한국   대만   중국   일본 
? BA‘LEBEK - TDV ?slam Ansiklopedisi

BA‘LEBEK

?????
Muellif:
BA‘LEBEK
Muellif: ?DR?S BOSTAN
Web Sitesi: TDV ?slam Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV ?slam Ara?tırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1992
Eri?im Tarihi: 08.06.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/balebek
?DR?S BOSTAN, "BA‘LEBEK", TDV ?slam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/balebek (08.06.2024).
Kopyalama metni

Ba‘lebek (Baalbek), Anti Lubnan da?larının (Cebelu??ark?) batı ete?inde ve Bik?‘ (Bek?‘) vadisinin kuzeydo?usunda, denizden yakla?ık 1200 m. yukseklikte kurulmu?tur. Beyrut ile ?am’ı Humus’a ba?layan demiryolu uzerinde ve Beyrut’tan 86 km. mesafededir. Aksi istikametlerde akan Asi ve Litani nehirlerinin havzalarını ayıran setin ustunde, Asi nehrinin Re’sul‘ayn denilen kayna?ına yakın bir yerde bulunur. Etrafı bu geni? kaynaktan sulanan meyve bahceleriyle cevrilidir. ?ehir bugun Lubnan’ın en onemli tarihi ve turistik merkezi olup 18.000 civarında bir nufusa sahiptir.

Arapca’da Ba‘lebek ?eklinde soylenen Baalbek adının Ken‘aniler’in ba? tanrısı Ba‘l’den geldi?i bilinmekte ve ?ehrin bu tanrının Bik?‘ vadisindeki en onemli kult merkezi olması sebebiyle kelimenin aslının “Bek?‘ın Ba‘l’i” (Ba‘lu Bek?‘) anlamını ta?ıdı?ı sanılmaktadır. Ba‘l’in Grekler tarafından gune? tanrısı sayılması sebebiyle ?ehir Helenistik devirde Heliopolis (gune? ?ehri) adıyla anılmı?tır. Hıristiyanlı?ın yayılmasına kadar bolgenin dini merkezi olmaya devam eden ?ehir, buraya iki lejyon yerle?tiren ve derecesini koloniye cıkaran Romalılar doneminde cok onem kazanmı? ve Colonia Julia Augusta Felix Heliopolis adıyla yeniden imar edilmi?tir. Ayrıca ba?lıcaları Jupiter ile Bacchus adına olmak uzere ce?itli tanrılar icin yapılan bircok mabedle suslenmi?tir. Buyuk Konstantin (306-337) tarafından mabedlerin kapatılması ve I. Theodosios (379-395) tarafından buyuk bir bazilika yaptırılarak ?ehrin bolgenin Hıristiyanlık merkezi haline getirilmesinden sonra cok tanrılı donemi hatırlatan Heliopolis adı terkedilerek tekrar Ba‘lebek adı benimsenmi?tir.

Ba‘lebek, Hz. Omer devrinde Ebu Ubeyde b. Cerrah tarafından Dıma?k’ın fethinden sonra barı? yoluyla alınarak ?slam topraklarına katıldı (637) ve Hz. Omer’in emriyle Yezid b. Ebu Sufyan’ın idaresine bırakıldı. Yezid’in Amvas’ta olumu uzerine Hz. Omer idari taksimatta de?i?iklik yaptı ve Ba‘lebek’in yonetimini Dıma?k ve Belk? ile birlikte Muaviye’ye verdi. Onun zamanında ?ehir onemli bir merkez haline geldi. Araplar bolgeyi fethettikten sonra Ba‘lebek’in akropolunu bir ic kale ve bolge yoneticisinin oturma mahalli olarak kullanmaya ba?ladılar. Muaviye 661 yılında halifeli?ini ilan edince Ba‘lebek’teki darphanede Emevi dirheminin basılmasını emretti; bu parada “emiru’l-mu’minin”, “Muhammedun Resulullah” ve “Ba‘lebek” ibareleri yer alıyordu. Emeviler devrinde Dıma?k ordugahının bir kısmını olu?turan Ba‘lebek, Hz. Osman’ın katilleriyle Emevi du?manlarının ve Bizanslı esir ve rehinelerin hapsedildi?i bir kale idi. Ayrıca sahil ?ehirleriyle adalara yapılacak yardımlar acısından da onemli bir konumda bulunuyordu. Nitekim Muaviye ve halefleri sahildeki bircok ?ehre Ba‘lebek’ten suvari birlikleri gondermi?lerdir. Emeviler her bakımdan layık oldu?u ilgiyi gostermi? oldukları Ba‘lebek’te buyuk bir cami ve darphane yaptırmı?lardı. ?ehir daha sonra Abbasiler’in kontrolune gecti ve onemli bir ordugah ?ehri olma ozelli?ini korudu.

