한국   대만   중국   일본 
? MAL? - TDV ?slam Ansiklopedisi

MAL?

Madde Planı
I. F?Z?KI ve BE?ERI CO?RAFYA
II. TAR?H
III. KULTUR ve MEDEN?YET
Muellif:
MAL?
Muellif: AHMET KAVAS
Web Sitesi: TDV ?slam Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV ?slam Ara?tırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Eri?im Tarihi: 26.05.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/mali
AHMET KAVAS, "MAL?", TDV ?slam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mali (26.05.2024).
Kopyalama metni

Denize kıyısı olmayan Mali kuzeyde Cezayir, batıda Moritanya ve Senegal, guneybatıda Gine, guneyde Fildi?i Sahili, guneydo?uda Burkina Faso ve do?uda Nijer ile kom?udur. Resmi adı la Republique du Mali olan ulkenin yuzolcumu 1.241.298 km 2 , nufusu 12.000.000 (2003 tah.), ba??ehri Bamako (1.069.242), di?er onemli ?ehirleri Secu (Segou) (126.432), Mopti (107.261), Sikasso (105.952), Gao (79.280), Kayes (73.151), Kutiala (69.858) ve Tinbuktu’dur (48.850). Tek meclisli, cok partili cumhuriyetle yonetilen ulkenin resmi dili Fransızca’dır.

I. F?Z?KI ve BE?ERI CO?RAFYA
Ulke toprakları yuzey ?ekilleri acısından sade bir gorunu?e sahiptir. Kuzeydeki kumullarla kaplı geni? col sahası Buyuk Sahra’nın bir devamıdır. Ulkenin kuzey kesiminde dikkati en cok ceken yuzey ?ekli Cezayir sınırı yakınındaki ?fora Edrarı adı verilen engebedir. Mali’nin guney kesimlerinde ise Nijer nehri cevresinde geli?en duzlukler hakimdir. Ulkenin guneyinde bu monoton gorunu?u bozan elemanlar, Senegal sınırı yakınındaki Tambaoura yukseltileriyle buyuk kısmı Gine’de bulunan Futa Calon kutlesinin Mali sınırları icerisine do?ru uzanan kesimleri ve Mali sınırları icindeki en yuksek noktayı olu?turan Burkina Faso sınırları yakınında Hombori Tondo zirvesidir (1155 m.).

Mali’nin ikliminde kurak ve ya?ı?lı olarak iki mevsim dikkati ceker. Kuzeyde temmuz-eylul ve guneyde nisan-ekim arasında bol miktarda ya?mur ya?ar. Sahra’dan gelen “harmatan” ruzgarı ise mevsimine gore sıcak veya ılıman bir hava olu?turur. Guneyde bilhassa Sikasso bolgesinde yıllık 1300-1500 mm. ya?mur du?erken Sahil (Sahel) bolgesinde bu miktar 200-700 milimetreye iner. Ulkenin en onemli akarsuyu kayna?ını Gine’den alan ve Nijerya’da Atlas Okyanusu’na dokulen, Malililer’in Coliba (Djoliba) dedikleri Nijer nehri, Mali’nin guneybatısından kuzeydo?usuna kadar 1500 kilometrelik bir mesafe kateder. Ulkede Debo ve Faguibine adlı iki buyuk gol vardır. Yine Gine’deki Futa Calon’dan kayna?ını alan Senegal nehri (toplam 1790 km.) 700 km. boyunca Mali topraklarından akar ve bu ulke sınırları dı?ında Atlas Okyanusu’na ula?ır. Bitki ortusu olarak ulkenin guney kesimi ve uzun akarsuların kenarları savanlarla kaplıdır. Guney kesiminin merkezinde ise stepler uzanır. Kuzeye do?ru ilerledikce steplerin col gorunu?une donu?tu?u gorulur.

Mali’nin milli hasılatı iki milyar dolar civarında olup (1989) ki?i ba?ına du?en milli gelir 250 dolardır. Pamuk birinci derecede ihracat urunudur ve Fildi?i Sahili’nden sonra Sahra’nın guneyinde yıllık 200.000 tonluk uretimiyle ikinci sırada yer almaktadır. Ayrıca darı (862.000 ton), pirinc (329.000 ton), sebze (247.000 ton) ve mısır (228.000 ton) uretimi yapılmaktadır. Mali, Batı Afrika’da en fazla hayvancılık yapılan ulkelerden biri olup sı?ır, koyun, keci, e?ek ve deve gibi hayvanların sayısı 40 milyon civarındadır. Nijer, Bani ve Senegal nehirlerinde 200 kadar balık turu tesbit edilmi?tir; balıkcılık ulkenin en eski gecim kaynakları arasında yer alır. Co?unlukla ba??ehir Bamako civarında olan sanayi daha ziyade gıda ve tekstil sektorlerine yoneliktir. Tarihte bolgenin en buyuk ticaret mallarından olan tuz bugun Taoudenni’de cıkarılmaktadır (3000 ton). Tilemsi’de fosfat madeni, Gao’da magnezyum ve petrol bulunmu?tur. Altın geleneksel olarak bunu arayan binlerce ki?iye gecim kayna?ı sa?larken endustriyel olan altın madenlerini Fransız ve Amerikan ?irketleri i?letmektedir. Sahra’nın guneyindeki ulkeler icerisinde tarihi zenginlikleri bakımından onde gelen ulkelerden olan Mali’yi cok sayıda turist ziyaret etmektedir.

Mali Cumhuriyeti’nin nufusunun % 95’i yerle?ik hayat suren ve ciftcilikle gecinen siyah renklilerden olu?ur. Ulkede % 5 civarında bir nufusa sahip olan beyazlar ise kurak gecen yıllara ra?men gocer hayatlarına devam etmektedir. Muslumanların oranı % 90 olup geri kalanı animist (% 9) ve hıristiyandır (% 1). Bolgedeki di?er ulkelere gore Mali’nin etnik bakımdan oldukca ce?itli bir yapısı vardır. Bambara etnik grubu bilhassa Segou ve Bamako civarında yo?un olmakla birlikte ulkenin buyuk bir kısmında da?ınık olarak bulunur ve en kalabalık kitleyi meydana getirir (% 32). Mandingo veya Malinke de denen Bambaraca cok kolay o?renilebilir olması dolayısıyla gecen zaman icerisinde butun Batı Afrika’da en fazla konu?ulan diller arasında yer almı?tır. Genelde ciftcilikle gecinen Bambaralar demircilik, kerestecilik ve dericilikle de u?ra?makta olup dokumacılık ve comlekcilik alanında maharet sahibidirler. Kendilerini farklı bir etnik grup gibi takdim etmelerine ra?men soylarının men?ei konusunda fazla bilgi bulunmayan Malinkeler’in aslında tipleri, dilleri ve inanı? bicimleri bakımından Bambaralar’ın akrabası oldukları anla?ılmaktadır. Bamako’nun batı kısmına du?en tepelerde genelde ciftcilikle gecinen Malinkeler’in onemli bir kısmı XIX. yuzyıla kadar animistti. Soninke adıyla bilinen Sarakole etnik grubu, Mali’ye XIII. yuzyıla kadar hakim olan Gana Sultanlı?ı’nı kuranların soyundan gelmektedir. Bugun Sahil bolgesinde Nara ile Nioro ?ehirleri arasındaki yerlerde da?ınık vaziyette ya?ayan Sarakoleler yarım milyon civarında bir nufusa sahiptir. Kulturel zenginlikleri sebebiyle ya?adıkları bolge dı?ında etkili oldukları gibi ulkede en fazla seyahat edenler de bunlardır. El sanatlarında mahir olmakla birlikte daha ziyade ticaretle u?ra?ırlar. Nijer deltasında Sorko adıyla da bilinen Bozo etnik grubu Cenne’den Debo golune kadar olan alanda balıkcılıkla gecinir. Mali’nin guneydeki onemli ?ehri Sikasso bolgesinde yo?un olarak ya?ayan Senufo etnik grubu ciftcilikte ileri oldu?u gibi dokumacılık, demircilik ve a?ac heykel yapımında da mahirdir. Sayıları 250.000 civarında olan ve Bendiyag?re (Bandiagara) yamaclarındaki koylerde ya?ayan Dogon etnik grubu, kokleri cok eskiye dayanan animist kulture ba?lılıklarını gunumuzde kısmen de olsa devam ettirmektedir. Bilhassa somurge doneminde ba?layan yo?un hıristiyanla?tırma faaliyetlerine ra?men gunumuzde co?unlu?u muslumandır. Afrika’nın kuzeydo?usundan batısına do?ru ilerledikleri bilinen, Araplar’ın Fulani dedikleri Pol etnik grubu Mali’de etkili konumdadır. Cad Devleti’nin kuzeyindeki Tibesti bolgesiyle Cezayir-Mali ortak sınırı yakınında, ayrıca Gine’deki Futa Calon ile Kamerun’un Adamava bolgeleri arasında ya?ayan bu etnik grubun yegane gecim kayna?ı hayvancılıktır. Nijer nehrinin kıvrılarak guneye yoneldi?i bolgede ya?ayan Songay etnik grubu daha ziyade ırma?ın kenarındaki arazilerde ziraatla me?guldur. ?nce vucutlarıyla Sahra colunun mavi insanları olarak bilinen Tevarikler, Gao ile Tinbuktu arasında ozellikle hayvanlarına su bulabilmek icin durmadan yer de?i?tirirler. Asırlar boyunca idareci ve ulema sınıfına mensup kesimleri dı?ında bunlara hizmet edenlerle sanatkarlardan ibaret olan geleneksel toplum yapılarını muhafaza etmektedirler. Somurgecili?in bir devamı olarak resmi dil Fransızca yanında farklı etnik grup arasında yaygın olarak Bambara, Pol, Songay ve Tema?ek milli dilleri konu?ulmaktadır. Kamu gorevlerinde bulunan memurların co?unlu?u tarafından konu?ulan Bambara ba?lıca ileti?im dilidir.

