Konfucyusculuk

Vikipedi, ozgur ansiklopedi
Nagasaki'de bir Konfucyus Tapına?ı

Konfucyusculuk ( Cince : 儒家 ; pinyin : Ruji? ; lit. 'e?itimcilerin okulu, Konfucyus'un o?retileri') eski bir Cin ahlakı ve Cin felsefesi sistemi olup ba?langıcta bilgin Konfucyus 'un o?retilerinden yola cıkarak geli?mi?tir. [1] A?ırlı?ı insan ahlaklı ve iyi amellerdedir. Konfucyusculuk ahlak , sosyal , politik , felsefi ve dini du?uncelerden olu?an karma?ık bir sistem olup Do?u Asya 'nın kulturu ve tarihi uzerinde muazzam etkisi olmu?tur. Batıdaki bazı kaynaklar, hukumetlerin bu inanı?ı tarih boyunca uzun sureler desteklemelerinden dolayı Konfucyusculuk'u Do?u Asya'daki devletlerin "devlet dini" olarak gormu?lerdir.

Tarihi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Sava?an Devletler Donemi 'nde tartı?ılmı? ve yasaklanmı? olup kısa omurlu Qin Hanedanlı?ı doneminde Cin devletini yonetmek icin ?mparator Han Wudi tarafından politik sistem olarak secilmi?tir. Tang Hanedanlı?ı doneminde etkisini kaybetmesine ra?men Konfucyuscu doktrin, ortodoks Cin'in ana goru?u olarak 20. yuzyıla kadar kalmı?tır. 20. yuzyılın ba?ında modernizm oncusu radikal Cin du?unurleri tarafından aleyhinde yazılmı? ve Cin'in ca?da?la?masına engel oldu?u one surulmu?tur. Bu hareket, Cin Halk Cumhuriyeti 'nde yapılmı? olan Kultur Devrimi sırasında doruk noktaya ula?mı? olup Kıtasal Cin 'de daha sonra yeniden canlandırılmı?, artık hem ilgi gormu?, hem de uzerinde tartı?malar artmı?tır.

19. ve 20. yuzyıla yeti?en Konfucyusculuk, oncelikle ona Song ve daha sonraki hanedanlıklarda yeni canlılık kazandıran, Zhu Xi 'nin onderli?indeki Neokonfucyuscu ekolden turemi?tir. Neokonfucyusculuk, Budizm ve Taoizm fikirlerini mevcut Konfucyuscu fikirlerle birle?tirerek o zamana kadar gorulmemi? karma?ık bir metafizik olu?turmu?tur. Aynı zamanda bircok Konfucyuscu ?ekiller, kendilerinin Budist ve Taoist inanc sistemlerine kar?ı olduklarını ilan etmi?lerdir.

M.O. 551 - M.O. 479 yılları arasında ya?amı? olan Konfucyus , bir bilgin ve sosyal filozoftu . O?retileri 2.500 yıl boyunca Do?u Asya'yı derinden etkilemi?tir. Bununla beraber Konfucyus ve Konfucyusculuk arasındaki ili?ki cok zayıftır. Konfucyus'un ideaları hayatı boyunca kabul gormemi?, kendisi sık sık hicbir derebeyi tarafından ona i? verilmedi?inden ?ikayet etmi?tir.

Buda , Sokrat gibi di?er tanınmı? ki?ilerde de oldu?u gibi Konfucyus'un fikirleri gunumuze kadar de?i?meden gelememi?tir. Bunun yerine insanlar, murit ve talebelerinin bu ki?iler hakkındaki anıları bilinmektedir. Bu faktor, Konfucyus'un olumunden iki yuzyıldan fazla gectikten sonra Qin Hanedanlı?ı zamanında " Kitap yakımı ve bilginlerin gomulmesi "yle yapılan farklı du?uncede olanlara baskıyla daha da zorla?mı?tır.

Fakat bugun kalan artıklardan Konfucyus'un du?uncelerini kabataslak cizebiliriz. Konfucyus, ya?adı?ı problemli zamanlar hakkında kaygılanan entelektuel bir ki?iydi. Kendisi hayatı boyunca du?uncelerini yaymak ve o zamanlar hukum suren ve birbiriyle hakimiyeti ele gecirmek icin carpı?an bircok kralı etkilemek icin dola?tı durdu.

