Romanya Sosyalist Cumhuriyeti
(
Rumence
:
Republica Socialist? Romania
, RSR) 1947-1989 yılları arasında,
Romanya
'daki
Marksist-Leninist
tek parti rejimini
tanımlar. Bu devlet, 1947'den 1965 yılına kadar
Romanya Halk Cumhuriyeti
(
Republica Popular? Romin?
, RPR) olarak adlandırılmı?tır. Ulke, anayasasında da belirtildi?i uzere,
Romanya Komunist Partisi
yonetimi altında,
Var?ova Paktı
uyesi, bir
Do?u Bloku
ulkesiydi.
Co?rafi olarak; do?uda
Karadeniz
, kuzeydo?uda
Sovyetler Birli?i
(
Ukrayna
ve
Moldova SSC
); kuzeyde
Macaristan
; batıda
Yugoslavya
ve nihayetinde guneyindeki
Bulgaristan
'la cevriliydi.
II. Dunya Sava?ı
'na
Mihver Devletleri
safında katılan
Romanya
, sava? kaybedilince
Muttefiklerin
uyesi
Sovyetler Birli?i
tarafından i?gal edildi. Geni? kitlelerin katılımıyla gercekle?en komunizm yanlısı gosterilerden sonra ve
Muttefik Kontrol Komisyonu
'nun Sovyet uyesinin siyasi baskılarıyla, aralarında onceden yasa dı?ı ilan edilen
Romanya Komunist Partisi
uyelerinin de bulundu?u ki?ilerin oldu?u, Sovyet yanlısı bir hukumet 6 Mart 1945 tarihinde kuruldu. Komunist Parti uyeleri ve komunist sempatizanlar, eski yoneticilerin tamamını yava? yava? tasfiye ederek, iktidarın tamamını ele gecirdiler. Aralık 1947'de, Romanya Kralı
I. Mihai
tahttan indirildi ve
Romanya Halk Cumhuriyeti
ilan edildi.
?lk once "
SovRom
" adı verilen, tum vergilerden muaf Rumen-Sovyet ?irketler kuruldu. Bu ?irketler aracılı?ıyla, sava?tan daha yeni ma?lup cıkmı? Romanya'nın belli ba?lı ekonomik kaynakları Sovyet kontrolune gecmi?ti.
[1]
Ekonominin belini buken di?er bir kara delik de SSCB'ye odenen
sava? tazminatlarıydı
. Boyle olmakla birlikte, 1950'lere gelindi?inde Romanya'nın komunist liderleri, halka daha fazla ba?ımsızlık sozleri vermeye ba?ladılar. 1958'e gelindi?inde Tum Sovyet askerler Romanya'dan cekilmi?ti.
Nicolae Ceau?escu
1965'te Komunist Parti Genel Sekreteri, 1967 yılında Devlet Konseyi Ba?kanı, 1974 yılında da yeni ihdas olunan
Romanya Devlet Ba?kanlı?ı
gorevine secildi. Ceau?escu'nun 1968 yılında
Cekoslovakya'nın ??gali
durumuna kar?ı takındı?ı muhalif tutum, o esnada ulkenin icinde bulundu?u kısa sureli siyasi rahatlama donemi, Ceau?escu'nun hem yurt icinde, hem de Batı'daki, imajını olumlu yonde etkiliyordu. Dı? borclarla sa?lanan hızlı ekonomik buyume kademeli olarak azaldı ve buyume yerini kemer sıkma politikalarına bıraktı. Bu surec, Aralık 1989'da
Romanya Devrimi
ile, totaliter Ceau?escu rejiminin yıkılmasıyla son buldu.
Komunist Romanya'da, ozellikle de 1950'li yıllarda
Stalin
doneminde, cok sayıda insan idam edilerek olduruldu. Hapiste ya da gozaltında olenlerin sayısı da azımsanamayacak kadar coktu. 1945-1965 yılları arasında, yargılamalar neticesinde infaz edilenlerin sayısı 137 ki?i idi.
[2]
Buna kar?ın, gozetim altındayken olenlerin sayısının on binlerle,
[3]
hatta yuz binlerle ifade edildi?i belirtilmektedir.
[4]
[5]
Bunun yanı sıra binlerce ki?i ce?itli sebeplerle kovu?turmaya tabi tutuluyor, hapsediliyor ve olume varan i?kencelere maruz kalıyorlardı.
Ana siyasi partilerin destekledi?i Kral
I. Mihai
A?ustos 1944'te
Ion Antonescu
'yu devirdikten sonra, Romanya'yı
Mihver Devletleri
ittifakından koparıp, Muttefikler'in safına gecti. Taraf de?i?tirse de, Romanya'nın
Almanlarla birlikte Sovyet i?galine
katılmasından kaynaklanan, ulkesine yonelik husumeti gideremedi. Romanya kuvvetleri Sovyet komutasında ce?itli cephelerde tum gucleriyle omuz omuza sava?malarına ra?men, Sovyetler Birli?i Romanya'yı du?mandan ele gecirilmi? topraklar olarak goruyordu.
[6]
Sovyet birlikleri, Rumen devletinin, Kuzey
Transilvanya
'nın guvenli?ini ve istikrarını garanti edemeyece?i gerekcesi ile ulkede i?gal gucleri olarak kalmaya devam ediyordu.
Yalta Konferansı
'nda, Sovyetler Birli?i'nin Romanya uzerindeki menfaat ve talepleri kabul edilmi?ti.
Paris Barı? Antla?ması
neticesinde, Romanya muttefik bir devlet olarak kabul edilmedi?inden,
Kızıl Ordu
Romanya topraklarında kalmaya devam edecekti. ?lk ba?larda, di?er tum siyasi partiler gibi, Komunist Parti de, General
Constantin S?n?tescu
yonetimindeki sava? hukumetlerinde pek bir varlık gosteremedi.
Nicolae R?descu
hukumetinde varlıklarını biraz daha arttırdılar. Mart 1945'te,
Frontul Plugarilor
(
Sabancılar Cephesi
) isimli sol e?ilimli, komunistlerle sıkı i? birli?i icinde olan ciftci orgutunun lideri Dr.
Petru Groza
Ba?bakan olunca, komunistler a?ırlıklarını iyice hissettirir oldular. Groza hukumeti, ka?ıt uzerinde cok geni? bir tabana yayılmı?tı. Koalisyonda,
Demir Muhafızlar
Partisi dı?ında kalan hemen tum buyuk partiler yer almakla birlikte, komunistler tum kilit bakanlıkları ve gorevleri ele gecirmi?ti. Komunistlere verilmeyen gorevler de, gorunurde komunist olmayan yanda?lara bırakılmı?tı.
Hukumetin tutumundan ve siyasi duru?undan rahatsız olan Kral, Groza'yı istifaya zorlamak icin, hukumetin cıkardı?ı hicbir kanunu onaylayarak yururlu?e sokmayaca?ını duyurdu. Bunun uzerine Groza Kral Mihai'nin onayını almaya gerek duymadan yasaları uygulamaya sokmaya ba?ladı. 8 Kasım 1945 tarihinde, Kral Mihai'nin
isim gununde
,
Bukre?
'teki Kraliyet Sarayı onunde toplanan, kraliyet yanlıları ve kar?ıtları arasında, polis ve askerlerin de dahil oldu?u, onlarca ki?inin oldu?u ve yaralandı?ı catı?malar meydana geldi. Sovyet subaylar, polis ve askerin halk uzerine ate? acmasını engelledi ve olayları da Sovyet askerler bastırdı.
