Denizkızı
Eftelya I?ılay
(
Atanasia Yeorgiadu
,
Yunan
: Αθανασ?α Γεωργι?δου,
[1]
d. 1891,
?stanbul
- o. 15 Mart 1939, ?stanbul),
Osmanlı Rumu
ses sanatcısı ve
kantocu
.
1891 yılında
Buyukdere'de
do?du.
[2]
Muziksever bir subay olan babası Yorgaki Efendi'nin, konuklarına saz caldı?ı zamanlarda ?arkılar soyleyerek muzik ya?amına ba?layan Eftelya,
Galata
semtinin calgılı kahvelerinde sahneye cıktı. ?lk donemlerde, adının kantocular arasında gecmemesinin nedeni, o zamanlarda ?arkı ve turku yorumlamasından kaynaklanmaktadır.
Udi
Yorgo Bacanos
'un a?abeyi muzisyen
Aleko Bacanos
, Eftelya'nın sesinden etkilenerek
Gel ey denizin nazlı kızı nu?-i ?arab et
adlı donemin unlu ?arkılarından birini bestelemi?tir.
Eftelya Hanım'ın Galata kahvelerinde ba?layan muzik ya?amı, Turk muzi?inin onemli bestecilerinden kemancı
Sadi I?ılay
ile evlili?inden sonra de?i?ti. Eftelya Hanım, bu evlilik sayesinde 1923’te ba?layan
mubadelede
Yunanistan’a gonderilmekten kurtuldu. Mubadele yıllarını zevci Sadi Bey ile birlikte
Fransa'da
gecirdi. ?lk plaklarını 1923-26 yılları arasında Paris’te
Pathe
firması icin doldurdu. Aynı donem
Avrupa
ve
Orta Do?u
'da konserler verdi.
[3]
Yeniden ?stanbul’a dondukleri 1927'de Columbia plak ?irketi ?stanbul’da faaliyete gecmi?, Turkiye’nin ilk resmi muzik okulu olan
Darulelhan
’ın Anadolu'dan derledi?i halk ezgilerinin kayıt alınması icin i?birli?i yapmı?tı. 100 plaklık calı?manın 56 tanesini Tamburacı Osman Pehlivan'ın tamburası e?li?inde Denizkızı Eftelya okudu.
[2]
[3]
Gayrimuslim
sanatcı olmasından dolayı tepki cekmemek amacıyla, doldurdu?u 30 kadar plakta kendi adı yerine takma Turk isimleri kullandı.
[4]
Ataturk
'un huzuruna cıkıp soyledi?i ?arkılar be?enildikten sonra sanatcı, 1930 yılından sonra doldurdu?u
plaklarda
adını gizlememi?, adı plak kapaklarında "
Deniz Kızı Eftelya Hanım
" bicimiyle yer almı?tır. Deniz Kızı Eftelya isminin nereden geldi?ini kendisi ?oyle acıklamı?tır:
“
|
Ben be?-altı ya?ımdan beri bu ismi ta?ırım... Hatta daha garibi “Eftelya” ismini yadırgarım... Asıl ismim “Denizkızı” imi? gibi gelir... Denizkızı ismi bana nasıl verildi? Cok kucuktum. Babam saza pek meraklı idi. Babamın misafirleri geldi?i zaman o saz calar, ben de ?arkı soylerdim. Buyukdere’de otururduk. Mehtaplı gecelerde daima sandal gezileri yapardık... O zaman babam sandalda butun gece bana ?arkı soyletirdi... Sesim az zamanda butun Bo?azici’nde me?hur olmu?tu. Geceleri mehtapta bizim sandalın arkasına 20-30 sandal takılır, beni dinlerlerdi. Fakat hic kimse benim kim oldu?umu bilmiyordu. Halbuki incecik sesiyle ?arkı soyleyen bu gece ?arkıcısına bir isim koymak lazımdı. 'Denizkızı' demeye ba?ladılar... ??te Denizkızı, bu be? ya?ındaki Eftelya idi.