772 - 221 yılları arasında hukum suren Do?u Zhou Hanedanlı?ı 'nda hukum suren kral, zamanla gucunu kaybetmi?ti. Olu?an iktidar bo?lu?unda hukumdarlar, birbirleri uzerindeki hakimiyeti elde etmek icin carpı?ıp duruyorlardı. Misyonunun onemine derinden inanarak yola cıkan Konfucyus, [2] yılmadan Zhou'nun Duku gibi eski zamanların unlu bilgelerin erdemlerini dile getirirdi. Konfucyus, ba? kaldıran bir ki?inin davetini kabul ederken yeni bir hanedanlık kurmak icin gerekli gucu bir araya getirmeye calı?arak "do?uda bir Zhou hanedanlı?ı kurmak" icin calı?tı ( Analektler XV, 5). Konfucyus'un "tacsız kral" oldu?unu soyleyen deyimden de anla?ılaca?ı uzere hicbir zaman du?uncelerini uygulamaya koyma imkanı bulamadı. Bircok kere devletlerden sınırdı?ı edildi ve sonunda yurduna donerek hayatının son bolumunu ders vererek gecirdi. Konfucyus'un Analektleri , du?uncelerini bugun anlayabilmek icin elimizde olan asli kaynaklara en yakın kaynak, du?unceleriyle hukumdarlar ve muritleriyle surdurdu?u tartı?maları kısa pasajlar halinde verir. Analektler'in nasıl yorumlanaca?ı konusunda hayli tartı?ma yapılmı?tır.

Bircok Batılı filozofun aksine Konfucyus, dinleyicilerini ikna etmek icin tumdengelime dayanan akıl yurutmeye de?il, analoji ve atasozleriyle belagat sanatını kullanmı?tır. Co?u zaman bu o?retim teknikleri de?i?ik ba?lamlarda kullanılmı?tır. Bu yuzden Batılı okuyucular, bu felsefeyi acıkca anla?ılamayan bulanık du?unceler olarak gorurler. Buna ra?men Konfucyus, "her ?eyi delen bir birlik" aradı?ını ve "yolunu birle?tiren tek bir ipin" varlı?ından ( Analektler XV, 3 ve IV, 15) bahseder. Gercek Konfucyuscu bir sistem, ilk kez muritleri ya da onların muritlerince olu?mu? olabilir. Felsefi acıdan verimli Yuz Du?unce Okulu doneminde Konfucyusculuk'un ilk buyuk ve onemli temsilcilerinden olan Mensiyus ve Xun Zi , [3] Konfucyusculuk'ten torel ve politik bir o?reti yapmı?lardır. Her ikisi de ca?da? olan du?uncelerle mucadele etmek ve hukumdarların guvenini tartı?ıp akıl yuruterek kazanmak durumundaydılar. Mensiyus, Konfucyusculuk'e insan tabiatı , iyi yonetim icin gerekenler, ahlaklılı?ın ne oldu?u konusunda daha geni? bir yorum getirerek insan tabiatının iyi oldu?unu iddia eden idealist bir o?retiyi yaymaya ba?lattı. Xun Zi, Mensiyus'un bircok fikrine kar?ı cıkarak insan tabiatının kotu oldu?u ve dolayısıyla e?itim gormesi ve dinsel torenlere uyması gerekti?i ideası uzerine yapısal bir sistem kurmu?tur. Ancak bu e?itimden gectikten sonra insan, insanlara iyi davranmayı o?renmi? olur. Han Feizi ve Li Si gibi Xun Zi'nin bazı muritleri, erdeme dayanan Konfucyusluk yerine yasaya dayanan totalitarist olan legalizmi savunmu?lar ve boylece Qin Shi Huang 'ın Cin'i birle?tiren ve herkesin her hareketini kontrol altına alan devlet sistemini ortaya koymu?lardır. Bu yuzden Konfucyus'un birle?me ve barı? ruyası, Cin'de onun du?uncelerine neredeyse tam ters olan legalizmle gercekle?ti denebilir.

Yonetim [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Kaohsiung , Tayvan 'da bir Konfucyus tapına?ı.

"Erdemli yonetimi Kuzey Yıldızı'yla kıyaslayalım: sayısız yıldızlar onu beklerken yerinden ayrılmaz." ( Analektler II, 1)

Konfucyusculuk'un bir ba?ka onemli kavramı, ba?kalarını yonetmeden once insanın kendi kendini yonetmesini bilmesidir. Krallı?ın butunune bereket getirici etkisi, olgunla?mı? kralın ki?isel erdeminden gelir. Buyuk O?reti 'de bu du?unce daha da derinle?tirilerek "kral ne kadar az icraat yaparsa o kadar cok sonuc alınır" prensibi getirilir ve boylece Taoist wu wei ( Basitle?tirilmi? Cince : 无? ; Geleneksel Cince : 無? ; pinyin : wu wei ) kavramına sıkı sıkıya ba?lanır. Krallı?ının etrafında dondu?u "sakin merkezi" olu?turarak kral, her ?eyin duzgun calı?masını sa?lar ve kendisini butunun parcalarıyla u?ra?ıp onları de?i?tirmek zahmetinden alıkoyar.

