Jupiter
|
|
Adın kayna?ı
| Jupiter
|
---|
Sıfatlar
| Jovian
|
---|
Sembol
| |
---|
|
|
Gunote
| 816,363
Gm
(5,4570
AU
)
|
---|
Gunberi
| 740,595 Gm (4,9506 AU)
|
---|
| 778,479 Gm (5,2038 AU)
|
---|
Dı? merkezlik
| 0,0489
|
---|
| |
---|
| 398,88 g
|
---|
| 13,07 km/s (8,12 mi/s)
|
---|
| 20,020°
[3]
|
---|
E?iklik
| |
---|
| 100,464°
|
---|
| 21 Ocak 2023
[5]
|
---|
| 273,867°
[3]
|
---|
Bilinen
do?al uydusu
| 95
(
2023
(
2023
)
itibarıyla)
[6]
|
---|
|
| ?2,94
[9]
ila ?1,66
[9]
|
---|
| 29,8" ila 50,1"
|
---|
Ortalama yarıcap
| 69.911 km (43.441 mi)
10,973 Dunya
|
---|
| 71.492 km (44.423 mi)
11,209
R
?
(
Dunya
)
0,10045
R
☉
(
Gune?
)
|
---|
| 66.854 km (41.541 mi)
10,517 Dunya
|
---|
Basıklık
| 0,06487
|
---|
| 6,1469
×
10
10
km
2
(2,3733
×
10
10
sq mi)
120,4 Dunya
|
---|
Hacim
| 1,4313
×
10
15
km
3
(3,434
×
10
14
cu mi)
1
321
Dunya
|
---|
Kutle
| 1,8982
×
10
27
kg (4,1848
×
10
27
lb)
- 317,8 Dunya
- 1/1047 Gune?
[10]
|
---|
| 1.326
kg/m
3
(2.235
lb/cu yd
)
|
---|
| 24,79 m/s
2
(81,3 ft/s
2
)
2,528
g
|
---|
Atalet momenti faktoru
| 0,2756
±
0,0006
[11]
|
---|
| 59,5 km/s (37,0 mi/s)
|
---|
| 9,9258 sa
(9 sa 55 d 33 s)
[2]
|
---|
| 9,9250 saat (9 sa 55 d 30 s)
|
---|
Ekvatoral donme hızı
| 12,6 km/s (7,8 mi/s; 45.000 km/sa)
|
---|
| 3,13° (yorungeye)
|
---|
| 268,057°;
17
sa
52
d
14
s
|
---|
| 64,495°
|
---|
Albedo
| 0,503 (
Bond
)
[12]
0,538 (
geometrik
)
[13]
|
---|
Sıcaklık
| 88 K (-185 °C; -301 °F) (
siyah cisim sıcaklı?ı
)
|
---|
|
|
| 200-600 kPa (30-90 psi)
(opak bulut kumesi)
[14]
|
---|
| 27 km (17 mi)
|
---|
Bile?imleri
| - %89 ± %2,0
hidrojen
- %10 ± %2,0
helyum
- %0,3 ± %0,1
metan
- %0,026 ± %0,004
amonyak
- %0,0028 ± %0,001
hidrojen doterid
- %0,0006 ± %0,0002
etan
- %0,0004 ± %0,0004
su
|
---|
Wikimedia Commons'ta ilgili ortam
|
|
Jupiter
veya
Erendiz
(
Mu?teri
),
Gune? Sistemi
'nin en buyuk
gezegenidir
.
Gune?
'ten uzaklı?a gore be?inci sırada yer alır. Adını
Roma mitolojisindeki
tanrıların
en buyu?u olan
Jupiter
'den alır. Buyuk olcude
hidrojen
ve
helyumdan
olu?makta ve
gaz devi
sınıfına girmektedir.
[15]
[16]
Jupiter gerek cap gerekse kutle acısından Gune? Sistemi'ndeki en buyuk gezegendir. Nispeten du?uk olan yo?unlu?u (suyun yo?unlu?unun 1,33 katı), gezegenin akı?kan yapısı ve kendi cevresindeki donu? hızının yuksekli?i nedeniyle,
Saturn
kadar olmasa da ekvatorda geni?, kutuplarda basık
elipsoid
gorunume sahiptir. Yansıtabilirlik derecesi (
albedo
) 0,52 olan gezegen, boylece yuzeyine du?en Gune? ı?ı?ının yarıdan fazlasını gorunur tarafta yansıtmaktadır.
[17]
Ancak kızılotesi alandaki ı?ınım olculdu?unde, Jupiter'in, Gune?'ten aldı?ı enerjinin 2,3 katı kadarını dı?arı yaydı?ı gorulur. Bu nedenle gezegen, Gune?'e olan uzaklı?ına gore hesaplanan 106 K'den (-167 °C) cok daha yuksek bir
etkin sıcaklı?a
sahiptir ve 126 K (-147 °C) sıcaklı?ında bir
kara cisim
gibi ı?ır.
[18]
Jupiter'in kendi icinde yarattı?ı bu enerji fazlası, gezegenin yer cekiminin etkisi ile yava?ca kendisi uzerine cokerek kuculmesi sırasında donu?turulen potansiyel enerji ile acıklanmaktadır. Bu olgu
Kelvin-Helmholtz mekanizması
olarak adlandırılır.
[19]
Gaz devleri
, icerdikleri elementlerin oranlarına gore iki alt gruba ayrılırlar.
Uranus
ve
Neptun
'buz' ve 'kaya' oranı daha yuksek
Uranus benzeri gezegenler
grubundadır. Jupiter ve
Saturn
ise, adını yine Jupiter'den alan
Jupiter benzeri gezegenler
grubu icindedir. Jupiter benzeri gezegenlerin, kabaca
Gune?
'i ve benzer
yıldızları
olu?turan maddeleri bu yıldızlardakine yakın oranlarda icerdi?i du?unulur. 20. yuzyıl ba?larından itibaren, gezegenlerin cap, kutle, yo?unluk, kendi etrafında donme hızı, uydularının davranı?ı gibi verilerden yola cıkılarak ic yapıları hakkında ortaya atılan goru?ler, daha sonra tayfolcumsel calı?malarla ve son otuz yıl icinde gercekle?tirilen bircok uzay aracı ara?tırması ile zenginle?tirilmi? ve gunumuzde oldukca tatminkar modeller geli?tirilmi?tir.
