<B>???N</B> gizlisi saklısı kalmadı. ANAP lideri <B>Mesut Yılmaz, ‘‘Biz bu fireyi hesaplamı?tık, istifa sayısı üçü geçmez’’ </B>dedi?i gün <B>Mehmet Ali ?rtemçelik</B> partisinden ayrıldı. Abant'a ise 21 milletvekili gitmedi. Bazıları <B>‘‘Mazeretim var’’</B> dedi. Ya ötekiler? Demek ki, yapılan hesap yanlı?tı.
* * *
Abant'a gitmeyenlerden
Yucel Seckiner
, deklarasyona sahip cıkıyor:
‘‘Benim Genel Ba?kan ile goru?ecek bir ?eyim kalmadı. ?ahsi beklentim ve talebim de yok. Turkiye iyiye gitmiyor ve yaptı?ımız i? do?rudur.’’
Murat Ba?esgio?lu
'na,
‘‘Sizi kuliste cok sıkıntılı gordum. Bazıları AKP'ye girece?inizi soyledi, do?ru mu?’’
diye soruyorum. O sakin tabiatı ve kibar uslubu ile yanıt veriyor:
‘‘Parti, grup yoneticili?i ve bakanlık yaptım. Durum cok kotuye gidiyor
?smet
Bey! AKP de teklif yaptı. Ama, onemli olan ulkenin durumudur.’’
ANAP'ın kurucu cekirdek kadrosundan
Veysel Atasoy, ‘‘Parti koklerinden uzakla?tı, bunu goremiyor mu?’’
diye soruyor.
I?ın Celebi, ‘‘Tren kalktı’’
derken deklarasyonu i?aret ediyor.
Ali Er
gibi birini kusturen
Mesut
Bey,
Ali Do?an'
ı dinlemeyi acaba neden hic du?unmuyor?
Genclerbirli?i-Galatasaray macı oncesinde bir olay ya?anıyor. Bakanlık yapmı? bir ANAP'lı, uc sıra arkadaki DSP'li arkada?ının yanına gidiyor:
‘‘Lutfen on sıraya sen otur.
Mesut
Bey geliyormu?, selam vermek zorunda kalmak istemiyorum.’’
Bana bu olayı aktaran DSP'li,
‘‘Kazan bizde de kaynıyor’’
diyor:
‘‘ANAP bu, biz duru su muyuz?
?nonu
parti kursa, bugun 30 ki?i gider.’’
Sema Pi?kinsut'
un ayrı bir parti kurmak icin calı?tı?ı da biliniyor!
* * *
Merkezde gozler
Demirel'
de. O gun, milletvekilleri ziyaretine geliyor:
‘‘Beyefendi, tum partiler kaynıyor. Sıkıntı buyuk. Hepsi cozum arıyor.’’
Baba,
‘‘Tuz yiyen koyunlar ne yapar?’’
diye birine soruyor.
‘‘Suya do?ru ko?ar efendim!’’
Baba
i?in keyfini cıkarıp,
‘‘Eyi ya i?te, su benim’’
diyor.
Taze haberler geliyor.
Mehmet Ali Bayar,
ABD'de denk topluyor.
Donu? ne zaman? Zamanı, zemini, kararı
Baba
verir!
?emsiye
hazır! Aydın'da
Baba'
yı
?smet Abi
kar?ılıyor. Konya, Kayseri, Gaziantep, Kahramanmara?. Nereye gitse, kongresini yapmı? il te?kilatları yoluna cıkıyor.
Ve
Baba,
her hafta kamuoyu yoklamalarını inceliyor:
‘‘Cozum erken secim,
dedi?inde destek yuzde 15 idi. ?imdi yuzde 60!’’
Peki,
?nonu
ne yapıyor? Tatilde herkes,
‘‘Ankara'da neler oluyor?’’
diye soruyordu. Bir gun,
‘‘Sayın
?nonu, Karayalcın'
a parti kuracak mı?’’
diye bir carpıcı soruyla kar?ıla?tım. ?cimden,
‘‘Adam tam bir Baykal militanı’’
diye gecirirken ustume geldi:
‘‘Aksine,
Baykal
yeniden secilince CHP'den istifa ettim.
Ama,
?nonu
bir turlu parti kuramıyor ve acıklamalar
Karayalcın'
dan geliyor. Neden?’’