Bu du?uncenin temeli, cok onceki zamanlarda hakim olan ?amanistik inanclarda oldu?u goru?u vardır. Bu inanı?lara gore kral, gok, insanlar ve yer arasında bir eksendir. Kral ( Cince : ; pinyin : wang ) icin kullanılan Cince karakterde bu uc unsur, yatay cizgilerle temsil edilmi? olup kral, dikey cizgiyle bunları birle?tirmektedir. Bir ba?ka butunleyici bir goru?e gore kral hakkındaki bu anlayı?ın toplumun zararına olan aristokratik kaprisleri engellemek isteyen bakan ve danı?manlarca yayıldı?ıdır.

Erdemlilik [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

"E?itimde sınıf ayrımı olmamalıdır."
( Analektler XV, 39)

Konfucyus'un hicbir ?eyi icat etmedi?i ve sadece eski zamanların bilgilerini nakletti?i sozune ra?men (bkz. Analektler VII, 1 ), birkac du?unceyi kendi ortaya koymu?tur. Avrupa ve Amerika'da ya?mı? olan hayranlarından Voltaire ve H. G. Creel , soyluluk yerine erdemi koyma devrimci du?uncesine i?aret etmi?lerdir. Daha onceleri "soylu" demek olan Yunzi ( Cince : 君子 ; pinyin : J?nz? ), Konfucyusculuk'un etkisiyle zamanla "centilmen" anlamına gelmeye ba?ladı. Kendini yeti?tirip erdemli olan avamdan biri, "centilmen" olabilirken bir kralın utanmaz o?lu, ancak "kucuk ki?i" olabilir. Konfucyus'un okulunda de?i?ik sınıflara ait o?rencileri birle?tirmesi, Cin'deki sınıf ayrımına kar?ı verdi?i mucadeleyi gostermektedir.

Bir ba?ka yeni du?uncesi olan erdemlilik , Cin'de ?mparatorluk sınav sisteminin temelini olu?turur. Bu sistemle sınavda ba?arılı olan herkes, ailesine onur ve zenginlik getiren memur olabiliyordu. Bu sistem, muhtemelen MO 165 'te uygulanmaya ba?landı. Bu sınav icin devlet memurluklarına alınacak bazı adayların ahlaki mukemmeliyetlerinin imparatorca tespiti icin ba?kente ca?rılmı?lardır. Sistem, daha sonraki yuzyıllarda geli?erek nihayet devlette calı?mak isteyen herkesi kapsar bir sınav sistemi olmu?, adaylar yazılı sınavda bu mevkiye layık olduklarını gostermek durumunda kalmı?lardır.

Konfucyus, krallıklarını hanedanlıklarında sırada olan en buyuk o?ulları yerine en erdemli ki?iye bırakan kralları ovmu?tur. Ba?arısı, devlet ve gorev bilinciyle dolu o?renciler yeti?tiren bir okul kurmasıdır ( Cince : 儒家 ; pinyin : Ruji? ; lit. 'Konfucyuscu, Konfucyus okulu'). Sava?an Devletler Donemi ve eski Han Hanedanlı?ı doneminde Cin cok yayıldı?ından guvenilir, merkezi calı?an ve evrakları okuyup yazabilen memurlara olan ihtiyac arttı. Bunun sonucunda Konfucyusculuk'un onemi arttırılarak bu yolda calı?anlar, devletin butunlu?unu tehlikeye sokabilecek toprak sahibi soylulara kar?ı bir denge unsuru olu?turdular.

O tarihten sonra Konfucyusculuk'un prensipleri olan otoritercilik , lejitimizm , paternalizm ve otoriteye teslimiyetle Cin'in yonetiminde gereken bu aracları veren bir ce?it "devlet dini" haline geldi. Co?u imparatorlar, ice do?ru legalizmle , dı?a do?ru Konfucyusculuk'le devleti idare etmi?lerdir.

Konfucyusculuk'un yayılması [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyusculuk, Qin Hanedanlı?ı donemindeki baskıyı kısmen bir muridin evinde saklı Konfucyuscu klasikler kolleksyonunu duvarının icine ormesiyle atlatarak ondan sonra gelen Han Hanedanlı?ı doneminde ( MO 206 -220) kabul goren bir o?reti oldu. Bu donemde Konfucyuscu o?renciler devletten destek alırdı. Boylece bu o?retiler zamanla resmi devlet felsefesi oldu ( Han'lı ?mparator Wu 'ya bkz.). Konfucyuscu klasiklerin o?renilmesiyle bu o?retiler, devlet sınavının ve mufredat programının temelini olu?turmaya ba?lamı?tı. Konfucyusculuk'e kar?ı bundan sonra 1912'de Cin Cumhuriyet kurulup bu o?retileri okullardan kaldırılmasına kadar ciddi hicbir te?ebbus yapılmamı?tır. Bu karar, 15 yıl kadar bir sure boyunca Nanking 'de Milliyetci Hukumet kurulana kadar tartı?ılmı?tır.