II. TAR?H
Mali’nin kuzeydo?usundaki ?fora Edrarı’nda rastlanan ve milattan once 7000-3000 arasındaki ca?lara ait oldu?u sanılan kaya gravurleri burada ilk insan izleri olarak kabul edilmektedir. Eski Mısır ile Nijer vadisi arasında var oldu?u sanılan ili?kilerin daha sonraki donemlerde Fizan’ın yerlisi Garamantlar vasıtasıyla Fenikeliler ve Romalılar’la da devam ettirildi?i bilinmektedir. Milattan sonra ilk binyılda Moritanya ile Mali arasında hukum suren ve Vagadu (Ouagadou) hanedanı da denilen G?ne Krallı?ı bolgedeki ilk imparatorluk sayılmaktadır. Ortaca? ?slam co?rafyacıları ve tarihcileri ba?ta olmak uzere Buyuk Sahra’nın guneyindeki bolgeler hakkında bilgi veren muellifler bugunku Mali’den bahsetmektedir. Bu eserlerde genelde G?ne (Gana), Sudan, Tekrur, Biladuttibr, Mali, Malli, Tinbuktu, Kavkav, Songay gibi sultanlıkların adı zikredilerek bolgede hakimiyet kuran hanedanlar ve bunların ?slam dunyasının di?er bolgeleriyle ili?kileri hakkında bilgi verilir. ?bnu’l-Fak?h, ?stahri, Ahmed b. Abdulmu’min e?-?eri?i, Yak?t el-Hamevi, Zekeriyya b. Muhammed el-Kazvini, ?bn Said el-Ma?ribi ve Ebu’l-Fida’nın yanında Mali hakkında ilk defa ayrıntılı bilgileri ?bn Fazlullah el-Omeri, ?bn Battuta, ?drisi, Hasan el-Vezzan ve Kalka?endi vermi?tir. Mahmud Ka‘ti et-Tinbukti’nin Tari?u’l-Fetta? ’ı ile Abdurrahman b. Abdullah es-Sa‘di’nin Tari?u’s-Sudan ’ı Ortaca? Mali tarihi hakkında gunumuze ula?an iki mustakil eserdir. Bunların yanında Sudan Devleti’nin batısından Atlas Okyanusu kıyılarına kadar uzanan ve kısaca Sahil veya Biladussudan denilen geni? co?rafi alanın batısındaki tarihi Mali devletleri hakkında bilgi iceren modern donem calı?malarını da anmak gerekir. Bugunku Mali’nin geni? toprakları uzerinde tarih boyunca bircok devlet kurulmu? olup ba?lıcaları ?unlardır:

G?ne (Gana) ?mparatorlu?u. Batı Afrika’da kurulan ilk buyuk devletin bu imparatorluk oldu?u konusunda kaynaklar birle?mektedir. Bazıları imparatorlu?un kurulu?unu milattan once IV. yuzyıla kadar gotururse de milattan sonra 300’de ortaya cıktı?ı goru?u daha yaygındır. En guclu oldu?u donemde sınırları A?a?ı Senegal ile Yukarı Nijer arasında Batı Sudan’ın tamamını icine alan imparatorlu?un ilk defa Ma?rib’den gelen Berberiler tarafından kuruldu?u, ancak ileriki asırlarda yerli siyahilerin eline gecti?i bilinmektedir. Tari?u’s-Sudan yazarı Sa‘di’ye gore yirmi ikisi hicretten once, yirmi ikisi hicretten sonra olmak uzere toplam kırk dort kral tahta gecmi?tir. Nufusunu co?unlukla Bafur etnik grubu ile Berberiler ve gezgin cobanların olu?turdu?u imparatorlu?un kuzeyinde Evdagost (Evdegu?t), guneyinde Tekrur krallıkları bulunuyordu. ?mparatorlu?un ve ilk yonetim merkezinin adı olan G?ne aynı zamanda ilk krallardan birinin de ismidir. Devletin merkezi daha sonra Kumbisalih oldu. Guneyindeki Galam, Bambuk (Bambouk) ve Bure’de (Boure) bulunan madenlerden elde edilen altın sayesinde G?ne’nin ?ohreti ulke sınırlarının dı?ına ta?tı. Ozellikle IX. yuzyıldan itibaren bugunku Moritanya, Mali ve Senegal’in bir kısmını icine alan geni? bolgede elde edilen yıllık 9 ton altın kuzeydeki Araplar’ın dikkatlerini buraya daha fazla cevirmelerine sebep oldu. Ulkeye gelen Kuzey Afrikalı Murabıtlar ve tuccarların faaliyetleriyle ?slamiyet yayılmaya ba?ladı. ?bn Havkal, Ebu Ubeyd el-Bekri, ?drisi ve ?bn Battuta gibi alim ve seyyahlar da kuzeye altın, fildi?i, bakır, dokuma ve ozellikle tuz ta?ıyan kervanlarla G?ne ?mparatorlu?u’na gittiler ve ulke hakkında eserlerinde bilgi verdiler. Onların rivayetlerine gore G?ne en iyi donemini 950-1050 yılları arasında ya?adı. ?mparatorluk merkezinde toz halindeki altının serbest dola?ımla ticareti yapılsa da kulce halindeki altınları elinde tutan krallar X. yuzyıla do?ru yeryuzunun en zengin insanları olarak kabul ediliyordu. IX-X. yuzyıllarda sahip oldu?u guc ve refah donemlerini geride bırakan G?ne ?mparatorlu?u, ?slam nufuzunun yayılması ve ozellikle Berberi Sanhace kabilesine mensup Murabıtlar’ın Batı Afrika’daki fetihleriyle zayıflamaya ba?ladı. Murabıt Emiri Ebu Bekir b. Omer devlet merkezi Kumbisalih’i 1076 yılında alınca Batı Afrika’nın bu ilk imparatorlu?u yıkıldı. Mema Tunkara, Susu Kante, Hingui Niakhate ve Diara adlı dort kucuk krallı?a ayrılan G?ne, 1240 yılında Mali ?mparatorlu?u tarafından topraklarının tamamının ele gecirilmesiyle tarih sahnesinden silindi.

Mali ?mparatorlu?u (Sultanlı?ı) . Musluman muelliflerin Malli diye soz etti?i bu devletin ilk kralları hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. 1235 yılında Susu Kralı Sumaoro Kante’ye kar?ı Suncata Keita’nın yaptı?ı ve buyuk bir zaferle sonuclandı?ı icin destanla?an Kirina sava?ı Mali ?mparatorlu?u’nun asıl kurulu? tarihi olarak kabul edilmektedir. Suncata Keita hakimiyetinin yirmi yılında altın bakımından zengin Bambuk’u, A?a?ı Senegal ve Gambia’yı da ele gecirerek ulkesinin sınırlarını Atlas Okyanusu sahillerine kadar geni?letti. Suncata Keita 1255 yılında olunce yerine o?ullarından Mense Vali (1255-1270), Mense Vati (1270-1271) ve Halife (1274-1275) gecti. Ancak bu sonuncusu hanedanın azatlı koleleri tarafından tahttan indirilerek yerine ye?eni Ebu Bekir (1275-1285) getirildi. Azatlı kolelerden Sakura (1285-1300) iktidarı ele gecirerek Mali Sultanlı?ı’nı yeniden canlandırdı ve Gao ile Tekrur uzerine ba?arılı seferler duzenledi. Sakura batıda Atlas Okyanusu sahillerine, do?uda Gao’ya kadar uzanan geni? bir alanda Mali Sultanlı?ı’nı guclendirdiyse de hakimiyet tekrar ilk kurucuların soyundan gelenlerin eline gecti. Bu donemde Gao (1300-1305), Muhammed (1305-1310) ve Atlas Okyanusu’nu donanmasıyla gecmeye calı?ırken kaybolan II. Ebu Bekir (1310-1312) Mali’ye sultan oldu. Mali sultanlarının en me?huru olan Mense Musa zamanında (1312-1337) sınırları Gine ormanından Sahra colune, Atlas Okyanusu’ndan guneydeki bugunku Nijerya sınırlarındaki Hevsalar’ın ulkesine kadar uzanan devlet en parlak donemlerinden birini ya?adı. Mense Musa’nın 1323-1325 yılları arasında gercekle?tirdi?i hac seyahatine 60.000 ki?iyle cıktı?ı, ancak bunların buyuk bir kısmının Cezayir’in guneyindeki Tuvat’tan sonra yola devam etmedi?i, hukumdarın kutsal topraklarda sadaka olarak da?ıtmak uzere beraberinde 20.000 altın goturdu?u kaydedilir. Mısır ve Hicaz’da gordu?u saygınlı?ın yanında Mali Sultanlı?ı’nın adı ?slam dunyasının di?er bolgelerinde de tanındı. Mense Musa’nın vefatı uzerine yerine gecen Mense Suleyman zamanında da (1341-1360) Mali Sultanlı?ı eski gucunu korudu, refah seviyesi daha da yukseldi?i gibi ulke genelinde tam bir emniyet tesis edildi. 1352-1353 yıllarında buraya gelen ?bn Battuta’nın verdi?i bilgiler buyuk oneme sahiptir. Son derece dindar olan ve ?slam esaslarını uygulamaya calı?an bu sultan zamanında devletin sınırları daha da geni?leyerek bugunku Nijer Devleti’nin ba??ehri Niamey’den ba?layıp Velate-Erevan uzerinden Atlas Okyanusu’na, kuzeyden Ti?it, Tadmekka ve Takedda hattından guneydeki Ekvator ormanına kadar uzanıyordu. ?bn Battuta’nın seyahatinin ardından Kuzey Afrikalı ve Mısırlı cok sayıda tuccar bolgeye yerle?erek ticaret yaptı. Mense Suleyman’ın ardından gelen sultanlar zamanında gittikce gucunu kaybeden devlet XIV. yuzyılın sonlarından itibaren da?ılmaya ba?ladı ve Tevarikler’in 1430’da Tinbuktu, Velate, Aravuan ve Gao’yu ele gecirmesi uzerine ortadan kalktı ve yerini Songay Sultanlı?ı aldı.

