Cornelius Castoriadis
(
Yunanca
: Κορν?λιο? Καστορι?δη?
Kornelios Kastoriadis
, 11 Mart 1922
(
1922-03-11
)
,
?stanbul
- 26 Aralık 1997,
Paris
),
Yunan
asıllı
Fransız
filozof
ve
psikanalizci
,
hukukcu
,
aktivist
ve
ozgurlukcu sosyalist
.
13 ya?ından itibaren
Marksizm
ile ve sosyalist du?unceyle tanı?an Castoriadis,
hukuk
,
felsefe
ve
ekonomi
okudu.
II. Dunya Sava?ı
sırasında,
fa?izme
kar?ı Yunan direni? hareketinde Trockist uluslararası franksiyonu icinde yer aldı. 1945’ten sonra
Fransa
’ya gitti. Orada
Claude Lefort
ve
Jean-Francois Lyotard
ile birlikte "
Ya Sosyalizm Ya Barbarlık
" dergisini ve grubunu kurdu.
Bu grup, sosyalizmin
Trockizm
yorumununun ayrımlanmasına damgasını vurdu.
Trockist Fransız Partisi
bu grubun etkisiyle meydana geldi. Daha sonra, Ya Sosyalizm Ya Barbarlık cevresi Trockizmden uzakla?maya ba?ladı, anar?izme yonelim gosterdi ve Marksist du?uncenin ve onun ardıllarının en sert ele?tirilerinden birini ?ekillendirdi. 1953'te Do?u Berlin'deki i?ci ayaklanmalarının ve 1956 Macar ?syanının mukabil devrimci eylemlerle desteklenmedi?i goruldu; butun bunlar Costariadis'in du?unsel de?i?imini destekledi.
Castoriadis, 13 ya?ında tanı?mı? oldu?u Marksizmin i?lemedi?ine tanık oldu. Bu noktadan itibaren ba?ımsız bir entelektuel tasarıya yonelim gosterdi.
Castoriadis her zaman
devrimci kalmakta
ısrar etti ve soz konusu ele?tirilerini de bu ba?lamda ortaya koydu.Sergilenen sosyalizm pratigini bu anlamda kabul edilmez buldu.Giderek kendine ozgu boyutları olacak ?ekilde
anar?izm
yonunde geli?en fikirler olu?turdu.
Tabiata, ?nsana ve Hayata Dair
ba?lı?ıyla yazılarının derlendiginde kitabında, "Marksist olmak ile devrimci olmak arasında tercih yapmak zorunda kaldı?ında devrimi tercih etti?i"ni soyler.
Castoriadis bu surecte
psikanalize
yoneldi ve uzun yıllar analizci olarak etkinlik gosterdi.
1980'lerden
itibaren,
Fransa
'da ara?tırma gorevlisi olarak dersler verdi.26 Aralık 1997'de oldu.
Bir roportajında (bkz. Linkler) temel itkisinin her zaman "ickin ele?tiri" oldu?unu soyler. Bu bakımdan Marksizmin kendisi icin gorunen sorunları, onu ele?tirel bir hesapla?maya yoneltti. Calı?malarının co?unlu?unda bu hesapla?ma giri?imi gorulur.
En
radikal
ve kuramsal olarak boyutlu marksizm ve sosyalizm ele?tirilerinden birisi Castoriadis tarafından ortaya konuldu. Temel ele?tirisi Marksizmin ba?langıctaki yaratıcı ilkesinden, tarihi yapanın insan oldu?u ilkesinden uzakla?tı?ı yonundedir. Castoriadis,
imgelem
,
imgesel imlem
,
imgesel kurulu?
,
yaderklik
,
kurumlandırma
gibi terimleri felsefi olarak de?erlendirir ve kullanır.
Oncelikle Castoriadis, du?unce ile gerceklik arasındaki ili?kiyi " imge" kavramıyla de?erlendirir. Varlık, du?uncede ele alınan varlıktır; bu bakımdan Castoriadis'in epistemoloji-ici bir ontolojik yakla?ım gelene?ine dahil oldu?u bilinmektedir. Bunun dı?ında Castoriadis,
du?unce
-
varlık
ili?kisini tersine cevirir; varlık'ın fiziksel varolu?la de?il, imgesel varolu?ta ele alınmasını onerir. Orne?in:
- "Neden, i?e, varlık’ın tamlı?ına ili?kin paradigma kerteleri olarak bir du?u, bir ?iiri, bir senfoniyi ortaya koyarak ve fiziksel dunyayı Varlık’ın eksikli bir kipi biciminde ele alarak ba?lamıyoruz?" (Dunyaya insana ve tabiata dair, sayfa:10) diye sorar.
Yansıma teorisi ve buna dayanan do?ruluk iddiaları da Castoriadis'e gore uygun de?ildir. ?unu sorar;
- "Bir malzemeye hangi kategorinin tekabul edece?i nasıl bilinebilir?".(Marksizm Ve Devrimci Kuram'dan, sayfa.27)
Bu kesin olarak bilinemeyece?i icin her zaman mutlak bir kararsızlı?a mecbur oldu?umuzu soyler Castoriadis.