Zhu Xi , Wang Yanming ve di?er benzeri filozoflar tarafından yapılan Neokonfucyuscu yorumlarla Konfucyusculuk Kore ve Japonya'da da devletin politik felsefesi olarak kabul gormu?tur. Chosun Hanedanlı?ı 'nın Koresi'ne "Konfucyuscu devlet" denir. [4]

Cin egemenli?i altında Konfucyusculuk, Vietnam toplumunda da de?er kazanmaya ba?ladı. [1] Fakat Konfucyusculuk, Vietnamlıların hayatını Vietnam 939'da ba?ımsız olduktan sonra nufuz etti. [2] 29 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde ar?ivlendi . Cin'de de oldu?u gibi Konfucyusculuk Vietnam'da 15. yuzyılda doru?a ula?tı. Tek bir millet, merkezi bir yonetim ve sosyal duzen olu?turmak du?uncesiyle Konfucyusculuk Budizmin yerine alarak Le Hanedanlı?ı doneminde en onemli felsefe oldu. Konfucyusculuk, sosyal ve politik yapıyı derinden etkileyerek e?itim ve sınav sistemiyle birlikte Konfucyuscu bilginler, zamanla sosyal ve ahlaki hayata hakim olmu?lardır.

Dinsel torenler [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

"?nsanları idari konularda uyararak onlara onder ol ve onlara ceza hukukuyla hizaya getir. ?nsanlar cezadan sakınmak isteyecek, fakat utanc nedir bilmeyecektir. ?nsanlara mukemmel bir ornek olarak onder ol ve onları toplumsal roller ve dinsel torenlerle hizaya getir. Boylece utanc duygusunu geli?tirmenin yanında harmonik bir ?ekilde duzene gireceklerdir." ( Analektler II, 3)

Yukarıdaki satırlar, legalizm ve torencilik goru?lerini arasındaki temel farklılıklardan birini acıklamakta ve Batılı toplumlarıyla Do?u Asyalı toplumlar arasındaki onemli bir farkı gostermektedir. Konfucyus'e gore dı? otoriteler, suc olan eylemlerden sonra ceza vermeleriyle insanların iyi hareket etmenin sebebini anlamadan oyle hareket ettiklerini one surer. Fakat dinsel torenlerle davranı? ?ekilleri icten gelerek yapılır ve etkileri, eyleme tenezzul etmeden once gorulur. Boylece insanlar, utanc verici hareketlerden utanıp saygınlı?ını kaybetmekten korktuklarından uygun ?ekilde hareket eder. Bu ba?lamda dinsel toren ( Cince : ; pinyin : l? ) ideal sosyal normdur.

"Dinsel toren", Turkcede zor ifade edilebilerce bir kavramdır ve kompleks goru?leri icine alır. Bu kavram icin kullanılan Cin karakterinin daha eskiden anlamı "kurban"dı. Konfucyuscu anlamı guleryuzlulukten ve gorgulu hareketten her ki?inin toplumdaki yerine anlamak arasıdır. Dı?tan dinsel toren, insanlar arasında ayrım yapmak icindir; uygulanmasıyla kimin o toplumda genc, kimin ya?lı, kimin misafir, kimin ev sahibi oldu?unu v. b. herkese gosterir. ?cten insanlara di?erlerine kar?ı olan gorevlerini ve kendi kendilerinden ne beklendi?ini hatırlatır.

?cselle?tirme sureci, dinsel torenin en onemli surecidir. ?ekil verilmi? tavırlar zamanla icselle?ir, istekler yonlendirilir ve ki?inin kulturlu olu?u, toplumsal durustlu?un hedefi olur. Bu fikir, "Marifet kavuktaysa tak kafana hoca ol" deyiminin demek istedi?iyle celi?irse de Konfucyusculuk'te samimiyetle bir hareket, ki?inin bir davranı?ı ictenlikle kabul etmesini sa?lar. Dinsel torene samimiyetle uymak, dinsel toreni kulturlu olma yolundaki en etkin yol yapar. Boylece

Dinsel torensiz hurmetkarlık yorucu ko?u?turmadan ba?ka bir ?ey de?ildir. Dinsel torensiz ozen, utangaclı?ı getirir. Dinsel torensiz cesaret, isyana donu?ur. Dinsel torensiz durustluk, kabalı?a donu?ur." ( Analektler VIII, 2).

Dinsel torenler, onlar olmadan catı?maya goturecek zıt nitelikleri ba?arıyla dengelemek icin gidilecek yoldur.

Dinsel torenler, insanları sınıflandırarak hiyerar?ik ili?kiyi protokoller ve torenlerle olu?turarak herkese toplumda bir yer verir ve buna gore uygun olan tavrı tanımlarlar. Konfucyus'un hayatında onemli bir rol oynamı? gibi gorunen muzi?e burada istisnai bir durumdadır. Cunku muzik, bu sınırları a?ar ve 'kalpleri birle?tirir'.