[7]
Kralın kar?ı cıkmasına ra?men, Groza hukumeti
toprak reformu
yaptı ve kadınlara oy hakkı tanıdı. Fakat bu hukumet aynı zamanda, Romanya'ya Sovyet hakimiyetini de getirmi?ti. 19 Kasım 1946 tarihinde gercekle?tirilen secimlerde, komunistlerin onculuk etti?i "Demokratik Partiler Bloku" oyların %84'luk kısmını elde etti. Bu secimler; ulke capındaki secim yolsuzlukları, rakiplere gozda?ı vermek icin cinayete kadar varan eylemlerle birlikte anılacak, secimlerin guvenilirli?i uzerine a?ır bir ?aibe olu?acaktı.
[8]
[9]
[10]
Ar?iv belgeleri de, secim sonuclarına mudahale edildi?ini do?rulamaktaydı.
[11]
Hukumeti kurduktan sonra, Komunistler di?er merkez partileri siyasetten tasfiye etme eylemine giri?ti. Tasfiye eylemlerinin en dikkat cekeni,
Ulusal Koylu Partisi
("Partidul Na?ional ??r?nesc") liderlerinin, 1947 yılından ABD yetkilileriyle gizlice goru?tuklerinin ortaya cıkmasıyla, bu partinin "vatana ihanetle" suclanması oldu. Partinin yoneticileri, gostermelik bir mahkemede yargılanarak hapse atıldılar. Di?er siyasi partiler ise, Komunist Parti ile birle?meye zorlanarak, siyasi ya?amdan silinip gittiler. 1946 ve 1947 yılları boyunca, sava?ta Mihver Devletleri'nin yanında alan hukumetin destekcilerinden yuzlercesi,
Holokost
'a katılmak ve Sovyetler Birli?i'ne saldırmaktan, sava? suclusu ilan edilerek infaz edildiler.
Ion Antonescu
da 1 Haziran 1946'da idam edildi.
1947 yılına gelindi?inde, Romanya monar?iye sahip tek
Do?u Bloku
ulkesiydi. Aynı yılın 30 Aralık tarihinde, Kral Mihai
Sinaia
'daki sarayında iken, Groza ve Gheorghiu-Dej tarafından Bukre?'e ca?rıldı. Kendi a?zından yazılmı? ve onceden hazırlanmı? bir istifa mektubu kendisine verilerek imzalaması istendi. Saray komunist destekcisi askerler tarafından ku?atılarak ve sarayın tum ileti?imi kesilerek, istifa mektubu zorla imzalatıldı. Saatler sonra Parlamento, monar?inin la?vedildi?ini duyurarak
Halk cumhuriyeti
ilan etti. Komunistler, 1948 ?ubat ayında, sosyal demokratların geriye kalanını, kendilerine katılmaya ve
Romanya ??ci Partisi
adıyla yeni bir olu?umda birle?meye zorladı. Daha ozgur du?unceye sahip az sayıdaki sosyal demokrat da parti dı?ına itildi ve kurulacak catı partisinin ismi de Romanya Komunist Partisi olarak de?i?ti. Komunist olmayan politikacılar; ya hapse atıldı, ya infaz edildi ya da surgune kacmak zorunda kaldı.
1936 Sovyet Anayasası
'nın neredeyse birebir kopyası olan
13 Nisan 1948 Anayasası
ile Romanya resmen komunist rejime gecti. Yeni anayasa, "fa?ist ve antidemokratik herhangi bir giri?imi" yasaklamaktaydı ki, bu komunistlerin ho?una gitmeyecek herhangi bir partinin ya da siyasi olu?umun yasaklanaca?ı anlamına geliyordu. Toplu tutuklamalar ve infazlar, her turlu politik baskı, koylulere kolektivizasyon konusunda yapılan baskılar, ozel mulklerin kamula?tırılması gibi uygulamalar,
1948 Anayasası
'nda (ve daha sonraki
1952
ve
1965
Anayasalarında da belirtilen) yer alan temel hak ve ifade ozgurluklerin sozde kaldı?ının, bu hukumlerin, 42 yıllık komunist rejim suresince, ne mahkemeler ne de yoneticiler tarafından dikkate alınmadı?ının gostergesiydi. Tum bu art arda yazılan anayasalarda "herkesin dini inancında serbest oldu?u" yazılmaktaysa da, devlet, ateizmi destekleyen politikalar izliyor ve bu yonde baskı uygulamaya devam ediyordu. Dini kurumların etkinli?i yok edilmi?, ibadet mabetlerle sınırlanmı?, gorunur alanlarda dini gosteriler yapmak yasaklanmı?tı. Ruhbanların toplum uzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, 1948'de, kiliseye ait, okullar da dahil, tum mal varlıklarının kamula?tırılması kararı alındı.
[12]
Ayrıca
Romanya Yunan Katolik Kilisesi
'nin faaliyetleri yasaklandı ve
Rumen Ortodoks Kilisesi
ile birle?tirildi?i ilan edildi.
[13]
1949 yılına ait, Romanya-Sovyet dostlu?u icin cıkartılan posta pulu
?lk yıllar yeni rejimden kaynaklanan de?i?ikliklerle ve iktidarı ele gecirmek icin mucadele kliklerin sava?ı neticesinde sayısız tutuklama olaylarıyla gecti. Romanya'da uretilen emtianın nominal fiyatlarla SSCB'ye ihracına izin veren
SovRom
anla?ması, ulke ekonomisini zaafa u?ratıyordu. 11 Haziran 1948 tarihinde, tum bankalar ve buyuk i?letmeler
millile?tirildi
.
Komunist ust yonetime hakim olan, hepsi de Stalinci, politik ve felsefi derinlikten ziyade, ki?isel ozellikler tarafından belirlenmi? uc farklı onemli hizip bulunmaktaydı:
- Tum sava? boyunca
Moskova
'da bulunan ve "Moskoflar" (Muskovitler) olarak anılan, onde gelen uyeleri
Ana Pauker
ve
Vasile Luca
olan grup.
- Aralarında
Gheorghe Gheorghiu-Dej
'in de bulunu?u ve sava? donemin hapiste geciren "Hapishane Komunistleri" diye anılan grup.
- Antonescu Hukumeti zamanında ulkede kalarak gizlenen,
Kral Mihai'nin 1944 Darbesi'nden
sonra kurulan geni? yelpazeli hukumette yer alan, di?er fraksiyonlardan daha az Stalinci,
Lucre?iu P?tr??canu
'nun ba?ı cekti?i "Sekretarya Komunistleri" olarak alan grup.
"Muskovitler (yabancılar) Fraksiyonu" olarak adlandırılan Pauker ve arkada?ları, soldan sa?a sapma gostermekle suclanıyorlardı. Orne?in bu grup, ba?langıcta kırsal burjuvaziyi tasfiye etmek yerine, onlarla i? birli?i yapmı?, ancak cok daha sonra bu tutumunu de?i?tirmi?ti.
Tum bu hiziple?me,
Joseph Stalin
'in deste?ini alan Gheorghiu-Dej'in "Hapishane Komunistleri"' grubunun oldu. Pauker, di?er 192,000 parti uyesi ile birlikte tasfiyeye u?rarken, P?tr??canu gostermelik bir yargılamadan sonra idam edildi.
Gheorghiu-Dej
Gheorghiu-Dej
, inanclı bir Stalinist idi ve 1953'te
Joseph Stalin
'in olumunden sonra,
Nikita Kru?cev
'in ba?a gecmesiyle ba?layan reformlardan ho?nut de?ildi.