Bu bilgiler cercevesinde, Gune? Sistemi'nin ilksel bile?imine paralel bicimde Jupiter'in kutlesinin buyuk kısmını
hidrojen
ve
helyumun
olu?turdu?u varsayılır. Hidrojen/Helyum kutle oranı 75/25 civarındadır. Daha a?ır elementlerin
Gune? Bulutsusu
icindeki toplam payı %1 iken, hafif bir zenginle?me ile Jupiter'de %3-4½ arasında olabilece?i hesaplanmaktadır. Bu sonuca gore, gezegenin gozlenen basıklı?ının 10-15 Yer kutlesinde yo?un bir cekirde?in varlı?ı ile acıklanabilmesi uzerine varılmı?tır. Jupiter'i olu?turan yapı ta?ları ozgul a?ırlıklarına gore tabakalanmı? durumdadır:
- Gezegenin merkezinde demir ve a?ır metallerle birlikte bunların cevresinde daha hafif elementleri iceren bir 'buz' ve 'kaya' tabakasının olu?turdu?u
cekirdek
bulunur.
[20]
Bu noktada sıcaklık 20.000 K, basınc 100 megabara (100 milyon atmosfer) yakındır. Yuksek basınclar nedeniyle yo?unlu?u 20 g/cm
3
olan bu katmanın yarıcapı 10.000 km'den kucuk; ancak kutlesi Yer'in 10 katını a?kındır.
[21]
- Cekirde?i cevreleyen alanda
metalik hidrojenden
olu?mu? 40.000 km kalınlı?ında
manto
tabakası yer alır. Hidrojen, 3 ila 4 Mbar'dan daha yuksek basınclarda devreye giren
van der Waals kuvvetlerinin
etkisi ile molekuler yapısını kaybederek metalik ozellikler kazanır, ısıl ve elektriksel iletkenli?i cok artar. Manto tabakası, merkezden itibaren gezegen yarıcapının ¾'une dek uzanır, Jupiter'in hacminin yarıya yakınını, kutlesinin ise cok buyuk co?unlu?unu olu?turur. Bu alandaki metalik hidrojenin sıvı nitelikte oldu?u, yo?unlu?unun dı?tan ice do?ru 1'den 5'e kadar (su = 1) yukseldi?i sanılmaktadır.
[22]
[23]
- En dı?ta 20.000 km kalınlı?ında
molekuler hidrojen
(H
2
) tabakası bulunur. Gezegenin yuzeyine yakla?ıldıkca basınc, ısı ve yo?unluk du?er, hidrojen sıvıdan gaza donu?ur ve giderek atmosfer tabakasına gecilir.
Katmanlar arasında keskin sınırlar olmadı?ı, bir fazdan di?erine kademeli geci?ler oldu?u, aynı zamanda konveksiyon akımlarının katmanlar arası madde alı?veri?ine kısmen de olsa izin verdi?i tahmin edilir. Gezegenin ic kesimlerinde uretilen dev boyutlardaki ısının bu tur akımlar yardımıyla yuzeye dek aktarılabilmesi tumuyle akı?kan nitelikte bir ic yapı varlı?ını gerektirmektedir.
[24]
Jupiter'in, bir gaz devinin ula?abilece?i en buyuk capa yakın boyutlarda oldu?u hesaplanmı?tır. Kutlesi daha buyuk olan bir gezegen, artan kutlecekim gucunun etkisi ile kendi uzerine cokerek, Jupiter'e oranla daha buyuk yo?unlu?a, daha kucuk bir hacme sahip olacaktı. Daha yuksek cekirdek sıcaklı?ı anlamına gelen bu durum, kutlesi Gune?'in kutlesinin %8'i kadar olan bir gezegenin
nukleer fuzyon
icin gerekli ic sıcaklı?a ula?arak bir
yıldız
haline gelmesi ile sonuclanır. Bu nedenle, 0,001 Gune? kutlesindeki Jupiter, 'yıldız olmayı ba?aramamı?' bir gok cismi olarak da tanımlanabilir.
Jupiter'in kalın ve karma?ık bir
atmosfer
tabakası bulunmaktadır. Bu atmosferin, Gune? Sistemi'nin kokenini olu?turan
Gune? Bulutsusu
'nun varsayılan yapısına yakın olarak %88 oranında molekuler
hidrojen
(H
2
) ve %12 oranında
helyum
(He) icerdi?i saptanmı?tır. Bunları %0,1 oranla
su
buharı (H
2
O) ve
metan
(CH
4
) ve %0,02 oranla
amonyak
(NH
3
) izler.
Azot
, hidrojen,
karbon
,
oksijen
,
kukurt
,
fosfor
ve di?er elementleri iceren ce?itli bile?iklere milyonda bir duzeyini gecmeyen oranlarda rastlanmaktadır.
[25]
[26]
Aslında gaz devlerinin belirli bir yuzeyi oldu?u soylenemez, gezegenden atmosfer olarak adlandırılabilecek en dı? gaz tabakasına do?ru kesintisiz, yumu?ak bir geci? soz konusudur. Bu tur gezegenlerin capları hesaplanırken 1 bar (yakla?ık 1 atmosfer) sınırının dı?ında kalan kısım dikkate alınmaz; basıncın 1 barı a?tı?ı noktadan itibaren tum hacim, gezegenin sınırları icinde kabul edilir. Ancak co?u zaman, atmosfer olarak adlandırılan alan, hidrojen gazı yo?unlu?unun sıvı hidrojen yo?unlu?u duzeyine cıktı?ı 10.000 bar basınc sınırına yani gezegenin binlerce kilometre icine dek geni?letilir.
[27]
Uzaktan bakıldı?ında, Jupiter yuzeyinin ozellikle ekvatora yakın enlemlerde belirginle?en ardı?ık koyu ve acık renkli bulut ku?aklarından olu?tu?u gorulur. Atmosferin en ust katmanlarındaki bulutlar kristal halindeki amonyak ve su parcacıklarından olu?ur.
Atmosferin derinliklerine do?ru, yo?u?ma sıcaklıklarına gore de?i?ik bile?iklerin meydana getirdi?i bulutlar tabakalar halinde birbirini izler. Atmosferde dikey ve yatay do?rultuda yo?un bir hareketlilik gozlenir, 600 km/saat hıza ula?an ruzgarlar nadir de?ildir.
15.000×25.000 km boyutları ile yerkureyle kar?ıla?tırılabilecek buyuklukteki
Buyuk Kırmızı Leke
, en az 400 senedir devam etti?i bilinen cok uzun omurlu dev bir 'fırtına' alanıdır. Son yıllarda yapılan gozlemler neticesinde gitgide kuculdu?u bilinmektedir.
Jupiter'in atmosferi
makalesinde konu hakkında daha ayrıntılı bilgi yer almaktadır.