Analektler , dinsel toreni yukseltmesin ra?men Konfucyus, bizzat farklı hareket etmi?tir. (Orn.: Gozde o?rencisinin olumunde a?laması ya da ?eytani bir prensele goru?mesi (VI, 28). Daha sonraları sıkı torenle?tirmeler, dinsel torenlerin "ye?im ve ipekten hediyelerden daha fazla oldu?unu (XVII, 12) unutarak ustalarının goru?unden uzakla?mı?lardır.

Konfucyuscu du?uncede konular [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyusculu?u daha iyi anlamak icin de?i?ik duzeyde durustluk temeline dayandı?ını goz onunde tutmalıdır. Pratikte bu felsefenin parcaları zamanla birikerek ?u altı erdemdir:

Ayin [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Ayin kelimesi, Konfucyusculuk'te daha geni? kapsamlı tutularak kısa zamanda dunyevi toren davranı?ları da icine almı?, daha sonra gorgu kurallarını ve guleryuzluluk de bu kavramla anla?ılmı?tır. Ayinler sistemle?tirilerek kapsamlı bir olcu sistem olarak gorunur. Konfucyus , bizzat eski hanedanlıklar zamanında gecerli olan gorgu kurallarını tekrar uygulamaya koymaya calı?mı?tır. Olumunden sonra insanlar onu ayinlerde alınacak tavırlar konusunda buyuk bir otorite olarak bilirdi.

Burada ayin kavramının Konfucyusculuk'te bircok dinde bilhassa 21. yuzyılda ta?ıdı?ı anlamından ba?ka bir anlam ta?ıdı?ına onemle i?aret etmek isteriz. Konfucyusculuk, insanların gunluk ya?amlarında yapageldikler hareketler de ayin olarak sayılır. Ayinler, belli bir ?ekil almı? ya da rastgele yapılagelen hareketler (yani butun adetler) olmaktan ote insanların bilerek veya ?uuraltı yapageldikleri hareketlerdir. Bu ayinlere ?ekil vererek memnuniyet icinde ya?ayan sa?lıklı bir toplum ve dolayısıyla hayatlarından memnun ve sa?lıklı ki?iler olu?turacak ?ekle getirmek, Konfucyusculuk'un hedeflerindendir.

?li?kiler [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyusculuk'un onemli konularından biri, insani ili?kilerle de?i?ik toplumsal statuye sahip ki?iler arasında olu?an farklı yukumluluklerdir. Ki?iler, de?i?ik statudeki insanlarla bircok ili?ki icinde olmaya te?vik edilir. Ornek olarak bir gencin anababası ve buyukleriyle olan ili?kileriyle bir buyu?un kucuk karde?leri, o?rencileri ve di?er insanlarla olan ili?kileri verilebilir. Genclere buyuklerine kar?ı buyuk saygı gostermek ve hizmet etmek du?erken buyuklerin de kucuklere kar?ı iyiliksever olması ve ilgi gostermesi gerekmektedir. Bu konu, Do?u Asya 'nın bircok yonlerinde, mesela cocukların anababaya kar?ı cok olan gorevlerinde ve buyuklerin cocuklarına kar?ı buyuk ilgisinde kendini bugune kadar gostermeye devam etmektedir.

Anababaya sevgi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Anababaya sevgi ya da anababaya kar?ı icten sadakat ( Cince : ; pinyin : xiao ; lit. 'evlada ait'), en buyuk erdem olarak gorulur ve sa? olsa da, olmasa da butun buyuklere kar?ı gosterilmelidir (ecdad). Evlada ait olan bu kavram, cocu?un ? onceleri o?lun ? ebeveynine kar?ı gosterece?i saygıya i?aret eder. Bu ili?ki, daha sonraları be? ili?ki ye geni?letildi ( Cince : 五倫 ; pinyin : w?lun ; lit. 'be? temel ili?ki'):

  1. Hukumdarın tebaaya
  2. Anababanın cocu?a
  3. A?abeyin erkek karde?ine
  4. Kocanın karısına
  5. Ya?ca buyuk dostun genc dostuna

Bu ili?kiler kapsamında de?i?ik gorevler tespit edilmi?tir. Gorevler, oluleri de icine alacak ?ekilde geni?letilerek ya?ayanlar, olulerin o?ulları olarak gorulur. Bu ?ekilde atalara tapınmaya ba?lanıldı.