Comecon
'un Romanya'yı, Do?u Bloku'nun "ekmek sepeti" haline getirme planlarına kar?ı da kar?ı cıkıyordu. A?ır sanayiye ve enerji uretimine dayanan bir ekonomik plan surdurmeye calı?ıyordu. Calı?ma kamplarını kapattı, Tuna-Karadeniz Kanalı Projesi'nden vazgecti, karne sistemini kaldırdı ve i?ci ucretlerini arttırdı. Ayrıca, tarihsel olarak Romanya'nın bir parcası olarak addedilen toprakların,
Moldova SSC
olarak Sovyet Birli?i'ne ba?lı olması, halk arasında ho?nutsuzlukla kar?ılanıyordu. Tum bu faktorlerin birle?mesiyle, Gheorghiu-Dej onderli?indeki Romanya, gorece olarak daha ba?ımsız ve milliyetci cizgiye kaydı.
Stalinizm
ile ozde?le?en Gheorghiu-Dej, daha liberal bir Sovyet yonetiminin onun otoritesini sarsaca?ına inanıyordu. Pozisyonunu sa?lamla?tırma amacıyla, siyasi ve ekonomik sistemi ne olursa olsun, Romanya'nın ici?lerine mudahale etmeyen herhangi bir devletle kar?ılıklı e?itlik ilkeleri icinde ili?ki kurmaya hazırdı. ?zledi?i bu politika,
Self determinasyon
ilkesini savunan ve, Sovyet hegemonyasına kar?ı cıkan
Cin
ile ili?kilerini guclendirmesini sa?ladı.
Gheorghiu-Dej, 1954 yılında Parti Genel Sekreterli?i gorevinden istifa etti, fakat Ba?bakanlık gorevine devam etti. Gheorghiu-Dej bu gorevi iade alıncaya kadar aralarında
Nicolae Ceau?escu
'nun da oldu?u dort ki?ilik bir ekip Parti Sekreterli?i gorevini bir yıl boyunca ortakla?a surdurdu. Uluslararası alanda takip etti?i politikalara ra?men, Romanya 1955 yılında
Var?ova Paktı
'na uye oldu. Bu da Rumen ordusunun bir bolumunun, Sovyet askeri mekanizmasının emrine verilmesini gerektiriyordu. Romanya, daha sonrasında Var?ova Paktı'na ait askeri tatbikatların kendi topraklarında yapılmasına izin vermeyerek, ba?ka ulkelerde yapılan tatbikatlara katılımında da sınırlamalar getirecekti.
Sovyetler Birli?i Ba?bakanı
Nikita Khrushchev
, 1956 yılında,
Sovyetler Birli?i Komunist Partisi 20. Kongresi
'nde yaptı?ı ve sonrasında "
Gizli soylev
" olarak anılacak, Stalin donemini sert bir dille ele?tiren konu?masını yaptı. Gheorghiu-Dej ve
Romanya ??ci Partisi
(
Partidul Muncitoresc Roman
, PMR) yonetimi de
destalinizasyon
surecine kendi ulkelerinde destek oldular. Gheorghiu-Dej, komunist rejimin gecmi?teki a?ırılıkları konusunda, Pauker, Luca ve Georgescu'yu suclayarak, onları gunah kecisi yaptı. Hatta Stalinci unsurları, 1953'te Stalin henuz hayattayken tasfiye etmeye ba?ladı?ını iddia etti.
Kolektivizasyon
i?lemleri esnasında uygulanan ?iddet ve baskı, buyuk olasılıkla bizzat Gheorghui-Dej tarafından emredilmi?ti, oyle olmasa bile bu i?lemi yurutenlere goz yuman da oydu. Gercekte koylulere uygulanan baskıyı, cekirdek yonetim kadroda, yuksek sesle ele?tiren Pauker idi. Zaten ona yoneltilen bu suclamanın yersiz oldu?u, baskıcı uygulamaların onun gorevden alınmasından sonra da devam etmesinden anla?ılmaktaydı.
1956'da, Polonyalı komunist yoneticiler, Sovyetler Birli?i'nin talep etti?i, daha uyumlu bir
politburo
olu?turulması talebini kendi ici?lerine mudahale sayarak, askeri tehditlere ra?men bu talebe kar?ı cıktılar. Bundan birkac hafta sonra, bir halk ayaklanması ile Macaristan Komunist Partisi neredeyse ala?a?ı oluyordu. Polonya'nın bu
meydan okuyu?u
ve Macaristan'daki ayaklanmalar, Romanya'daki i?ci ve o?rencilere de ilham kayna?ı oldu. Soka?a dokulen halk, daha fazla ozgurluk, daha iyi ya?am ko?ulları ve Sovyet hakimiyetinin sonlanması yonundeki taleplerini dile getiriyorlardı. Macaristan'daki isyanın kendi ulkesine sıcraması endi?esiyle, Gheorghiu-Dej bir dizi sıkı tedbirler aldı. Bu tedbirlere muhalifleri, ozellikle de Macar asıllı olanları, hapse atmak da dahildi. Ayrıca olası bir tehdide kar?ı acil mudahale amacıyla, ulkedeki Sovyet askeri varlı?ını, ozellikle de Macaristan sınırında olanakları, arttırdı. Romanya'daki ayaklanmalar kolaylıkla bastırıldıysa da, Macaristan'daki
ayaklanmalar, ancak kanlı bir Sovyet askeri mudahalesi
ile kontrol altına alındı.
1956 Devrimi'nden sonra, Gheorghiu-Dej Macaristan'ın Sovyetler Birli?i tarafından goreve getirilen yeni lideri
Janos Kadar
ile yakın ili?kiler geli?tirdi. Romanya, Macaristan'ın Devrimden onceki Ba?bakanı
Imre Nagy
'ı gozaltına alırak, Bukre?'in kuzeyindeki Snagov'da hapsetti. Sovyet ve Rumen yetkililer arasında suren bir dizi goru?me neticesinde, Nagy, yargılanmak uzere (yargılama sonrası idam edildi) Budape?te'ye iade edildi. Rumen yetkililer
Transylvania
'da
Cluj
'da bulunan, Macarca e?itim veren Bolyai Universitesi'ni Rumen universiteleriyle birle?tirerek varlı?ına son verdi. Ayrıca Macarca e?itim veren orta dereceli okulları, Rumence e?itim veren okullara donu?turduler. Gheorghiu-Dej, Macarların Transilvanya'yı i?gal edece?i endi?esini ta?ıyordu. Bir yandan Romanya Macarlarının kurdu?u
Romanya Macarları Demokratik ?ttifakı
adlı orgut liderlerini tutuklarken, di?er yandan SSCB baskısıyla
Sekelistan
'da,
Macar Ozerk Bolgesi
adıyla bir bolge kurulmasına izin vermek zorunda kalıyordu.
Halkın artan ho?nutsuzlu?unu gidermek amacıyla, Romanya hukumeti a?ır sanayi yatırımlarında kısıntıya giderek, tuketim malları uretimini arttırdı. Ekonominin tek merkezden yonetilmesi fikrinden vazgecilmi?, i?ci ucretlerini arttırmı? ve i?cileri te?vik edici yontemler geli?tirilmi? ve onların orgutlenebilmelerinin onu acılmı?tı. Kucuk ciftcilere belli urunleri uretmesi konusunda yapılan kısıtlamalar kaldırılmakla birlikte, 1950'li yılların ortasında, oncekiler kadar zalim yontemler yardımıyla olmasa da,
kolektivizasyon
i?lemlerine hız verilmi?ti. Yetkililer, 1962 yılında kolektivizasyonun tamamlandı?ını bildirdikleri zaman, kolektifler ve devlet kontrolundeki tarımsal alanlar, ekilebilir-dikilebilir alanların %77'lik kısmını olu?turuyordu.