Yeni olu?umun
Karayalcın
ve eski SHP'lilere kalaca?ı ku?kusu var. Oysa, durumun boyle olmadı?ı soyleniyor. Son aldı?ım bilgilere gore, program ve tuzuk taslakları hazır.
?nonu,
Onursal Genel Ba?kan olacak. Genel Sekreter hic olmayacak. Hizip ve delege a?alı?ı yolları tıkanacak.
40 ki?ilik PM, 15 ki?ilik MYK olacak. Her secim oncesi, secimi kazanınca kimin ba?bakan olaca?ı ilan edilecek. CHP'nin altıoku olmayacak, Ataturk ilkeleri ise programda yer alacak. Eskiler kurucu olmayacak. Yeni yuzler ve yeni isimlerle yeni bir program ve yepyeni bir parti kurulacak.
Gokten elmalar du?medi. Bunlar, siyaset foto?rafının son kareleri!
Yazının Devamını Oku
<B>DEN?Z?</B> en temiz kıyılardan, Gökçeada'dan ayrılırken geriye yo?un dostluklar ve güzel günler bıraktık. Uygarlı?ın henuz kirletemedi?i sularda saatlerce mutlulu?u payla?tı?ımız dostlarımızla feribot sırasına girip Canakkale'ye ula?tık.
Oradan ver elini Altınoluk!
* * *
Sa?lık Bakanı
Osman Durmu?
, gecen haftaki yazıdan sonra cok titiz davrandı. Bakanlık kampından geceyarısı denize akıtılan atık sular konusunda 5 sayfalık faks notu cekti... Laboratuvar sonuclarını bana iletti.
?lgisine te?ekkur ediyorum, ama atık suların denize akıtılmaması gerekti?ini yine de vurguluyorum. Kamp yoneticilerine de soyledim. Mikrop olmasa bile atık sular denize gidince cevreye pis kokular yayılıyor.
Dilerim, bu duyarlı yakla?ımlar temizi kirletmeden yanlı?lı?ı temizler.
* * *
Gure sahillerinde Sarıkız Festivali'yle kar?ılandık. Gure Belediye Ba?kanı
Kamil Saka
'yı festivalden once sahildeki duzenlemeler yuzunden kutladım.
Gercekten bu yore Altınoluk Belediyesi'ne ba?lı iken mezbelelikti. ?imdi kıyı ?eridi kurtarılıyor, yollar acılıyor, asfalt dokuluyor.
Sarıkız deyince Tahtaku?lar Koyu unutulur mu? A?abeyim ile Tahtaku?lar Ozel Etnografya Galerisi'ni gezdik. Galeri artık bir muze. Koy enstitusu mezunu
Ali Bey Kudar
tarafından kurulan bu muze dillere destan.
Sarıkız efsanesinin rehberi de
Ali Bey Kudar
'ın imzasıyla 8 baskı yaptı. Kaz Da?ları'ndaki Turkmen soylencesini gunumuze ta?ıyan bu efsane ancak gezilerek goruluyor ve en tepede Sarıkız ile Cılbak Baba'nın mezarları var.
Cılbak Baba Sarı Saltuk mu? E?er oyleyse Dobruca'daki yatır, Babaeski'deki mezar, ?znik'teki turbe kime ait? Demek ki Saltuk da bir ba?ka Yunus Emre.
A?abeyim
Mehmet Adem Solak
ile Saltuk'tan girip ?eyh Bedrettin'e gectik. A?abeyimin
‘‘Ali? sen Bedrettin misin?’’
?iirini yeni gordum. Once o okudu, sonra ben.
Cocuklu?umuzdan bildi?imiz bir mani okunurdu:
‘‘Dedem gelir Serez'den/ Sopası var Kirezden/ Dedem yorgun du?mu?tur/ Kalkar oynar birezden.’’
Bir ba?ka dortlu?u de
‘‘Dedem olmu? diyeler/ Cıkar gelir birezden.’’
diye biterdi.
Mehmet Adem Solak buradan ba?layıp
‘‘Saklı Dede'mizi’’
arıyor:
‘‘Yuzun boz bir kayrak kırı/ Ci?demi, gulu belirsiz /Kardelen, sumbul suzulmu?/ Nevruz halin bile sessiz/ Ali? sen Bedrettin misin?/ Bilincaltına buzulmu?.