Songay ?mparatorlu?u (Sultanlı?ı) . Bazı tarihcilere gore Songay etnik grubu Soninke ile aynı soydan gelmekte olup daha once Vagadugu Krallı?ı’nı da bunlar kurmu?tu. Kokleri milattan sonra VI. yuzyıla kadar inen Kanta-Sorko hanedanının yerini VII. yuzyılda krallarına “dia” unvanı verilen yeni bir hanedan almı?, Kukya isimli ilk merkezleri VIII. yuzyıl ile IX. yuzyıl arasında bilinmeyen bir tarihte yerini Gao’ya bırakmı?tı. Mali Sultanlı?ı’na ba?lı Gao’daki hanedanın ba?ında bulunan Dia Bada 1275’te Ali Kolon (Kolen) tarafından tahtından indirildi ve hakimlerine “Sunni” denilen yeni bir hanedan kuruldu. Bundan once hukum suren otuz iki dia icinde ilk on dordu animist, sonrakiler muslumandı; ulkenin sınırları Gao’dan Kukya’ya kadar uzanıyordu. 1285’te Sunni hanedanı tekrar Mali Sultanlı?ı’na ba?landıysa da 1400 yılında Sunni Madogo ulkesi kısmen mustakil oldu. Bir sure sonra Tevarikler’in eline gecen ?ehir, hanedanın on yedi veya on sekizinci hakimi kabul edilen Sunni Ali Ber (1464-1492) tarafından tekrar geri alınarak tamamen mustakil hale getirildi. Sunni Ali Manding Mossi, Tevarik ve Pol etnik gruplarının ya?adı?ı bolgeleri de ele gecirip ulkesini imparatorlu?a donu?turdu. 1468 yılında Tevarikler’i Tinbuktu’den cıkardı. 1473’te Cenne’yi, Nijer deltasını, Masina’yı sınırlarına kattı ve Bambara krallarına boyun e?dirip Mande ulkesinin kapılarına kadar dayandı. XV. yuzyılın sonlarına do?ru Biladussudan’ın en geni? topraklarına sahip olan bu imparatorlu?un sınırları Nijer’in kuzeyindeki Agadez’den Senegal’e, Mali’nin kuzeyindeki Teghaza tuz madenlerinden Nijerya’ya kadar uzanmaktaydı. Yirmi sekiz yıllık hakimiyeti muddetince mustakbel Songay Sultanlı?ı’nın temellerini atan ve putperest oldu?u da soylenen Sunni Ali Ber, Tinbuktulu alimlerin siyasi etkisinden uzak kalmak icin onlarla mucadele etti ve kendilerine baskı uyguladı. ?slam’ın bolgede giderek artan nufuzu kar?ısında daha fazla direnemeyece?ini anlayan Sunni Ali, Gurma uzerine sefere hazırlanırken 6 Kasım 1492 tarihinde oldu. Songay’ın guclu hakimine kar?ı cıkanlar, yerine o?lu Sunni Baru’nun gecmesini engelleyerek ulemaya kar?ı olumlu tavrıyla tanınan ye?eni kumandan Muhammed Ture’yi tahta gecirdiler (1493-1528). Bundan sonra sultanlı?ın ba?ına gecenlere “askiya” unvanı verilmeye ba?landı ve kendisi de Askiya Muhammed ismiyle tanındı. ?slami esaslara dayalı bir devlet duzeni kuran Askiya Muhammed, 1495’te cıktı?ı hac seyahati esnasında 100.000 altın sadaka vererek Mali Sultanı Mense Musa’yı geride bıraktı ve kendisine Biladussudan’ın halifesi unvanı verildi. Onun zamanında Songay Sultanlı?ı’nın sınırları kuzeydeki Tegazza’dan guneydeki Sibiridugu’ya ve Hevsa ?ehir devletlerine, do?udaki Air’den batıdaki Tekrur’a kadar geni?ledi. Askiya Muhammed 1528 yılında gozlerini kaybedince o?lu Askiya Musa tahta cıktı. Onun doneminden itibaren istikrar bozularak karde? kavgaları ba?ladı ve 1528-1539 yılları arasında dort sultan daha tahta gecti. Ancak Askiya Muhammed’in di?er o?lu Askiya Davud tahtı ele gecirince (1549-1582) Songay Sultanlı?ı yeniden eski gucune kavu?arak en iyi donemlerinden birini ya?adı ve Tinbuktu buyuk bir ilim merkezi haline geldi. Songay Sultanlı?ı, Osmanlı Devleti ve Merake?’te hukum suren Sa‘diler’le kulturel ve ekonomik ili?kilerini geli?tirdi. Askiya Davud’un olumuyle Songay’ın coku?u ba?ladı. XVI. yuzyılın ba?ından itibaren ?spanyollar’ın Kuzey Afrika’daki bircok ?ehri ele gecirmesi uzerine buradaki muslumanların iste?i do?rultusunda Cezayir, Tunus ve Trablusgarp’ı hakimiyetine alan Osmanlı Devleti batısında Sa‘diler Devleti, guneyinde Kanim-Bornu Sultanlı?ı ve Songay Sultanlı?ı ile kom?u olmu?tu. Ba?langıcta Kanim-Bornu Sultanı ?dris Alevma ile iyi munasebetler kurulduysa da 1577 yılında bu sultanlı?ın hakimiyetindeki Fizan Osmanlı topraklarına katılınca araları acıldı. III. Murad doneminde Songay Sultanlı?ı da Osmanlı Devleti’yle yakın ili?ki kurdu. Osmanlılar’ın deste?iyle Sa‘diler sultanı olan Ebu Mervan Abdulmelik, Kasrulkebir yakınlarında meydana gelen Vadilmehazin sava?ında olunce veliaht tayin etti?i karde?i Ahmed “Mansur” unvanıyla sultan ilan edildi. Bu zaferden sonra Biladussudan’a yonelen Ahmed el-Mansur 1591’de meydana gelen Tondibi sava?ıyla Songay Sultanlı?ı’na son verdi. Ancak XVIII. yuzyılın ortalarına kadar kendilerine tabi olmak ve Tinbuktu’de ikamet etmek uzere Songay Sultanlı?ı’nı temsilen on altı askiyanın daha tahta cıkmasına izin verildi. Songay devlet yonetiminde ulema buyuk nufuz sahibiydi. Devletin en onemli kurumu “sunne” denilen bizzat askiyanın idaresindeki meclisti ve butun meseleler sarayda kendilerine ayrılan yerde cozume kavu?turuluyordu. Bu meclisin gorevlerinden biri de yeni askiyayı belirleyip yemin ettirerek goreve ba?latmaktı. Alimler vergiden muaf tutuldukları gibi devlet tarafından kendilerine verilen hediyelerle buyuk gelirler elde ediyorlardı. Tinbuktu kadısı ulkede en fazla saygı duyulan kimseydi. XVI. yuzyılın ikinci yarısında Tinbuktu, Siyah Afrika’nın en onemli ?slami merkezi oldu. Burada yeti?en alimler Mekke, Kahire, Merake?, Takedda ve Katsina’ya seyahat yaparak ?slam dunyasının fikri birikimine buyuk katkı sa?ladılar. ?slam dunyasının ce?itli bolgelerinden cok sayıda alim Tinbuktu’ye akın etti. Bu donemde ?ehirde ya?ayan 70-80.000 nufusun 15-20.000 ki?ilik kısmını o?renciler olu?turuyordu.

Tinbuktu Pa?alı?ı. Sa‘di Sultanı Ahmed el-Mansur’un Biladussudan’a gonderdi?i ordu Tinbuktu’yu merkez yaparak burada ismini Turkce’deki “pa?alık” kelimesinden alan yeni bir yonetim kurdu. Tinbuktu Pa?alı?ı’nın sınırları Ansongo’dan Cenne’ye kadar uzanıyordu. ?spanyol asıllı muhtedi kumandan Cuder (Djouder) buraya pa?a unvanıyla ilk idareci tayin edilirken daha once hakimiyet gucu sınırlandırılan Songay sultanının yeni merkezde pa?alara tabi ?ekilde ya?amasına musaade edildi. Pa?anın en buyuk yardımcısı “emin” adı verilen mali i?lerden sorumlu kimseydi ve Merake?’teki Sa‘di sultanı tarafından tayin ediliyordu. ?ehirlerin idaresi “hakim” denilen gorevlilere verilirken Gao, Cenne ve Ansongo gibi askeri garnizona sahip buyuk yerle?im yerlerinin idaresi “k?id” adı verilen en ust rutbeli askerlerin elindeydi. Ancak bir sure sonra Merake?li askerlerin yerli kadınlarla evlili?inden do?an ve “arma” denilen cocukları Tinbuktu Pa?alı?ı’na hakim oldular. Bunların iktidarı ahalinin kendilerine boyun e?meyi reddetmesi uzerine sadece garnizon bulunan yerlerle sınırlı kaldı. Tinbuktu’yu 1833 yılına kadar yakla?ık iki bucuk asırlık donemde binlerce pa?anın yonetmi? olması, bolgede istikrarın sa?lanamaması ve ekonomik dengenin kurulamamasının bir gostergesidir. Ozellikle XVI. yuzyıldan itibaren bolgede etkili olan Kunti ulema ve sufi ailesi sayesinde Erevan ve Velate ?ehirleri, K?diriyye ve Ticaniyye tarikatlarının guclu oldu?u bolgenin yeni dini merkezleri haline geldi. Tinbuktu eski onemini bir olcude kaybetse de bazı pa?alar buradaki ilmi ve dini hayatı canlı tuttular. Ayrıca Merake?’in idaresindeki Biladussudan’ın buyuk kadısı burada oturmaya devam etti. Tari?u’l-Fetta? ve Tari?u’s-Sudan gibi bolge tarihine dair iki onemli eserin muellifleri ve Maliki tabakatına dair eserleriyle tanınan Ahmed Baba et-Tinbukti gibi onemli alimler bu donemde ya?adılar. Pa?alı?ın XVII. yuzyılın sonlarında zayıflamasını fırsat bilen Tevarikler, Tinbuktu ve Gao’nun gercek hakimi oldular. Songay Sultanlı?ı’nın yıkılması ve Sa‘diler’in bolgede tesis etmeye calı?tı?ı hakimiyetin tam yerle?ememesi uzerine cok sayıda mustakil devletcik ortaya cıktı. XIX. yuzyılın sonuna kadar Tinbuktu Pa?alı?ı’nın hakimiyeti dı?ında kalan bugunku Mali topraklarında Mossi, Bambara, Pol, Tevarik ve Senufo etnik grupları tarafından kısa omurlu bircok sultanlık kuruldu, bunlar birbirlerine kar?ı hakimiyet mucadelesi verdiler.

Masina/Dina Devleti. Putperest Segu Kralı Monzon Kulubali’nin o?lu ve halefi olan Damonzon Diarra’yı (1808-1820) yenilgiye u?ratan Ahmedu Lobbo, Masina veya Dina da denilen Fulani (Pol, Fulbe) Devleti’ni kurdu. Hamdallahi ?ehri etrafında guclu bir ?slam devleti olan Masina’nın sınırları Cenne’den Tinbuktu’ye, do?uda Dogon’a, batıda Nampala’ya kadar uzanıyordu. Merkezi bir yonetimi olan devletin ba?ında “imam” adı verilen idareciyle mahalli dilde “batu-mavdo” adı verilen 100 alimden olu?an bir meclis bulunuyordu. Ahmedu Lobbo’dan sonra yerine o?lu Ahmedu ?eyhu (1844-1852) ve onun olumunun ardından o?lu Ahmedu Ahmedu (1852-1862) tahta cıktı. 500.000 ki?iden olu?an ve “koru” denilen ordusunun ba?ında buyuk bir emir (amiru mangal) bulunuyordu. Her birinin ba?ında bir emirin oldu?u eyaletlerin icinde en onemlileri Masina, Tinbuktu ve Cenne idi. Bu devletten ayrılan Segu’daki Bamanan Krallı?ı gibi Masina da 16 Mayıs 1862 tarihinde el-Hac Omer ile yapılan sava?la tarihe karı?tı.