Gheorghiu-Dej's partiyi Stalincilerden temizledi?ini soylese de, 1944-1953 yılları arasındaki faaliyetleri yuzunden, bu konuda ?upheleri uzerinde ta?ımaya devam edecekti. 1956 yılı Mart ayında Romanya Komunist Partisi Genel Kurulunda, ikisi de Ba?bakan yardımcısı ve Politburo uyesi olan
Miron Constantinescu
ve
Iosif Chi?inevschi
Gheorghiu-Dej'i acıkca ele?tirdiler. Kru?cev tipi liberalizasyonu savunan ve Moskova ile iyi ili?kilere sahip Constantinescu, Gheorghiu-Dej icin ba?lıca tehlikeydi. Ancak 1957 yılında Constantinescu ve Chi?inevschi Stalinci oldukları ve Pauker ile i?birli?i yaptıkları gerekcesiyle Komunist Parti'den tasfiye edildiler. Artık Gheorghiu-Dej'in liderli?ini tehdit edebilecek kimse kalmamı?tı. Constantinescu'nun yerine de
Nikolay Cavu?esku
cekirdek kadroya dahil edildi.
Baskıların artması, calı?ma kampları ve antikomunist direni?
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
Komunist rejim guclendikce, tutuklananların sayısı da artıyordu. Tutuklananlar arasında toplumun tum katmanlarından insanlar bulunuyordu. Ama ozellikle; sava? oncesi elitler, entelektueller, ruhban sınıfından insanlar, eski politikacılar, e?itimciler, aralarında sol goru?lulerin de oldu?u eski politikacılar, kısaca anti komunist muhalefet yapma kapasitesine sahip aydınlar, hedef alınıyordu.
Toplu tutuklamalar ve muhalif avı sonucu, mevcut hapishanelerde yer kalmadı. Bu yuzden SSCB'deki
gulag
benzeri
calı?ma kampları
sistemi devreye sokuldu. Bunun yanında, yuz yıllık bir hayal olan
Tuna-Karadeniz Kanalı
projesinin, hayata gecirilmek istenmesi, calı?ma kamplarının bir di?er bahanesiydi, ki kanal in?ası sırasında bircok mahkum ya?amını yitirecekti.
Sighet
,
Gherla
,
Pite?ti
ve
Aiud
gibi unlu hapishanelerin yanı sıra
calı?ma kamplarının
co?u
Tuna Deltası
'na in?a edilmi?ti.
Do?u Avrupa tarihinin en kotu ve en bilinen
beyin yıkama
olaylarından birisi Romanya'da, Bukre?'e 120 km uzaklıkta bulunan
Pite?ti Hapishanesi
'nde ya?anmı?tı. Bu hapishane bugun bile, burada 1949-1952 yılları arasında yurutulen ve ‘Pite?ti deneyimi’ veya ‘Pite?ti fenomeni’ olarak adlandırılan uygulamalar nedeniyle, hala deh?etle anılmaktadır. Hapishanede rejim du?manı olarak adlandırılan ki?ilerin yeniden e?itimi hedeflenmekteydi. Tutuklulara psikolojik ve fiziksel i?kenceler yapılıyor, insanlıktan uzak, kucuk du?urucu a?a?ılayıcı eylemlere tabi tutuluyorlardı. Sozde "e?itim" uygulamaları neticesinde onlarca ki?i ya?amını yitirdi. Burada "yeniden e?itilmi?" bazı tutuklular sonradan bizzat birer i?kenceci haline getirilmi?lerdi. Buradan kurtulanların bir kısmı sonradan ya akıl hastanesine kapatıldı yahut intihar etti.
[14]
Komunist rejim, guneybatı
Transilvanya
'da
Banat
'ta ya?ayan koylulerin, 18 Haziran 1951'den ba?lamak uzere, Yugoslavya sınırı yakınında bulunan
B?r?gan Bolgesine surgun edilmelerine
karar verdi. Yakla?ık 45,000 ki?i zorla yerlerinden edilerek
B?r?gan Ovası
'nda iskan edildi. Bu eylemle hukumetin bir amacı
Tito
'nun
Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti
'ne kar?ı bir guvenlik cemberi olu?turmak iken, bir di?er amacı da geri kalan koyluleri tarım kolektiflerine katılmaya zorlamak icin yıldırıcı bir taktik olarak kullanmaktı. Mecburi iskana tabi tutulan koyluler B?r?gan'da 5 yıl ya?amak zorunda kaldı.
Rejim kar?ıtlarının bir kısmı, 10-40 ki?ilik antikomunist partizan ceteler kurarak, silahlı direni?e ba?lamı?tı. Aralarında
Elisabeta Rizea
ve
Gheorghe Arsenescu
gibi unlu cetecilerin bulundu?u gruplar, polis karakollarına saldırıyor ve ce?itli sabotaj eylemleri yapıyordu. Cok sayıda askerin katıldı?ı operasyonlara ve gizli polis te?kilatının (
Securitate
) atum gayretine ra?men, silahlı ceteler 1960'ların ba?ına kadar da?larda varlık gosterdi. Hatta onde gelen partizan onderlerden biri ancak 1974 yılında ele gecirilebildi.
Rejim kar?ıtı, ?iddet icermeyen antikomunist direni? eylemlerinden birisi de
1956 Bukre? o?renci hareketleriydi
,ki etkileri tum Do?u Bloku ulkelerinde hissedilmi?ti. Bazı universitelerde ba?layan eylemler, sayısız tutuklama ve okuldan atılmalarla sonuclandı. Eylemlerin en buyuk ve organize olanı
Timi?oara
'daki idi ve olayların sonunda 3000 ki?i tutuklanmı?tı.
[15]
Bukre? ve Cluj'da, Macaristan'da devam eden antikomunist hareketle i? birli?i sa?layarak, bu hareketleri koordine edebilmek amacıyla gruplar kuruldu. Hukumetin buna tepkisi sert ve gecikmesiz oldu. Bazı o?renciler tutuklanarak okuldan goturulurken, bazıları okuldan atıldı. Kimi o?retim gorevlilerinin i?ine son verildi. O?renci faaliyetlerini zapturapta almak amacıyla yeni dernekler olu?turuldu.
Komunist Romanya'da, buyuk co?unlu?u Gheorghiu-Dej yonetimi sırasında, gerek
kolektivizasyon calı?maları
sırasında, gerekse de suren baskı ve i?kenceler neticesinde on binlerce insan ya?amını yitirmi?ti.
[16]
[17]
Nicolae Ceau?escu
Gheorghiu-Dej
1965 yılında, Moskova'da tedavi gormekteyken oldu. Olumuyle ba?layan iktidar mucadelesini, onceleri pek de tanınmayan ve on planda bulunmayan,
Nicolae Ceau?escu
kazandı. SSCB'de reformist bir surec devam ederken, Gheorghiu-Dej oldukca Stalinci bir cizgide durmakta iken, Cevu?esku ba?langıcta reformist bir gorunum arz ediyordu.
Gheorghiu-Dej iktidarının son iki senesinde,
Sovyet?Cin anla?mazlı?ından
istifade ederek, Sovyet hegemonyasına kar?ı cıkmı?tı. Gheorghiu-Dej'in, Maurer gibi yanda?larının da deste?ini alan Cavu?eski, Dej ile aynı populer politikayı surdurdu. Batı ulkelerinin de aralarında oldu?u bircok ulkeyle, Romanya'nın cıkarına gorulen ili?kiler geli?tirdi. 1950'lere damgasını vuran ve tum ulkede hakim olan SSCB'nin kulturel etkisinden (ozellikle Rus) cıkıldı. Batı medyasının ulkeye girmesine izin verildi.
[18]
21 A?ustos 1965 tarihinde, Cekoslavakya orne?inde oldu?u gibi, ulkenin adı "Romanya Sosyalist Cumhuriyeti" (Republica Socialist? Romania-RSR), partinin adı da
Partidul Communist Roman
, PCR;
Romanya Komunist Partisi
olarak de?i?tirildi.