-Bedrettin miyim Amuca? /Her Nevruz'da donarım/ Do?a ile halda? olur/ Saklı Dedem'i anarım.
Gozlerin Hıdrellez koru/ Islak yanan bir cıracık/ Sır kıpı?ır, yalım bakar/ Sanki uzaklar ahacık/ Ali? sen Bedrettin misin?/ Ferin da? cavlanı akar.
-Bedrettin miyim Amuca?/ Ate? dalı Hıdrellez'de/ Bir yanım ?olende hora/ Bir yanım a?lar Ferez'de.
Duru?un bir Turkmen koruk/ Ufler, nen katar solu?a/ Dinler durur Del'ormanı/ Sorar ‘ne kararır kara?'/ Ali? sen Bedrettin misin?/Fısıltın nara da?lara!
-Bilmem ki neyim amuca?/ Sezinlerim sonsuzlardan/ Ergec gelecektir dedem/ Bu yuzden nobette devram/ Yargıda ben. Sorguda ben.
Ben herhalde Bedrettinem!’’
Yine co?tuk; Saklı Dedem kim ola?
Yazının Devamını Oku
<B>S?Z,</B> ülkemizin en batısı olan Gökçeada'da güne?in batı?ını hiç gördünüz mü? Homeros'un ?lyada Destanı'ndaki Deniz Tanrısı Peseidon'un mekánı olan ?mroz Adası'nda, ?nceburun tarafından, denize lenger gibi dü?en o muhte?em parıltıyı izlemediyseniz, bunca zaman kaybetti?iniz doyumsuz güzelli?i ne zaman yakalayacaksınız? Cok ?ukur... Ben, tıpkı Nemrut Da?ı'nda do?an gune?i avuclarımla tutmu? kadar nasıl mutlu olduysam, yıllar sonra bu kez Gokceada'da batan gune?i yure?ime bastım.
Ve her ak?am saatinde sevincten havalara uctum. Fırsatınız varsa hemen buraya ko?un. Doyumsuz guzelli?e mutlaka yelken acın. Goreceksiniz ki, mutluluk cok uzakta de?ilmi?!
Biraz da sa?lık nedeniyle geldi?im bu adada, ben ve e?im, sukunete demir attık. Huzur ve mutluluk sahillerinde her gun gune?in batı?ını yakaladık. Cok ?ukur, cok ?ukur.
* * *
Gokceada'da dort bakanlı?ın dinlenme tesisleri var. Adalet Bakanlı?ı kampı, eski yarı acık cezaevinin ucunda. Tepenin hemen otesinde Sa?lık, Milli E?itim ve Koy Hizmetleri kampları yan yana sıralanıyor.
Dinlenmeye de gelsek gazeteci mesle?inin gozlu?u de?i?ik bakıyor. Burada da yanlı?ları yakaladık.
Sa?lık Bakanlı?ı kampında atıksular, gece yarısı denize akıtılıyor. Pis koku etrafa yayılıyor. Adı Sa?lık olan bir bakanlı?a duyulan ofke ve yuksek sesle sunulan saygılar acaba
Osman Durmu?
'un kulaklarını cınlatıyor mu? Ayıp denen bir ?ey var!
Koy Hizmetleri de fosseptik sorunu ya?ıyor. Atıklar hemen yakınındaki dereye akıtılıyor. Devlet Bakanı ve aziz dostum
Mustafa Yılmaz'
ın ilgisine ve bilgisine saygıyla sunulur.
Gokceada ilce merkezinin atıksuları da kentin nefes borusu olan Kalekoy Plajı'na akıtılıyor, iyi mi?
Plajın yanına, eskiden ba?ların oldu?u alana ?ller Bankası kredisiyle yapılan buyuk otele mu?teri gelir mi?.
Belediye film festivali duzenliyor. ?yi guzel de; once bu atıksu sorununu cozup cevreyi temizlese olmaz mı? Festival ardından nasıl olsa gelir.
* * *
Kaldı?ımız kamp Milli E?itim Bakanlı?ı'na ait. Her yonuyle huzur verici. Bakımlı ve duzenli. Kamp muduru, 28 yıllık o?retmen, Osman Ozcan; sempatik, olgun ve calı?kan biri.