Tekrur (Tukulor) Devleti. Bu devletin gercek kurucusu el-Hac Omer olup 1850’li yıllarda bugunku Gine’deki Dingiray’dan (Dinguiraye) hareketle Manding, Hasonke ve Kaarta Masasi Bamanan Krallı?ı’nı hakimiyeti altına aldı. Fransızlar’ın muttefiki Dioukha Samballa Diallo’nun hakimi oldu?u Haso’nun (Khasso) merkezi Medine’de Fransız menfaatlerine kar?ı mucadele etmek zorunda kaldı. Haso’ya kar?ı uyguladı?ı abluka Fransızlar tarafından puskurtulunce (1857) el-Hac Omer guneydo?uya do?ru yonelerek bazı ?ehirleri ele gecirdi. Onun ilerlemesi kar?ısında Segu hakimi Bina Ali Diarra ve Masina hakimi guclerini birle?tirdiler. Buna ra?men el-Hac Omer, 10 Mart 1861 tarihinde Segu’yu alarak o?lu Seku Amadu Tall’i buraya idareci yaptı. Bina Ali kacarak Masina’da Ahmedu Ahmedu’ye sı?ındıysa da muttefik birlikleri yenildi ve Masina’nın merkezi Hamdallahi 16 Mayıs 1862 tarihinde el-Hac Omer’in eline gecti; Bina Ali ve Ahmedu Ahmedu idam edildi. Fakat bu arada el-Hac Omer de Hamdallahi’de ablukaya alındı. Gece cıkan yangından faydalanarak Bandiagara istikametine hareket etti ve 12 ?ubat 1864’te Degembere ma?aralarında uc cocu?uyla birlikte kayboldu. Yerine gecen Segu’daki o?lu Seku Amadu kısa zamanda Masina’dan Faleme’ye, Tinkisso’dan Sahil’e kadar geni? bolgenin hakimi oldu. Bu devletin Segu, Nioro, Bafing ve Dinguiraye isimli dort eyaleti vardı. el-Hac Omer’in ye?eni Tidiane Tall, Masina’yı ele gecirdi?i icin burası onun idaresinde mustakil hale geldi. Seku Amadu, karde?lerinin du?manlı?ı ve askerlerin ho?nutsuzlu?u gibi ic huzursuzluklar yanında Fransızlar’la da mucadele etmek zorunda kaldı. Tekrur Devleti Nijer bolgesinde ?slam’ın yayılmasına buyuk katkı sa?ladı. Bu donemde Segu ve Nioro ?ehirleri geli?ti?i gibi hakimiyet altındaki yerlerde cok sayıda cami in?a edildi, acılan Kur’an mekteplerinde ?slam e?itimi verildi. Arapca okuma yazma mecburiyeti getirildi ve mahalli dil olan Fulani, Arap harfleriyle yazılmaya ba?landı?ı icin o gune kadar sozlu olan edebiyat yazıya gecirildi. Butun Biladussudan’ın Fransız i?gali oncesinde tek bir devletin sınırları altında toplanması, somurgecilik sonrası kurulacak Mali Cumhuriyeti’nin tabii sınırlarının belirlenmesinde etkili oldu. Ozellikle tarih ve tasavvuf alanında yazdı?ı eserlerle bolgede hukum suren di?er devlet adamlarından farklılık gosteren el-Hac Omer, genclik yıllarında Ticani tarikatına intisap etti?i icin idaresi altındaki topraklarda bu tarikat buyuk nufuz kazandı.

Fransız ??gali ve Somurgecilik Donemi. Mali’nin Avrupalılar’la ve bilhassa Fransızlar’la ilk munasebetlerinin XV. yuzyıla kadar gitti?i ve 1413’te Gao’ya Amselme d’Isalguier, 1470’te Tinbuktu’ye Florentin Beneditto Dei’nin seyahat etti?i bilinmektedir. Daha sonraları Major Hougtha, ?skocyalı Mungo Park, Major Gordon Laig, Fransız Rene Caillee, Alman Heinrich Barth ve Avusturyalı Oscar Lenz gibi bircok seyyah Tinbuktu’ye gitmeyi ba?armı?lardı. Senegal’deki Fransız somurge valisi Faidherbe Mali’yi i?gal ederek somurgele?tirmek istiyordu. 1855 yılı Eylul ayında Haso’nun merkezi Medine ?ehri zorlu bir sava?tan sonra Fransızlar’ın eline gecti. Bu ulkeyi i?gal icin duzenlenen ke?if amaclı askeri seferleri Eugene Mage, Soleillet ve Gallieni (1878 ve 1881) yaptı. Nijer nehriyle Senegal nehri arasındaki topraklar 1878-1890 yılları arasında Fransa tarafından ele gecirildi. Bamako (1883), Segu ve Sikasso (1898), Tinbuktu, Gao, Bourem ve Mopti (1898-1900) gibi onemli merkezler birer birer du?tu. Her turlu askeri ustunlu?une ra?men Fransızlar’ın Mali’yi i?galleri buyuk direni?ler neticesinde gercekle?ebildi. Yukarı Senegal bolgesinde cihad hareketi ba?latan Mamadu Lamine, guneyde buyuk bir mucadele veren ve kısa zamanda topraklarını Mali, Burkina Faso, Gine, Gana ve Fildi?i Sahili’ni icine alacak ?ekilde geni?leten Samori Ture, Tieba Traore idaresindeki Kenedugu Krallı?ı silah ve asker bakımından cok ustun olan somurge ordusuna kar?ı yaptı?ı sava?ları kaybetti. 1890-1920 yılları arasında cıkan bircok isyan da kanlı ?ekilde bastırıldı. ??galin ba?ladı?ı yıllardan itibaren Mali topraklarına Fransızlar tarafından Fransız Sudanı, Senegambiya-Nijer topra?ı, Yukarı Senegal-Nijer gibi adlar verildi. Son olarak tekrar Fransız Sudanı isminde karar kılındı (1920). Ba?langıcta ust rutbeli bir subayın idaresine verilen Mali, 1893 yılından itibaren Senegal’de oturan genel valinin yardımcısı tarafından yonetildi. 1916-1959 yılları arasında buraya tayin edilen mustakil valinin yonetimine verildi. Mali, cevresinde bulunan, zamanımızda sekiz ulkeyi icine alacak ?ekilde 16 Haziran 1895’te Fransız Batı Afrikası (Afrique Occidantale Francaise-AOF) adıyla kurulan federasyonun onemli bir kısmını olu?turdu. Ulkenin bugunku sınırları daha sonraki yıllarda yapılan bazı ufak de?i?iklikler dı?ında 1947’de belirlendi. Guneydeki topraklarından bir kısmı uzerinde Burkina Faso (Yukarı Volta) adıyla ayrı bir somurge kurulurken kuzeyinin buyuk bir kısmı Moritanya somurgesine ba?landı. Bamako 1920’de Fransız Sudanı somurgesinin ba??ehri ilan edildi. I ve II. Dunya sava?ları sırasında askerleri somurgelerden getirilen “Senegalli ni?ancılar” adlı birli?e Mali’den de binlerce asker toplanarak Fransa’nın sava?tı?ı butun cephelere gonderildi. Cephelerde olen bu insanların yararlıkları du?unulerek 1945 yılında Fransız Kongosu’nun ba??ehri Brazzaville’de toplanan Fransız-Afrika Konferansı’nda ulke insanlarının bazı hakları gozden gecirildi. 27 Ekim 1946 tarihli dorduncu cumhuriyetin anayasasına gore Fransa Devleti somurgeleriyle birlikte Fransız Birli?i’ni kurdu ve Mali bunun ayrılmaz bir parcası kabul edilerek ahalisi birli?in vatanda?ı vasfını kazandı. Malili bazı milletvekilleri Fransız Milli Meclisi ve Fransız Birli?i Meclisi’ne girdiler. Fransız Sudanı’na kendi topraklarında bir genel konsey kurması ve mahalli butce olu?turması imkanı tanındı. 1946’da Bamako’da Rassemblement Democratique Africain (RDA) adlı siyasi parti faaliyete ba?ladı. 23 Haziran 1956 tarihinde cıkarılan bir kanunla Fransız Birli?i’ne ba?lı ulkelerin ic i?lerinde ba?ımsız hukumetler kurmasına izin verildi. Fransa Cumhurba?kanı Charles de Gaulle, 28 Eylul 1958’de Fransız-Afrika Toplulu?u kurulması icin referandum onerdi ve Malililer buna % 97,3 gibi bir oranla olumlu oy verince topluluk 5 Ekim’de resmen kuruldu.