?ktidarının ilk yıllarında, Cavu?esku, hem ulke icinde hem de dı?ında, gercekten populer bir liderdi. Tarım urunleri bolla?mı?, de?i?ik tuketim malları tekrar gorunur olmu?, kulturel bir rahatlama donemi ba?lamı? ve Batı icin esas onemlisi, Cavu?esku 1968 Cekoslovakya ??gali'ne acıkca kar?ı cıkıyordu. Ulke icindeki populerli?inin azalmaya ba?ladı?ı donemde, Batılı ulke ve orgutlerle (
IMF
ve
Dunya Bankası
gibi) ili?kilerini geli?tiriyordu. Bu da onun izledi?i ba?ımsız dı? politikanın sonucuydu. Cavu?esku yonetimindeki Romanya, Sovyetler Birli?i'nin ce?itli nedenlerle ili?kilerinin bozuk oldu?u,
Batı Almanya
,
?srail
,
Cin
,
Arnavutluk
, Pinochet'nin
?ili
'si gibi ulkelerle olan diplomatik ili?kilerini guclendirdi.
770 Sayılı Karar
'ın yururlu?e girmesinden sonra, 1967 sonrası toplam nufustaki buyuk sıcramayı gosteren grafik
Ulkede
do?um oranının
du?uklu?u sebebiyle, Cavu?esku agresif bir
do?um yanlısı
kampanya ba?lattı.
Do?um kontrolu
ve
kurtaj
yasaklandı.Kadınlara rutin hamilelik testleri uygulanmaya ba?landı. Cocuk sahibi olmayan ailelere ilave
vergiler
uygulandı ve bu ailelere ayrımcılık uygulandı. Cok daha sonra,
4 Ay, 3 Hafta, 2 Gun
ve
Children of the Decree
gibi bu donemle ilgili filmler ve belgeseller yapılacaktı. Nufustaki azalmaya kar?ı,
Romanya Komunist Partisi
toplam nufusu 23 milyon ki?iden 30 milyon ki?iye cıkartma kararı aldı ve bunu sa?lamak icin, 1966 yılında
770 Sayılı Kararı
yururlu?e soktu.
[19]
Do?um yanlısı politikalar bir dereceye kadar ba?arı sa?ladı. 1960'ların sonunda
do?um patlaması
ya?andı. 1967-1968 yıllarında dunyaya gelen nesil, Romanya tarihindeki en kalabalık ku?aktı. Do?um oranları bir muddet yukselmeye devam ettiyse de, bu oran daha sonra,
yasa dı?ı kurtaj
olaylarının artmasıyla epey azalacaktı.
[20]
[21]
Cavu?esku'nun politikaları yuzunden, yasa dı?ı kurtaj i?lemleri esnasında 9,000'den fazla kadın ya?amını yitirdi.
[22]
Cocuklarına yeterli bakımı sa?layamayaca?ını du?unen aileler, cocuklarını yetimhanelere terk ediyorlardı. 1990'larda bu yetimhanelerin co?u kapanınca,
cocuklar kendilerini sokakta
buldu. Cavu?esku'nun izledi?i do?um yanlısı politikalar sonucu dunyaya gelen ku?ak, ironik bir ?ekilde, Cavu?esku'nun devrilip, onun idamla sonuclanacak yargılamasının kapısını acacak
Romanya Devrimi
'nde ba?ı ceken ku?aktı.
[23]
Gizli polis
Securitate
'ın ozel ya?amı ihlal eden uygulamaları, sansur ve zorunlu iskan gibi uygulamalar, 1950'lerdeki benzerleri gibi cok a?ır olmasa da, di?er insan hakkı ihlallerinin ba?lıcalarıydı.
Cavu?esku doneminde, ?srail ve Batı Almanya ile gizli bir ticaret de yurutulmekteydi ki, Romanya devleti, Alman veya ?srail kokenli oldu?unu kanıtlayan Romanya vatanda?larının, bu ulkelerin odedi?i para kar?ılı?ında, bu iki ulkeye gitmelerine izin verilmekteydi.
23 A?ustos gosterileri
Cavu?esku da, Gheorghiu-Dej'in izledi?i sanayile?me politikalarını surdurdu. Ekonomik olarak buyuk geli?me kaydedildi. 1951'den 1974'e kadar gecen donemde, Romanya'nın burut sanayi mamulleri uretimi yıllık ortalama %13 oranında arttı. Makine ve alet uretimi, traktor ve otomotiv sektoru, buyuk tonajlı gemi uretimi, dizel elektrikli lokomotif uretimi, elektronik ve petrokimya endustrisi gibi alanlarda buyuk yatırımlar yapıldı. Romanya, dı? ticaret alanında, makine, tuketim malları, kimyasal maddeler, tarım ve petrol ihrac eden bir ulkeydi.
1970'lerin ortalarından once Bukre?, co?u di?er ?ehirler gibi kentsel geli?ime tabi tutularak, ozellikle guney, do?u ve batı yonunde buyutuldu. ?ehrin dı? eteklerine do?ru, bazıları onemli ?ehir planlaması orneklerinden olan,
Drumul Taberei
,
Berceni
,
Titan
veya
Giurgiului
gibi, yuksek nufus yo?unluklu yurt bolgeleri in?a edildi. 1960 ve 70'ler boyunca yapılan koruma planları, Cavu?esku'nun
Kuzey Kore
ve
Cin
ziyaretinden sonra uygulamaya koydu?u ve
Kucuk
Kultur Devrimi
("Mica revolu?ie cultural?") adını verdi?i reform hareketi ile son buldu. Bunu da
Temmuz Tezleri
adıyla anılan konu?masında duyurmu?tu. 1970'lerin sonuna do?ru
Bukre? metrosu
in?aatına ba?landı. ?ki yıl icinde projenin 10 km'lik kısmı tamamlandı. Sonraki iki yıl icinde de 9 km uzunlu?unda tuneller kullanıma alınmı?tı. 17 A?ustos 198 tarihine gelindi?inde 9, 49.01 km'lik metro sistemi, 34 istasyonda hizmet vermekteydi.
1979 yılına ait posta pulu
1977 yılında meydana gelen depremde
ba?kent Bukre?'te pek cok bina yıkılmı?, birco?u da kullanılamaz hale gelmi?ti. Depremden etkilenen, tarihsel oneme sahip anıtların ve bircok mimari ba?yapıt sayılan eserlerin yıkılarak yeniden in?a edilmesini sa?layan uygun bir ortam olu?mu?tu. Bu binalar arasında; V?c?re?ti Manastırı (1722), "Sfanta Vineri" (1645) ve "Enei" (1611) Kiliseleri, Cotroceni (1679) ve Pantelimon (1750) Manastırları ve
art deco
tarzda yapılmı? "Cumhuriyet Stadyumu" (ANEF Stadium, 1926) da bulunmaktaydı.
Sistemizasyon
evraklarına gore, Romanya'nın en unlu mimarı
Ion Mincu
tarafından yapılan Adalet Sarayı'nın bile 1990'larda yıkılması planlanmı?tı. Uygulanan bir di?er taktik de, hasar gormu? binaları kendi haline bırakarak, yıkılmaya ve curumeye terk etmekti. Dolayısıyla, depremden sonra olu?turulan proje, yıkılan binaların yeniden in?a edilmesi de?il, bu binaların tamamen yıkılarak yerlerine yenisinin yapılması ?eklindeydi. 1990 yılında Mimarlar Birli?i tarafından yapılan incelemede, 77'si yuksek mimari oneme sahip ve co?unlu?u iyi durumda olan, 2000'den fazla binanın yıkıldı?ı bildirildi. Hatta Romanya Mimari Miras Listesinde bulunan Gara de Nord (?ehrin ana tren garı) yıkılarak, yerine 1992 yılında yenisi yapıldı.
