Rufailik
ya da
Rifaiyye
(
Osmanlıca
:
??????
),
tasavvufi
inanı?a gore kurucusu ve piri
Ahmed er Rufai
olan
?slamiyetin
bir
tarikatıdır
.
?lk
sufi
tarikatlardan biri olan Rufaiyye’nin kurucusu, asıl ismi Ahmed bin Ali el-Mekki bin Yahya olan, Ahmed er-Rufai’dir.
Aktab-ı Erbaa
'dan (Dort Kutup) biri sayılan Ahmed er-Rufai’nin tarikat silsilesi
Ali
’ye dayanır.
[1]
- ?stememek
- Geri cevirmemek
- Mal yı?mamak
Seyyid
Ahmed er Rufai
,
“Benim yolum, icinde bidat bulunmayan din,
tembellik
bulunmayan amel, fesat bulunmayan niyet, yalan bulunmayan do?ruluk, riya bulunmayan hal, iddia ve makam iste?i du?uncesi bulunmayan makam ve Allah’a tamamen tevekkul etmekten ibarettir.”
demi?tir.
[1]
Rifa’iyye
Zikiri
.
Mur?idin muride verdi?i ilk zikir, “Lailahe illallah” zikridir. Sonraları Rahman, Rahim, Vehhab, Kuddus, Hakk, Halim, Hannan, Hayy, Hafız, Hamid isimleri verilir. Ahlakı guzelle?tirmek gayesiyle biri hilafet, di?eri de muharremiyye olmak uzere iki ce?it halvete girilir. Bu halvette murit oruc tutar. Rufailer siyah sarık sararlar.
Samarrai'ye gore, Rufai tarikatı esasları
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
- Allah’ın birli?ine iman
- Kur’an’ı sorumlulukların kayna?ı bilmek
- Muhammed’in sunnetine ba?lılık
- Surekli zikir ve ic dunyayı dinlemek
- Sevgi
- ?lk ?slam alimlerinin cerceveledikleri inanc sistemine ba?lılık
- Muhammed’in sahabilerine saygı
- Kadere, hayrın ve ?errin Allah’tan oldu?una iman
- Tefekkur
- Dostlarla acık zikir
- Muhammed’in ahlakıyla ahlaklanmak
- ?lim tahsili pe?inde olmak
- Surekli Kur’an okumak
- ?ohretten kacınmak
- Luzumsuz ve bo? konu?mayı terk etmek
- Bid’atlardan kacınmak
- Allah’ın emrini yerine getirmek, yasaklarından sakınmak
- ?eriat ve tarikata ters du?en ?eylerden sakınmak
- Dininde ve ahdinde sa?lam durmak
- ?lim o?renmek ve uygulamak
- Ki?ilerin ayıp ve kusurlarını ara?tırmamak
- Muhtac olanlara insaf ve merhamet etmek
- Yaramaz ve cirkin huyları terk etmek
- ?eyhin o?utlerini kabul etmek
Rifaiyye tarikatında dervisli?e kabul usulunu, bu tarikatın Turkiye'deki ca?das
en buyuk seyhi olan
Ken'an Rifai
soyle acıklamı?tır:
"Mursit, istekliye; Allah'a donu? ve
tovbenin bir belirtisi olarak abdest alıp iki rekat namaz kılmasını soyler. Bunun
ardından, mur?it kıbleye yonelerek iki dizi ustune oturur. Murit de, dizleri mur?idin
dizlerine de?ecek bicimde aynı sekilde cokerek oturur. Mursit, uc Fatiha ve Kur'an'ın
beyatle ilgili ayetini (Feth, 10) okurken muridin elinden tutar ve Peygamberden
bey'atlesme ile ilgili olarak nakledilen hadisi hatırlatır ve sonunda muride: "Siz de bu
sartlar muvacehesinde bana bey'at ediyor musunuz?" diye sorar ve "evet" cevabını alınca
Kur'an'ın, ahdi bozmamaya ili?kin ayetlerini okur. Bunlardan sonra mur?it, isteklinin
elini tutmaya devam ederek uc kez "isti?far" ederler. Bunun ardından islam'daki iman
ve ibadet esaslarına sadakat tekrarlanır. Du?kunlere, yoksullara, caresizlere yardım
edilece?ine, Ahmed Rifai'den gayrı mur?it tanınmayaca?ına soz verilir ve butun bunlara
Allah ve Peygamber ?ahit tutulur.
[2]
Tarikatta ?i? batırma, kılıcla kesme adeti
[
de?i?tir
|
kayna?ı de?i?tir
]
Seyyid
Ahmed er Rufai
, Muhammed peygamberin elini opunce, muridleri de bu nimetten istifade etmek istemi?ler, ancak bu durum gercekle?meyince uzulmu?ler ve ellerine gecirdikleri tahta parcası, bıcak ve demirle vucutlarına vurmaya ba?lamı?lar. Bir kısmı da ate?le vucudunu da?lamaya calı?mı?. ?eyh cadıra girince bu durumu gorunce hayret etmi?. Bunun uzerine ?oyle dua etmi?,
“ Ya Rab, tarikatıma girenlere, bu sırrı bah?eyle!”
.
Bu durum tarikat mensuplarında baki kalmı?tır. Buna “Burhan” denilir.