Ustelik Edirneli. Hem?eri cıktık. Sabah gun do?madan kalkıyor, bahcede copleri toplatıyor, kumsalı kontrol ediyor. ?nanılır gibi de?il ama, binbir emekle ye?ertip ya?attı?ı cicekleriyle uzun uzun sohbet ediyor. Ekibi de
Osman
o?retmene uyumlu. Bir ko?u?turmadadır ki, bu cabalar tum konukların takdirini topluyor.
Osman Ozcan,
onumuzdeki yıl ba?ka bir goreve atanıyor. Dilerim ondan sonra da bu huzur ota?ı do?asını ve mayasını yitirmez. Hep boyle devam eder.
* * *
Yine de oneriyorum. Gokceada'ya mutlaka gelin. Tepekoy'de
Yorgo'
nun tavernasında ?arabınızı yudumlayın. Zeytinli'de dibek kahvesi icin. Derekoy'e gecin, Kefaloz Burnu'nda kumsala yatın, gune?le sevi?in. Sonra ak?am saatlerinde gunbatımını seyredin. Siz de goreceksiniz ki mutluluk cok uza?ınızda de?ilmi?.
Gelin Gokceada'ya, mutluluk sizi bekliyor.
Yazının Devamını Oku
<B>ANAP </B>kongresi yapılırken bile Guniz Sokak dolup ta?ıyor. Heyetlerin biri geliyor, biri gidiyor. Bursa heyeti,
Demirel'
e bir rapor sunuyor. Temmuz 2001 tarihli rapor,
‘‘Hurmetle ellerinizden operim, sevgi ve saygılarımı sunarım’’
diye ba?lıyor ve devam ediyor:
Gecen hafta Orhan Gazi'mizin be? belde ve koylerini dola?tım. Gemlik, Armutlu, Yalova ve Yeni?ehir'e u?radım. Dokta? Fabrikası (
Koc
'un)
1000 i?ci cıkardı. Apeks ve Mensucat kapandı. Cargil, yuzde 30 kapasiteyle calı?ıyor. Asil Celik ozelle?ti, asgari ucret oduyor. ?TU'den sınıf arkada?ınız
Orhan Ocalgiray'
ın Ormo ?plik Fabrikası i?ci cıkarmadı.
Halkımız bezgin ve umutsuz. Zeytin ureticisi 50 bin aile gubre ve ilac kullanamaz, traktorune mazot alamaz halde. ?eker gubresi 4 milyon liradan 10 milyona, Supradyn ilac 8 milyondan 18 milyon liraya cıkmı?. Mazot 850 bin lira olmu?. Celik uretimi yuzde 50 azaldı. Marmarabirlik, aralık ayında aldı?ı zeytinin yuzde 40 bedelini hala ortaklarına odeyemedi.
Koylerde tupgaz 4 milyon 500 bin liradan 13 milyon 500 bine cıktı?ı icin kadınlar yemeklerini kuzine ve peckada
(elle yapılmı? fırın-ocak)
pi?irmeye calı?ıyor. Esnaf peri?an. Halk Bankası'ndan yuzde 60 faizle aldı?ı borcunu yuzde 90'dan odeyemez halde. Koylu, Tarım Kredi'den yuzde 45 faizle aldı?ı traktor ve gubre borcunu yuzde 118'le geri odeyememenin ıstırabını ya?ıyor. Mustahsil peri?an;
'Kurda ku?a yem olduk, arı bizi soktu, elim kırılsaydı da oy vermeseydim'
diye yuksek sesle haykırıyorlar.
Demirel,
raporu gorevliye uzatırken talimat veriyor:
‘‘Bundan fotokopiler cekin... Bu, Turkiye'nin de raporudur.’’
* * *
Sakarya heyeti sırada bekliyor.
AP ve DYP donemlerinden bili?ti?im yerel siyasetcilerle selamla?ıyoruz.
?cerden davet beklerken,
Recep Tayyip Erdo?an'
ın ?ansını tartı?ıyorlar. Bir ara, hic aklıma gelmeyen bir burokrattan bahsedildi?ini fark ediyorum.
Mehmet Ali Bayar'
ı yere go?e sı?dıramıyorlar.
Bayar,
?u an ABD'de diplomat.
Dikkat ediyorum, adı Sakaryalılar kadar di?er yorelerden gelenleri de heyecanlandırıyor. Biri,
‘‘Aranan kan’’
diyor. Di?eri,
‘‘Bakalım cocu?un boyle bir niyeti var mı?’’
diye soruyor...
