한국   대만   중국   일본 
? H?ZBULLAH - TDV ?slam Ansiklopedisi

H?ZBULLAH

??? ????
H?ZBULLAH
Muellif: ABDULHAM?T B?RI?IK
Web Sitesi: TDV ?slam Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV ?slam Ara?tırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1998
Eri?im Tarihi: 21.05.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/hizbullah
ABDULHAM?T B?RI?IK, "H?ZBULLAH", TDV ?slam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hizbullah (21.05.2024).
Kopyalama metni

Sozlukte “parca, kısım; cemaat, taife; bir kimsenin goru?une ve emrine uyan ozel adamları” gibi anlamlara gelen hizb kelimesi (co?ulu ahzab ) ( , “?zb” md.; , “?zb” md.; , “?zb” md.) terim olarak Kur’an cuzlerinin dortte biri, daha cok tarikat mensupları tarafından belli zamanlarda okunmak uzere duzenlenmi? dualar icin kullanıldı?ı gibi “cemaat, taife ve siyasi parti” anlamında da kullanılır. Kelimenin “siyasi parti” manasında bir terim haline geli?i XIX. yuzyılın sonlarına rastlar. Gunumuz Arap dunyasında siyasi olu?umların buyuk bir kısmı bu adla anılır ( , III, 514 vd.; The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World , II, 120-121).

Hizb ve co?ulu ahzab Kur’an’da yirmi yerde gecmektedir (bk. M. F. Abdulbak?, “?zb” md.). Tekil olarak gecti?i yerlerde “cemaat, taife” anlamında kullanılmakta, co?ul olarak ise bu anlamının yanında belli grupları ve insanları da ifade etmektedir. Mesela Sad suresindeki (38/13) ahzab ile Semud, Lut kavmi ve Eykeliler’e, Ahzab suresindeki (33/20, 22) ahzab ile de Hendek Sava?ı’nı ba?latan Mekkeli mu?rikler, Gatafan kabilesi ve yahudilerden olu?an orduya i?aret edilmi?tir (benzer kullanılı?lar icin ayrıca bk. Hud 11/17; el-Mu’min 40/5, 30-31). Hizb ve ahzab sozluk anlamlarıyla hadislerde de yer almaktadır (bk. , “?zb” md.).

Hizbullah terkibi Kur’an’da uc yerde gecer ve mufessirler tarafından “Allah’ın ordusu, Allah’ın dostları, Allah’ın taraftarları, Allah’ın yardımcıları, Allah’ın dininin yardımcıları” gibi kar?ılıklarla acıklanır (mesela bk. Taberi, VI, 289; XXVIII, 27; Fahreddin er-Razi, XII, 32; Nisaburi, I, 117; Hazin, II, 307; Elmalılı, II, 1721). Hizbullah tabiri, Maide suresinde muminlerin kimlerle dostluk kurup kimlerle kuramayacaklarından bahseden bir ayet grubu (5/51-57) icerisinde yer alır. Bu ayetlerde muminlere, yahudi ve hıristiyanlarla dost olmamaları emredilirken gercek dostların Allah, Resulullah, iman edip salih amel i?leyen muminler oldu?u belirtilir ve bu muminler hizbullah olarak nitelendirilir. Mufessirler bu ayette yer alan, “Kim Allah’ı, Resulullah’ı ve muminleri dost edinirse” ?eklindeki ifadenin, devamında gelen hizbullah tabirini tanımladı?ı kanaatindedirler. Buna gore hizbullah “Allah’ı, Resulullah’ı ve muminleri sevenler, dost edinenler grubu” anlamına gelmektedir. Mucadile suresinde de (58/22) hizbullah Maide suresindekine benzer bir ba?lamda kullanılır. Burada yine bir topluluktan bahsedilir ve bu toplulu?un Allah’a ve onun elcisine du?man olanları sevmeyecekleri bildirilir. Allah katındaki de?erleri cok yuksek oldu?u icin O’nun ho?nutlu?unu kazanmı? ve cenneti hak etmi? olan bu topluluk da hizbullah olarak tanımlanır.

Kur’an-ı Kerim’de hizbullahın kar?ıtı olarak kullanılan (Zemah?eri, IV, 78; Fahreddin er-Razi, XXIX, 277) “hizbu’?-?eytan” terkibi de gecer. Mucadile suresinde, hizbullahı tanımlayan 22. ayetten onceki bir dizi ayette (58/14-21) Allah’ın gazap etti?i bir kavimle dostluk kuranlardan bahsedilerek bunların yanlı? tutumlarına ve maruz kalacakları kotu akıbete i?aret edildikten sonra ?eytanın onları etkisi altına alıp Allah’ı unutturdu?u belirtilir ve bunlar “hizbu’?-?eytan” diye anılır; ayrıca Allah’a ve resulune du?man oldukları da belirtilir. Hizbu’?-?eytan tabiri, Fatır suresinde (35/6) Hz. Peygamber’i yalancılıkla itham eden inkarcı kesimin ele?tirildi?i bir konumda da gecmektedir. Mufessirler hizbu’?-?eytan icin “?eytanın ordusu, ?eytanın orduları, ?eytana tabi olanlar, ?eytanın kavmi” gibi kar?ılıklar vermi?lerdir (mesela bk. Taberi, XXVIII, 25; ?evkani, V, 193; Alusi, XXVIII, 49). Bu ayetlerde hizbu’?-?eytan, ?eytanın cepecevre ku?atması altında oldu?u icin rabbini anmayı unutan, yalan yere yemin eden, insanları Allah’ın yolundan saptıran, Allah’a ve resulune du?manlık eden, ?eytanın oyunca?ı haline gelip ilahi mesajı unutan ve sonucta azaba carptırılmayı hak eden kimseler olarak nitelendirilmi?tir. Fatır suresinde ayrıca ?eytanın insanlık ailesi icin bir du?man oldu?u ve onu du?man olarak gormeyen kimselerin onun taraftarı (hizb) sayılıp cehennemi boylayaca?ı ifade edilir.

