^
Bowden, Mark (1984).
General Pitt Rivers: The father of scientific archaeology
.
Salisbury and South Wiltshire Museum
.
ISBN
0-947535-00-4
.
- ^
Hicks, Dan (2013).
"Characterizing the World Archaeology Collections of the Pitt Rivers Museum"
. Stevenson, Alice (Ed.).
World Archaeology at the Pitt Rivers Museum: A characterization
. Oxford: Archaeopress.
ISBN
978-1-905739-58-5
. 19 Kasım 2018 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
8 Nisan
2018
.
- ^
MacGillivray, Joseph Alexander (2000).
Minotaur: Sir Arthur Evans and the Archaeology of the Minoan Myth
. New York, NY: Hill and Wang (Farrar, Straus and Giroux).
- ^
Renfrew, Colin; Bahn, Paul G. (2015).
Archaeology essentials: theories, methods, practice
. 3. Londra: Thames & Hudson. ss.
24
.
ISBN
978-0-500-29159-7
.
- ^
Renfrew and Bahn (2004 [1991]):33?35
- ^
Kaynak hatası:
Gecersiz
<ref>
etiketi;
Binford1962
isimli refler icin metin sa?lanmadı (Bkz:
Kaynak gosterme
)
- ^
Kaynak hatası:
Gecersiz
<ref>
etiketi;
Flannery1967
isimli refler icin metin sa?lanmadı (Bkz:
Kaynak gosterme
)
- ^
Shanks and Tilley (1987)
- ^
Shanks and Tilley (1988)
- ^
Shanks (1991)
- ^
Shanks (1993)
- ^
Sillet et al. (2006)
- ^
Hodder (1982)
- ^
Hodder (1985)
- ^
Hodder (1987)
- ^
Hodder (1990)
- ^
Hodder (1991)
- ^
Hodder (1992)
- ^
Hodge (1937)
- ^
Kaynak hatası:
Gecersiz
<ref>
etiketi;
Pauketat2001
isimli refler icin metin sa?lanmadı (Bkz:
Kaynak gosterme
)
|
---|
Ana dallar
| |
---|
Disiplinler arası
| |
---|