Ba?ımsızlık Donemi. 1958 yılında Gana’nın ba??ehri Accra’da yapılan Siyah Afrika Halkları Panafrikan Konferansı’nda Dahomey (Benin), Burkina Faso, Senegal ve Fransız Sudanı’ndan (Mali) olu?an dort ulkeyi icine alan Mali Federasyonu’nun kurulaca?ı ilan edildi. 1959’da Fransız Batı Afrikası adındaki somurge idaresi la?vedilerek yerini Mali Federasyonu aldı. Ancak bu federasyona katılan Dahomey ve Yukarı Volta kısa zamanda cekildi?i halde Afrika Federasyonu Partisi bunyesindeki Senegal ile Fransız Sudanı birli?e devam kararı aldı. Bu iki ulke federasyon topraklarının 6/7’sine sahipti. 20 Haziran 1960’ta Mali Federasyonu ba?ımsızlı?ını ilan ederken idari ve iktisadi anla?mazlıklar neticesinde iki ay sonra Senegal de federasyondan cekilme kararı aldı. Denizle kıyısı olmayan Mali boylece tamamen ic bolge olarak kaldı. Bamako’da Malinke etnik grubuna mensup bir aileden gelen Modibo Keita, 22 Eylul 1960 tarihinde ilan edilen ba?ımsız Mali Devleti’nin ilk kurucusu oldu ve sosyalist e?ilimli bir hukumet kurdu. 1961 yılı Temmuz ayında ulkenin milli para birimi olarak Mali frankı belirlendi. Mali 1962’de Fransız nufuzundan cıkarak Sovyetler Birli?i’ne yakla?tı. Giri?ti?i bircok reforma kar?ı gelen Batılı devletler bu ulkeye verdikleri kredileri askıya aldılar. Halk da devlet tekeline kısa surede alı?amadı ve once iktisadi, ardından ictimai ve siyasi krizler ba? gosterdi. 19 Kasım 1968’de otuz iki ya?ında bir te?men olan Moussa Traore askeri bir darbe yaptı. On yıl boyunca askeri rejimle yonetilen ulke ekonomik acıdan buyuk bir cokuntu ya?adı. Siyasi partiler yasaklandı ve sosyalist e?ilim terkedildi. Ulke 1969’da ?slam Konferansı Te?kilatı’na uye oldu. 1974’te hazırlanan anayasada millet meclisi ve tek parti kurulması ongoruldu. Kasım 1974 - Ocak 1975 arasında Mali guney kom?usu Burkina Faso ile iki defa sınır mucadelesine giri?ti. ?lk kongresi 31 Mart 1979 tarihinde gercekle?en l’Union Democratique du Peuple Malien (L’UDPM) 19 Kasım 1979’da kurulunca tek partili donem yeniden ba?ladı. Aynı yıl yapılan secimi Moussa Traore kazanarak devlet ba?kanı oldu. Boylece ikinci cumhuriyet donemi ba?ladı. Ulke 1981’de Batı Afrika para birli?ine katılıp Dunya Bankası ve uluslararası para birli?inden yardım aldı. Dı? siyasetinde ba?lantısız bir cizgi takip eden Mali 1984 yılında tekrar Burkina Faso ile sınır mucadelesine giri?tiyse de 1986’da bu mesele La Haye Uluslararası Mahkemesi tarafından barı?la sonuclandırıldı. Malililer artan bir ?ekilde cok partili sistemi istemeye ba?ladılar. 1991 yılında ba?ta Bamako olmak uzere ulkenin buyuk ?ehirlerinde gosteriler arttı ve Moussa Traore bunları bastırmak icin orduyu gorevlendirdi. Yuzlerce ki?inin olumuyle sonuclanan olaylar neticesinde yirmi uc yıllık yonetim Albay Amadou Toumani Toure tarafından 26 Mart 1991 tarihinde yapılan askeri bir darbeyle son buldu. Ulkeyi idare etmek uzere 30 Mart’ta gecici bir komite kuran Amadou Toumani Toure, 29 Temmuz 1991’de yeni bir anayasa hazırlanmasına ve cok partili sisteme gecilmesine karar verdi. 28 Haziran 1992’de yapılan serbest devlet ba?kanlı?ı secimlerini Alpha Oumar Konare kazandı ve Mali’de ucuncu cumhuriyet donemi ba?lamı? oldu. 2001 yılında gercekle?tirilen son devlet ba?kanlı?ı secimini Amadou Toumani Toure kazandı, Amadou halen bu gorevine devam etmektedir.

III. KULTUR ve MEDEN?YET
?lmi Hayat. Mali tarihinde bircok alimin yeti?mesinde ozellikle Mense Musa, Askiya Muhammed, Ahmedu Lobbo, el-Hac Omer ve “almami” (emiru’l-mu’minin) unvanını ta?ıyan Samori Ture gibi devlet adamlarının saraylarında ulemaya buyuk de?er vermeleri etkili olmu?tur. Ulema sınıfı ulke topraklarında kurulan Gana, Mali ve Songay imparatorluklarında, Tinbuktu Pa?alı?ı, Masina, Tekrur ve Segu devletlerinde onemli gorevler ustlendikleri gibi sultanlar uzerinde de nufuz kurmu?lardı. Malili alimlerin bir kısmı, telif ve o?retim calı?maları yanında ya?adıkları donemde kadılık gorevlerini de yuruttuler. Bunlardan Songay ?mparatorlu?u devrinde Sankore Camii imamı olan ve daha sonra buyuk kadı tayin edilen, buradaki medresede Halil b. ?shak’ın el-Mu?ta?ar ’ını ilk defa okutan, tefsir ve hadis dersleri veren Mahmud b. Omer et-Tinbukti (o. 1548) bilhassa Askiya Muhammed tarafından buyuk ilgi gordu. el-Mu?ta?ar uzerine yazdı?ı ?erhleri zamanımıza ula?mamakla birlikte ?ohret sahibi o?renciler yeti?tirmesiyle tanındı; mezarı gunumuzde Tinbuktu’deki onemli ziyaretgahlardan biridir. Songay’ın Sa‘diler hakimiyetine gecmesinin ardından Suk (Tadmekka) ?ehrinden Erevan’a gelip yerle?erek burayı bir ilim ve ticaret merkezi haline getiren onemli bir alim ve mutasavvıf Ahmed Ag Adda’dır. Tinbuktu’de yeti?en alimlerden biri de Ahmed Baba et-Tinbukti’nin babası Ahmed b. Hac Ahmed olup (o. 1583) ?erh mahiyetinde eserler kaleme almı?tır. Tinbuktu’deki Sidi Yahya Camii imamı olan ve buradaki medresede uzun yıllar ders okutan Muhammed Ba?yu‘un (o. 1593) yazdı?ı cok sayıda eserden sadece fetvaları, Mustafa b. Ahmed el-Gallavi’nin Nevazilu’t-Tekrur ve ?eyh Bay el-Kunti’nin Nevazil adlı eserleri vasıtasıyla gunumuze kadar gelmi?tir. Ba?langıctan 1666 yılına kadar Biladussudan’ın ictimai, dini ve kulturel tarihini ihtiva eden Tari?u’l-Fetta? adlı eserini, Tinbuktu Pa?alı?ı’nın himayesinde sultanlı?ını devam ettiren Askiya Davud b. Harun’un iste?i uzerine yazan Mahmud Ka‘ti et-Tinbukti, Songay’ın ihti?amlı gunlerine olan ozlemine sıkca yer vermektedir. Biladussudan tarihinin ikinci onemli kayna?ı olan Tari?u’s-Sudan ’ı yazan Abdurrahman b. Abdullah es-Sa‘di, once Cenne’de imam iken daha sonra Tinbuktu Pa?alı?ı tarafından Tinbuktu’ye getirilerek saray katipli?ine tayin edildi. Fıkıh ve Arap edebiyatı uzerine yazdı?ı eserleriyle tanınan Kadı Talibna b. Vafi b. Talibna (o. 1766) verdi?i fetvalarla toplumun bircok meselesini aydınlatmaya calı?tı. XVIII-XIX. yuzyıllarda Mali’deki tasavvuf ehli ailelerin ba?ında K?diri tarikatına mensup Kunti ailesi gelmektedir. Yazdı?ı 300 civarında kitap ve risaleden co?unun gunumuze kadar ula?ması dı?ında ya?adı?ı donemde bolgenin ictimai barı?ının tesisindeki nufuzuyla tanınan ?eyh Sidi Muhtar el-Kunti (o. 1811), ozellikle kendi ailesi hakkındaki e?-?ara?if ve’t-tela?id min keramati’?-?ey?ayni’l-valide ve’l-valid adlı eseri yanında ba?ka kitaplar da yazan ve vezir unvanıyla devlet idaresinde gorev alan o?lu ?eyh Sidi Muhammed (o. 1826), yine cok sayıda eser sahibi ve devrin siyasi olaylarına katılan o?lu Ahmed el-Bekka el-Kunti ile (o. 1865) bircok o?renci yeti?tiren ?eyh Bay b. Omer b. Sidi Muhammed el-Kunti ailenin ileri gelenleridir (bk. KUNTI ). Masina Devleti’ni kuran Ahmedu Lobbo’nun sarayındaki en me?hur alim olan ve Sidi Muhtar el-Kunti ile Osman b. Fudi’nin (Osman dan Fodio) yanında e?itimini tamamlayan Alfa Nuh b. Tahir el-Fulani (o. 1860) emirin kırk uyesi bulunan meclisinin ba?ına gecti ve yonetim merkezi Hamdallahi’deki dini hayatın te?ekkulunde etkili oldu. Yine Ahmedu Lobbo zamanında Masina Devleti’nin hizmetine giren ?eyhu Yirkoy Telf (o. 1864), Arapca ve Fulani dilinde bircok eser sahibi olup Ahmedu Lobbo’nun vefatıyla yerine gecen genc o?lu Ahmedu Ahmedu doneminde Hamdallahi’de dini hayatın zayıflamasından rahatsızlık duyarak Biladussudan’da yeni bir ıslah hareketi ba?latan el-Hac Omer’in safına katıldı. Ancak onun 400 Kur’an mektebinin bulundu?u Hamdallahi’yi sava?arak almaya kalkı?ması uzerine kendisinden ayrıldı. Muhammedu Aliyu Thiam’ın (o. 1911) el-Hac Omer’in hayatı hakkında yazdı?ı, bu alanda ilk eser kabul edilen ?a?ide ’si siyah Afrika edebiyatının ?aheserleri arasında sayılmaktadır ( Qas?da ou la vie d’Al-H?dj Umar [trc. Henri Gaden], Paris 1935). XVI. yuzyılda Tinbuktu’ye gelerek yerle?en Iraklı alim ve kadı el-Hac Muhammed el-Irak?’nin sekizinci gobekten torunu olan Sidi Muhammed el-?mam (o. 1923) ilk tahsilini Tinbuktu’de yaptıktan sonra e?itimini Ezher’de tamamladı. Fransızlar’ın 1893’te Cenne’yi i?gal etmeleri uzerine Tinbuktu e?rafı tarafından Aleviler Sultanı I. Mevlay Hasan’dan yardım istemek icin Merake?’e gonderilen heyete ba?kanlık etti. Hacca gittikten sonra Tinbuktu’ye donerek somurge idaresine ra?men o?retim faaliyetini surdurdu. Yukarı Senegal Nijer somurge valisi Clozel 1911 yılında burada actı?ı Fransız medresesinde nahiv, kelam, fıkıh ve Kur’an e?itimi vermesi icin onu ikna etti. Fransızlar tarafından 1916’da Batı Afrika Musluman ??leri ?nceleme Komitesi uyeli?ine, 1922’de Tinbuktu bolge mahkemesinde hakim yardımcılı?ına getirilen Sidi Muahmmed el-?mam, Ticaniyye tarikatına intisap ederek Cenneli ?eyh Ahmed Zerruk’un muridi oldu. Moritanya’nın Ti?it (Tichit) ?ehrinde do?an ?eyh ?erif Ahmed Hamahullah (Hamallah; o. 1943), intisap etti?i Ticaniyye tarikatı icinde Fransız i?galine kar?ı tavrıyla bilindi?i icin hayatı Batı Afrika’nın bircok bolgesinde surgunde gecti ve en son Fransa’nın guneyinde Yahudiler icin acılan Eveaux les Bains kasabasındaki tecrit kampına konuldu. Kısa sure sonra hastalanarak kaldırıldı?ı Montlucon Hastahanesi’nde vefat edince oraya defnedildi. ?erif Ahmed Hamahullah’ın muntesipleri Fransız i?galine kar?ı mucadele ettiler. el-Hac Omer’in soyundan gelen Tierno Bokar isimli muridi ozellikle Bandiagara bolgesinde Ticaniyye’nin Hamaliyye kolunun temsilcili?ini yaptı. Fransız somurgecili?inin sonuna kadar Mali sınırları icinde oldu?u halde bugun Moritanya’da kalan ve Tinbuktu oncesi bolgenin ticaret ve kultur merkezi olan Velate’de do?an Muhammed Yahya b. Salim (o. 1954), ba?langıcta K?diri tarikatına intisap etmi?se de daha sonra Ticanili?i benimsedi ve ?erif Ahmed Hamahullah’ın muridlerinden oldu. Ba?ta fıkıh olmak uzere di?er alanlarda yazdı?ı elliden fazla eserin nushaları Tinbuktu’deki Ahmed Baba Dokumantasyon ve Ara?tırma Merkezi’nde muhafaza edilmektedir.