Tum bunlara ra?men, hatta kafalarda pek cok ku?kuya yol acan, HIV virusu bula?mı? yetim cocukların tedavisi sorununa ra?men,
[24]
Romanya oldukca iyi bir e?itim ve okul sistemine sahipti. Ayrıca, Cavu?esku'nun tum projeleri ba?arısız de?ildi. Ulkeye oldukca etkin bir enerji uretim ve iletim sistemi bıraktı.
Bukre? Metrosu
da onun eseriydi. Ayrıca vatanda?ları icin, tum buyuk ?ehirlerde ya?anabilir modern apartman daireleri in?a ettirdi.
1980'lerde bir yemek ya?ı kuyru?u
1989'da bir ekmek karnesi
1986'da bir propaganda afi?i
Romanya uzun sure ekonomik geli?imini surdurdu. Uretimdeki artı?, halkın ya?am standartlarının yukselmesine yol acıyordu. 1950'den 1980'lerin ortasına kadar, ortalama net ucretler ortalama sekiz kat arttı. Tuketim fonlarındaki artı? 22 kat idi. Buyuk bir konut ve in?a (kulturel binalar dahil) projesi yurutuluyordu. Ulke nufusunun %80'i bu donemde yapılan yeni apartmanlara ta?ınmı?tı.
[25]
Tum bu olumlu geli?melere ra?men, 1981'de Romanya'da hayat standartları Avrupa ulkeleri arasında en du?uk olanlardan birisiydi. Halk, gosteri ve ayaklanmalarla bu durum kar?ısındaki ho?nutsuzlu?unu gosteriyordu. Hatta Ekim ayında Transilvanya uzerinde ucan Cavu?esku'nun icinde bulundu?u helikopter, kızgın gostericiler tarafından ta? ya?muruna tutulmu?tu. Batı ulkelerinden alınan dı? borcları odeyebilmek amacıyla, aralarında karne sisteminin bulundu?u bir dizi ekonomik kemer sıkma politikalarına ba?vuruldu. Yiyecek karneye ba?landı, duzenli enerji ve elektrik kesintileri uygulanmaya ba?landı. ?nsanlar ısınmak icin gaz ve komur sobalarına donmek zorunda kalmı?lardı.
Gıda maddelerinde uygulanmaya ba?layan karne sistemi neticesinde, Komunist Parti, insanlara aldıkları gıdadaki kalori oranının %25 azaltarak nasıl beslenmeleri gerekti?i konusunda bir beslenme rehberi bile yayınladı. Ortalama gelire sahip bir Rumen icin gıda kıtlı?ı ve aclık soz konusuydu. 1984'e gelindi?inde, yuksek tahıl rekoltesine ve gıda maddeleri uretimindeki artı?a ra?men, cok geni? caplı bir karne sistemi hayata gecirildi. Devlet bu kısıntıları "Rasyonel beslenme" ve Obeziteye kar?ı mucadele" kisvesi ile kitlelere kabul ettirmeye calı?ıyordu. En fazla ula?ılabilen mallar, ihracat fazlası urunlerdi. Zira ulke uretiminin buyuk kısmı, rayic bedelinin altında olsa da ihrac edilmekteydi. Zira dı? borcları odeyebilmek ve a?ır sanayi hamlesini surdurmek icin, neredeyse tum ekonomik amac doviz elde etmek haline gelmi?ti.
Tarımda makinele?me ve gubre kullanımı ile, tarımsal uretim miktarı artmı?tı. 1950'de ki?i ba?ına hububat uretimi 300 kg iken, 1982'ye gelindi?inde bu rakam 1 tona ula?mı?tı.
[25]
1980'lerin sonunda, Birle?mi? Milletler ?nsani Geli?im Raporu Romanya'yı; ortalama 71 yıl ya?am ortalaması, %96 okur-yazarlık oranı ve 3000 $ ki?i ba?ı yıllık gelirle, yuksek insani geli?im noktasında goruyordu.
[26]
Romanya'nın devasa rafineri kapasitesine ra?men, uretimdeki sert du?u?e paralel, petrol urunleri, 1985 yılında sıkı bir karne sistemine ba?landı. Pazar gunleri soka?a cıkma yasa?ı uygulanmaya ba?ladı. Otobusler yakıt olarak yanıcı
metan
gazı kullanmaya ba?ladı (halk otobusleri ?aka yollu "bomba" olarak adlandırıyordu); taksiler araclarını benzin ya da mazot yerine, yanıcı
metanol
kullanacak hale getiriyorlardı. A?ır sanayi ?irketlerinin enerji ihtiyacını kar?ılayabilmek amacıyla, her ailenin elektrik kullanımı aylık 20
kWh
ile sınırlandırıldı. Bu miktarın uzerindeki kullanımlar a?ır bicimde vergilendiriliyordu. Her be? sokak lambasından biri yanıyordu. Ancak tek bir televizyon kanalı, gunde ancak iki saat yayın yapabiliyordu.
Bukre?, ?ehir merkezi
Sistemizasyon
(
Rumence
:
Sistematizarea
), Cavu?esku doneminde uygulamaya konulan ?ehir planlama yontemidir. Cavu?esku 1971 yılında
Kuzey Kore
'ye yaptı?ı ziyarette, bu ulkenin ideolojisinden etkilenerek, ulkesine dondukten sonra buyuk bir kampanya ba?lattı.
1974'ten ba?layarak "sistemizasyon" hareketine ba?landı. Mevcut koy, kasaba ve ?ehirler, kısmen ya da tamamen yıkılarak yeniden in?a ediliyordu. Amac Rumen toplumunu "cok yonlu geli?mi? bir sosyalist toplum" haline getirmekti. Bu politika
blocuri
adı verilen, yuksek yo?unluklu toplu konut projelerini de kapsıyordu.
1980'lerde, Cavu?esku kendisi icin
devasa bir saray
in?aatı ba?lattı. Sarayın etrafına aynı gorkem ve buyuklukte
Centrul Civic
adında bir meydan in?a edildi. Tum bunların in?ası icin, 1980'lerde, 8 km
2
'lik tarihi merkezde, aralarında kiliseler, manastırlar, sinagoglar ve bir art deco stadyumun da bulundu?u onlarca bina yerle bir edildi.
Parlamento Sarayı
ve
Sivil Meydan
,
sistemizasyon
i?leminin adeta birer canlı tezahuru idiler.
Komunist rejim, Cavu?esku ve e?i Elena'yı putla?tırmak icim elinden geleni yapıyordu
?oimii Patriei
adlı, 1976'da 4-7 arası ya?larda cocuklar icin kurulan orgut
Toplum uzerindeki baskı ve kontrol gunden gune artıyordu. Telefon dinlemeleri artmı?,
Securitate
daha fazla eleman istihdam etmeye ba?lamı?, sansur ?iddetlenmi?, toplumun geni? kesimi fi?lemeye tabi tutulmu?tu. Yapılan bir ara?tırmaya gore, 1989 yılına gelindi?inde, her uc ki?iden biri gizli polis te?kilatının muhbiri haline gelmi?ti. Ulkenin icinde bulundu?u bu a?ır ko?ullar yuzunden, Romanya'yı ziyaret eden turist sayısı %75 oranında azaldı. Romanya'ya seyahat duzenleyen uc buyuk tur ?irketi, 1987'de ulkeyi terk etti. Cavu?esku putla?tırılıyor, tum cadde ve kamu binalarına resmi asılıyordu.