Sadakat [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Sadakat ( Cince : ; pinyin : zh?ng ), anababaya sevginın de?i?ik bir duzeydeki ?eklidir. Ozellikle Konfucyuscu o?rencilerin co?unun dahil oldu?u toplumsal sınıf icin onem ta?ıyan erdemlerdendir. Cunku azimli genc bir o?renci adayının Konfucyus Cin cevrelerine girebilmesi icin hukumdarın sivil devlet memuru olması dı?ında bir imkan yoktu. Anababaya sevgi erdemi gibi sadakat erdemi de otokratik rejimler tarafından sık sık carpıttırılırdı. Konfucyus, o zamanlar mevcut sınıf ili?kilerine kar?ı duyarlılı?ı tavsiye etti. Kendisi "hakkı guc tanımlar" esasını de?il, gokten yetki almı? uste ahlaki durustlu?unden dolayı uyulması esasını onerdi.

?leri ya?larda hukumdarın tebaasına kar?ı olan yukumluluklerinden ziyade halkın hukumdara kar?ı olan gorevlerine a?ırlık verdi.

Sadakat, aynı zamanda ki?inin dostlarına, ailesine ve e?ine kar?ı olan yukumluluklerin geni?letilmi? ?ekliydi. Ki?inin onderine sadakati en ba?ta gelmeliydi. Daha sonra ailesine, e?ine ve en sonunda dostları gelirdi. ?nsanın onemli erdemlerinden sayılırdı.

?nsancıllık (Humanizm) [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyus, insanların bireysel geli?melerinin insani ili?kilerle oldu?u goru?undeydi. Ayinle ve anababaya sevgiyle ilgili erdemler, di?erlerine kar?ı insancıllıktan dolayı yapılmalıydı. Konfucyus'un insancıllık kavramı ( Cince : ; pinyin : ren ) muhtemelen en iyi ?ekilde onun ahlaki kar?ılıklılık prensibi uzerine kurulmu? "Kendin icin istemedi?ini ba?kalarına yapma" Altın Kuralı'yla ifade edilebilir.

Ren' in aynı zamanda politik bir boyutu da vardır. Konfucyusculuk'e gore hukumdarda ren yoksa tebaası icin insancıl davranmak zor, hatta imkansızdır. Ren , Konfucyus politik kuramının temelidir ve tebaasına kar?ı insancıl olmayan davranı?lardan uzak durması o?utlenmi? otokrat hukumdarın var oldu?una dayanır. ?nsancıl olmayan hukumdarın "Gok aldı?ı yetkiyi, yani hukmetme yetkisini kaybetme tehlikesi vardır. Bu yetkiyi kaybetmi? bir hukumdara uymaya artık gerek yoktur. Fakat insancıl olarak hukmeden ve tebaasının problemleriyle ilgilenen hukumdara harfiyyen uymak ?arttır. Cunku comert hakimiyetin, go?un ona hukum yetkisi verdi?ine i?arettir. Konfucyus'un insanların iradesi konusunda soyledikleri azdır. Fakat onde gelen muritlerinden Mensiyus , bir vesilede bazı onemli konularda halkın secimine ba?vurulmasını tavsiye etti.

Kibarlık [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

"J?nz?" kavramı ( Cince : 君子 ; pinyin : soylu ), klasik Konfucyusculuk icin cok onemli bir noktadır. Kibarlı ya da efendilik, Konfucyusculuk'un herkese onemle tavsiye etti?i ?eydir. ?deal insanın kısa tanımı, "ermi?, bilgin ve centilmen ozelliklerini kendinde birle?tiren ki?i"dir ( Catholic Encyclopedia ). Kalıtsal elitizm du?uncesi, bu kavramla beraber kullanılır ve kibarların topluma ahlaki ornek olacakları beklenirdi.

Kibarlar,

  • Kendilerini ahlaken geli?tirmek
  • Uygun yerlerde anababaya sevgi ve sadakat gostermek
  • ?nsanlı?ı veya iyilikseverli?i geli?tirmek.

Mukemmel centilmenin simgesi Konfucyus'un kendisidir. Hayatının belki de en buyuk trajedisi, hicbir zaman umit etti?i yuksek mevkiye sahip olamamasıydı. O mevkide yoneterek devletin insancıl ki?iler tarafından yonetildi?inde prensiplerin uygulanmaya konmasıyla prensiplerinin gecerlili?ini gostermek ve ortaya cıkacak genel mutlulu?u gormek isterdi.

J?nz? ´nin tersi Xi?oren ´dir ( Cince : 小人 ; pinyin : xi?oren ; lit. 'kucuk ki?i'). 小 karakteri , bu ba?lamda dar kafalı, menfaatci, acgozlu, yuzeysel, veya maddeci demektir.