Dini Hayat. ?slamiyet daha I. (VII.) yuzyılda Afrika iclerine do?ru yayılmı?sa da Mali topraklarında ilk defa G?ne ?mparatorlu?u doneminde bugunku Fas ve Moritanya uzerinden gelen Arap ve Berberi muslumanların yardımıyla nufuz kazandı. Ulkenin kuzey ve do?u bolgelerinde ise daha cok bir Sahra kavmi olan Mor ve Tevarikler aracılı?ıyla yayıldı. XIII-XV. yuzyıllar arasında Mali Sultanlı?ı, XV-XVI. yuzyıllarda Songay Sultanlı?ı, 1591’de Sa‘diler Devleti’nin kurdurdu?u Tinbuktu Pa?alı?ı sayesinde Biladussudan, Endulus’ten Arabistan’a kadar ?slam dunyasının bircok bolgesiyle yakın munasebetler kurdu. Bir taraftan Malililer tahsil amacıyla Ma?rib ulkelerindeki medreselere, Mısır’da Ezher’e girip ozellikle hac esnasında kutsal topraklardaki ilim halkalarına dahil olurken Arap ve Berberi asıllı musluman alimler de Tinbuktu, Gao, Erevan ve Cenne gibi ilim merkezlerine giderek dini ilimleri okuttular. Ulema sınıfı gecmi?te oldu?u gibi XX. yuzyıla kadar Malililer’in dini ve siyasi hayatında a?ırlıklı konumunu muhafaza etti. XVI. yuzyılda Cezayirli Muhammed b. Abdulkerim el-Meg?li Biladussudan’da K?dirili?i yaymaya ba?ladı; ulkenin kuzeyindeki Kunti ailesinin bu tarikata intisabıyla XVII. yuzyılda Bekkaiyye, XVIII. yuzyılın sonunda Muhtariyye kolu ortaya cıktı. Di?er bir Cezayirli olan Seyyid Ahmed et-Ticani (o. 1815) tarafından Kuzey Afrika’da kurulan Ticaniyye tarikatı XIX. yuzyıl boyunca Ma?rib ulkelerinde oldu?u kadar Batı Afrika’da da hızla yayıldı. Bunda el-Hac Omer’in Hicaz’a yaptı?ı seyahati sırasındaki intisabı ve donu?unde bu tarikatı yayma gayreti etkili oldu. Bilhassa ?erif Hamahullah’ın i?gal kar?ısındaki direni?i sadece Mali’de de?il cevre ulkelerde de yankı bulunca onu takip eden Ticaniler, Fransa’nın bolgedeki varlı?ına boyun e?enlerden ayrılarak Hamaliyye kolunu olu?turdular. Fransız somurgecili?i doneminde, her iki tarikata mensup marabuların bolgedeki nufuzlarının kırılması icin ders verdikleri Kur’an mektepleri yakın takibe alındı, seyahat imkanları kısıtlandı. ?slam dunyasında somurgecili?e kar?ı olu?an hareketlerden Malililer’in etkilenmesini onlemek icin hac seyahatleri iptal edildi. Kendilerine kar?ı mucadeleden vazgecen ileri gelenlerin cocuklarına dini e?itim vermek uzere Fransızlar Cenne (1908) ve Tinbuktu’de (1910) iki medrese actılar. Mali halkı ise her turlu baskıya ra?men geleneksel usulde cocuklarına din e?itimi vermeyi surdurdu ve Cenne Medresesi kısa zaman sonra ilgisizlikten kapatıldı. 1940’lı yıllarda Segu’da ba?layan ozel medrese acma giri?imleri ulke geneline yayıldı. Arap ulkelerinin maddi deste?i yanında yuksek e?itimini bu ulkelerde tamamlayan o?rencilerin geri donmesiyle geleneksel ?slam anlayı?ını temsil edenlerle yeni nesil arasında 1950’li yıllarda sert tartı?malar ya?andı; bunlar bilhassa Bamako’da farklı camilerde ibadet etmeye ba?ladılar. Ozellikle yeni ?slami anlayı?ı temsil edenler Vehhabi olmakla itham edilmektedir. Association Malienne Pour l’Unite et le Progres de l’Islam (AMUPI) devletin deste?iyle 1980 yılında faaliyete ba?layan resmi din kurumudur. Ulke genelinde camiler ve medreseler ?ahısların veya belli ailelerin idaresindeki cemiyetlerin elinde olup gorevliler aile fertlerinden veya onların mai?etlerini temin ettikleri kimselerden secilmektedir. 2002 yılı Ocak ayında hukumetin deste?iyle devletin resmi kurumları kar?ısında butun cemiyetleri temsil etmek uzere Haut Conseil Islamique du Mali kuruldu. Son devlet ba?kanlı?ı seciminde etkili olabilmek icin ?slami cemiyetler bir araya gelerek olu?turdukları Collectif des Associations Islamiques du Mali (CAIM) vasıtasıyla butun adayların kendilerine gerekli ilgiyi gostermelerini talep ettiler. Somurgecilikle birlikte misyonerlik faaliyetlerinin arttı?ı ulkede ba?langıcta sadece ba??ehir Bamako’da bir katedral bulunurken 1990’lı yıllarda ulke genelinde yuzlerce kilise in?a edildi. Her ne kadar muslumanlar hıristiyanla?tırma faaliyetlerine kar?ı tedbirli hareket etseler de bazıları kendilerine verilen ozel imkanlar sonucunda din de?i?tirebilmektedir.

Mimari. Mali’nin topra?a dayalı mimarisi, bir sure Fas’ta kaldıktan sonra geri donen Songay etnik grubunun buradan getirip uyguladı?ı unsurlara dayanır ve Sudan mimarisi adıyla anılır. Segu, Sikasso ve Dogon bolgesinde rastlanan tipik Mali mimarisi kullanılan malzeme, iklim ve ya?anılan bolgenin kulturel yapısına gore uc ayrı ozellik gosterir. Camiler, evler, ambarlar ve i? yerleri in?a edilirken genelde dı? duvarlar guclendirilmi? veya suslenmi? sutun yahut payandalarla desteklenmektedir. Binaların duz catıları aynı zamanda tavan gorevi yapmakta ve kiri?lerle tutulmaktadır. Malili ustalar yegane in?aat malzemeleri olan kırmızı renkte laterit topra?ını cıplak elle kullanırlar. Cenne, Tinbuktu ve San’daki tarihi camiler Biladussudan’ın en gorkemli eserleridir. Mali Sultanı Mense Musa hac donu?unde Enduluslu mimar Ebu ?shak es-Sahili’yi beraberinde getirerek 1325 yılında Tinbuktu’de Cingereybir Mense Musa Camii’ni in?a ettirdi. Be? yılda tamamlanan caminin ibadet mahalli 1570-1583 yılları arasında ?mam el-Hac el-Ak?b tarafından tamamen yıkılarak yeniden yapıldı ve guney kısmı bu donemde eklendi. ?ki minaresinden biri ?ehre hakim konumda bir yuksekli?e sahip olup do?u cephesindeki di?eri daha kısadır. Tinbuktu’de bir musluman hanım tarafından yine Mali Sultanlı?ı doneminde in?a edilen Sankore Camii’nin ibadet kısmını da ?mam el-Hac el-Ak?b 1578 yılında yıktırarak hac sırasında aldı?ı Kabe olculerine uygun olarak tekrar yaptırdı. Minaresi de bir asır sonra yıkıldı?ı icin yeniden in?a edildi. 1952 yılındaki kum fırtınası sırasında tamamen kum yı?ınları altında kalan tarihi caminin catısı coktu. Bunun uzerine do?u cephesindeki duvarı ta?la oruldu, di?er duvarları da yukseltilerek ici toprakla dolduruldu. Caminin merkezindeki minaresi Cingereybir’inki ile aynı mimari tarzda olup ibadet kısmının kuzeyinde yer alan bolum yapıldı?ı donemde medrese olarak kullanılıyordu. Tinbuktu Sankore Camii’nin bir bolumunun medrese olarak belirlendi?i ve buraya ba?lı ?ehrin farklı mahallelerindeki 180 Kur’an okulunda 25.000 o?rencinin e?itim gordu?u XVI. yuzyıl kaynaklarında belirtilmektedir. Batı Afrika ?slam kulturunun geli?mesinde Sankore en onemli merkez konumunu asırlarca devam ettirmi?tir. XIV. yuzyılın sonlarına do?ru ?eyh el-Muhtar Hamahullah tarafından Sidi Yahya et-Tadilissi adına Sidi Yahya (Muhammed Naddah) Camii yaptırıldı. Bu caminin ilk imamı olarak o donemde buranın hakimi konumundaki Muhammed Naddah tayin edildi?i icin onun adıyla da tanındı. Di?er iki camide oldu?u gibi bunu da el-Hac el-Ak?b 1577-1578 yıllarında yeniden in?a ettirdi. Kuzey-guney istikametinde sutunlarla uc ana bolume ayrılan bu caminin de minaresi ic kısımda bulunmaktadır. Sidi Yahya ile dostu Muhammed Naddah birer hafta arayla vefat edince caminin guneyindeki buyuk avlu kabristana cevrildi. Tinbuktu’nun en iyi korunan buyuk camisi olmasına ra?men etrafındaki mu?temilatı harabe halindedir. Bu uc buyuk caminin dı?ında Tinbuktu’de ayrıca Ali b. Abdulk?dir Pa?a tarafından yaptırılan (1629-1630), ancak 1826-1860 yılları arasında yıkıldı?ı tahmin edilen, bugun sadece kalıntıları bulunan Hena Camii, Sa‘diler’in Tinbuktu’de hakimiyet kurmasından (1591) hemen sonra olu?turdukları Kasaba adlı semtin ortasında kumandan Cuder (Djouder) tarafından in?a ettirilen ve 1780 yılında Tevarik saldırısıyla birlikte yok olarak bugun kasaba ile birlikte izine dahi rastlanmayan Kalidi Camii ile kalıntıları mevcut Elgufur Cingarey Camii anılabilir. Batı Afrika tarihi camileri icerisinde en me?huru olan Cenne Camii’ni 1250 yılında bu ?ehrin ilk musluman hakimi Koy Konboro kendi sarayını bozarak yaptırmı?tır. Daha sonraki yıllarda ?ehirdeki marabuların actıkları kucuk camiler vesilesiyle burası bakımsız kaldı. 1810-1861 yılları arasında bolgede hukum suren Masina Devleti’nin ilk kurucusu Ahmedu Lobbo, Cenne’deki kucuk camilerin tamamını yıkarak bu tarihi eseri butun muslumanların devam etti?i bir mabed haline getirdi. Ancak ardından yine ?eyhu Ahmedu Lobbo tarafından kendi haline terkedilen caminin batı tarafı yıkılarak buradan alınan malzemelerle do?u tarafına yeni bir cami in?a edildi. 1907’de Cenne halkının iste?i uzerine somurge idaresi camiyi onararak ibadete actı. Mali toplumunun asırlar boyunca hizmetinde olan cami, gecmi?te ozellikle Kuzey Afrika’dan gelen alimlerin ders verdi?i onemli bir e?itim merkeziydi. Gunumuzde ise dunyanın bircok ulkesinden Mali’ye gelen turistlerin mutlaka gormek istedikleri bir eserdir. 1495 yılında Songay Sultanı Askiya Muhammed tarafından in?a edilen Askiya Camii, Gao ?ehir merkezinin dı?ında Nijer nehri kenarında yer almaktadır. Gao’nun cuma camii olup onemli kutuphanesiyle o civardaki ?slami e?itimin verildi?i merkez konumundadır.