Ba‘lebek 878-974 yılları arasında Toluno?ulları, ?h?idiler, Hamdaniler, Karmatiler ve Fatımiler’in hakimiyetinde kaldı. 974’te Bizans ?mparatoru I. Ioannis Tzimiskes’in, 1025’te Halep Emiri Salih b. Mirdas’ın ve 1075’te Suriye Selcuklu Meliki Tutu? ve o?ullarının hakimiyetine girdi. 1083’te Halep Emiri Muslim b. Kurey? tarafından i?gal edildiyse de onun ?ehirden ayrılması uzerine Dıma?k Selcuklu Meliki Dukak’ın emirlerinden Gumu?tegin buraya vali tayin edildi. Ancak Gumu?tegin daha sonra Dıma?k Atabegi Tu?tegin’in aleyhinde bulundu?undan azledildi ve yerine Tu?tegin’in o?lu Bori getirildi (1110). Bori atabeg olunca Ba‘lebek’i o?lu Muhammed’e ikta etti. Bu de?i?ikliklerin meydana geldi?i donemlerde ?ehir kuvvetli bir ?ekilde tahkim edildi. Muhammed 1138’de Dıma?k emiri olunca veziri Uner’i Ba‘lebek valisi tayin etti. Ancak 1136’da Halep Valisi Zengi ?ehri alarak valili?ine Selahaddin-i Eyyubi’nin babası Eyyub’u getirdi. 1146’da Zengi’nin oldurulmesi uzerine Eyyub ?ehri Boriler’e geri vermek zorunda kaldı. Boylece Ba‘lebek dokuz yıl kadar (1146-1155) tekrar Boriler’in idaresinde kaldı.

1155 yılında Dıma?k’ı alarak orada Boriler’in hakimiyetine son veren Nureddin Zengi Ba‘lebek’e do?ru yoneldi. Dıma?k’ta efendisi Muciruddin Abak’ın ma?lup olmasına ra?men Ba‘lebek Valisi Dahhak b. Kays ?ehri teslim etmediyse de Nureddin Zengi iki yıl kadar sonra burayı barı? yoluyla ele gecirdi. 1170’te depremden buyuk zarar goren kale surları tamir edildi. 1174’te Selahaddin-i Eyyubi tarafından alınan ?ehir Haclılar’a kar?ı yapılan mucadelede onemli bir us olarak kullanıldı. Selahaddin-i Eyyubi ?ehrin idaresini once serdarı Muhammed’e, sonra karde?i Turan ?ah’a ve daha sonra da ye?eni Ferruh ?ah’a verdi. 1182-1230 yılları arasında Selahaddin-i Eyyubi’nin di?er ye?eni Behram ?ah’ın idaresinde kalan ?ehir 1230’da Dıma?k hakimi el-Meliku’l-E?ref Musa tarafından zaptedildi. Eyyubiler’in idaresinde de bircok defa el de?i?tirdi ve 1260’ta Mo?ollar’ın eline gecti; ancak Memluk Sultanı Kutuz’un Aynicalut’ta kazandı?ı zafer uzerine Memlukler’in idaresine girdi. Boylece Ba‘lebek Dıma?k vilayetine ba?lı onemli bir ?ehir haline geldi. Fakat daha sonraki donemlerde onemi, Memlukler’in posta yolları olan Dıma?k-Humus, Dıma?k-Trablus hattının de?i?mesiyle azaldı. 1401’de Timur tarafından kısa sureyle i?gal ve tahrip edilen Ba‘lebek 1516’da Yavuz Sultan Selim’in Suriye seferi sırasında Osmanlı hakimiyetine gecti. Bu tarihten itibaren kucuk beylerin, ozellikle Harfu? ailesinin elinde kaldı. XVII. yuzyılda bolgeyi gezen ve cevredeki peygamber mezarları ile ilgili menkıbeler nakleden Evliya Celebi’ye gore Ba‘lebek, ?am eyaletine ba?lı bir suba?ılık ve 150 akcelik bir kaza idi.