Adların duzeltilmesi [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyus, toplumsal karı?ıklı?ının sebebini insanların gerce?i gorememesi, anlayamaması veya gercekle u?ra?mayı becerememesine ba?lar. Temelde toplumsal karı?ıklı?ın kayna?ı, ona gore ?eyleri uygun adlarıyla ca?ırmamaktan kaynaklandı?ını ileri surup cozum olarak Zhengming ´i ( Cince : 正名 ; lit. 'adların duzeltilmesi') gosterir. Bir muritine zhengming erdemini ?oyle acıklar:

Tsze-lu dedi ki: "Wei'in hukumdarı seni beklemekte, seninle hukumeti yonetmek istemektedir. Goz onune alaca?ın ilk ?ey ne olacaktır?" Usta, "Onemli olan isimlerin tashihidir" ?eklinde cevap verdi. "Ya! Oyle mi? Hedefe isabet ettiremedin! Nicin boyle bir tashih gereklidir ki?" diye Tsze-lu sorunca Usta: "Ne kadar kultursuzmu?sun, Yu!" dedi. "Amir insan, bilmedi?i ?eyler konusunda daha ihtiyatlı ve cekingence sorar.

  • ?simler duzgun de?ilse dil, gercek ?eylere uygun olmaz.
  • E?er dil, gercek ?eylere uygun de?ilse maslahat ba?arılı olamaz.
  • E?er maslahat ba?arılı olmazsa mulkiyet ve muzik geli?emez.
  • E?er mulkiyet ve muzik geli?mezse cezalar uygun ?ekilde taktir edilemez.
  • E?er cezalar uygun ?ekilde taktir edilmezse insanlar nasıl hareket edeceklerini bilmezler.

Bu yuzden amir insan, kullandı?ı (?eylerin) adları(nı) uygun ?ekilde konu?manın ve konu?tuklarının da uygun ?ekilde uygulanmasının onemini bilir. Amir insanın icin en onemli ?ey, soylediklerinden hicbir ?eyin yanlı? olmamasıdır."
( Analects XIII, 3)

Xun Zi , "Adların duzeltilmesi konusunda" isimli 22. bolumunde eski zamanın bilge kralının kullandı?ı adların ( Cince : ; pinyin : ming ) do?rudan gercekle uyu?an adlar oldu?unu ( Cince : ; pinyin : shi ), fakat sonraki nesillerin terim bilgisini karı?tırıp yeni adlandırmalar turettiklerini, dolayısıyla do?ruyu yanlı?tan ayırt edemez olduklarını yazar.

Tartı?malar [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyusculuk diye bir ?ey var mıydı? [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Konfucyuculuk'un tarihini tartı?ırken ele alınan problemlerden biri de Konfucyuculuk'un ne oldu?u sorusudur. Konfucyusculuk, kabaca "Usta Kong'u en buyuk ustad olarak goren bireyler zinciri" olarak gorulebilir. Ayrıca "bir zamanlar Konfucyus'un gercekten anladı?ı gibi bir ahlaki, politik ve felsefi doktrine uyan grup"u da temsil eder. Bu tanımda "grup"la de?i?ik Han ve Tang Hanedanlı?ı gibi de?i?ik hanedanlıklar donemlerinde ba?ka o?retileri savunan ki?ilerle tartı?an ve kendi kendini Konfuyuscu ilan eden ki?iler anla?ılabilir. Sung , Ming ve Qing Hanedanlı?ı gibi Konfucyuscu hegemonyanın hakim oldu?u donemlerde devlet memur sınıfı olarak kabaca tanımlanabilir.

Fakat bu grupların gercek olup olmadı?ı bazılarınca ?upheyle kar?ılanmaktadır. Manufacturing Confucianism ("Konfucyusculuk'u Uretmek") adlı kitabında Lionel Jensen , bugun bildi?imiz ve o?renmenin WISE sembolu ve devlet tarafından desteklenen bir sozde-din ?eklindeki modern Konfucyus ve Konfucyusculuk goruntunun Cin'de her zaman mevcut olmadı?ını, bu goruntunun Avrupalı Jesuit 'lerce uyduruldu?unu one surer. Bu goruntu, bu ba?lamda "Ru Jia" olarak bilinen eski yerli geleneklerden "tercume" edilerek Avrupalılara Cinlileri anlatmak isterken olu?ur. Boylece olu?an Konfucyusculuk kavramı, sonraları Cinlilerce Avrupalılardan alınarak kendi ihtiyacları icin kullanmaya ba?lamı?lardır.

Bu yuzden biz bugun "?mparatorluk sınav sisteminde kullanılagelen ve temelinde 'Konfucyucu Klasikler'in icerdi?i du?unceleri ta?ıyan her du?unceyi" Konfucyuscu olarak tanımlayabiliriz. Ama bu tanım dahi problemsiz de?ildir; cunku bu du?uncelerin iceri?i de zaman icinde de?i?ikli?e u?ramı?tır. Orn. Neo-Konfucyusculuk, Taoizm ve Budizm 'e yakın olan Buyuk E?itim 'i ve Zhong Yong 'u kulliyata dahil etmi?tir.