Edebiyat. Zengin bir tarihi gecmi?e sahip olan Mali’de bilhassa yerli kulturun butun unsurlarını barındıran sozlu edebiyat asırlar boyunca varlı?ını muhafaza etti. “Griot” denilen sozlu edebiyatın temsilcileri babadan o?ula, ba?ta tarihi ?ahsiyetler olmak uzere kendi bolgelerindeki insanların gecmi?i hakkında ?iir tarzında edebi urunler ortaya koyma gelene?ini devam ettirmektedir. Tarihi ?ahsiyetlerin ba?ında gelen Suncata Keita ve Mense Musa’dan ba?ka bilhassa putperest krallıklar donemine ait Gabu, Segu, Vagadu ve Kusa gibi destanlar yazılı hale getirilmi?tir. ?slam dininin bolgede yayılmasıyla birlikte Ma?rib, Endulus, Mısır ve Arabistan gibi onemli co?rafyalarda ya?ayan alimlerin eserleri Gao, Tinbuktu, Erevan ve Cenne gibi merkezlerde okunmaya ba?landı. XVI. yuzyıldan itibaren Malili alimlerin ba?ta ?slami ilimler olmak uzere tarih, Arap dili ve edebiyatı alanlarında yazdıkları, cok azı mahalli dillerde ve geri kalanı Arapca olan eserleri ce?itli kutuphanelerde muhafaza edilmektedir. XIX. yuzyılın ikinci yarısında ba?layan Fransız i?galine kar?ı el-Hac Omer ile Samori Ture’nin direni? hareketleri modern Mali edebiyatının ilk konuları arasında yer almaktadır. Bu edebiyatın ilk urunleri, somurgecilik doneminde Ibrahima Mamadou Ouane’nın Les dogons du Soudan (1938) adlı eseriyle ba?latılmakta olup yine bu alandaki ilk kitaplardan sayılan La passion de Djime de (1955) ona aittir. Fransız Sudanı adına milletvekilli secilen Fily Dabo Sissoko, roman gelene?ine a?ırlık vermesi yanında sozlu edebiyatı yazıya geciren ilk edebiyatcılardandır ( Poemes de l’Afrique noire , 1963). Mahalli Malinke dilindeki ?iirleri ve atasozlerini Fransızca’ya tercume edip yayımlamasıyla birlikte yerli kultur dı? dunyada tanınmaya ba?landı. Afrika universitelerinde uzerinde calı?malar yapılan Sous l’orage (1957) adlı romanla La mort de Chaka (1962) isimli tiyatro eserinin yazarı Seydou Badian da onde gelen edebiyatcılar arasında zikredilmektedir. Butun Afrika kıtasının en me?hur edebiyatcılarından biri kabul edilen Amadu Hambate Ba’nın (o. 1991) Fulani (Pol) ?iiri uzerine yayımladı?ı eseri Mali edebiyatının sahasındaki ilk orne?idir ( Poesie peule du Macina , 1950). Afrika’nın bilgesi olarak tanınan Ba bir yazar, din alimi, tarihci, siyaset bilimcisi ve bir sosyolog olarak kıtanın siyahlar tarafından meskun bolgelerini dunyaya tanıtmı?tı. En onemli eserlerinden biri kabul edilen L’empire peul de Macina bircok defa basıldı (1955, 1962, 1984). L’etrange destin de Wangrin (1973, 1998) isimli romanında Batı medeniyetiyle Afrika medeniyetleri arasındaki catı?mayı konu edinmektedir. Jesus vu par un musulman adlı kitabı ile (Paris 1974, 1976) hocasının hayatı ve o?retisini konu alan ara?tırması Vie et enseignement de Tierno Bokar (1957, 1980) ?slam kulturu hakkındaki eserleridir. Ancak onu dunya capında ?ohrete kavu?turan kitabı olumunden kısa bir sure once yayımladı?ı cocukluk hatıralarını ihtiva eden Amkoullel l’enfant peul ’dur (Paris 1991); daha sonraki donemlere ait hatıraları ise Oui mon commandant adıyla ne?redildi (1994, 1999, 2000, 2001). 1960’lı yıllarda Mali edebiyatının onde gelen iki ismi Seydou Badian ve Yambo Ouologuem’dir. Gaoussou Diawara ve Massa Makan Diabate’nin tiyatro eserleri 1970’li yıllarda onemli calı?malar olarak one cıkar. ?brahima Ly ( Toiles d’araignees , 1982) ve Moussa Konate ( Le prix de l’ame , Paris 1981; Une aube incertaine , Paris 1985; Les trois gourmands , Bamako 1997), 1980’li yıllarda yazdıkları eserleriyle Mali’nin son donem edebiyatcıları arasında yer aldılar. Malili kadın yazarlar arasında bilhassa somurge doneminde kadınların icinde bulundu?u ?artları eserlerine yansıtan, ba?ımsızlık surecinde ve sonrasında milletvekilli?i dahil ulke yonetiminde ce?itli gorevlerde bulunan Aoua Keita anılmalıdır ( Femme d’Afrique. La vie d’Aoua Keita racontee par ellememe , Paris 1975). 1991-2001 yılları arasında devlet ba?kanlı?ı gorevinde bulunan Alpha Omar Konare’nin e?i olan tarih profesoru Adame Ba Konare Mali kulturu ve medeniyeti hakkında cok sayıda eser verdi. Son donemde Paris Sorbonne, Manneheim ve Oxford universitelerinde e?itimini tamamlayan Aicha Fofana ( Mariage on copie , Bamako 1994), Ozbekistan’da yuksek tahsil goren Aida Mady Diallo ( Kouty, memoire du sang , Paris 2002), Tunus’ta e?itim goren Oumou Diarra ( L’Afrique un defi au feminin , Alger 1999) eserleriyle Mali sınırları dı?ında da tanındılar. Halen milletvekili olan Diarah Bintou Sanankoua’nın tarih, edebiyat, e?itim ve sosyoloji alanında yayımlanmı? eserleri bulunmaktadır. Son donem yazarları arasında roman tarzında kaleme aldı?ı cok sayıda eserine ra?men sozlu edebiyata a?ırlık veren Massan Makan Diabate, Mali halkının gunluk hayatını yazılarına ustalıkla aktarmasıyla bilinir. Janjon et autres chants populaires du Mali (Paris 1970), Le coiffeur de Kouta (Paris 1980), Le boucher de Kouta (Paris 1982) ve L’assemblee des djinns (Paris 1985) ba?lıca eserleridir.

E?itim. Mali’de muslumanların somurge yonetimine kar?ı olumsuz tavırlarını kırmak isteyen Fransa, 1850 yılında Cezayir’de ?slami e?itim vermek uzere actı?ı medreselerin benzerlerini daha sonra i?gal etti?i Moritanya, Gine ve Senegal’de oldu?u gibi Mali’de de faaliyete gecirdi. ?lk once Cenne (1908), ardından Tinbuktu (1910) medreseleri acıldı ve bu okullara sadece ileri gelenlerin cocuklarının girmesine izin verildi. 1960’ta Mali’nin ba?ımsızlı?ına kadar faaliyet gosteren Tinbuktu’deki okul, bu tarihten sonra di?er okullarla aynı konuma getirilerek adı Fransız-Arap Lisesi olarak de?i?tirildi. Somurge yonetimi doneminde Segu’da Saad Omer Ture 1947 yılında Sebilu’l-felah ve’l-?slam adıyla ozel bir medrese actı. Onu yine aynı ?ehirde Bakary Thiam’ın kurdu?u en-Necah ve’l-felah Medresesi takip etti. Yeni medrese acma gelene?i kısa zamanda butun ulkeye yayıldı. Geleneksel ?slami e?itimin yaygın olarak yapıldı?ı Tinbuktu, Cenne ve Gao gibi ?ehirlerin yerine bu okulların daha cok ba??ehir Bamako (138 medrese), Sikasso (yetmi? dort medrese), Segu (elli iki medrese), Koulikoro (kırk medrese) ve Kayes (yirmi be? medrese) gibi son donemlerde geli?ip buyuyen ?ehirlerde acılması dikkat cekmektedir. 1990’lı yıllarda ulke genelinde temel e?itim goren 500.000 o?rencinin % 10’undan biraz fazlasını bu medreselerde okuyan o?renciler olu?turuyordu (1994’te 60.331). Ozel okul statusundeki bu kurumlarda e?itim dili Arapca’dır. E?itim suresinin on iki yıl oldu?u okullardan mezun olan o?rencilerden yuksek tahsil gormek isteyenler genelde Arap ulkelerindeki universitelere gitmek zorunda kalıyorlardı. Bamako’da daha once yuksek okul seviyesinde kurulan enstituler 2000 yılında birle?tirilerek Mali Universitesi’ne donu?turuldu. Di?er taraftan ulke genelinde Kur’an okullarında geleneksel e?itimi marabular vermeye devam etmektedir (1987’de 50.709 o?renci).

