Gelibolu,
1981
Avustralya
yapımı dramatik bir sava? filmidir. Ozgun adı
Gallipoli
olan film, Turkiye'de 29 Ekim 1982 tarihinde gosterime girmi?tir.
[1]
Senaryosunu
Ernest Raymond
'un
Tell England
(
Anlatın ?ngiltere'ye
) adlı romanından
Peter Weir
'in
David Williamson
'la birlikte uyarlayıp yazdıkları filmin yonetmeni de
Peter Weir
'dir.
[2]
[3]
Ba?lıca rollerinde
Mel Gibson
,
Mark Lee
,
Bill Kerr
ve
Harold Hopkins
oynamı?lardır.
I. Dunya Sava?ı
sırasında Avustralyalı iki sporcu gencin
Anzak
birlikleri safında
Gelibolu
'ya gonderilmeleri, sava? oncesi ba?layan dostluklarının burada da surmesi anlatılmaktadır. Film suresince, genc erkekler sava?ın amacı hakkındaki masumiyetlerini yava? yava? kaybederler. Filmin zirvesi, Gelibolu'daki Anzak sava? alanında gercekle?iyor ve 7 A?ustos 1915'te yapılan Nek Sava?ı'ndaki (
Kılıcbayır Muharebesi
) nafile saldırı tasvir ediliyor. Film, olayları dramatik amaclar icin de?i?tirmekte ve bir dizi onemli tarihsel yanlı?lıklar icermektedir.
"En iyi yabancı film" dalında
Altın Kure
Odulune aday gosterilen Gallipoli, Avustralya Film Enstitusu'nun sinema odullerinin neredeyse tamamını almı?tır.
[4]
20.yy'ın ba?ında
Avustralya
'nın farklı kesimlerinden iki kısa mesafe ko?ucusu gencin spor yarı?maları sırasında ba?layan dostlukları,ulkelerinin
I. Dunya Sava?ı
'na dahil olması ile gonullu olarak katıldıkları orduda da devam eder. ?ngiliz Milletler Toplulu?unun 2. sınıf uyeleri olarak gorulen
Avustralya
ve
Yeni Zelanda
'nın askerlerinden olu?an ve kısaca
ANZAC
adı verilen birliklere katılan Frank (
Mel Gibson
) ve Archy (
Mark Lee
) aslında kendilerini hic ilgilendirmeyen bu sava?a seruven, heyecan ve de?i?iklik ya?amak, dunyayı gormek icin katılmı?lardır.
Mısır
'da gecen e?lenceli bir e?itim doneminin sonunda da 1915 yılında
Canakkale
'de
Gelibolu
'ya sevkedilirler. Burada vatanlarını canla ba?la savunan
Turk
askerinin muthi? direni?i ile kar?ıla?ınca acı gercekle yuz yuze gelirler.
Mel Gibson
ve
Mark Lee
filmin bir sahnesinde
Aktor/Aktris
|
Rolu
|
Mel Gibson
|
Frank Dunne
|
Mark Lee
|
Archy Hamilton
|
Bill Kerr
|
Jack
|
Harold Hopkins
|
Les McCann
|
Charles Lathalu Yunipingli
|
Zac
|
Heath Harris
|
Stockman
|
Ron Graham
|
Wallace Hamilton
|
Gerda Nicolson
|
Rose Hamilton
|
Robert Grubb
|
Billy
|
Tim McKenzie
|
Barney
|
David Argue
|
Snowy
|
Peter Weir
, 1976'da
Gelibolu
'yu ziyaret ettikten ve plajda bo? bir Eno ?i?esi ke?fettikten sonra Gelibolu seferi hakkında bir film yapmak istedi.
[5]
Senaryonun tasla?ını yazdı ve senaryoya donu?mesi icin
David Williamson
'a verdi. Senaryo bircok varyasyondan gecti, Guney Avustralya Film ?irketi taslaktan ho?lanmadı ve daha sonra 4.5 milyon butce teklif edilen filmi finanse etmek istemediklerini soyledi. Mayıs 1979'da Weir,
Patricia Lovell
'den filmi yapmasını istedi. Senaryo daha sonra iki ko?ucunun hikayesine odaklanmaya ba?ladı. Lovell, 850.000 dolar toplamayı ba?ardı, bu da filmi yapmak icin yeterli de?ildi.