Konfucyusculuk din midir? [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

Co?u dinler, bir veya birkac tanrısı, duzenli bir rahip sınıfı, olumden sonraya olan inancı ve duzenli gelenekleri olan bir sistem olarak tanımlanabilir. Boylece Konfucyusculuk'un gercek "din" olup olmadı?ını tartı?mak mumkundur. Bircok ayinleri olmasına ra?men cok azı formel olarak ibadet ya da meditasyon olarak gorulebilir. Konfucyus'un bazen soylemi? oldu?u ba?ka dunyalara ait varlıklar hakkında ifadeleri olmasına ra?men bu ifadeler, Batılılara acık ?ekilde agnostik ve insancıl gibi gelir. Bu yuzden Konfucyusculuk, co?u zaman dunyevi ve ahlaki bir gelenek olarak gorulur, bir "din" olarak de?il. En uygun tanımıyla ozel alı?kıları ve inancları olan bir felsefedir.

Etkileri Cin ve Do?u Asya toplumlarında ve kulturlerinde cok geni? olup tarihteki dini hareketlerin etkileriyle boy olcu?ebilir. Konfucyus'un o?retilerine uyanlar, bununla teselli buldukların soylerler. Bircok torensel unsuru olup Neokonfucyuscu yorumuyla dunyanın, insanın tabiatını v. b. anla?ılır acıklamasını vermektedir. Bunun otesinde Cin kulturundeki dinler birbirlerini dı?lamadıklarından her gelenek, kendine gore bir ni? bulur. Orn. bir ki?i Taoizm , Hristiyanlık , Musevilik , Sihizm , ?slam , ?into , Budizm ya da Zerdu?tluk dinine ba?lı oldu?u halde Konfucyusculuk acısından Konfucyuscu goru?lere de uyabilir; bu du?unce acısından boyle bir durum problem te?kil etmez. Tabii ki tek tanrılı dinler , yalnız kendilerinde hakka giden yolu gorduklerinde boyle "cok dallanmı?" bir inancı kabul etmeyeceklerdir.

Konfucyusculuk atalara tapınmayı, onların ruhlarına kurban etmeyi ve soyut bir gok tanrısal varlı?ı, eski kralların ve hatta Konfucyus'un tanrıla?tırılmasına icine almasına ra?men butun bu ozelliklerinin kokenlerini Konfucyusculukten cok once mevcut ve yaygın Cin inanclarında bulmak mumkundur. Dolayısıyla bu tur dini torenlerin Konfucyusculuk'u din yaptı?ını iddia etmek zordur.

Genel olarak Konfucyusculuk, Cinle ve ba?ka Do?u Asyalı insanlar tarafından din olarak gorulmemektedir. Bu e?ilim, kısmen "din" sozcu?une i?lemi?, dinlerin batıl inancları beraberinde getirdi?i, mantıksız oldu?u ya da ca?da?lıkla (modernlik) ba?da?madı?ı iddiaları gibi lekelerden kaynaklanmaktadır. Bircok Budist, Budizmin din de?il, bir hayat felsefesi oldu?unu soylemesi, kısmen din konusunda yaygın olan negatif populer goru?ten kaynaklanmaktadır. Benzer ?ekilde Konfucyusculer de Konfucyusculuk'un bir din olmaktan ziyade ahlaki goru? ya da felsefi bir dunya goru?u oldu?unu ifade eder.

Konfucyusculuk'un din ya da ba?ka bir fenomen oldu?u sorusu, her ?eyden once bir tanım problemidir. E?er din icin kullanılan tanım, tabiatustu varlıklara ibadetse bu soruya verilecek cevap herhalde "Hayır" olacaktır. Di?er taraftan dinle (mesela) ahlaki tutumu olan, gunluk hayat icin yol gosterici, insanlı?ın kainattaki yeri hakkında sistematik goru?leri olan v. b. bir fenomen olarak tanımlanırsa Konfucyusculuk kesinlikle dindir. Buna benzer onemli kavramlarda da oldu?u gibi din kavramının tanımı tartı?malıdır. Herbert Fingarette 'nin Confucius: The Secular as Sacred (Konfucyus: Dunya goru?unun kutsalla?mı? ?ekli) kitabı, bu meselenin cozumu icin tavsiye edilebilir.

Kaynakca [ de?i?tir | kayna?ı de?i?tir ]

  1. ^ An Introduction to Confucianism (?ngilizce). Cambridge University Press. 13 ?ubat 2000.  
  2. ^ "E?er do?ru prensipler butun imparatorlu?a hakim olsaydı durumunu de?i?tirmeye calı?mak icin sebep olmazdı", Analektler XVIII, 6.
  3. ^ Sun Zi 'yle karı?tırılmamalıdır!
  4. ^ "Ar?ivlenmi? kopya" . 11 Aralık 2007 tarihinde kayna?ından ar?ivlendi . Eri?im tarihi: 13 Ocak 2008 .