Katı bir yuzeye sahip olmayan Jupiter'in donu? ozelliklerinin, atmosfer yapılarının gozlenen hareketlerine gore belirlenmesine calı?ılmı?tır. Ancak daha 1690 yılında
Giovanni Domenico Cassini
ekvator bolgesi ile kutupların farklı devirlerle dondu?unu fark etmi?tir. Sonradan bu gozlem duyarlı olcumlerle do?rulanmı? ve gezegen icin 'Sistem I' ve 'Sistem II' olmak uzere iki ayrı donme suresi tanımlanmı?tır. Ekvator bolgelerinin donu?u 9 saat 50 dakika 30,003 saniyede tamamlanır ve Sistem I olarak adlandırılır. Kutup bolgelerinde donu? suresi 9 saat 55 dakika 40,630 saniyedir ve Sistem II adını alır. Jupiter'den yayılan
mikrodalga
ve
radyo
dalga boyundaki ı?ınımların ise 9 saat 55 dakika 29,730 saniyelik bir dalgalanma gostermelerine dayanarak, gezegenin manyetik alanını belirleyen buyuk metalik hidrojen kutlesinin bu hızla donmekte oldu?u sonucu cıkarılmı?tır. 'Sistem III' adı verilen bu periyot Jupiter'in gercek donu? hızı olarak kabul edilir ve bu de?erin kutuplardaki donu? hızı ile hemen hemen aynı oldu?u; ekvatorda olculen farklı hızın, bu bolgelerdeki bulutların 400 km/saat hıza ula?an ruzgarlar nedeniyle do?uya do?ru hareket etmelerinden kaynaklandı?ı dikkati ceker.
Yakın bir tarihe kadar Gune? Sistemi'nde halkaları oldu?u bilinen tek gezegen Saturn idi.
[28]
Dı? gezegenleri ziyaret eden ilk uzay aracı olan Pioneer 10'un 1973'teki gozlemleri uzerine varlı?ından ku?kulanılan Jupiter halkaları 1979 yılında Voyager 1 ve 2 uzay aracları tarafından cekilen foto?raflarda gosterildi.
Jupiter'in Halka Sistemi
|
Halkalar
|
Yorunge
|
Jupiter'in Merkezinden Uzaklık
|
R
J
|
(km.)
|
Halo Halka
|
|
1,4 1,71
|
100.000 122.000
|
Ana Halka
|
Ana Halka (ic)
|
1,71
|
122.000
|
XVI Metis
|
1,79
|
128.100
|
XV Adrastea
|
1,80
|
128.900
|
Ana Halka (dı?)
|
1,81
|
129.000
|
Gossamer Halka
|
Gossamer Halka (ic)
|
1,81
|
129.200
|
V Amalthea
|
2,54
|
181.400
|
XIV Thebe
|
3,11
|
221.900
|
Gossamer Halka (dı?)
|
3,15
|
224.900
|
Saturn'un halkaları
gibi Jupiter halkaları da, toz denebilecek mikroskopik boyutlardan, onlarca metre buyuklu?e kadar de?i?en ce?itli boylarda cok sayıda parcacı?ın bir araya gelmesinden olu?urlar. Bu parcacıklar bir bulut olu?tururcasına birbirinden ba?ımsız hareket eder ve her biri gezegen etrafında kendine ait bir yorunge izler. Bu yorungelerin gezegen ve ic uydularının cekim guclerinin kar?ılıklı etkisi ile surekli ?ekillenmesi sonucunda halkaların yapısı korunur. Saturn halkaları ile kar?ıla?tırıldı?ında, Jupiter'in halkalarının bircok yonden farklı oldu?u gorulur. Jupiter halkalarının cok daha silik olmalarının ve zor gozlenmelerinin nedeni, kendilerini olu?turan toplam madde kutlesinin cok daha az olmasının yanı sıra ı?ık yansıtıcılıklarının da sınırlı olmasıdır. Jupiter halkaları, 0,05 gibi bir yansıtılabilirlik derecesi (
albedo
derecesi) ile uzerine du?en Gune? ı?ı?ının buyuk bir kısmını so?urur ve karanlık gorunurler. Saturn yolculu?u sırasında
Cassini-Huygens
uzay sondası 2003 yılında Jupiter'in yakınından gecerken yaptı?ı olcumlerle Jupiter halkalarının kuresel de?il, keskin kenarlı ve ko?eli parcacıklardan olu?tu?unu du?unduren veriler elde etti. Bu bilgiler halkaların Jupiter'e yakın yorungelerdeki uydulardan kopan parcacıklardan olu?tu?u savını destekler niteliktedir. Bu uydulardan
Metis
ve
Adrastea
'Ana halka'nın,
Amalthea
ve
Thebe
ise daha dı?ta yer alan 'Gossamer (ipliksi-a?sı) Halka'nın kayna?ı olarak du?unulmektedir. Metis ve Adrastea, Jupiter'in merkezinden 1,79 ve 1,81 R
J
(Jupiter yarıcapı) uzaklıktaki yorungeleri ile gezegenin
Roche Limiti
'nin icinde bulunurlar ve parcalanma surecinde uydular olarak de?erlendirilebilirler. Ana halka bu iki uydunun yorungesi hizasında keskin bir dı? sınırla kesintiye u?rarken, ic sınırı daha belirsizdir ve 'Halo (ayla) halka' adı verilen ucuncu bir bolumle silik bir ?ekilde atmosferin ust sınırlarına kadar devam eder. En dı?ta sınırları belirsiz dorduncu bir halka yapısı, cok seyrek bir toz bulutu ?eklinde ters bir yorungede doner. Bu halkanın kayna?ı sonradan Jupiter'in cekim alanına yakalanmı? gezegenler arası toz olabilir.
Jupiter Gune? Sistemi icinde en guclu
manyetik alana
sahip gezegendir. Dunya ile kar?ıla?tırıldı?ında 19.000 kat daha guclu oldu?u gorulen bu alan, ekseni Jupiter'in donme eksenine 11° acı yapan ve gezegenin merkezine 8.000 km uzaktan gecen, kutupları ters yerle?mi? olan bir
cift kutupludur
. Boylece Jupiter'in kuzey manyetik kutbu gezegenin guney co?rafi kutbuna, guney manyetik kutbu ise kuzey co?rafi kutbuna yakındır. Bu cift kutuplunun yanı sıra, Jupiter'in manyetik alanının, yapısını karma?ıkla?tıran bir dort kutuplu ve bir sekiz kutuplu bile?eni bulunmaktadır. Jupiter'in kutlesinin ancak kucuk bir kısmını olu?turan demir ve di?er a?ır elementleri iceren cekirde?inin bu denli guclu bir manyetik alan yaratması mumkun olmadı?ından, gezegenin manyetizmasından metalik sıvı hidrojen tabakası sorumlu tutulur. Elektrik iletkenli?i cok yuksek olan bu bolgedeki elektronların akımı, Jupiter'in kendi cevresindeki hızlı donu?unun etkisi ile guclu bir manyetik alan olu?turur. Bu alanın etkisi ile Jupiter, dev bir manyetosfere sahiptir.