Tefsirlerde ilgili ayetlerin nuzul sebeplerine dair yer alan rivayetler, gerek hizbullah gerekse hizbu’?-?eytan tabirlerinin anlamlarını acıklar mahiyettedir (Taberani, I, 154-155; Ferra el-Begavi, III, 72-73; VIII, 63; Zemah?eri, IV, 78; Fahreddin er-Razi, XII, 25; XXIX, 276-277; ?bn Kesir, III, 126, 131; VIII, 77-80; Suyuti, III, 104-107; VIII, 86-87; ?evkani, II, 51-52).

Sonuc olarak hizbullah tabirinin ozellikle kendilerini Allah’a veren, Resulullah’a hakkıyla uymaya calı?an, muminleri candan sevip onlarla birlikte hareket eden, dini duyguları ve gayretleri guclu muslumanları ifade etti?i anla?ılmakta olup bir ayette (el-Mucadile 58/22) bu muslumanlar icin, “Allah onlardan, onlar da Allah’tan razı olmu?tur” cumlesi yer almaktadır. Ayrıca Kur’an’da gecen “evliyaullah” (Yunus 10/62), “ensarullah” (Al-i ?mran 3/52; es-Saf 61/14) ve “ibadullah” (es-Saffat 37/40, 74, 128, 160, 169; el-?nsan 76/6) terkiplerinin de hizbullahın e? anlamlısı olarak kullanıldı?ı gorulmektedir.

Hizbullah terkibinin bu musbet manası sebebiyle ?slam dunyasında bazı gruplar kendilerini hizbullah olarak adlandırmı?lardır. Bunların en me?huru, XX. yuzyılda Lubnan’da yapılanan Hizbullah orgutu olup bolgede ?srail Devleti’nin nufuzunu kırmak ve kendi anlayı?ları do?rultusunda bir devlet kurmak icin faaliyet gostermektedir.


B?BL?YOGRAFYA

, “?zb” md.

, “?zb” md.

, “?zb” md.

, “?zb” md.

, “?zb” md.

, “?abd”, “?zb” md.leri.

, “?zb” md.

, VI, 287-289; XII, 19; XIV, 25-27; XXVIII, 25-27.

Taberani, el-Mu?cemu’l-kebir (n?r. Hamdi Abdulmecid es-Selefi), Ba?dad 1405/1985, I, 154-155.

Ferra el-Begavi, Me?alimu’t-tenzil (n?r. M. Abdullah en-Nemr v.d?r.), Riyad 1414/1993, III, 72-73; VIII, 63.

, IV, 78.

, XII, 25-32; XVII, 203; XXI, 84; XXIX, 276-277.

, I, 117.

Hazin, Lubabu’t-te?vil ( Mecmu?a mine’t-tefasir icinde), Beyrut, ts. (Daru ihyai’t-turasi’l-Arabi), II, 307; VI, 213.

, III, 126-131; VIII, 77-80.

Suyuti, ed-Durru’l-mens?ur , Beyrut 1983-88, III, 104-107; VIII, 86-87.

, II, 51-52; V, 193-194.

Alusi, Ru?u’l-me?ani (n?r. M. Huseyin el-Arab), Beyrut 1417/1997, XXVIII, 49.

, II, 1721; IV, 3226; V, 3826; VI, 4803, 4805.

Mukadder A. Yuksel, Kur’an-ı Kerim’de Hizbullah-Hizbu’?-?eytan ?li?kisi (yuksek lisans tezi, 1993, AU Sosyal Bilimler Enstitusu).

Fazlur Rahman, “Pre-Foundations of the Muslim Community in Mecca”, , XLIII (1976), s. 5-24.

E. Kedourie, “?izb”, , III, 514 vd.

M. K. Deeb, “?izb”, The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World (ed. J. L. Esposito), New York 1995, II, 120-121.

Mehrzad Boroujerdi, “?izbull?h in Iran”, a.e. , II, 129-130.

Martin Kramer, “?izbull?h in Lebanon”, a.e. , II, 130-133.

Bu madde TDV ?slam Ansiklopedisi’nin 1998 yılında ?stanbul’da basılan 18. cildinde, 183-184 numaralı sayfalarda yer almı?tır. Matbu nushayı pdf dosyası olarak indirmek icin tıklayınız.
TDV ?slam Ansiklopedisi 'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BA?KA B?R MADDE GOSTER