Kutuphaneler. ?slam medeniyetinin Mali’de ula?tı?ı seviyeyi buradaki kutuphanelerde bulunan eserler de yansıtmaktadır. Ulkede tarihi yazmaların bulundu?u en onemli kutuphane, Tinbuktu’de 1970 yılında Birle?mi? Milletler E?itim ve Kultur Te?kilatı’nın giri?imiyle Centre de Documentation et de Recherche Ahmed Baba (CEDRAB) adıyla kurulan ve Kuveyt’in sa?ladı?ı maddi destekle 1977’de faaliyete gecen kurumdur. Daha sonra cıkarılan bir kanunla burası bir yuksek e?itim enstitusune donu?turulerek Centre des Hautes Etudes et de Recherches Islamiques Ahmed Baba (IHERIAB) adını aldı. Furkan ?slam Vakfı tarafından katalogları hazırlanan merkezde toplam 18.000 yazma eser bulunmaktadır. Ayrıca Tinbuktu ve civarında sayıları altmı?la seksen arasında oldu?u soylenen ozel yazma eser kutuphanelerinde toplam 300.000 civarında yazma oldu?u tahmin edilmektedir. Bunlardan sadece Mamma Haidara ozel kutuphanesinde 5000, Mahmud Ka‘ti’nin aile kutuphanesinde 3000 eser mevcuttur. Tinbuktu’nun 200 km. kuzeydo?usunda Talib Sidi Ahmed es-Suk (o. 1770) tarafından kurulan Boujbeha Kutuphanesi’nde 600 yazma, 1900 matbu kitap bulunmaktadır. Co?unlu?u Kur’an ilimleri, tefsir, hadis, fıkıh, gramer ve mantık alanında olan eserler kurucusunun vefatından sonra uzun zaman ihmal edilmi?, 1912’de onun soyundan gelen ?eyh Zeyn b. Abdulaziz’in topladı?ı matbu ve yazma eserlerle zenginle?tirilmi?tir. Ardından o?lu ?eyh Bay tarafından kitaplar muhafaza altına alınarak tahripten kurtarılırken bu defa okuyucuların hizmetine kapatılmı?tır. 1980’de Tinbuktu’deki Centre de Documentation et de Recherche Ahmad Baba tarafından yapılan ara?tırma sırasında ba?ta Sidi Muhtar el-Kunti olmak uzere bircok alime ait nadir eserlerin bu merkezde oldu?u anla?ılmı?tır. 1890 yılında Segu’yu i?gal eden Fransızlar’ın burada buldukları el-Hac Omer ve o?lu Seku Amadu’ye ait onemli miktardaki Arapca yazma eser Paris Bibliotheque Nationale’e gonderilmi?tir. Toplam 120.000 varak tutan 518 ayrı yazmadan olu?an koleksiyonla ilgili cok sayıda katalog hazırlanmı? olup Biladussudan yazmaları icinde en iyi ?ekilde muhafaza edilenleridir.


B?BL?YOGRAFYA

?bnu’l-Fak?h, Mu?ta?aru Kitabi’l-Buldan (n?r. M. J. de Goeje), Leiden 1967, s. 68, 87.

, s. 34.

, s. 92, 99-103.

, s. 3-14.

Ahmed b. Abdulmu’min e?-?eri?i, ?er?u Ma??mati’l-?ariri (n?r. M. Abdulmun‘im Hafaci), Beyrut 1413/1992, I, 334-335.

, II, 44; IV, 208.

Zekeriyya b. Muhammed el-Kazvini, As?aru’l-bilad , Beyrut, ts. (Daru Sadır), s. 18-19, 24, 26-27, 57.

?bn Said el-Ma?ribi, Kitabu Bas?i’l-ar? (n?r. J. V. Gines), Tıtvan 1958, s. 24-28.

, II, 208, 214, 220-221.

?bn Fazlullah el-Omeri, Mesalik (trc. Gaudefroy-Demombynes), Paris 1927, s. 52-93.

, s. 359-374.

a.mlf., er-Ri?le , Beyrut 1987, s. 691-698.

?bn Haldun, Histoire des Berberes et des dynasties musulmanes de l’Afrique septentrionale (trc. M. G. de Slane), Paris 1982, II, 105-116.

, V, 282-301.

Mahmud Ka‘ti et-Tinbukti, Tari?u’l-Fetta? (n?r. ve trc. O. Houdas ? M. Delafosse), Paris 1964, tur.yer.

, s. 164-170.

Abdurrahman b. Abdullah es-Sa‘di, Tari?u’s-Sudan (n?r. ve trc. O. Houdas), Paris 1964, tur.yer.

el-Hac Omer el-Futi, Beyanu ma va?a?a: Voila ce qui est arrive (n?r. ve trc. Sidi Mohamed Mahibou ? J.-L. Triaud), Paris 1983, s. 76-138.

J. Beraud-Villars, l’Empire de Gao: Un etat soudanis aux XV e et XVI e siecles , Paris 1942, tur.yer.

Majhemout Diop, Histoire des classes sociales dans l’Afrique de l’ouest: 1. Le Mali , Paris 1971, tur.yer.

Le Mali: Carrefour des civilisations , Paris 1971, s. 6-9, 20-21, 34, 72-73, 112-113.

L. Kaba, The Wahhabiyya: Islamic Reform and Politics in French West-Africa , Evanston 1974, tur.yer.

a.mlf., Sonni Ali-Ber: Fondateur de l’Empire songhay , Paris 1977, s. 17-102.

a.mlf., “Les chroniqueurs musulmans et Sonni Ali ou un apercu de l’Islam et de la politique au Songhay au XV e siecle”, Bulletin de l’institut fondamental d’Afrique noire , XL/1, Janvier 1978, s. 49-65.

J. M. Cuoq, Les musulmans en Afrique , Paris 1975, s. 175-189.

Ibrahima Baba Kake ? G. Comte, Askia Mohamed: L’apogee de l’Empire songhay , Paris 1976, s. 15-90.

Ibrahima Baba Kake, Mamadou Lamine: Marabout et resistant soninke , Paris 1977, s. 17-90.

Mahmoud A. Zouber, Ahmad B?b? de Toumbouctou (1556-1627): Sa vie et son œuvre , Paris 1977, s. 13-37, 52-54, 72-81.

a.mlf., “La bibliotheque d’al Hajj Umar”, Culture et civilisation islamiques: Le Mali , Rabat 1408/1988, s. 143-145.

M. Abitbol, Tombouctou et les Arma , Paris 1979, s. 54-74, 77-147, 151-218, 221-238.

V. Monteil, L’Islam noir: Une religion a la conquete de l’Afrique , Paris 1980, s. 81-86, 88-98, 110-119, 129-132.

Selahaddin el-Muneccid, Memleketu Mali ?inde’l-co?rafiyyine’l-muslimin , Beyrut 1982, tur.yer.

Zakari Dramani-Issifou, L’Afrique noire dans les relations internationales au XVI e siecle , Paris 1982, s. 129-136.

Elias N. Saad, Social History of Timbuktu , Cambridge 1983, s. 94-125.

Diarah Bintou Sanankoua, “Les ecoles coraniques au Mali: Problemes actuels”, Les defricheurs de l’Islam en Afrique occidentale (ed. B. Jewsiewicki ? J.-L. Tiraud), Quebec 1985, s. 359-367.

Alpha Oumar Konare, “Panorama historique du Mali”, Culture et civilisation islamiques: Le Mali , Rabat 1408/1988, s. 15-30.

Drissa Diakite v.d?r., “Les etats de l’espace malien”, a.e. , s. 31-59.

A. Gaudio, Le Mali , Paris 1988, tur.yer.

Amadou Ba, Histoire du Sahel occidental malien , Bamako 1989, s. 15-21, 61-83, 131-164.

L. Brenner, “Introduction: Essai sociohistorique sur l’enseignement islamique au Mali”, L’enseignement islamique au Mali (ed. Bintou Sanankoua ? L. Brenner), Bamako 1991, s. 1-23.

D. Diakite, “Les fondements historique de l’enseignement islamique au Mali”, a.e. , s. 25-44.

G. Mommersteeg, “L’education coranique au Mali: Le pouvoir des mots sacres”, a.e. , s. 45-61.

Madina Ly-Tall, Un Islam militant en Afrique de l’Ouest au XIX e siecle , Paris 1991, s. 178-212, 256-278.

P. Maas ? G. Mommersteeg, Djenne: Chef d’oeuvre architectural , Eindhoven 1992, s. 111-118.

S. Cisse, L’enseignement islamique en Afrique noire , Paris 1992, tur.yer.

S. M. Cissoko, Tombouctou et l’Empire songhay , Paris 1996, tur.yer.

L. Kesteloot ? B. Dieng, Les epopees d’Afrique noire , Paris 1997, s. 96-119, 192-200.

Ahmed e?-?ukri, el-?slam ve’l-muctema? es-Sudani ?mbara?uriyyetu Mali 1230-1430 , Ebuzabi 1999, tur.yer.

Ahmet Kavas, L’enseignement islamique en Afrique francophone: Les medersas de la republique du Mali , ?stanbul 2003, s. 42, 200, 218.

J.-L. Triaud, “Quelques remarques sur l’islamisation du Mali des origines a 1300”, Bulletin de l’institut fondamental d’Afrique noire , XXX/4, Dakar 1968, s. 1329-1352.

Aymar de Champagny, “Reflexions sur l’Islam malien: Du devin au marabout”, Pesence de l’Islam , sy. 3, Dakar 1976 s. 14-17.

, IV, 2672-2676.

Bu madde TDV ?slam Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 27. cildinde, 493-504 numaralı sayfalarda yer almı?tır. Matbu nushayı pdf dosyası olarak indirmek icin tıklayınız.
TDV ?slam Ansiklopedisi 'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BA?KA B?R MADDE GOSTER