Jupiter manyetosferi,
Gune? ruzgarı
adı verilen ve Gune? kokenli hızlı parcacıkların olu?turdu?u
plazma
akımının, gezegenin manyetik alanının etkisi ile saptırılarak engellendi?i bolgedir. Manyetosferin en dı?ında, plazma akımının hızla yava?layarak hızının ses hızının altına indi?i ve yon de?i?tirdi?i bir
?ok dalgası
gozlenir. Gune? etkinli?ine gore gezegene uzaklı?ı de?i?en bu sınır, uzay sondaları tarafından Jupiter'den Gune? do?rultusunda 25-30 milyon km uzaklıkta saptanmı?tır. Gezegene yakla?tıkca manyetik alanın etkisi giderek artar ve Gune? kokenli parcacıkların a?amayarak cevresinden dola?mak zorunda kaldı?ı
manyetopoz
, manyetosferin sınırını belirler. Bu alan da Gune? ruzgarının ?iddetindeki de?i?imlere paralel olarak kısa surelerde genle?ip daralmakla birlikte Jupiter'in 3-7 milyon km uza?ında ba?lar. Gune? ruzgarının deforme etti?i manyetik kuvvet cizgilerine uyumlu olarak, bu sınır yanlara do?ru geni?leyerek gezegenden uzakla?ır ve bir damla bicimini alarak gezegenin arkasında bir milyar km'ye kadar uzanan bir kuyruk olu?turur.
Manyetosferin gezegene daha yakın kesimlerinde manyetik alana yakalanan elektrik yuklu parcacıkların doldurdu?u iki dev
Van Allen ku?a?ı
bulunur. Bu bolgelerden kaynaklanan cok guclu radyo dalgaları, 9 saat 55 dakika 30 saniyelik bir dongu icinde dalgalanmalar gosterir. Bunun Jupiter'in manyetik alanının olu?umuna neden olan metalik hidrojen tabakasının donme hızını yansıttı?ı varsayılarak gezegenin kendi etrafındaki donu? hızını, atmosfer hareketlerinden ba?ımsız olarak saptamak mumkun olmu?tur.
Van Allen ku?aklarında toplanan yuklu parcacıkların co?unlu?u Jupiter atmosferinden koparak manyetik alana kapılan gazlardan kaynaklanır ve buyuk olcude iyonize hidrojen atomlarından salınan serbest elektron ve protonların yanı sıra, helyum, oksijen ve kukurt iyonlarına da rastlanır. Cok yuksek hızlara ula?an bu iyonların olu?turdu?u
plazmanın
ısısı 300-400 milyon Kelvin olarak olculmu?tur. Bu, Gune?'in merkezi de dahil olmak uzere Gune? Sistemi'nin (
Gune? tackuresi
dı?ında) bilinen herhangi bir noktasından cok daha yuksek bir sıcaklıktır. Aynı zamanda Jupiter manyetosferi, hacim acısından Gune? Sistemi'nin en buyuk olu?umu olarak kabul edilmelidir.
Yuklu parcacıklar Jupiter'in manyetik kutuplarındaki acık manyetik cizgiler boyunca ilerleyerek atmosferin yuksek tabakalarında
kutup ı?ıklarının
ortaya cıkmasına neden olurlar.
Jupiter'in bircok uydusu manyetosferin icinde kalan yorungelere sahiptir. Buyuk uydulardan gezegene en yakın olan
?o
, Jupiter ile uydu arasında kesintisiz suren bir elektrik akımının etkisi altındadır. Uydu yuzeyinden iyonize atomları kopararak ?o ve Jupiter'i iki yonden birbirine ba?layan ve
?o Plazma Torus'u
adı verilen bir sıcak plazma halkası olu?turan bu akımın, 1000 giga
watt
de?erini buldu?u sanılır. Jupiter'i cevreleyen 1 milyon km yarıcapındaki alan, cok yo?un ı?ınımların varlı?ı nedeniyle uzay sondalarının bu alandan gectikleri sıradaki etkinliklerini onemli olcude kısıtlamı? ve ileride yapılabilecek insanlı ara?tırmalar icin onemli sakıncalar yaratabilecek durumdadır.
Jupiter'in bilinen 95
do?al uydusu
vardır.
[6]
Bunlardan 60 tanesinin capı 10 km'den azdır.
Galileo Galilei
1610 yılında kendi yaptı?ı basit
teleskopla
Jupiter'in en buyuk dort uydusu
?o
,
Europa
,
Ganymede
ve
Callisto
'yu ke?federek ilk kez Yerkureden ba?ka bir gezegene ait uyduların varlı?ını gostermi?tir. Bu uydular sonradan
Galilei uyduları
olarak adlandırılmı?tır. 1970'lere kadar bilinen uydu sayısı 13 iken, Jupiter'i ziyaret eden
Voyager
uzay aracları 3 yeni uydunun bulunmasına yardımcı olmu?, 2000 yılından bu yana yeryuzunden yapılan sistematik ara?tırmalarla, bu sayı kısa surede artmı?tır.
Jupiter'in do?al uyduları
makalesinde uydular hakkında ayrıntılı bilgi yer almaktadır.
- Eski ca?lardan gunumuze ula?an kaynaklarda Jupiter, Ay, Gune?, Merkur, Venus, Mars ve Saturn ile birlikte gorunur hareketlerinin di?er yıldızlardan farklılı?ıyla tanınan 7 gokcisminden biri olarak gosterilir. Bu yonuyle, antik gokbilim icin oldu?u kadar
astroloji
acısından da onem ta?ıyan gezegen, bircok dilde haftanın yedi gunune adını veren varlıklardan biri olarak, tarihoncesinden gunumuze insan kulturunde yerini korumu?tur.
- Jupiter'in yalnızca parlak bir yıldız de?il, uzerinde de?i?ik koyulukta ku?akların secilebildi?i dairesel gorunumde bir cisim oldu?unu ilk fark eden 1610 yılında
Galileo Galilei
oldu. Galilei aynı zamanda Jupiter'in en buyuk dort uydusunu ke?fetti ve
Dunya
dı?ındaki bir gezegenin kendi etrafında donen uyduları olabilece?inin bu ilk kanıtını,
Kopernik
'in o gune dek yaygın kabul gormeyen
gune?merkezli teorisini
desteklemek icin kullandı.