Haklı!
Mehmet Ali'
nin boyle bir niyeti, hatta bu sohbetten belki haberi bile olmayabilir. Ama siyasetin tıkandı?ı yerde insanların arayı?ları surup gidiyor. Solda ve dinci kesimde yeni olu?umlar gundemde. Demek ki, merkez sa?da da
?lhan Kesici
gibi isimlere
Mehmet Ali Bayar
ekleniyor.
Mehmet Ali,
eski AP'li Sanayi Bakanı
Nuri Bayar'
ın o?lu. Ozelle?tirme ?daresi Ba?kanı
U?ur Bayar'
ın da karde?i.
* * *
Guniz Sokak sohbetlerinde not tutanlar da oluyor.
??te,
‘‘Ne olacak bu memleketin hali?’’
sorusuna verilen bazı yanıtlar:
Cark donmeye ba?lamalıdır. Bu ne demektir? Kriz bir kabus gibi ulkenin ustune cokmu?tur. Korku, kaygı ve endi?e hakimdir. 4,5 aydır bir rahatlama da yoktur. Her ?ey adeta kotuye gitmektedir. Ulke bundan kurtulmalı,
halk sadece krizi konu?ur halden cıkmalıdır.
Bankalar, sanayi ve halk arasındaki munasebetler normale donmelidir.
Servete, sermayeye, i? hayatına ve i?adamına bakı? duzeltilmelidir. ?dare yeniden calı?ır hale gelmelidir.
Siyaset ve siyasetciye bakı? duzeltilmelidir. Gecmi? du?manlı?ı ve Cumhuriyet'in horlanması mutlaka onlenmelidir. Ve nihayet, gelece?e guvenle bakılmanın yolları bulunmalıdır.
ANAP
kongre yapıyor, ama ortaklık yaptı?ı iktidarda bunların hicbirini yapamıyor. Sıkıntı da burada du?umleniyor.
Yazının Devamını Oku
<B>ANAP </B>Büyük Kongresi bu hafta sonu yapılıyor. Kongreye ?ov hákim olacak. <B>Mesut </B>Bey'in te?kilatına çıkardı?ı genelge bunu kanıtlıyor:
‘‘Canlanın, ANAP'ı canlandırın.’’
Yani,
‘‘Partiyi guclu gosterin ve kongrede bol alkı? sa?layın’’
demek istiyor. Siyasette ?ovun da yeri vardır.
Ama abartılırsa sırıtır... Komik bile kacabilir!
* * *
Yıllardır
Lutfullah Kayalar'
ı izlerim. Durust ve temkinlidir.
Muhafazakar, ama her yenili?e acıktır. Geli?meleri yakından izler.
?imdi, parti ba?kanlı?ına soyunuyor. Ba?ka rakipleri de var.
Bizde de?i?im zor oluyor. Bir
?smet Pa?a
de?i?mi?ti. O hata, bugun bile icimizde kanayan bir buyuk yara oldu!
AB ili?kilerinden sorumlu oldu?unda buyuk bir ?evkle haykıran,
‘‘AB yolu Diyarbakır'dan gecer’’
diyen
Mesut Yılmaz
cekilse... (Benimki bir du?.)
Kayalar, ‘‘AB yolu bu ulkenin domekratik iradesinden; milletin topyekun vicdani kararından gecer’’
diyerek
partinin ba?ına gecse... (?yi olmaz mı?)
Heveslenmeyin... Bizde kim gitti de yerine sırasını bekleyen gelebildi?
?ngiltere'de, 36 ya?ındaki Muhafazakar Parti lideri, secimi yitirdi?i gun,
‘‘Ba?aramadım. Becerikli birine yerimi bırakıyorum’’
diyerek gitti. Secimi rekor oyla kazanan
Tony Blair
de,
‘‘Bu son secimimdi. Artık e?im ve cocuklarıma daha cok zaman ayırmak istiyorum’’
deyiverdi.
Onlarda oluyor... ?nsano?lu istiyor ve soruyor:
‘‘Neden bizde olmuyor?’’
Soruyor ama, ne mumkun?
* * *
Ozal'
ın yerine gelen
Mesut Yılmaz'
dan nasıl da umutluyduk.
Gencti. A?zı iyi laf yapıyordu. Goruntusu bile medeniydi.
Ba?kan oldu, secime gitti. Yenildi.