Daha sonra Mayıs 1980'de
Rupert Murdoch
ve
Robert Stigwood
, Associated R&R Films adlı bir film ?irketi kurduklarını acıkladılar. Lovell elinde senaryo ile onlara geldi ve butcenin 3 milyon doları a?maması ko?uluyla fona finansman sa?lamayı kabul ettiler. Lovell daha sonra nihai butcenin 2.8 milyon dolar ya da geri kalanı ucretlerden olu?an 2.4 milyon dolar oldu?unu soyledi. Bu bir Avustralya filminin bugune kadarki en yuksek butcesi idi.
[6]
Rupert Murdoch'un babası Keith Murdoch, Birinci Dunya Sava?ı sırasında bir gazeteciydi. Eylul 1915'te Gelibolu'yu kısa bir sure ziyaret etmi? ve seferin ?ngilizler tarafından yurutulmesine kar?ı etkili bir tahrikci olmu?tur.
Gelibolu
ozellikle
Guney Avustralya
'da cekildi.
[7]
Sı?ır istasyonu sahneleri Beltana, Torrens Golu'ndeki tuz golu, Adelaide tren istasyonundaki istasyon ve Port Lincoln yakınlarındaki sahil ?eridi Gelibolu Yarımadası'na donu?turuldu.
Mısır
'da piramit ve car?ı sahneleri cekildi. Veda topu sahnesi orijinal senaryoda de?ildi, ancak cekim sırasında Weir'in fikriydi. Yapması fazladan 60.000 dolara mal oldu.
Peter Weir,
Mel Gibson
'a Frank Dunne rolunu verdi ve yeni gelen
Mark Lee
, yonetmen icin bir foto?raf oturumuna katıldıktan sonra idealist Archy Hamilton'u oynamak icin i?e alındı. Gibson filmi "Gercekten bir sava? filmi de?il" olarak nitelendirdi. Bu sadece arka plan. Gercekten iki gencin hikayesi." Gibson yonetmenin iki ipucunu yayınlama nedenlerini acıkladı:
Daha onceki bir film icin secmelere katıldım ve bana on tarafta, “Seni bu kısım icin atmayaca?ım. Yeterince ya?lı de?ilsin. Ama geldi?in icin te?ekkurler, sadece seninle tanı?mak istedim.” Bana birkac yıl sonra Gelibolu icin istedi?ini soyledi cunku arketipik Avustralyalı de?ildim. Melek gorunumlu, ideal Avustralyalı cocuk Mark Lee vardı ve modern bir duyarlılık istiyordu. Seyircinin kendi zamanıyla ilgili birisine ihtiyacı oldu?unu du?unuyordu."
[8]
- Arka planında bir sava?ı gosterse de "Gelibolu" filmi bir sava? ve
hamaset
filmi de?ildir. Tam tersine sava? kar?ıtı,barı?cı bir filmdir. Her iki tarafın da kahramanlıkları ile ilgilenmez, hatta ?ngiliz somurgecili?ine de bir anlamda ele?tiri getirir.Aslında iki insanın dostluk ve arkada?lıkları uzerine kurulu bir filmdir. Zaten sava? sahneleri filmin son bolumunde yer alır.
- Bu filmden uc yıl once cevrilen onyargılı
Gece Yarısı Ekspresi
(
Midnight Express
) (1978,
Alan Parker
) filminin aksine bu filmde herhangi bir onyargı yoktur. tarafta sava?anlar aleyhinde tek bir soz ya da sahne gorulmez. Herhangi bir ulusun kahramanlıkları da anlatılmaz filmde. Hatta Avustralyalıları acımasızca olume gonderen basiretsiz ?ngiliz komutanların nezdinde ?ngiliz somurgecili?i de ele?tirilir.
- Filmde di?er klasik parcalarla birlikte bol bol kullanılan
Albinoni
'nin
Adagio
'su filmin romantizmine buyuk katkıda bulunur.