- 1664'te ?ngiliz bilim insanı
Robert Hooke
, (ya da bazı kaynaklara gore Fransız-?talyan bilim insanı
Giovanni Domenico Cassini
)
Buyuk Kırmızı Leke
'yi ilk kez gozledi.
- 1676'da Danimarkalı gok bilimci
Ole Christensen Romer
, Jupiter'in uydularının
ortulme
ve
tutulma
zamanlarındaki oynamaların gezegenin Yer'den uzaklı?ıyla ili?kisini olcerek ilk kez
ı?ık hızını
%25 yanılma payı ile hesapladı. Olcum araclarının geli?mesinin katkısıyla, Romer'in buldu?u bu yontem, 19. yuzyıl ba?ında ı?ık hızının %1'den daha az hata ile hesaplanmasına olanak tanıdı.
- 1690'da Cassini, Jupiter'in kendi etrafında donu? suresinin kutuplarda ve ekvatorda farklı oldu?unu ilk kez gozlemledi.
- 1932'de Alman gok bilimci
Rupert Wildt
tayfolcumsel
gozlemlere dayanarak Jupiter atmosferinde
metan
ve
amonyak
bulundu?unu saptadı, bunun ancak cok buyuk miktarlarda
hidrojen
varlı?ı ile acıklanabilece?ini bildirdi. Wildt, 1934'te gezegenin kutle ve yo?unluk verilerinden yola cıkarak Jupiter'in ic yapısının ve atmosferinin bile?imini bugun kabul edilene benzer ?ekilde hesapladı.
- Hidrojen varlı?ının kanıtlanması ancak 1960'larda
kızılotesi tayfolcum
tekniklerinin geli?mesi ile gercekle?ti. Tayfolcumsel yontemlerle varlı?ı ortaya cıkarılması cok guc olan
helyum
ise ancak 1970'lerde uzay sondalarının hidrojen-helyum atomları arasındaki etkile?imleri olcmeleri ile gosterilebildi.
- 1955 yılında Burke ve Franklin, Jupiter'den yayılan yuksek miktardaki radyo ı?ınımını rastlantısal olarak saptadılar. Bu bulu?, Jupiter'in cok guclu
magnetosferinin
ke?fedilmesine yol actı.
Kasım-Aralık 1973'te
Pioneer 10
, Kasım-Aralık 1974'te
Pioneer 11
adlı uzay sondaları Jupiter'in yakınından gecerek gezegenin ilk yakından gozlemini gercekle?tirdiler. Sırasıyla 1972 ve 1973 yıllarında fırlatılan birbirinin aynı bu iki arac, sınırlı teknik donanıma sahip olmalarına kar?ın daha sonra gercekle?tirilen ucu?ların planlanması icin ya?amsal onem ta?ıyan bilgiler topladılar.
- Jupiter'in boyutları ve cekim gucu duyarlı bicimde olculerek yo?unlu?unun ve kutlesinin daha buyuk kesinlikle hesaplanmasına olanak sa?landı.
- Gezegenin cekim alanının cok duzenli oldu?u goruldu, buna dayanarak Jupiter'in buyuk olcude akı?kan bir yapıya sahip oldu?u goru?u guc kazandı.
- Uyduların boyutları ve fiziksel ozellikleri hakkında edinilen yeni bilgilerle Jupiter sisteminin olu?umu ve evrimi uzerine yeni bakı? acıları olu?turuldu.
- Manyetosfer ile ilgili cok sayıda olcum yapıldı.
- Jupiter'in gezegenlerarası alana yuksek enerjili
elektron
ve du?uk enerjili
protonlar
yaydı?ı saptandı ve boylece bilinen
kozmik ı?ınım
kaynaklarına yeni bir tanesi eklenmi? oldu.
- Gezegenin bircok foto?rafı cekildi,
kızılotesi
ve
morotesi
alanda incelemelerle atmosferin bile?imi ve
meteorolojik
ozellikleri hakkında yeni bilgiler edinildi. Yeryuzunden gozlenemeyen kutup bolgelerinin goruntuleri elde edildi.
- Buyuk Kırmızı Leke
'ye benzer, daha kucuk boyutta lekeler saptandı, bu olu?umların meteorolojik olaylar olabilece?i du?uncesi sa?lamla?tı.
- Beta Scorpio
yıldızının
radyo
ı?ınımının
Jupiter'in atmosferi
tarafından ortulmesi incelenerek atmosferin de?i?ik yukseltilerindeki sıcaklıklar olculdu.
1977 yılında fırlatılan ve birbirinin aynı olan
Voyager 1
ve
Voyager 2
uzay aracları sırasıyla Ocak-Mart 1979 ve Haziran-Temmuz 1979 tarihlerinde Jupiter'in yakınından gecerek gozlemlerde bulundular.
- Voyager 1, Jupiter'in de
Saturn‘un halkalarına
benzer bir halka sistemi bulundu?unu saptadı.
- Jupiter'in uc yeni uydusu,
Adrastea
,
Metis
ve
Thebe
ke?fedildi.
- Gezegenin ve uydularının cok sayıda yuksek cozunurluklu goruntusu elde edildi. Uyduların ayrıntılı yuzey foto?rafları yardımıyla, ic yapıları hakkında de?erli ipucları sa?layan
jeolojik
ozellikleri o?renildi.
- ?o
uzerinde
volkanik
aktivite gozlendi. Jupiter manyetosferinin dı? kesimlerine kadar uzanan alanda ?o'dan kaynaklandı?ı sanılan
kukurt
,
oksijen
ve
sodyum
izlerine rastlandı. Aynı elementlere ait
iyonların
?o yorungesi icinde ı?ık hızının %10'una varan hızlara ula?arak bir sıcak
plazma
alanı olu?turdu?u saptandı. Pioneer uzay araclarının gozlemleri ile celi?en bu bulgular ic manyetosferin de?i?ken bir yapısı oldu?u izlenimini olu?turdu.
- ?o'dan Jupiter'e ula?an
akı
hattının 5 milyon
amper
duzeyinde bir
elektrik
akımı ta?ıdı?ı saptandı.
- Voyager 2'nin
Saturn
'e do?ru yolculu?u sırasında Jupiter manyetosferinin Saturn yorungesine dek uzanan kuyru?u kanıtlandı.
- Jupiter atmosferinde
yıldırımlara
neden olan yo?un elektrik bo?almaları saptandı.
- Bulut hareketleri izlendi, atmosfer akımlarının onceden bilinmeyen ayrıntıları saptandı,
Buyuk Kırmızı Leke
'nin altı gunluk bir devirle saat yonunun tersinde dondu?u goruldu.