Daha sonra Suriye’deki aileler arasında cereyan eden anla?mazlıklar ve olaylardan etkilenen Ba‘lebek’in refah seviyesi du?tu ve nufusu azaldı; XIX. yuzyılın sonlarındaki nufusunun 1000 civarında oldu?u bilinmektedir. XVIII. yuzyılda kalesi, cami ve hamamı en onemli eserleri idi. 1759’da meydana gelen depremde binaları yıkıldı ve virane haline geldi. 1831’de Mısır Valisi Mehmed Ali Pa?a’nın o?lu ?brahim Pa?a tarafından zaptedildiyse de tekrar geri alındı ve 1850’de Babıali’nin yeni duzenlemesiyle ?am vilayetine tabi bir kaza merkezi yapıldı; bu donemde ?ehirde yedi cami, sekiz turbe, uc kilise, 100 dukkan bulunuyordu. I. Dunya Sava?ı’ndan sonra Suriye ile birlikte burası da Fransız manda idaresine gecti.

1898-1905 yılları arasında Almanlar tarafından onemli kazı calı?maları yapıldı ve ortaya cıkarılan ?slam oncesi doneme ait tarihi eserler daha sonra Fransız manda idaresi ve Lubnan hukumeti tarafından restore ettirilerek Ba‘lebek bir muze-?ehir haline getirildi. ?zleri tamamen ortadan kalkmı? bulunanlar yanında Mescidu ?brahim, Mescidu Re’sil‘ayn, el-Camiu’l-kebir gibi onemli ?slami eserler ise bugun harap durumda olup bazı duvar ve kemerleri ayakta kalabilmi?tir (bk. Hasan Abbas Nasrullah, II, 630 vd.).


B?BL?YOGRAFYA

, s. 185-187.

, III, 91-96.

Abdulgani en-Nablusi ? Ramazan b. Musa el-Utayfi, Ri?letan ila Lubnan (n?r. Selahaddin el-Muneccid ? S. Wild), Beyrut 1979, s. 76-89.

Ya?lıkcızade Ahmed Rifat, Lugat-ı Tarihiyye ve Co?rafiyye , ?stanbul 1299, II, 119, 198.

, II, 1323.

Philip K. Hitti, Tari?u Suriyye ve Lubnan ve Filis?in (trc. Corc Haddad v.d?r.), Kahire 1958-59, I, 343-349; II, 207, 232, 235, 266, 326.

Hasan Abbas Nasrullah, Tari?u Ba?albek , Beyrut 1404/1984, I-II.

Co?kun Alptekin, Dima?k Atabegli?i (Tog-teginliler) , ?stanbul 1985, s. 21-22, 82-83, 87, 99-100, 122-124, 133-134, 166.

Fevzi Ahmed el-Ahdeb, “Ba?lebek: Medinetu’?-?ems”, Fay?al , XXIII, Riyad 1979, s. 38-49.

Omer Tedmuri, “Medinetu Ba?lebek ve ?u?uruhe’t-tari?i fi’l-me?adiri’l-?Arabiyye ?ilale’l-?a?ri’l-Emevi”, el-Fikru’l-?Arabi , XXIX, Beyrut 1982, s. 205-229.

M. Sobernheim, “Baalbek”, , II, 161-163.

A. Haldar, “Baalbek”, , I, 330-331.

H. A. Seyrig, “Baalbek”, , II, 941-943.

J. Sourdel-Thomine, “Ba?labakk”, , I, 970-971.

Bu madde TDV ?slam Ansiklopedisi’nin 1992 yılında ?stanbul’da basılan 5. cildinde, 9-11 numaralı sayfalarda yer almı?tır. Matbu nushayı pdf dosyası olarak indirmek icin tıklayınız.
TDV ?slam Ansiklopedisi 'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BA?KA B?R MADDE GOSTER