Acemilik, dedik. Bir secime daha girdi. Yine yenildi.
Haksızlı?a u?radı?ını soyledik. Bir daha, bir daha yenildi.
Bir de baktık,
Mesut
Bey'in yuzu de eskimi?, ismi de.
Hele bir de Turbank ihalesi oldu ki, o gece benim icimden bile bir ?eyler akıp gitti.
Bugun secim olsa,
Mesut
Bey di?er ortakları gibi, cıtanın en altında kalır. Partisi zorda. Ama yine ba?kan olmak istiyor.
Lutfullah Kayalar,
temiz politikacı. Yure?i de uslubu gibi,
‘‘Bu kongrede adaylar yarı?mayacak, demokrasi yarı?acak’’
diyor. Delegelere sesleniyor. Ama nafile.
ANAP delegesi, CHP gibi. Mevcut lideri secmek mecburiyetleri (!) var. Azim ve kararlı geliyorlar; listeyi tulum atarak evlerine donecekler. Sonra da donup Ankara'ya ba?ıracaklar:
‘‘Nerde bu devlet? Bu nasıl siyaset?’’
Ho?, genel merkez kaybetme ihtimali olsa onlemini alır.
Ozal'
dan sonraki kongrede almı?lardı. ?stanbul ?l Kongresi'ni yoneten
Mustafa Ta?ar
soyledi:
‘‘?stanbul ?l Kongresi'nde
Semra Ozal
icin hile yaptık. Sandık kapa?ına onceden yapı?tırılan zarflar kapa?a vurulunca sandı?a du?tu.’’
Semra
Hanım bu sayede ?l Ba?kanı,
Mesut
Bey genel ba?kan secilmi?lerdi.
* * *
Mesut Yılmaz
ekibi bugun cok daha guclu.
Parti zayıf, ekip guclu.
Bakanların istifaları da cebinde, keh-kah!
Kayalar
, hala Batılı anlamda siyaset yapıyor. Olsun... Bu asil davranı? bile,
‘‘Fazilet mucadelesi’’
sayılır. Siyaset kirlense de temiz siyaset adamlarına daima ihtiyac vardır.
Ben, ANAP'ın silinmesini istemem. Ama dost acı soyler. Gidi?at fena!
Neden? Cunku, partiler de?il liderler yıprandı.
Mesut
Bey yine kazanacak. Korkarım, ANAP kaybedecek.
Yazının Devamını Oku
<B>KR?Z,</B> ba?ımsız bir ülkenin vatanda?larını<B>, ‘‘Olmazsa olmaz’’ </B>sayılacak de?erlerinden koparacak noktaya götürüyor.
Serdar
bile,
‘‘Ara rejim hukumeti gerekiyor’’
diye yazdı. ?yi mi?
Hadi o yazdı. Ama,
Ertu?rul Ozkok
bile cok onemseyip de,
‘‘Serdar haklı cıkabilir’’
deyince i? de?i?ti. ?? de?i?ir ve orada durmak gerekir:
‘‘Serdar haklı cıkamaz, cıkmamalıdır!’’
Ertu?rul Ozkok'
un yazısını cok onemsiyorum? Cunku...
Hurriyet'
te,
‘‘Sivil Kuvvetlerin Zaferi’’
diye man?et atan Genel Yayın Yonetmeni,
Ertu?rul Ozkok'
tur. Bu man?eti ben,
‘‘Hem kendi cocuklarıma, hem de bizden sonraki ku?aklara bırakaca?ımız ovunc madalyası’’
gibi goruyorum.
Ara rejim hukumetinin hem yurtta?, hem de 39 yıla varan mesleki kıdemim acısından
gundeme ta?ınmasını, asla haklı goremem.
Sadece a? yetmez. Guven ve demokrasi olmadan ya?anmaz. Ucu de lazım!
* * *
Ulkemizde aslında
‘‘guven’’
coktu. Bu te?histe herkes birle?iyor. Ama cozumde ayrı du?uyoruz. 30 yılımı verdi?im
Ecevit
icin, gecen yıl uzulerek,
‘‘Her ?eyin bir zamanı var. Sizi seven herkes aynı du?unuyor Sayın
Ecevit;
zamanınız geldi. Lutfen cekilin!’’
diye yazmı?tım.