- Kutup ı?ıkları
gozlendi.
- Atmosferin ust kesimlerindeki
helyum
oranı olculdu, Gune? ve gezegenleri olu?turan ilksel
Gune? Bulutsusu
'nun bile?imi hakkında ipucları sa?landı.
Gune? cevresinde kutupsal bir yorungeye oturtulmak uzere 1990 yılında fırlatılan
Ulysses
uzay aracı, bu yorungenin gerektirdi?i
ivmeyi
kazanması amacıyla Jupiter'in yakınından gecerek gezegenin cekim gucunden yaralanabilece?i bir yol izledi. 8 ?ubat 1992'de Jupiter'in 450.000 km kadar yakınından gecen arac, bu fırsatı de?erlendirerek 2-14 ?ubat tarihlerini kapsayan donemde Jupiter'in manyetosferi uzerinde yo?unla?an gozlemlerde bulundu.
?o Plazma Torus'u
icinden gecerek olcumler yaptı, manyetosferin ce?itli bolgelerinde manyetik alan, de?i?ik frekanslarda ı?ınımlar, yuksek enerjili parcacıklar ve plazma bile?enlerini hedef alan cok sayıda gozlem yaptı. Jupiter yakın geci?i sonrasında kazandı?ı kutupsal yorungesi sayesinde, Jupiter manyetosferinin tutulum duzlemi dı?ındaki daha once ara?tırılmamı? bolgelerinde de gozlem yapma olana?ını sa?ladı.
Ulysses, Kasım 2003-Nisan 2004 arasında ikinci kez Jupiter'in yakınından gecti.
1989 yılında fırlatılan
Galileo
uzay aracı, bir yorunge aracı ve bir atmosferik sonda olmak uzere iki ayrı birimden olu?makta idi.
- Galileo'nun Jupiter ile ilgili gorevi planlanandan once ba?ladı. Temmuz 1994'te, gezegene ula?masından 18 ay once,
Shoemaker-Levy
kuyrukluyıldızının
Jupiter'e carpmasını yeryuzunden yapılan gozlemlere oranla daha elveri?li acılardan goruntuledi.
- Jupiter'e yakla?ırken uzay aracından ayrılan atmosferik sonda 7 Aralık 1995'te gezegen atmosferine daldı, bir
para?ut
yardımıyla yava?layarak, atmosferin derinliklerinde yuksek basınc ve ısı nedeniyle tahrip olmadan once 58 dakika sureyle veri topladı ve yeryuzune gonderdi. Olcumler, atmosferin beklenenden cok daha kuru oldu?u izlenimini verdi; ancak sonradan sondanın giri? noktasının alcalan kuru ve so?uk hava akımlarına denk gelen bir atmosfer bolgesinde oldu?u goru?u a?ırlık kazandı. Sonda, beklenen de?erlerin be?te biri kadar su buharı, beklenenin yarısı kadar helyum ve metan duzeyleri gozledi.
Yer
atmosferinde gozlenenden 10 kat fazla
yıldırım
etkinli?i saptandı.
- Galileo yorunge aracı, 7 Aralık 1995'te Jupiter cevresinde yorungeye girdi ve gorevini tamamladı?ı 2003 yılına dek 35 tur tamamladı,
?o
,
Europa
,
Ganymede
,
Callisto
ve
Amalthea
ile ilgili gozlemleri gercekle?tirdi?i 34 yakın geci? yaptı. Uyduların yuzey ?ekilleri ve ic yapıları ile ilgili geni? bilgi edinilmesini sa?ladı.
- Jupiter halkalarının olu?umunda kozmik carpı?malar sonucunda ic uydulardan kopan maddelerin katkısı anla?ıldı.
- Jupiter manyetosferinin kendine ozgu pek cok ozelli?i ortaya cıkarıldı.
- 21 Eylul 2003'te uzatılmı? gorevini tamamlayan Galileo, ya?am barındırma olasılı?ı bulunan uydulara zarar vermemesi icin, Jupiter uzerine du?urulerek parcalandı.
Saturn ve sisteminin ara?tırılması amacıyla 1997 yılında fırlatılan
Cassini-Huygens
uzay aracı, Jupiter'in cekim gucunden yararlanarak yolculu?un hızlandırılabilmesi icin bu gezegenin yakınından gecen bir rota izledi. 30 Aralık 2000 tarihinde Jupiter yakın geci?ini gercekle?tiren sonda, bu tarihin oncesi ve sonrasını kapsayan birkac aylık sure icinde bilimsel aygıtlarını Jupiter hakkında veri toplamak icin calı?tırdı.
- Jupiter'in bugune dek elde edilen en yuksek cozunurluklu goruntuleri kaydedildi.
- Jupiter'in atmosferinde koyu renkli gorunumu ile ayırdedilen ku?akların, alcalan gaz kutlelerinin olu?turdu?u
siklon
alanları oldu?u yonundeki yerle?mi? goru?u sarsan bulgular elde etti. Ayrıntılı goruntulerde, bu koyu ku?aklarda her biri yukselen gaz kutleleri iceren acık renkli bulut kumelerinden olu?mu? cok sayıda kucuk fırtına hucresinin bulundu?u ve net gaz hareketinin koyu ku?aklarda da yukarı do?ru oldu?u ortaya cıktı.
- Jupiter halkalarının neden oldu?u
ı?ık sacılmasının
olcumu, halkaların duzensiz ve ko?eli parcacıklardan olu?tu?unu ortaya koydu.
Chandra X-ı?ını gozlem uydusu ve Hubble uzay teleskopu
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
1999 yılında fırlatılarak Dunya etrafındaki yorungesine oturtulan
Chandra
uydusu,
X-ı?ını
dalga boyunda yaptı?ı gozlemlerde, Jupiter'in kutup bolgelerinde gozlenen Dunya'dakinden 1000 kat daha guclu kutup ı?ıklarının elektronlarını kaybetmi? yuksek enerjili
oksijen
ve benzeri
iyonların
atmosfer ile etkile?imi sonucunda ortaya cıktı?ını belirledi. E?zamanlı olarak
Hubble uzay teleskopundan
alınan goruntulerde
hidrojen
iyonlarında artı?a rastlanmaması, bu parcacıkların
Gune?
kaynaklı olamayaca?ını ortaya koydu. Boylece Jupiter'de gozlenen kutup ı?ıklarının
Yer atmosferindekinden
farklı bir mekanizma ile olu?tu?u ve buyuk olasılıkla
?o
'dan kopan atomların Jupiter manyetosferinde hızlanarak atmosfere carpmalarının sonucu oldukları varsayımı guclendi.