1988'de SSCB'de
perestroyka
ve
glasnost
politikaları etkiliydi. Cin'de devam eden bir ekonomik reform sureci vardı. Romanya'nın Stalinist sosyopolitik sistemi sıra dı?ı bir hale gelmi?ti. Mevcut rejimin tum cabası ulkeyi dı? dunyadan izole ederek, halkı dı? dunyada olup bitenlerden uzak tutmaktı. Cavu?esku'nun Sovyet kar?ıtı duru?u sebebiyle, Batı, onun insan hakları konusundaki kotu karnesini gormezden gelmeye razıyken, So?uk Sava? ruzgarları dinmeye ba?lamı?ken, bunun da artık cok onemi kalmamı?tı. ABD ve Batılı muttefiklerinin Romanya'ya yonelik ele?tirileri artmaya ba?ladı. Tum suclama ve ele?tiriler "yabancıların ulkemize mudahale cabaları" soylemiyle geci?tirilmeye calı?ılıyordu.
Aralık 1989'daki "
Devrim
" ile sona erecek coku? sureci,
Bra?ov
'da ba?ladı. 15 Kasım 1987 tarihindeki isyan, Romanya'da komunizmin coku?unun ilk habercisiydi.
[27]
?syan Bra?ov'daki kamyon fabrikasında ba?ladı. 14 Kasım gece vardiyası esnasında ba?layan grev, i?cilerin ertesi sabah ?ehir merkezindeki Komunist Parti binası onune yurumeleriyle devam etti. Kalabalık, ilk ba?ta ucret taleplerini yuksek sesle dile getiren kalabalı?ın ba?ırı?ları, bir muddet sonra komunizm ve Cavu?esku kar?ıtı sloganlara donu?mu?tu. Halkın katılımıyla daha da buyuyen isyanı ve sendikaların tutumunu, Cavu?esku rejimi yanlı? de?erlendirecek bu olayları do?ru analiz edemeyecekti.
Komunist Parti icinde onde gelen muhaliflerden bir kısmı, 1989 Mart ayında, Cavu?esku ve onun ekonomik politikalarını ele?tiren bir mektup yayınladılar. Ancak bundan kısa bir sure sonra Cavu?esku cok onemli siyasi ba?arılar elde etti: Romanya, Cavu?esku'nun bile ongordu?u sureden once, 11 milyar US$ civarındaki dı? borcunu kapattı. Komunist Parti'nin 14 Kasım tarihindeki XIV. Kongresinde Cavu?esku yeniden Genel Sekreter olarak secildi
Parti kongresinden once,
Kalo?var
ve Bukre?li o?renciler, 11 Kasım 1989 tarihinde, ba?kentin Brezoianu Caddesi ve Kogalniceanu Bulvarı'nda, ellerinde ta?ıdıkları, reform taleplerini ve hukumet kar?ıtı sloganları iceren pankart ve dovizlerle toplandılar. Gosterilerden sonra o?rencilerin bir kısmı tutuklanarak, sosyalist toplum duzenine kar?ı propaganda yapmakla suclandılar. O?renciler 22 Aralık 1989 tarihinde serbest bırakıldı. Toplumun de?i?ik kesimlerinden, Romanya'daki ekonomik duruma, siyasi ve kulturel baskılara dikkat ceken mektuplar yayınlandıysa da, bu mektuplar polis baskısını arttırmaktan ba?ka i?e yaramadı.
16 Aralık'ta, muhalif papaz
Laszlo T?kes
'in gozaltına alınmasını engellemek amacıyla,
Timi?oara
'da bir protesto eylemi yapıldı. T?kes, kısa bir sure once rejim aleyhine Macar basınına demec vermi?ti.
[28]
Hukumet de buna kar?ı onu "toplumdaki etnik du?manlı?ı koruklemekle" sucladı. Cemaati, onun tutuklanmasını ve bir saldırıya u?ramasını engellemek amacıyla evinin etrefına toplandı. Yoldan gelip gecenlerle birlikte, o?rencilerin de katılımıyla kalabalık kısa surede buyudu. Kısa sure icinde polis olay yerine ula?tı. Ak?am saatlerinde, gosterilerin asıl amacıyla alakası kalmamı?tı. Gostericileri bir kısmı, Komunist Parti'nin bolge temsilcili?inin bulundu?u binayı yakmaya kalkı?tı. Bu giri?ime, gizli polis gaz bombaları kullanarak mudahale etti ve gostericilerin bir kısmını doverek gozaltına aldı. Ak?am saat 9.00'da gostericiler geri cekilerek,
Timi?oara Ortodoks Katedrali
etrafında yeniden bir araya gelerek, ?ehir merkezine do?ru yuruyu?e gectiler, ancak kısa bir sure sonra tekrar guvenlik kuvvetleriyle kar?ı kar?ıya geldiler.
Olaylar ertesi gun de devam etti. Protestocular partinin bolge binasına girmeyi ba?ardılar. Ordu, olayları bastırmakta ve duzeni sa?lamakta ba?arısız oldu. Kaos; silah sesleri, cıkan kavgalar, yakılan araclar, yaralananlarla cok daha buyudu.
Sovyetler Birli?i'nin aksine, Romanya'da buyuk bir yonetici elit kitlesi bulunmamaktaydı. ?ktidarın tamamı Cavu?esku ailesinin kontrolundeydi. Komunist Parti yetkilileri, cok da yuksek ucretlere sahip de?ildiler ve sıklıkla gorev rotasyonuna tabi tutuluyorlardı. Bu da SSCB'de ve Macaristan'da,
Gorbachev
doneminde geli?en reformcu yapının olu?umunun onune geciyordu. Polonya orne?inde gorulenin aksine, Cavu?esku, cıkan olayları, uyguladı?ı baskıları daha da arttırarak onleyece?ini du?unuyordu. Do?u Bloku'nda, Romanya neredeyse en son devrilen komunist rejim oldu ve rejim de?i?ikli?i cok sert ?ekilde gercekle?mi?ti.
17 Aralık'ta
Timi?oara
'da patlak veren olaylarda, guvenlik kuvvetlerinin, halka ate? acması sonucu, 100'e yakın insan oldu. ?ran'a taptı?ı iki gunluk resmi ziyareti yarıda keserek ulkesine donen Cavu?esku, 20 Aralık tarihinde yaptı?ı televizyon konu?masında, olaylarda yabancı gizli servislerin parma?ı oldu?unu iddia ederek, dı? mihrakların Romanya'nın egemenli?ini hedef aldı?ını, ulkede karı?ıklık cıkarmayı hedefledi?ini soyledi ve ulke genelinde sıkıyonetim ilan edildi?ini ve ertesi gun Bukre?'te bir miting duzenleyece?ini duyurdu. Ancak Timi?oar'daki ayaklanma tum ulkede duyulmu?tu ve 21 Aralık sabahı protestolar di?er ?ehirlere sıcramı?tı.
21 Aralık tarihinde Merkez Komite Binası onunde duzenlenen rejime destek mitingi birdenbire bir kaos ortamına donu?tu. Kitle, kimsenin aklına gelmeyen bir eylemde bulunmu?tu. Cavu?esku konu?urken, onu dinleyen kitle tarafından, ilk kez yuhalanarak aleyhine sloganlar atılıyordu. Kendi taraftarlarının bile deste?ini yitiren Cavu?esku, konu?masını bırakarak, kendini binadan iceri attı. 21 Aralık gecesi, guvenlik kuvvetleriyle gostericiler arasında catı?ma cıktı. Devrimin, izleyen sonraki gunlerinde 1100'den fazla gosterici oldu. 22 Aralık sabahı, General Vasile Milea'nın duzenlenen bir suikastle olduruldu?u duyuruldu. Milea'nın gercekten olduruldu?unu du?unen rutbesiz ve du?uk rutbeli askerler, gruplar halinde isyancıların safına gecti. Ayaklananlar kısa bir sure icinde Parti merkezini ku?atarak, Cavu?esku'nun birkac metre yakınına kadar ilerlediler.