[4]
|
?
|
|
1934 yılında,
Sahibinin Sesi
?irketinin 7 nolu katalogundaki tanırım yazısında Deniz Kızı Eftelya'dan ?oyle bahsedilir:
[2]
“
|
Deniz Kızı Bayan Eftelya Sadi'yi musiki aleminde tanımayan hemen hic kimse yok gibidir, muhte?em ve kudretli sesiyle senelerden beri musiki erbabını pe?inden surukleyen ve hala bugun bile sanat sahasında aynı lezzet ve zevk ile dinlenen Deniz Kızı daima okuyor ve alkı?lanıyor, o bı sıfatı cocukken kazanmı?tır. Pederi cok musiki meraklısı idi. Mehtaplı gecelerde bo?azın binbir gece masallarını ya?atan sahillerinde saz alemi yapılırdı. Bayan Eftelya o zaman ?akrak ve gur sesiyle sakin suları dalgalandırır, kayalara carpan dalgaların akisleri dinleyenleri cıldırtırdı. Hayranları ona pek haklı olarak Deniz Kızı unvanını verdiler. Birkac sene evvel Bayan Eftelya kıymetli sanatkarlarımızdan Bay Kemani Sadi'yle evlenerek bu suretle sanatını dahi evlendirmi? oldu. .kendilerinden cok daha buyuk muvaffakiyetler bekleriz.
|
?
|
|
?irket-i Hayriye
1930’lı yıllarda eski bir gelene?i canlandırmak amacıyla
Bo?azici Mehtap Alemleri
(
Mehtabiye
) duzenledi. Dort ?irket-i Hayriye vapuru suslendi ve 375 kuru?a biletler satı?a sunuldu. ?lk program 4 A?ustos 1936 tarihinde yapıldı. Bir sal uzerinde sahne hazırlandı, bir
zeybek
takımı ve
?ehir Tiyatrosu
aktorlerinden
Hazım Kormukcu
bu sahnede Denizkızı Eftelya ile beraber yer aldı.
[2]
45 ya?ındaki Eftelya Hanım, o geceki performansında cok u?uyerek hastalandı ve bir daha sa?lı?ına kavu?amadı. 15 Mart 1939’da
kalp yetmezli?i
nedeniyle oldu. Naa?ı,
Aya Triada Kilisesi
'nde duzenlenen cenaze torenin ardından
?i?li Rum Ortodoks Mezarlı?ı
'na defnedildi.
[5]
- Bir Gun Ne Olurdu / ?stanbul Yosması (
Columbia
- 1931)
[6]
- Cigaranı Yak Gidelim / Dumtek (
Sahibinin Sesi
- 1932)
- Dizlerine Kapansam / Karlı Da?lar (Sahibinin Sesi - 1932)
- Ne Olur / Sarı Kızın Aya?ında Yemeni (Sahibinin Sesi - 1932)
- Aydın Kızı / Ye?il Ordek (Sahibinin Sesi - 1932)
- Bana Bir Tatlı Haber / Prozit ?erefe (Sahibinin Sesi - 1932)
- Benli / Koylu Kızı (Sahibinin Sesi - 1932)
- Bu Yaz Gecen Gunlerimiz / Yalova ?arkısı (Columbia - 1932)
- Zehra / Kadıkoylu (Columbia - 1932)
- Daktilo / ?sterim ?arkı (Sahibinin Sesi - 1933)
- Beni Ba?tan Cıkardın / Yozgat’a Gelin Giderken (Sahibinin Sesi - 1933)
- Dilber Zuhre / Gel Bana Bu Yaz Ay?em (Sahibinin Sesi - 1933)
- Calıku?u - Buzlu Bira (Columbia - 1933)
- Rakı Ver / Ben Seninle Ba?ba?a (Columbia - 1933)
- Heybeliden Bir Mehtap Hatırası / Sacından Orulu Bir A? (Columbia - 1933)
- Zayıf Mı ?i?man Mı / Yarım Kalan ?arkı (Columbia - 1933)
- Avare Gonul / Derdinle Cekti?imi (Sahibinin Sesi - 1934)
- Naimem / O?lan Gel Gel Yanıma (Sahibinin Sesi - 1934)
- Arap Kızı / Zu?urt A?ık (
Odeon
- 1935)
- Kapı Caldıkca Oynuyor Yure?im / Unuttum Seni Yuzume Gulme (Columbia - 1935)
- ?ekerim / Biz Heybeli’de Her Gece (Columbia - 1936)
Klasik Turk muzi?i ?arkıcıları
|
---|
|