Pluton
ve uydusu
Charon
'u incelemek uzere
NASA
tarafından Ocak 2006'da fırlatılan ve hız kazanması icin Jupiter'in yakınından gecen bir rota izlemesi ongorulen
New Horizons
uzay sondası, 28 ?ubat 2007 tarihinde Jupiter'e en yakın konumuna geldi. Sonda kamerası ile Io'dan salınan plazma cıktısını ve dort
Galilei uydusunu
ayrıntılı olarak inceledi.
- Jupiter etrafında
kutupsal yorungeye
yerle?ip detaylı ara?tırmalar yapacak olan NASA projesi
Juno
, ?u anda Jupiter'e do?ru yol almaktadır. Uzay aracı A?ustos 2011'de fırlatıldı ve 2016 yılının sonlarına do?ru Jupiter'e varması beklenmektedir..
- NASA
tarafından geli?tirilmekte olan
Prometheus
programının ilk a?aması
JIMO
(Jupiter Icy Moons Orbiter-Jupiter Buz Uyduları Yorunge Aracı),
Nukleer-Elektrik ?tme Gucu
ile hareket eden bir uzay sondası ile Jupiter'in
Galilei uyduları
'nın ayrıntılı incelenmesini olanaklı kılacaktır. Bu projenin en erken fırlatma tarihi olarak 2015 yılı onerilmektedir.
Bir
dı? gezegen
olan Jupiter, Gune? cevresinde 12 yıllık dolanma suresi ile 13 ay suren
kavu?um
devrine sahiptir ve her yıl bir
burctan
di?erine gecer.
Venus
'ten sonra gokyuzunde izlenebilen en parlak gezegendir. Seyrek olarak, kısa donemler icin
Mars
parlaklıkta Jupiter'i gecebilir.
Kavu?um
donemini kapsayan 1-2 aylık donem dı?ında yıl boyunca rahatlıkla cıplak gozle izlenir. Yılın buyuk bir bolumunde, en parlak yıldız olan
Sirius
'un -1½ duzeyindeki parlaklı?ını a?ar ve en uygun
kar?ı konum
ko?ullarında -2,7 gibi bir parlaklı?a ula?ır. Bu yonleriyle amator gozlem icin Venus ve Mars'tan daha elveri?lidir. Kar?ı konumda 50 saniyeye yakla?an
gorunur capı
ile insan gozunun 1 dakika olan ayırma gucunun sınırına cok yakla?ır ve kucuk buyutmeli bir durbunle gezegenin diski secilebilir. Amator bir teleskopla Jupiter'in ku?akları,
Buyuk Kırmızı Leke
ve gezegenin kendi etrafında donu?u,
Galilei uyduları
ve gezegen etrafındaki hareketleri izlenebilir.
Bazı ozellikleri, Jupiter'i e??iz kılmaktadır:
[29]
- Jupiter, Gune? Sistemi'nin en buyuk gezegeni olmakla kalmaz, kutlesi tek ba?ına di?er tum gezegenlerin toplam kutlesinin 2½ katına ula?ır.
- Kendi etrafında donu? suresi en kısa olan gezegendir.
- En guclu manyetik alana ve en buyuk manyetosfere sahip gezegendir.
- Buyukluk ve ce?itlilik acısından en zengin uydu sistemine sahip gezegendir. Gune? Sistemi'nin en buyuk gezegen uydusu
Ganymede
, Jupiter etrafında donmektedir.
- ^
a
b
c
Williams, David R. (23 Aralık 2021).
"Jupiter Fact Sheet"
. NASA. 20 Haziran 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
13 Ekim
2017
.
- ^
a
b
Seligman, Courtney.
"Rotation Period and Day Length"
. 29 Eylul 2018 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 13 A?ustos 2009
.
- ^
a
b
c
d
Simon, J. L.; Bretagnon, P.; Chapront, J.; Chapront-Touze, M.; Francou, G.; Laskar, J. (February 1994). "Numerical expressions for precession formulae and mean elements for the Moon and planets".
Astronomy and Astrophysics
.
282
(2): 663-683.
Bibcode
:
1994A&A...282..663S
.
- ^
Souami, D.; Souchay, J. (Temmuz 2012). "The solar system's invariable plane".
Astronomy & Astrophysics
.
543
: 11.
Bibcode
:
2012A&A...543A.133S
.
doi
:
10.1051/0004-6361/201219011
. A133.
- ^
"HORIZONS Planet-center Batch call for January 2023 Perihelion"
.
ssd.jpl.nasa.gov
(Perihelion for Jupiter's planet-centre (599) occurs on 2023-Jan-21 at 4.9510113au during a rdot flip from negative to positive). NASA/JPL. 7 Eylul 2021 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 7 Eylul 2021
.
- ^
a
b
Sheppard, Scott S.
"Moons of Jupiter"
.
Earth & Planets Laboratory
. Carnegie Institution for Science. 24 Nisan 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 20 Aralık 2022
.
- ^
Seidelmann, P. Kenneth; Archinal, Brent A.; A'Hearn, Michael F.; Conrad, Albert R.; Consolmagno, Guy J.; Hestroffer, Daniel; Hilton, James L.; Krasinsky, Georgij A.; Neumann, Gregory A.; Oberst, Jurgen; Stooke, Philip J.; Tedesco, Edward F.; Tholen, David J.; Thomas, Peter C.; Williams, Iwan P. (2007).
"Report of the IAU/IAG Working Group on cartographic coordinates and rotational elements: 2006"
.
Celestial Mechanics and Dynamical Astronomy
.
98
(3): 155-180.
Bibcode
:
2007CeMDA..98..155S
.
doi
:
10.1007/s10569-007-9072-y
.
- ^
de Pater, Imke; Lissauer, Jack J. (2015).
Planetary Sciences
(2. guncelleme bas.). New York: Cambridge University Press. s. 250.
ISBN
978-0-521-85371-2
. 17 Temmuz 2023 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 20 Mayıs 2023
.
- ^
a
b
Mallama, A.; Hilton, J. L. (2018). "Computing Apparent Planetary Magnitudes for The Astronomical Almanac".
Astronomy and Computing
.
25
: 10-24.
arXiv
:
1808.01973
$2
.
Bibcode
:
2018A&C....25...10M
.
doi
:
10.1016/j.ascom.2018.08.002
.
- ^
"Astrodynamic Constants"
. JPL Solar System Dynamics. 27 ?ubat 2009. 21 Mart 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 8 A?ustos 2007
.
- ^
Ni, D. (2018). "Empirical models of Jupiter's interior from Juno data".
Astronomy & Astrophysics
.
613
: A32.