Castoriadis ayrıca teori konusunda da ayrı bir yol izler. Ona gore tek bir dogru teori iddiası temelsizdir. Tarih boyunca du?unce tarihi Platon'dan Marks'a kadar bu ortak yanılgıyı devam ettirir. Oysa Castoriadis'e gore;
- "Tek bir do?ru teori du?uncesi, siyasal olarak korkunc bir fikir olan ortodokslu?un babasıdır. Ortodoksi, ortodoks muhafızlara ihtiyac duyar, yani bir Kiliseye ya da Parti Makinasına.(Marksizmin Bunalımı ve Siyasetin Bunalımı, sayfa:88)
Toplumsal ve do?asal varlıkların
ontolojik
ayrımından yola cıkan bir epistemoloji ile hareket eder. Do?anın varlı?ı ile toplumun varlı?ı iki ayrı ontolojiyi gosterir.Burada
cifte ontoloji
goru?u ortaya cıkar. Ote yandan Castoriadis, toplumu da "toplumdaki toplumsallık" ve toplumdaki do?asallık" olarak ikiye ayırır. Toplumsal alan bir imgesel kurulu? sureci olarak mevcuda gelmi?tir. Do?a dı?sal bir varlı?a sahiptir, ancak toplumun gercekli?i bir imgesel kurulu? ya da kurumlandırma prati?inin urunudur. Maddi do?a, toplumsal varlık'ın anla?ılmasında kendi ba?ına acıklayıcı de?ildir. Toplum, kendi kendini
kurumla?tıran ve kurumla?tırılan bir toplumdur
. Toplum bir kurumdur ve kurumlandırandır, yani kurumlandırılmı? bir kurum olarak insanları kurar ve boylelikle kendi sureklili?ini sa?lar.
Tarih ise bir
yaratım
tarihidir, yani insanların pratiklerinin, yapıp etmelerinin,
praksisin
bir sonucudur, ama bundan da ote aynı zamanda bu praksis hakkındaki soylemlerinin de bir sonucudur. Ozne, tarihin yaratıcısıdır ve aynı zamanda o tarihin icinde imleyendir. Tarihin bilgisi ile nesnesi bu bakımdan kategorik olarak birbirinden ayrılamaz.
Castoriadis'in calı?ması, hem bilgi yonunde hem de tarihin degerlendirilmesi yonunde, pozitivizm kar?ıtı bir yonelim gosterir. ?oyle belirtir:
- "?nsanlık beslenmeye ac olmu?tur ve halen de actır, ama giyinmeye de, sonra gecen yılkinden farklı giysilerle giyinmeye de actır; [...] kutsallı?a da, dervi?li?e de, sefalete de, gizemcili?e de, akılsal bilmeye de, a?ka da, karde?li?e de, ama aynı zamanda kendi cesetlerine de, ?enliklere de, tragedyalara da aclık duymu?tur. [...] ?nsanlı?ın kendisine tum bu aclıkları, yeterince yemek yiyemedi?i ve duzu?emedi?inden dolayı uydurdu?unu soylemek icin gercekten de ciddi duzeyde avanak olmak gerekir." (Marksizm ve Devrimci Kuram, sayfa.240)
?mgesel imlem
kavramı
kurumlandırma
,
yaderklik
gibi kavramları gibi Castoriadis'in ozgul bir kavramla?tırmasıdır. O bu kavramla, kendi kendinde temellenen kavramları belirtmektedir. Bu kavrama ornek olarak Tanrı kavramı gosterilir. Tanrı bir
imgesel imlemdir
, cunku Tanrı ne gercektir ne de akılsal bir urundur, imgesel ya da hayali bir imlem olarak soz konusudur. Bu nitelikteki imgesel imlemler toplumun yapılanı?ının temelini olu?turur.
- "Biz topluluk olarak kimiz? Birilerimiz di?erlerimiz icin nedir? Nerede ve neyin icindeyiz? Ne istiyoruz, ne arzuluyoruz? Neyimiz eksik? Toplum bir ‘kimlik’ tanımlamak zorundadır; eklemlenmesi; dunya o dunya ve onun icerdi?i nesnelerle olan ili?kileri, ihtiyacları ve arzuları. Bu 'sorular'ın yanıtı olmadan, bu ‘tanımlar’ olmadan, insanların dunyası yoktur, toplum yoktur ve kultur yoktur ?cunku her ?ey farklıla?mamı? kaos olarak kalır." (Marksizm ve Devrimci Kuram'dan, sayfa:261)
Bu yazıda yararlanılan kaynaklar ve Turkcedeki bazı calı?maları
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
- ^
Cornelius Castoriadis,
World in Fragments. Writings on Politics, Society, Psychoanalysis, and the Imagination
, 273-310.