[29]
Securitate, onu kurtarmak icin parma?ını bile kıpırdatmadı. Cavu?esku, Parti binasının tepesinden helikopterle
Targovi?te
'ye kactı. Daha sonra yakalanarak, karısıyla birlikte, bu ?ehirde ola?anustu harp divanında yargılandı. Suclu bulunan Cavu?esku cifti, 25 Aralık tarihinde kur?una dizilerek infaz edildi.
[30]
Bu olaydan sonra Romanya Komunist Partisi de da?ıldı. Di?er eski Do?u Bloku ulkelerinin aksine, Romanya'da hicbir siyasi olu?um, Komunist Parti mirasına sahip cıkmadı.
- ^
Zwass, A. From Failed Communism to Underdeveloped Capitalism: Transformation of Eastern Europe, the Post-Soviet Union, and China. M.E. Sharpe, 1995
- ^
Balazs Szalontai, The Dynamics of Repression: The Global Impact of the Stalinist Model, 1944-1953.
Russian History/Histoire Russe
Vol. 29, Issue 2-4 (2003), pp. 415-442.
- ^
Tony Judt
,
Postwar: A History of Europe Since 1945
,
Penguin Press
, 2005.
ISBN 1-59420-065-3
. "In addition to well over a million in detainees in prison, labor camps, and slave labor on the
Danube-Black Sea Canal
, of whom tens of thousands died and whose numbers don't include those
deported to the Soviet Union
, Romania was remarkable for the severity of its prison conditions".
- ^
Adrian Cioroianu
,
Pe umerii lui Marx. O introducere in istoria comunismului romanesc
,
Editura Curtea Veche
, Bucharest, 2005.
ISBN 973-669-175-6
. During debates over the overall number of victims of the Communist government between 1947 and 1964,
Corneliu Coposu
spoke of 282,000 arrests and 190,000 deaths in custody.
- ^
Anne Applebaum
,
Gulag: A History
, Doubleday, April, 2003.
ISBN 0-7679-0056-1
. The author gives an estimate of 200,000 dead at the Danube-Black Sea Canal alone.
- ^
Romulus Rusan (dir.), in
Du passe faisons table rase ! Histoire et memoire du communisme en Europe
, Robert Laffont, Paris, 2002, p. 376?377
- ^
David R. Stone,
"The 1945 Ethridge Mission to Bulgaria and Romania and the Origins of the Cold War in the Balkans"
, Diplomacy & Statecraft, Volume 17, no. 1, March 2006, pp. 102-103.
- ^
Giurescu, "≪Alegeri≫ dup? model sovietic", p.17 (citing Berry), 18 (citing Berry and note); Macuc, p.40; Tism?neanu, p.113
- ^
Giurescu, "≪Alegeri≫ dup? model sovietic", p.18
- ^
R?dulescu-Motru, in Cioroianu, p.65
- ^
Frucht, R.
Eastern Europe: An Introduction to the People, Lands, and Culture, Volume 1
, pg. 759. ABC-CLIO (2005).
- ^
Marian Chiriac,
Provoc?rile diversit?tii: politici publice privind minorit??ile na?ionale ?i religioase in Romania
, p. 111. Bucharest: Centrul de Resurse pentru Diversitate Etnocultural?, 2005,
ISBN 978-9738-623-97-2
- ^
Ageing, Ritual and Social Change: Comparing the Secular and Religious in Eastern and Western Europe
; Ashgate AHRC/ESRC Religion and Society Series; Daniela Koleva; Peter Coleman;
Routledge Press
, 2016; Pgs. 6-7; "The Romanian Orthodox Church by contrast has shown a much stronger development since the Second World War. After the initial waves of militant atheism were spent, a strong spiritual renewal movement took place in the late 1950s, and there has been a stream of notable spiritual figures both before and after communism. ... There was also a lack of consistent suppression of the Romanian Orthodox church by communist authorities. A large number of churches were left open, and monasteries continued to function."
- ^
Elena Dragomir, Mircea St?nescu, 'The Media vs. Historical Accuracy. How Romania's Current Communist Trials Are Being Misrepresented',
http://www.balkanalysis.com/romania/2015/01/11/the-media-vs-historical-accuracy-how-romanias-current-communist-trials-are-being-misrepresented/
12 Eylul 2017 tarihinde
Wayback Machine
sitesinde
ar?ivlendi
..
- ^
"
Trei mii de studen?i timi?oreni, aresta?i ?i tortura?i
3 Mart 2016 tarihinde
Wayback Machine
sitesinde
ar?ivlendi
.",
Romania liber?
, 25 October 2007.
- ^
Valentino, Benjamin A (2005). Final solutions: mass killing and genocide in the twentieth century. Cornell University Press. pp. 91-151.
- ^
Rummel, Rudolph, Statistics of Democide, 1997.
- ^
"Henry Shapiro, "Red Cultural Influence Vanishing in Romania", United Press International published in the Wilmington (N.C.) ''Star-News'', July 16, 1965"
. News.google.com. 17 Temmuz 1965. 18 Mayıs 2016 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi: 16 Mayıs 2013
.
- ^
"Ar?ivlenmi? kopya"
. 21 Mart 2019 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Haziran
2017
.
- ^
"Ar?ivlenmi? kopya"
. 7 Ocak 2015 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Haziran
2017
.
- ^
"Ar?ivlenmi? kopya"
. 1 Temmuz 2017 tarihinde
kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
27 Haziran
2017
.
- ^
Kligman, Gail. "Political Demography: The Banning of Abortion in Ceausescu's Romania". In Ginsburg, Faye D.; Rapp, Rayna, eds.
Conceiving the New World Order: The Global Politics of Reproduction.
Berkeley, CA: University of California Press, 1995 :234-255. Unique Identifier : AIDSLINE KIE/49442.
- ^
Levitt & Dubner, Steven & Stephen (2005).
Freakonomics
. 80 Strand, London WC2R ORL England: Penguin Group. s. 107.
ISBN
9780141019017
– Clays Ltd vasıtasıyla.
- ^
Hunt, Kathleen (24 Haziran 1990).
"ROMANIA'S LOST CHILDREN: A Photo Essay by James Nachtwey"
.
The New York Times
. 24 Aralık 2010 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
. Eri?im tarihi:
30 Nisan
2010
.
- ^
a
b
International Affairs
, No. 3, Vol.31, 1985, page(s): 141?152
- ^
"Ar?ivlenmi? kopya"
(PDF)
. 10 Haziran 2017 tarihinde kayna?ından
ar?ivlendi
(PDF)
. Eri?im tarihi:
27 Haziran
2017
.
- ^
Emil Hurezeanu, as quoted (see note below) by:
(Rumence)
"Ziua care nu se uita. 15 noiembrie 1987, Brasov", Polirom, 2002,
ISBN 973-681-136-0
.
This is documented by the book's revision, available at
(Rumence)
librarie.net
4 Ocak 2018 tarihinde
Wayback Machine
sitesinde
ar?ivlendi
.
- ^
Brubaker, Rogers:
Nationalist politics and everyday ethnicity in a Transylvanian town
. Princeton University Press, 2006, page 119.
ISBN 0691128340
- ^
Sebetsyen, Victor (2009).
Revolution 1989: The Fall of the Soviet Empire
. New York, NY:
Pantheon Books
.
ISBN
0-375-42532-2
.
- ^
Meyer, Michael (2009).
The Year That Changed the World: The Untold Story Behind the Fall of the Berlin Wall
. Simon & Schuster. s.
196
.
ISBN
978-1-4165-5845-3
.