Bibcode
:
2018A&A...613A..32N
.
doi
:
10.1051/0004-6361/201732183
.
- ^
Li, Liming; Jiang, X.; West, R. A.; Gierasch, P. J.; Perez-Hoyos, S.; Sanchez-Lavega, A.; Fletcher, L. N.; Fortney, J. J.; Knowles, B.; Porco, C. C.; Baines, K. H.; Fry, P. M.; Mallama, A.; Achterberg, R. K.; Simon, A. A.; Nixon, C. A.; Orton, G. S.; Dyudina, U. A.; Ewald, S. P.; Schmude, R. W. (2018).
"Less absorbed solar energy and more internal heat for Jupiter"
.
Nature Communications
.
9
(1): 3709.
Bibcode
:
2018NatCo...9.3709L
.
doi
:
10.1038/s41467-018-06107-2
.
PMC
6137063
$2
.
PMID
30213944
.
- ^
Mallama, Anthony; Krobusek, Bruce; Pavlov, Hristo (2017). "Comprehensive wide-band magnitudes and albedos for the planets, with applications to exo-planets and Planet Nine".
Icarus
.
282
: 19-33.
arXiv
:
1609.05048
$2
.
Bibcode
:
2017Icar..282...19M
.
doi
:
10.1016/j.icarus.2016.09.023
.
- ^
Bjoraker, G. L.; Wong, M. H.; de Pater, I.; Adamkovics, M. (Eylul 2015). "Jupiter's Deep Cloud Structure Revealed Using Keck Observations of Spectrally Resolved Line Shapes".
The Astrophysical Journal
.
810
(2): 10.
arXiv
:
1508.04795
$2
.
Bibcode
:
2015ApJ...810..122B
.
doi
:
10.1088/0004-637X/810/2/122
. 122.
- ^
De Crespigny, Rafe.
"Emperor Huan and Emperor Ling"
(PDF)
.
Asian studies, Online Publications
. 7 Eylul 2006 tarihinde
kayna?ından
(PDF)
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 29 Aralık 2017
.
Xu Huang apparently complained that the astronomy office had failed to give them proper emphasis to the eclipse and to other portents, including the movement of the planet Jupiter (taisui). At his instigation, Chen Shou/Yuan was summoned and questioned, and it was under this pressure that his advice implicated Liang Ji.
- ^
Stuart Ross Taylor (2001).
Solar system evolution: a new perspective : an inquiry into the chemical composition, origin, and evolution of the solar system
(2., illus., revised bas.). Cambridge University Press. s. 208.
ISBN
978-0-521-64130-2
.
- ^
"Young astronomer captures a shadow cast by Jupiter: Bad Astronomy"
.
Discover
Blogs
. 18 Kasım 2011. 26 Aralık 2018 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 27 Mayıs 2013
.
- ^
Saumon, D.; Guillot, T. (2004). "Shock Compression of Deuterium and the Interiors of Jupiter and Saturn".
The Astrophysical Journal
.
609
(2): 1170-1180.
arXiv
:
astro-ph/0403393
$2
.
Bibcode
:
2004ApJ...609.1170S
.
doi
:
10.1086/421257
.
- ^
"The Jupiter Satellite and Moon Page"
. Haziran 2017. 31 Mayıs 2018 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
13 Haziran
2017
.
- ^
"In Depth | Pioneer 10"
.
NASA Solar System Exploration
. 31 Mayıs 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 9 ?ubat 2020
.
Pioneer 10, the first NASA mission to the outer planets, garnered a series of firsts perhaps unmatched by any other robotic spacecraft in the space era: the first vehicle placed on a trajectory to escape the solar system into interstellar space; the first spacecraft to fly beyond Mars; the first to fly through the asteroid belt; the first to fly past Jupiter; and the first to use all-nuclear electrical power
- ^
"Exploration | Jupiter"
.
NASA Solar System Exploration
. 29 Eylul 2021 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 9 ?ubat 2020
.
- ^
Chang, Kenneth (5 Temmuz 2016).
"NASA's Juno Spacecraft Enters Jupiter's Orbit"
.
The New York Times
. 2 Mayıs 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
5 Temmuz
2016
.
- ^
Chang, Kenneth (30 Haziran 2016).
"All Eyes (and Ears) on Jupiter"
.
The New York Times
. 19 Temmuz 2018 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
1 Temmuz
2016
.
- ^
Batygin, Konstantin
(2015).
"Jupiter's decisive role in the inner Solar System's early evolution"
.
Proceedings of the National Academy of Sciences
.
112
(14): 4214-4217.
arXiv
:
1503.06945
$2
.
Bibcode
:
2015PNAS..112.4214B
.
doi
:
10.1073/pnas.1423252112
.
PMC
4394287
$2
.
PMID
25831540
.
- ^
S. Pirani, A. Johansen, B. Bitsch, A.J. Mustill, D. Turrini (22 Mart 2019).
"Jupiter's Unknown Journey Revealed"
.
sciencedaily.com
. 22 Mart 2019 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
25 Mart
2019
.
- ^
Illustration by NASA/JPL-Caltech (24 Mart 2015).
"Observe: Jupiter, Wrecking Ball of Early Solar System"
.
National Geographic
. 9 Mayıs 2015 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 17 Kasım 2015
.
- ^
Zube, N.; Nimmo, F.; Fischer, R.; Jacobson, S. (2019). "Constraints on terrestrial planet formation timescales and equilibration processes in the Grand Tack scenario from Hf-W isotopic evolution".
Earth and Planetary Science Letters
.
522
(1): 210-218.
arXiv
:
1910.00645
$2
.
Bibcode
:
2019E&PSL.522..210Z
.
doi
:
10.1016/j.epsl.2019.07.001
.
PMID
32636530
.
- ^
Niemann, H.B.; Atreya, S.K.; Carignan, G.R.; Donahue, T.M.; Haberman, J.A.; Harpold, D.N.; Hartle, R.E.; Hunten, D.M.; Kasprzak, W.T.; Mahaffy, P.R.; Owen, T.C.; Spencer, N.W.; Way, S.H. (1996). "The Galileo Probe Mass Spectrometer: Composition of Jupiter's Atmosphere".
Science
.
272
(5263): 846-849.
Bibcode
:
1996Sci...272..846N
.
doi
:
10.1126/science.272.5263.846
.
PMID
8629016
.
- ^
"Jupiter Saturn kavu?umu ne anlama gelmektedir? 2020 Jupiter ile Saturn'un birle?mesi Turkiye'de gorulecek mi, nerelerde gorulur, saat kacta?"
.
Haberler.com
. 28 Kasım 2020 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 24 Kasım 2020
.