Bunu yazarken dostlu?un bitece?ini biliyordum. Ama, gazeteci ve yurtta? olarak gorevimi yaptı?ıma da inanıyordum.
Ecevit
benim icin,
‘‘??ci babası, esnafı ve koylu ureticiyi ezdirmeyen ve destekleyen, memuru ve emeklileri koruyup kollayan, ha?ha? ve Kıbrıs kararlarıyla ulusal onurumuzu doru?a ta?ıyan’’
bir liderdi. Onu bu haliyle gormek icimi yakıyordu.
Aklın yolu birdir.
Demirel'
in tecrubesi de aynı i?areti veriyor:
‘‘Sokaktaki 100 adamdan 90'ı hukumete, Meclis'e, siyasete, demokrasiye ve devlete guveni olmadı?ını soyluyor. Bu kurumların be?ine birden sovuyor. Bu i?in cozum yeri nedir? Millet! Siyasetci yorulup terlediyse, yıkanmalıdır. En temiz su, milletin muhabbetidir. Git millete yıkan gel. Care secimdir.’’
Bulgaristan secimden cıktı. Yeni hukumeti, ustelik oradaki Turklerle kuruyorlar. Yunanistan ust uste secimler yaptı, istikrarı buldu. ?ran bile secimini yaptı. ?srail sava? ortasında, silahlar patlarken sandı?a gitti.
Onlar beceriyor da, biz neden hala
‘‘Ara rejim hukumeti’’
arıyoruz?
Bu yuzden,
‘‘Serdar haklı cıkamaz’’
diyorum. Haklı cıkmamalıdır!
* * *
Cumartesi sabahı,
Kaya?'ın Gokceyurt Koyu'ne gittik. Eski adı Nenek.
Salim Ta?cı,
bu koye 1 milyon 300 bin a?ac diktirmi?ti. Hatıra ormanları icinde
Ataturk
ve
Bill Clinton
ormanları vardı. 9 Cumhurba?kanı
Suleyman Demirel
adına dikilen 10 bin a?aclık hatıra ormanında, ceviz a?acları boy atmı?tı. Gorunce ne?emiz arttı. Cunku, biraz ilerde
Emin Cola?an
ile benim adıma ekilen orman duruyordu. Sonraki
Ertu?rul Ozkok-Sedat Ergin
ormanıydı.
Demirel'
e bir ara,
‘‘Turkiye ne yapmalı?’’
diye sordum.
12 Temmuz 2001 tarihli bir not ka?ıdını uzattı:
‘‘Turkiye ne yapmalı?
1- ?cine du?tu?u bunalımın ne oldu?unu, neden bu bunalıma du?uldu?unu durustce soylemeli.
2- Bunalımın, onumuzdeki gunlerdeki geli?mesini do?ru tahmin etmeli.
3- Halka guven vermeli. Bu bunalımın icinden (Ne yaparak ve ne zamanda) mutlaka cıkılaca?ı anlatılmalı.
4- Yeni bir ?evk, yeni bir kararlılık, yeni bir azim ortaya konmalı.
5- Turkiye bunları yaparken, di?er onemli sorunlarını ihmal etmemeli.
Kolumdan tutup,
‘‘Te?hisi iyi koymalı’’
dedi ve bu kez o sordu:
‘‘?ki yıl once tam kapasite calı?an fabrikalar neden kapandı?’’
Yazının Devamını Oku
<B>ESK? </B>bir gazeteci olan, ünlü emlakçı <B>Salim Ta?çı</B> ile keyifli bir Ankara turu yaptık. Onunla ba?kenti gözlemek daha farklı oluyor:
‘‘Bu dev binalar devlet parasıyla yapılıyor abi, Lale Devri suruyor.’’
Eski?ehir yolunda yukselen dev TEKEL binasını gosteriyor:
‘‘Bu bina
Ozal
doneminde 2.5 trilyona ihale edilmi?ti. ?u ana kadar 100 trilyona yakın para odendi, hala bitmedi. Bizi, bu binalar batırıyor!’’
??in bu yonunu du?unmemi?tim.
Eskiden gosteri?li devlet binalarını goren
Ecevit
de cok uzulur,
‘‘Onlara bakarken utanıyorum’’
derdi. Peki ama, ?imdi TEKEL ozelle?tirilirken 100 trilyon harcanan bu binayı kime satacaklar?
Ta?cı, ‘‘Ozel sektor bu binayı yarı bedele, hatta dortte bire mal eder’’
diyor ve
‘‘Bu para tuza?ı binayı 100 trilyona kim alır?’’
diye soruyor.
* * *
Eski?ehir yolundaki gezimiz suruyordu:
‘‘Bir kilometre arayla; Sayı?tay 35, Dı?i?leri ek binası 12.5 trilyon lira. Halk Bankası binası 20 trilyon, Diyanet ??leri de 10 trilyon lira.’’
Be? resmi bina icin 180 trilyon lira harca. Paraları topra?a gom. Tutun ve ?eker pancarı ureticisine toplam 500 trilyon deste?i cok gor!
Ecevit'
in tutunle ilgili 15 yıl onceki du?uncelerini, Prof. Dr.
Cetin Yetkin,
Yeniden Mudafaa-i Hukuk Dergisi'nin son sayısında acıkladı. Okuyun, ısrarla tekrarladı?ım goru?umun do?rulu?una tanık olacaksınız:
‘‘Bu
Ecevit,
yıllarca pe?inden ko?tu?umuz
Ecevit
de?il. Tam tersi!’’
Ecevit,
14 Temmuz 1986'da, Gune? Gazetesi'ndeki soyle?ide ?oyle diyor:
‘‘Ozal iktidarı,
tutun tarımına ve sigara yapımına ozel ve yabancı sermayeyi acarken, bu alanda ozellikle sigaradaki tekeli kaldıraca?ını one suruyor. Fakat gercekte sonuc, bana gore o olmayacaktır. Devlet tekelinin yerini yabancı tekeli ve trostu alacaktır.’’
Bunu, tutun yasasını veto eden Cumhurba?kanı
Sezer'
i ele?tiren Ba?bakan
Ecevit
soyluyor! Oysa, surekli Bitlis tutununden yapılan sigaraları tercih ederdi. Mu?'ta e?iyle, duvarlarında tutun kurutan uretici evlerine girerek onlarla kucakla?ırdı. Ne oldu o
Ecevit'
e? Bu hali nedir boyle?
Ta?cı
ile Ankara'yı gezerken, Golba?ı'nda
Ecevit'
in de yakından tanıdı?ı eski bir dosta u?radık. Yana yakıla, o da bana soruyordu:
‘‘Yıllarını verdin
?smet
Abi. Meydanlarda,
‘Bu topraklarda ha?ha? ekilip ekilmeyece?ine ABD de?il, Turk koylusu karar verir'
diye kukreyen
Ecevit'
e ne oldu? Omuzda ta?ıdı?ımız Kıbrıs Fatihi
Ecevit'
in sonu bu mu olacaktı?’’
Bir donemde IMF’nin adını duysa tuyleri diken diken olan
Ecevit,
IMF'den mektup gelse sevincten ucacak hale geldi. Peki, ipler kimin elinde?
Ali Kırca'
nın son Siyaset Meydanı'nı izleyen herkes bunu gordu. Sevgili
Toktamı? Ate?'
in bile sabrı ta?ıyordu. ?cimizdeki IMF'ciler yetip artıyor!
* * *
Hayatta en cok sevdi?im insanlardan birini,
Huseyin Huren'
i yitirdim.
Halamın o?luydu. Ama, oz karde? gibiydik. Henuz 63 ya?ında ve 5 karde?in en kucu?u idi. Uyurken gitti. Lakabı gibi,
I?ık
icinde yatsın.
Cenaze icin gece yarısı yola cıktık. TEM'de Ankara-Bolu 4, Duzce-?stanbul 6, ?stanbul-Kırklareli arası 4 bucuk milyon lira. Kopru de 2 milyon. Benzin parasını katınca, salt gidi? geli? yol 200 milyon tutuyor. Ol de olem!
Ecevit
ve ortakları, gi?elerde kendilerine edilen bedduaları duysalardı, bir saniye bile durmazlardı. Hakaretin, kufrun bini bir para. Ama, halkın sesine kulakları tıkalı. Rahmetli
Aziz Nesin,
sanki bunlar icin yazmı?:
‘‘?mtiyazsız sınıfsız, kayna?mı? bir kitleyiz,
Biz bu i?i cok sevdik, gitmeyiz de gitmeyiz.’’
Ne yalan soyleyeyim, gordukce, cıldıracak gibi oluyorum.
Yazının Devamını Oku